Bilinçli Farkındalık Seyahati

Gündelik yaşantının sorunlarından uzaklaşmak amacıyla çıktığımız tatiller, son dönemde stres kaynağı haline geldi.Bilinçli farkındalık seyahati (mindfull travel) akımı da tam bu noktada devreye giriyor. 

Seyahatler, dinlenmek, dinginleşmek ve farkındalığımızı artırmak için var. Oysa biz çoğu zaman etrafımıza bile bakmadan, pek çok detayı atlayarak geziyoruz. Elimizdeki telefonla paylaşım yaparken, çevremizdeki güzellikleri paylaşmayı kaçırıyoruz. Walter Benjamin, Pasajlar kitabında “flaneur” kavramını caddeyi kendi konutuna dönüştüren insan olarak tanımlıyor. Bilinçli farkındalık seyahatleri de flaneur gibi davranmaya vurgu yapıyor.

İşte flaneur gibi seyahat etmek için bir kaç öneri:

  • Koş, yetiş, acele et gibi kavramlar yok! Böyle anlarda durun, nefes alın ve sakinleşin. Koşturduğunuz için hatırlayamayacağınız tatil anılarıyla eve dönmek istemezsiniz!
  • Yeniliklere açık olun. Alışkanlıklarınızın esiri olmayın. Size yabancı gelen şeyleri eleştirmek yerine benimseyin; tatmadığınız bir yemeğe şans verin. Tecrübe edeceğiniz her detay buzdolabınızdaki magnetten çok daha değerli.
  • Dış görünüşünüze çok zaman ayırarak anın tadını kaçırmayın. Kıyafetlerinizi kombinlemeye, saçınıza ve makyajınıza ayıracağınız ekstra saatleri otel odasında ziyan etmeyin. Şehirde iyi vakit geçirip eğlenirken çok daha güzel görünüyorsunuz!
  • Şehrin insanlarının alışkanlıklarına dahil olun. Yerel lezzetleri deneyimleyin. Pasajların içlerinde dolaşın.
  • Telefon ya da makinanızı çantanıza koyun. Anı yaşamanın keyfi, takipçilerinizle o anları paylaşmaktan çok daha yüksek.
  • Şehrin en popüler meydanlarından birinde durup çevrenizdeki insanları sadece gözlemleyin. Size ne kadar benzediklerine inanamayacaksınız.
  • Şehirde gördüklerinize, deneyimlerinize ya da yediklerinize dair kendinize küçük notlar alın.
adbanner