Havacılık Bülteni-111

YABANCI PİLOT VE HOSTES DÖNEMİ BİTİYOR!

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Türkiye’de görev yapan yabancı uyruklu kokpit ve kabin personeliyle ilgili tedbirlerin alınması için harekete geçti. Uzun vadeli yerel istihdamın teşvik edildiği bir süreci başlattı.

SHGM tarafından aralarında Türk Hava Yolları ve Pegasus’un da bulunduğu 10 operatöre gönderilen yazıda, istihdam edilen yabancı uyruklu pilot ve kabin görevlisi sayısının, toplam kokpit ve kabin ekibi sayısının %11’ini oluşturduğunun tespit edildiği ifade edildi.

Pandemi nedeniyle çok ciddi şekilde etkilenen havacılık sektöründe görev yapan Türk uyruklu personelin mağduriyetlerinin giderilebilmesi ve kaygılarının bertaraf edilebilmesi adına mevcut operasyonların icrasını en az etkileyecek şekilde yabancı uyruklu personel istihdamının zaman içerisinde kademeli şekilde azaltılarak Türk uyruklu personel istihdamına öncelik verilmesi için bir çalışma yapılmasının planlandığını belirten SHGM, yazının gönderildiği havayollarından konuyla ilgili geri bildirim de istedi. Yazının gönderildiği şirketlerden biri olan Pegasus, 6 bin çalışanından 100’ünün yabancı ülke vatandaşı olduğunu bildirdi.

SHGM, havayollarında daha az yabancı çalışan talep etme konusunda yalnız değil. Küresel salgın, ülke genelinde işsizlik oranlarını ciddi şekilde artırırken, sendikalar da sektörde daha fazla Türk personel istihdam etmesi için hükümete baskı yapıyor. 1500’den fazla çalışanı temsil eden Hava-Sen’den yapılan bir açıklama ile yabancı personelin işine son verilmesine destek geldi. İyi bir planlamayla kendi pilotlarımızla yürüyebileceğimiz, hatta Almanya, Yunanistan gibi yurtdışına pilot ihraç ederek milyonlarca dolar gelir sağlayacağımız bir havacılık sistemi kurabiliriz açıklaması yaptı.

1000 yabancı pilotun Türkiye’de çalıştığının tahmin edildiğini belirten Hava-Sen, yabancı pilotların Türkiye’ye yıllık maliyetinin 100 milyon dolar civarında olması ve pandemi nedeniyle yüzlerce Türk pilotun işsiz kaldığı veya işini kaybetme riskiyle karşı karşıya olması nedeniyle sistemin düzeltilmesinin kaçınılmaz olduğu yönünde hazırladığı raporları Cumhurbaşkanlığı’na iletti.

ÇİN HAVACILIĞINDA PANDEMİ ÖNCESİNE DÖNÜŞ SİNYALİ!

Küresel havacılık endüstrisinin geleceği için ilk olumlu işaret, salgının başlangıç noktasından geldi. Çin’de iç hat yolcu trafiği, neredeyse COVID-19 öncesi seviyelere ulaştı. Böylece dünyanın herhangi bir yerinde, havacılık sektörünün pandemi öncesi seviyelere geri dönüşü konusunda bir ilk yaşanmış oldu.

Havacılık analizleri yapan ForwardKeys’e göre, Çin’deki havayolu rezervasyonları Ağustos ayının ikinci haftasında 2019’un aynı dönemindeki seviyelerinin yüzde 98’ine ulaşırken, bu rezervasyonların yüzde 86’sını iç hat rezervasyonları oluşturdu.

Mevcut verilere ışığında, pandemiden en büyük darbeyi alan sektör olan havacılık için inanılmaz bir gelişim olan bu durum, Çin’in yerel havacılık pazarının Eylül ayı başında “tamamen iyileşeceği” düşüncesini doğurdu.

Çin’de Şubat ayında tamamen dibe vuran havacılık sektörü, o günden bu yana yeniden inşa edilmeye çalışılıyor. Bu etkileyici ve hızlı toparlanmanın perde arkasında; endişeli yolcuların uçağa binme korkusunu üzerlerinden atmalarına yardımcı olması için bilet fiyatlarının ciddi şekilde düşürülmesinin etkili olduğu düşünülüyor.

Çin dışındaki pazarlarda görülen iyileşme ise, Çin ile aynı ölçekte değil. Amerika’da iç hat pazarındaki yolcu sayısı normal seviyelerin yaklaşık yüzde 44’ünde. Avustralya’da ise devletin sınırlarını dış dünyaya tamamen kapatması iç hat pazarını da ciddi şekilde etkiledi.

Son veriler, ABD’de 56 kişiden birinin COVID-19 enfekte olduğunu, Çin anakarasında ise 15.000 kişiden birinin virüs kaptığını gösteriyor. Bu da sektörel toparlanmanın batıya doğru ilerleyişinin beklenenden daha geç olabileceğini düşündürüyor.

EASA BOEING 737 MAX İÇİN HAREKETE GEÇTİ!

5 ay içinde karıştığı 346 kişinin yaşamını yitirdiği 2 ölümlü kazaya karışan Boeing 737 MAX uçakları, Mart 2019’dan bu yana uçamıyor. Birkaç hafta önce Amerikan Federal Havacılık İdaresi FAA, uçağın yeniden sertifikalandırılması test uçuşlarına başlayarak; uçakların yeniden gökyüzü ile buluşması konusunda ilk adımı atmıştı.

FAA’ın daha önce 737 MAX’ın hizmete dönmesi konusunda “her ülkenin kendi kararını kendi vereceğini” açıklamasına istinaden, Kanada’nın hava taşımacılığı politikaları ve programlarını denetlemekten sorumlu ulusal organı Transport Canada, Boeing 737 MAX için kendi uçuş testlerini gerçekleştireceğini duyurduktan sonra tüm gözler Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı EASA’ya dönmüştü.

Beklenen haber EASA’dan geldi. Avrupalı otorite, 7 Eylül’den itibaren Boeing 737 MAX’ta yapılan değişiklikler için kendi bağımsız testlerine başlayacağını duyurdu. EASA yetkilileri, uçuş testleri için Kanada’nın Vancouver kentinin seçildiğini açıkladı.

EASA’nın testlerinin tamamlanmasının ardından, Kanada, Brezilya’daki otoritelerin yetkilileri bir araya gelerek, yenilenen 737 MAX ile ilgili pilot eğitiminde gerekli değişikliklerin üzerinden geçerek, Ortak Operasyonel Değerlendirme Kurulu’nda Boeing ile güçlerini birleştirecek ve önerilerini paylaşacak. Bu sürecin, ilgili tüm ülkelerden pilotların katılımıyla, simülasyon uygulamaları kullanılarak gerçekleştirileceği tahmin ediliyor.

737 MAX’in yazılımında uçuş emniyeti konusundaki değişiklik ve güncellemelerin yanı sıra, pilot eğitim protokollerinin revize edilmesinin ardından, uçakla ilgili yeni endişeler ortaya çıkmazsa, FAA’in uçakların yeniden gökyüzü ile buluşması kararını vereceği düşünülüyor.

Boeing daha önce bu yılın son çeyreğinde, teslimatlara devam edeceğini açıklamış olsa da analistler, sorunlu uçağın 2021’den önce ticari hizmete dönebileceğine inanmıyor.

IBERIA SON A340’I EMEKLİ ETTİ!

Pandeminin en çok etkilediği uçak modellerinden biri de Airbus A340. Filosunda A340 bulunduran pek çok havayolu, salgın nedeniyle ortaya çıkan olumsuz tablonun sonucunda bu uçakları erken emekli etme kararı aldı.

Pandemi öncesi filosunda 14 adet A340-600 bulunduran İspanyol Iberia, son A340’ı da emekliye ayırdı. Böylece havayolunun tarihinde yaklaşık 24 yıllık bir defter kapanmış oldu. Iberia filosuna Eylül 2005’te katılan ve yaklaşık 15 yıl boyunca havayolunun Madrid’den yaptığı uzun menzilli uçuşlarda kullanılan son A340, adını Nobel ödüllü İspanyol nörolog Santiago Ramón y Cajal’dan almıştı. EC-JLE

Iberia’nın A340 filosundaki uçakların en yaşlısı 17, en yenisi 10 yaşındaydı. Normalde 20 yılın üzerinde hizmet veren ticari yolcu uçakları düşünüldüğünde A340’ların emekliliği son derece erken görünüyor. Havayolunun orijinal planı, A340’ların sayısını bu yıl 14’ten 10’a, 2022’ye kadar beşe ve 2025’e kadar emekliye ayırmaktı. Ancak pandemi, Iberia’yı A340 filosunu yüksek yolcu kapasitesi ve fazla yakıt tüketimi ve bakım maliyetleri nedeniyle  derhal emekli etmeye zorladı. Uçakların filondan çıkışının, önemli bir finansal etki yaratması bekleniyor.

UÇAKTA TEMASSIZ TUVALET DÖNEMİ!

Japonya’nın en büyük havayolu ANA, el teması ile mikropların yayılmasını en aza indirebilmek için, yeni bir uçak tuvaleti konsepti üzerinde çalışıyor. Yolcuların dirsekleriyle kapıyı açabileceği şekilde tasarlanan yeni tuvaletlerin prototipi, Tokyo Haneda Havalimanı’ndaki özel yolcu salonunda yolcuların kullanımına açıldı.

Pandemi nedeniyle, birçok insan temas ettiği yüzeyler aracılığıyla enfekte olmaktan korktuğu için insanlar uçağa binmek ve seyahat etmekten uzaklaştı; bunun üzerine harekete geçen havayolları, uçak içi temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarını önemli ölçüde değiştirmişti.

Havacılık ürünleri geliştiren JAMCO ile işbirliği yapan ANA, el teması gerektirmeyen bir kapıya sahip olan ile uçak tuvaleti geliştirdi ve denemeye başladı. Yeni tasarımda, tuvalet kapısı içeri doğru açılıyor ve içerden de dirsekle hareket ettirilebilen geniş, düz bir sürgülü kol yardımıyla kiltlenip açılabiliyor.

Daha önce ANA, tuvalet kapılarını hareket ettirmek için ayak pedalları kullanılan, temassız deneyim temalı bir konsept üzerinde çalışıyordu. Ancak havayolu türbülansların, yolcular için süreci zorlaştırabileceği veya dengelerini kaybetmelerine neden olabileceği düşüncesiyle bu fikirden vazgeçti.

Uçaklarda hijyenik çözümler arayışında Japonlar yalnız değil. Çok sayıda havayolu, ayakla çalışan sifon, otomatik çöp kutusu kapağı ve kombine su, sabun ve dezenfektan dağıtıcıları fikirleri üzerinden tamamen hands free bir uçak içi tuvalet deneyimi yaratmanın planlarını yapıyor. Duyarlı sensörlerle etkinleştirilen temassız tuvalet kapıları, klozet kapağı da üzerinde çalışılan diğer konular. Uçaklardaki tuvaletin tüm aşamalarının temassız hale gelmemesi için bir engel olmadığı düşünülüyor.

Collins Aerospace’in sifona bastıktan sonra partiküllerin klozetten kaçmasını engelleyebilen pleksiglas klozet kapağı; tüm uçak kabinini UV ışık le 10 dakikada temizleyebilen Honeywell Aerospace temizleme robotu ve havaalanı personeli için dezenfeksiyon kapsülleri de bu konuda hayata geçirilmeye çalışılan diğer projeler.

adbanner