Havacılık Bülteni-141

PEGASUS’TA DİJİTAL SEYAHAT KARNESİ DÖNEMİ!

Pegasus, yolcuların COVID-19 testi başta olmak üzere, yurt dışı seyahatlerinde gerekli sağlık belgelerini, dijital olarak saklamasına ve yönetmesine olanak tanıyan Travel Pass uygulamasının kullanıcıları arasında yer almak için Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ile sözleşme imzaladı. Travel Pass uygulamasını Türkiye’de başlatan ilk hava yolu olmaya hazırlanan Pegasus, yolcularına pandemi döneminde sürekli değişkenlik gösteren yurt dışı ülke giriş koşulları konusunda daha hızlı ve daha güvenli bilgi sağlamayı hedefliyor. Yolcuların test yaptıracağı merkezlerin bilgileri, test sonuçları ve uçuş bilgileri uygulamada yer alıyor.

IATA Travel Pass ile yolcular, kendi cep telefonlarında pasaportlarının dijital versiyonunu oluşturuyor. Uçuş bilgilerini sisteme girerek gidecekleri ülkenin giriş için belirlediği sağlık koşullarını öğrenebiliyor. Test yaptırması gereken yolcular, uygulama üzerinden onaylı tıp merkezlerinin kaydına erişip, test sonuçlarını yine uygulama aracılığıyla alıyor. Böylece, uygulama gidilecek ülkeye göre sonuçları kontrol ediyor ve aksi bir durum olmadığı takdirde misafirin telefonuna seyahate uygunluk sertifikası gönderiyor. Yolcu, havaalanında bu uygunluk sertifikasını göstererek veya öncesinde hava yoluyla dijital ortamda bu sertifikayı paylaşarak seyahatini gerçekleştiriyor.

737 MAX ELEKTRİK SİSTEM ARIZASI BÜYÜYOR!

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde, Boeing 737 MAX uçaklarının bazılarında, üretim sorunları nedeniyle elektrik sistemi arızaları tespit edildiğini duyurmuştuk. ABD’li imalatçı, 16 havayolunun filosundaki yaklaşık 90 adet 737 MAX’in bu potansiyel sorun nedeniyle uçuşlardan çekildiği duyurmuştu. Boeing tarafından yapılan açıklamada, elektrik güç sisteminin bir bileşeni için “yeterli topraklamanın” mevcut olup olmadığının kontrol edilmesi ve doğrulaması için uçakların yere indirildiği, her uçak için gerekli onarımların birkaç saat ile birkaç gün arasında sürebileceği bilgisi verilirken; işlemlerin tamamlanmasıyla, havayollarının uçakları operasyona döndürebileceği belirtilmişti.

Geçtiğimiz hafta içinde Boeing 737 MAX uçaklarındaki bu soruna dair detaylar kesinlik kazandı. Boeing yetkilileri tarafından yapılan detaylı incelemelerin ardından, ilk açıklamada belirtilen sayının çok üzerinde uçakta bu üretim kusurları tespit edildi. Ayrıca yedek güç kontrol ünitesi ile kokpit gösterge panelinin topraklama yeteneklerini etkileyen başka bir üretim kusuru daha bulundu. Yaşanan topraklama sorununun, herhangi bir voltaj dalgalanması oluşması sistemlerin arızalanmasına neden olarak, uçuş emniyetini riske atabileceği iddia ediliyor. Şu ana kadar teslim edilen 450 uçaktan 106’sının, bahsedilen elektrik sistemi arızalarına sahip olduğu açıklandı.

THY filosunda yer alan iki uçağın da bu elektrik problemi yaşayan uçaklar listesinde olduğu ortaya çıktı. TC-LCL ile TC-LCM kuyruk tescilli uçaklarda tespit edilen sorunların giderilmesi için çalışmalara başlandı. Hatırlayacaksınız, Türk Hava Yolları, 25 ay aradan sonra ilk kez 15 Nisan’da, 737 MAX ile ilk tarifeli uçuşlarına yeniden başlamıştı.

Söz konusu elektrik probleminden en çok etkilenen şirket, 32 uçağında sorun yaşayan Southwest olurken, onu 18 uçakla American Airlines, 16 uçakla da United takip ediyor.

Yaşanan sorunun gelecekteki 737 MAX teslimatlarını etkileyip etkilemeyeceği henüz belli değil. Elektrik sistemi probleminin, tüm dünyada uçakların yeniden yere indirilmesini gerektirecek bir boyuta ulaşacağı sanılmıyor.

Öte yandan hafta içinde yapılan sürpriz bir açıklama ile ABD Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin, Kasım 2020’de Federal Havacılık İdaresi FAA’in Boeing 737 MAX uçaklarının uçması üzerindeki engelin kaldırılmasına yönelik verdiği kararını resmi olarak denetleyecekleri duyuruldu. Denetim, FAA tarafından yürütülen risk değerlendirmelerini, uçakların yere indirilmesi ve yeniden sertifikalandırılması süreçlerini de içerecek. FAA’in bu konularda süreç yönetimi, düzeltici eylemleri ve prosedürleri gözden geçirilecek.

NASA MARS’TA HELİKOPTER UÇURDU!

NASA, yapımı 6 yıl süren otonom helikopteri Ingenuity’yi Mars’ta uçurmayı başardı. Bu gelişme, yabancı bir gezegendeki ilk başarılı uçuş olarak kayıtlara geçti.

Ingenuity, ikiz pervaneli, metal bir gövdeye sahip, dört ayaklı ve iki kilogramın biraz altında ağırlığıyla, güneş enerjisiyle çalışan bir rotorlu hava aracı. Şubat ayında NASA’nın Perseverance Mars keşif aracıyla tek bir görevi tamamlamak üzere gönderildi: O da Dünya’nınkinden önemli ölçüde farklılık gösteren Mars atmosferinde uçabileceğini kanıtlamaktı.

Mars’ta Dünya’ya göre çok daha az yerçekimi olmasına rağmen; Mars’ın atmosferinin yoğunluğu, gezegenimizin atmosferinin sadece yüzde 1’i kadar. Bu da herhangi bir hava aracının uçmasını sağlayacak taşıma kuvvetini oluşturmayı zorlaştırıyor. Bu yüzden Ingenuity mühendisleri, bu özel hava aracına Dünya’da uçmalarını sağlayabilecek seviyeden çok daha yüksek hızlarda dönebilen 122 cm uzunluğunda rotor kanatları yerleştirdi. Yeryüzündeki çoğu helikopter ve insansız hava aracı, dakikada yaklaşık 400-500 devir yapan rotorlara sahipken, Ingenuity’nin rotoru dakikada yaklaşık 2.400 devirde çalışıyor.

Ingenuity, Mars’a gönderilmeden Dünya’da, çeşitli simülasyonlar üzerinde test edildi. Mars atmosferinin zorlu koşullarında taşıma üretip üretemeyeceği ise gerçek ortamda test edilmiş oldu. Ingenuity’nin ilk uçuşu motor çalıştırma, yaklaşık 3 m yükselme, yaklaşık 30 saniye havada süzülme, 96 derece dönüş ve iniş şeklinde programlandı. Uçuşun başlaması için gereken sinyalin iletilmesi, Dünya ile Mars arasındaki mesafe nedeniyle gecikmeler yaratıyordu. Sinyaller, Dünya üzerindeki bir bilgisayardan uydu çanağına oradan Mars Keşif Gezgini’ne oradan Perseverance’a ve son olarak da helikoptere ulaşıyordu. Buradaki optimizasyonu sağlamak da hiç kolay olmadı.

Mars’tan gelen ilk veriler, Ingenuity’nin kendi üzerine yerleştirilen kameralar tarafından çekilen, başarılı bir uçuş gerçekleştiğini doğrulayan siyah beyaz görüntüleri içeriyordu. İlk uçuş 39 saniye sürdü. NASA ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Ingenuity’nin ilk uçuşunu yaptığı bölgeyi, resmi olarak, Mars’ın ilk pisti olarak tanımladı ve modern havacılığın kurucularına ithafen Wright Brothers Field olarak adlandırdı.

Ingenuity’nin her üç Mars gününde en az dört kez daha uçurulacak ve her uçuşta bu sansasyonel hava aracının daha iddialı görevleri tamamlaması hedefleniyor. Biraz daha iddialı görevlere sahip olan ikinci uçuş da başarıyla tamamladı. Yaklaşık 52 saniye süren uçuşta 5 metre irtifaya ulaşan Ingenuity, iniş yapmadan önce, yatay düzlemde de 2 metre uçmayı başardı ve kamerası ile panaromik bir görüntü elde etmek için kendi ekseni etrafında döndü. Ingenuity için planlanan diğer uçuşların hedefleri ise, önceki uçuşların sonuçlarına bağlı olarak değişiklik gösterecek.

NASA, test aracının tüm fiziksel sınırlarını zorlayacaklarını. Hız, yükseklik ve menzil gibi tüm kriterlerin kapsamını test etmeyi planladıklarını söyleyerek, nihayetinde tarihe geçen bu hava aracının bu zorlu testlerde zarar görebileceğini açıkladı.

SADECE ZENGİNLER Mİ SEYAHAT EDİYOR?

Nisan ayı başında Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin genel direktörlüğü görevini Alexandre de Juniac’tan devralan eski British Airways CEO’su Willie Walsh, uçuş öncesi ibraz edilmesi gereken COVID-19 testlerinin hem daha ucuz olması hem de dolandırıcılık olaylarının önüne geçebilmek adına sektörde küresel bir standartizasyon sağlanması için hükümetlere seslendi.

Walsh, “İngiltere’ye üç günlüğüne uçanların bile ikinci ve sekizinci günde test yapmak için önceden bir test paketi satın alması zorunluluğunu eleştiren Walsh, benzer uygulamaların başka ülkelerde de olduğunu belirterek, test paketlerinin maliyetinin, kısa süreli seyahat edecek insanların uçak bileti fiyatından bile yüksek olabildiğini söyledi.

IATA’nın yeni patronu, testlerin saçma maliyetlerinin, insanların seyahat etmesini engellediğini, sektörün toparlanmasını geciktirdiğini ve sadece zenginlerin seyahat edebilecekleri bir tabloyu ortaya çıkardığını söyleyerek, bu duruma hep birlikte bir son vermeliyiz açıklaması yaptı.

İnsanların sağlık gibi bir konu üzerinden dolandırılmalarına herkesin itiraz etmesi gerektiğini söyleyerek, herkesi bilinçli olmaya davet etti.

UNITED SORUNLU PW4000 MOTORLARLA UÇUŞLARA DEVAM EDECEK!

20 Şubat’ta United filosundaki Boeing 777-200, Denver’dan kalkıştan kısa bir süre sonra büyük bir motor arızası yaşamış ve acil iniş yapmıştı. Motordan kopan parçalar Broomfield’taki yerleşim merkezlerinin üzerine yağmıştı. Yapılan incelemeler, uçağın PW4000 serisi motorlarında kronik problemler ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirmiş ve FAA talimatı ile bu motora sahip tüm 777’ler uçuşlardan çekilerek motorlarında detaylı bir kontrol yapılması emredilmişti.

Yaşanan sorunların, motorların fan blade’lerindeki yorulma çatlaklarına bağlı olarak gerçekleştiği ortaya çıkmıştı. Dünya genelinde aktif olarak uçan 777 filosunun yüzde 10’undan daha azı olan sadece 128 uçakta Pratt & Whitney PW4000-112 motoru kullanılıyor.

Analistler, Asya’da bulunan havayollarının, zaman ve maliyet kaygıları nedeniyle, tüm motorlarının fan blade’lerini söküp inceleme için ABD’ye göndermek yerine, bu uçakları filolarından tamamen çıkarmayı tercih edebileceklerini belirtmişti. Japan Airlines, birkaç hafta önce; bu sorundan muzdarip olan 13 adet Boeing 777’nin tamamını, emekliye ayıracağını açıklayarak bu tahminleri doğruladı.

Hafta içinde United tarafından gelen açıklama ile PW4000 motoruna sahip 52 adet Boeing 777-200’ün, hizmete döneceği duyuruldu. Uçakların ne zaman yeniden gökyüzü ile buluşacağına dair bir tarih verilmedi.

A400M HAVADAN HAVAYA İKMAL SERTİFİKASI ALACAK!

Airbus’ın askeri nakliye uçağı A400M, havadan havaya yakıt ikmali sertifikasına bir adım daha yaklaştı. Hafta içinde yakıt ikmal testleri, Fransız Hava Kuvvetleri’ne ait iki H225M helikopteri ile gerçekleştirildi. Fransa’nın batısında hem gündüz hem de gece koşullarında, 105 knot kadar düşük uçuş hızlarında 1.000 feet ile 10.000 feet arasında gerçekleştirilen testlerde, iki helikopterin aynı anda yakıt ikmali de dahil olmak üzere, toplam 81 ıslak temas ve 6,5 ton yakıt aktarımı başarıyla tamamlandı. Airbus, tüm zorunlu gece operasyon denemelerinin tamamlanmasının ardından bu yılın sonlarında A400M için havadan havaya yakıt ikmali sertifikasını almayı hedefliyor.

FAA’DEN YENİ DRONE KURALLARI!

ABD Federal Havacılık İdaresi FAA tarafından küçük otonom dronların insanların yerleşim bölgelerinin üzerinde ve gece koşullarında uçmasına izin veren yeni kuralları resmi olarak yürürlüğe girdi. Yapılan yeni düzenlemeler, ticari ürünlerin ve paketlerin teslimatı için geleneksel yöntemler yerine insansız hava araçlarının yaygın kullanımına yönelik ilk büyük adım olarak kabul ediliyor.

Uygulamaya giren kurallar, insanlar ve insansız hava araçları arasında paylaşılan alanların güvenli şekilde yönetilmesi için önemli bir ilk adım olsa da tam entegrasyon için aşılması gereken daha çok yol olduğu düşünülüyor. İHA’ların ilk ticari kullanımı, endüstriyel ve tarımsal alanlarda ve  büyük şehirlerin dışında başlayacak. Gece yapılacak drone operasyonları için de İHA’ların çarpışma önleyici ışıklarla donatılması gerekecek. FAA’nın devrim niteliğindeki bu kararından önce, ticari drone operasyonları, drone pilotunun uçuş sırasında drone ile görüş mesafesi içinde olmasını gerektiriyordu. Üstelik İHA operatörleri, her uçuştan önce tek seferlik özel izinler almak zorundaydı. Alınan karar, Amazon gibi dev online satış şirketlerinin, drone ile teslimat hizmeti için önemli bir kilometre taşı oldu. FAA ayrıca, dronların yerden tanımlanmalarını sağlamak için uzaktan tanımlama teknolojisi ile donatılmasını gerektiren kuralları da hayata geçirdi.

Mevcut İHA’lara bu tip sistemlerin entegrasyonu için bir yıl süre verildi. Yeni kurallar ayrıca drone’larınn radyo frekansları üzerinden Uzaktan tanımlayıcı mesajlar iletmelerini de gerektiriyor.

adbanner