Havacılık Bülteni-143

THY 2021’İN İLK ÇEYREĞİNDE KÂR AÇIKLADI!

Türk Hava Yolları 2021 yılının ilk çeyrek sonuçlarını hafta içinde KAP’a bildirdi. Buna göre havayolu, ilk çeyrekte 438 milyon TL net kâr elde etti. Böylelikle bayrak taşıyıcı, zarar açıklayacağı beklentilerini yanıltmış oldu.

Şirketin 2021 yılının ilk çeyreğindeki toplam gelirlerinin, salgından kaynaklı uçuş talebinin azalması ve yeni mutasyonların ortaya çıkması sebebiyle dünya genelinde zaman zaman uygulanan seyahat kısıtlamaları neticesinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 düşerek, 1,8 milyar USD olarak gerçekleştiği açıklanırken, toplam gelirin yüzde 46’sını oluşturan kargo gelirleri ise söz konusu çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 77 artış gösterdi. Böylece kargo gelirleri, ortaya çıkan karlı çeyreğin en önemli etkeni oldu. Güçlü kargo gelirleri yolcu gelirlerindeki kaybı azalttı.

Covid-19 ile ilgili seyahat yasakları nedeniyle yolcu trafiğindeki %52 düşüş sonucu THY yolcu gelirleri Dolar bazında yıllık %55 düşüş yaşadı ve 6.7 milyar TL’ye geriledi. Kargo satış gelirleri ise kargo hacmindeki %13’lük büyüme, ton başına kargo gelirlerinde $ bazında %55 artış ve TL’deki değer kaybının olumlu etkisi nedeniyle ilk çeyrekte, yıllık bazda %77 artarak 6.1 milyar TL’ye yükseldi. Kargo gelirlerinin konsolide satış gelirlerindeki payı 2020’nin ilk çeyreğinde %19’iken bu yılın ilk çeyreğinde %46’ya yükseldi.

Yılın ilk çeyreğinde yolcu kapasitesindeki düşüş ve tasarruf önlemleri ile faaliyet giderleri %20 düşerken, bu durum satış gelirlerindeki düşüşü bertaraf etti. Sendika ile yapılan anlaşma sonucu ücretlerde yapılan indirim neticesinde personel giderleri yılın ilk çeyreğinde %25 azaldı. Havaalanı giderleri ise operasyonlardaki gerileme ve DHMİ tarafından yönetilen havaalanları ile Sabiha Gökçen Havaalanındaki %50 indirim neticesinde %31 düşüş gösterdi.

THY’nin nakit rezervi yılın ilk çeyreğinin sonunda 1.8 milyar Dolar olarak gerçekleşti. 2020 sonunda 14.9 milyar dolar olarak açıklanan net borç ise yılın ilk çeyreğinin sonunda 14.3 milyar Dolar’a geriledi. THY’nin net borç/hasılat rasyosunun bu yıl %170’e düşmesi öngörülüyor.

TURKISH CARGO THY’DEN AYRILIYOR!

Öte yandan Türk Hava Yolları, ayrı bir şirket olmasına karar verilen kargo için, hafta içinde flaş bir hamlede bulundu. Hava taşımacılığı işletme ruhsatı için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne resmen başvuru yapıldı. Ruhsatın çıkmasının ardında Turkish Cargo şirketi, kendi adı, filosu, çalışanları ve organizasyon yapısıyla THY’ den ayrı bir şirket olarak faaliyetine devam edecek.

THY Kargo, işletme ruhsatını aldığında, 2009 yılında pazara giren Tailwind’den sonra kurulan ilk havayolu şirketi olacak. THY yönetimi Kasım 2020’de Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan bir açıklama ile Turkish Cargo’nun gelecekte potansiyel stratejik yurtdışı ortaklıklar için zemin oluşturulması amacıyla %100 Türk Hava Yolları iştiraki olan ayrı bir hava kargo şirketine dönüştürüleceğini duyurmuştu. 

LUFTHANSA UÇAKLARINI KÖPEKBALIĞI DERİSİYLE KAPLAYACAK!

Almanların milli havayolu Lufthansa, gelecek yıl Boeing 777 kargo filosundaki tüm uçakların, aerodinamik yapıyı güçlendirmek, sürtünmeyi ve yakıt tüketimini azaltmak için köpekbalığı derisinin yapısını taklit eden yüksek teknolojili bir kaplama ile kaplanacağını açıkladı.

AeroShark teknolojisi ile 50 mikrometre uzunluğundaki şeritlerden oluşan kaplama sayesinde, uçuş esnasında hava uçak üzerinde daha pürüzsüz bir şekilde akacak. Sürtünme yüzde 1’den fazla azaltılabilecek.

2022 yılında 10 adet Boeing 777 üzerinde uygulanacak özel kaplamanın, yılda yaklaşık 3.700 ton yakıtı tasarrufu ve yaklaşık 11.700 ton karbondioksit emisyonu sağlaması hedefleniyor. Bu rakamlar, Frankfurt’tan Şanghay’a 48 kargo uçuşundan elde edilecek değerleri ifade ediyor

Uçak yüzeyleri, yüksek irtifalarda UV radyasyona, sıcaklık ve basınç dalgalanmalarına maruz kalıyor. Alman BASF şirketinin üreteceği bu kaplamalar, her türlü hava koşullarına dayanıklı ve uçak üzerine uygulaması kolay şekilde tasarlandı. AeroShark teknolojisi, Lufthansa Cargo’nun 2050 yılına kadar karbon nötr uçuşlara ulaşma hedefinin en önemli adımlarından biri.

Alman şirketin mühendislik hizmetleri ve bakım iştiraki şirketi Lufthansa Technik, kaplama malzemesinin özelliklerinden, havacılık otoritelerinden onay alınmasından ve teknolojinin uçaklara uygulanması ve düzenli bakımlarının yapılmasından sorumlu olacak. Bir havacılık ürünü orijinal tasarımı üzerinden değişikliğe uğratıldığı için Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı’ndan (EASA) Ek Tip Sertifikası alınması gerekecek.

Havacılık endüstrisi, uzun yıllardır uçaklarda köpekbalığı derisinin kullanımını araştırıyor. 2019’un sonlarında, Lufthansa Technik ve BASF, bir Boeing 747-400 gövdesinin neredeyse tüm alt kısmına, 500 metrekarelik köpekbalığı derisi kaplaması yaptı ve bu modifikasyon için EASA’dan onay aldı. Bu şekilde 1.500 saatlik uçuştan elde edilen verile, teknolojinin uzun vadeli tasarruf potansiyelini doğruladı.

Köpekbalığı derisi modifikasyonu, uçuşlardaki emisyonları yaklaşık binde 8 oranında düşürdü. Pencerelerin olmaması nedeniyle, kaplamanın 777 kargo uçaklarında çok daha büyük bir alana uygulanmasının elde edilecek tasarrufları çok daha artıracağı tahmin ediliyor. İlk testler, CO2 emisyonlarının yüzde 3’e kadar azalabileceğini gösteriyor.

TÜRK HAVACILIĞINDA 2020 EMNİYET VE OLAY RAPORU AÇIKLANDI!

SHGM, yıllık bir değerlendirme olarak kabul edilen ‘2020 yılı Emniyet Olayları Yıllık Değerlendirme’ raporunu yayımladı. Raporda geçen yıl yaşanan kazaların rakamlarla değerlendirilmesi ile trafik sayıları yer aldı. Bir yılda 2 bin 73 olayın yaşandığı kaydedilen raporda, ilk sırada kuş çarpması ve yıldırım çarpmaları yer aldı. 20 sayfalık raporda; Türkiye’deki uçuş trafiğine koronavirüs salgınının etkileri de rakamlarla anlatıldı.

Rapora göre; salgın nedeniyle Türkiye’de uçak trafiğinde 2020 yılında yüzde 45 oranında azalma meydana geldi. Türkiye genelinde gerçekleşen uçak trafik hareketi, 2018 yılında 1 milyon 544 bin 169, 2019 yılında 1 milyon 556 bin 417 iken, 2020 yılında 855 bin 833 oldu.

Uçuş trafiğinde yaşanan azalma, rapor edilen olay sayısında da düşüşe neden oldu. 2018 yılında 2319, 2019 yılında 2736 olay rapor edilirken, 2020’de yüzde 24 azalma ile raporlanan olay sayısı 2073’e düştü.

2020 yılında rapor edilen olaylarda ilk sırayı 828 kez kuş ve/veya yabani hayvanlar ile çarpışma aldı. Raporda kuş çarpma olayının en fazla Temmuz ve Ağustos aylarında yaşandığı vurgulandı. Temmuz ayında 157, Ağustos ayında da 155 kez kuş çarpma olayı yaşandı. Aynı yıl 298 teknik arıza, 199 da yıldırım isabet etme olayı rapor edildi.

Raporda ayrıca 15 türbülans, 27 uçuş ekibi veya yolcular için ortaya çıkan tıbbi acil durum vakası yaşandığı da kaydedildi.

AIRBUS’IN RÜŞVET VE YOLSUZLUK DAVASINDA YENİ PERDE!

Avrupalı imalatçı Airbus, Fransız, İngiliz ve ABD makamları tarafından yürütülen dört yıllık bir soruşturmanın ardından, Ocak 2020’de 4 milyar Dolar tutarında rekor bir tazminat ödemeyi kabul etmesine rağmen, kurumsal yolsuzluk sorunlarının sonuçlarıyla yüzleşmeye devam ediyor.

Hafta içinde İngiltere’nin ciddi yolsuzluklar ile ilgilenen bürosu, Airbus ve rüşvet skandalıyla ilgili soruşturmasını tamamladığını açıkladı. Davaya karışan eski şüphelilere, konuyla ilgili başka bir işlem yapılmayacağını belirten mektuplar iletildi. Ancak Fransa veya ABD’deki savcıların, olayla ilgili adı geçen şüphelileri soruşturmaya devam etmelerinin önünde herhangi bir engel yok. İngiliz makamları, web sitelerinde, kamuya açık olarak, Airbus davasına ait bilgilerin Ocak 2023’e kadar açık tutulacağını duyurdu.

Bahsedilen soruşturmada, Airbus’ın on yıldan fazla süredir 16 ayrı ülkedeki yetkililere aracılar aracılığıyla uçaklarını ve uydularını satın almaları için rüşvet verdiğini ortaya çıkarılmıştı. Uzlaşma anlaşması ile Airbus cezaları ödemeyi ve böylesi bir durumun tekrarının önlenmesi için tüm dahili süreçlerinin izlenmesini kabul etmişti.

Ancak geçtiğimiz Mart ayında, SriLankan Havayolları, Airbus’a karşı 1 milyar Dolarlık bir dava açtı Davaya gerekçe olarak 1 Temmuz 2011 ile 1 Haziran 2015 tarihleri ​​arasında, SriLankan Havayolları’nın Airbus’tan 10 uçak satın almasıyla ilgili bazı kişilere rüşvet verilmesi gösterildi.

SriLankan Hava Yolları, 10 uçak siparişi ve dört uçağın kiralanması için bir aracı şirkete 16,8 milyon Dolar taahhüt edildiğini iddia ederken, bu teminatın yalnızca 2 milyon Doları’nın ödendiği belirtiliyor. Dava dosyasında, Airbus’ın aracı şirketin kimliğini gizlemek için Birleşik Krallık’taki hükümet organlarına yalan beyanlarda bulunduğu iddiaları da yer alıyor. Aracı şirketteki bir yöneticinin eşinin Airbus tarafından uçak alım ve kiralama işlemlerini güvence altına almak için kullanıldığı da iddialar arasında.

SriLankan Havayolları, açtığı davada 1 milyar Dolar tazminatın yanı sıra, Airbus’a daha önce verilen dört adet A350-900 siparişininin iptali ve havayolunun avans olarak ödedi 19 Milyon Dolar’ın da iadesini talep ediyor.

Ağustos 2020’de Airbus’a, ABD’deki hissedarları tarafından, şirketin önceki beş yıldaki yolsuzluk suçlamalarını yönetmesi ve bunlardan kaçınmasıyla ilgili yatırımcılara yanıltıcı ifadeler vermesi nedeniyle dava açılmıştı. ABD menkul kıymetler yasalarının ihlal edildiği gerekçesiyle hissedarlardan Andrew Kornecki tarafından açılan davada şirketin CEO’su Guillaume Faury, selefi Tom Enders ve CFO Dominik Asam ve selefi Harald Wilhelm de sanıklar olarak dinlenmişti.

BOEING İLK KEZ PERSONEL BİLGİLERİNİ AÇIKLADI!

ABD’li hissedarlar, Black Lives Matter ve Me Too dahil olmak üzere son dönemde ülkede yaşanan sosyal adalet hareketlerinin ışığında, ırk ve cinsiyetle ilgili daha fazla hesap verebilirlik için bastırırken, Boeing tarihinde ilk kez çalışanlarına ait rakamları derledi ve paylaştı. ABD’li imalatçı Boeing, son 10 ayda 65 çalışanını ırkçı, ayrımcı veya başka türlü nefret içeren davranışlar nedeniyle kovduğunu duyurdu.

Şirketin CEO’su David Calhoun, Boeing’in değerlerine aykırı davranışlara sıfır tolerans yaklaşımı gösterdiklerini söylerken, şirket çalışanlarının demografik dağılımını gösteren raporda, personelin yüzde 69’unun beyaz; yüzde 14’ünün Asyalı, yüzde 7’sinin İspanyol ve yüzde 6.4’ünün Afrika kökenli Amerikalı olduğu ortaya konuldu. Boeing yönetimi daha önce Afro-Amerikan personeli, toplam işgücünün yüzde 20’sine çıkarmayı hedeflediklerini duyurmuştu.

Boeing’in ABD operasyonlarının yüzde 23’ünü kadınlar oluştururken; mühendislerin yüzde 17’si, üretim ve bakım personelinin yüzde 14’ü ve yönetim kurulunun yüzde 13’ü kadın. Bir yıl önce, kadınlar yönetim kurulunun yüzde 30’unu oluşturuyordu. Bu önemli düşüş, son dönemde kurulun iç yapısındaki değişiklikler nedeniyle yaşandı. Mart 2020’de konsey, dördü kadın olmak üzere 13 icracı üyeden oluşurken, bugün konsey üç kadın yönetici olmak üzere toplam 22 üyeden oluşuyor.

DASSAULT FALCON 10X TANITILDI!

Fransız iş jeti üreticisi Dassault, yeni ultra uzun menzilli modeli Falcon 10X’i Paris’te görücüye çıkardı.

İş jetleri için yeni bir referans olarak nitelendirilen model, hem kısa hem de uzun menzilli uçuşlarda benzersiz bir yolcu deneyimi ve çığır açan emniyet özellikleri sunacak. Yolcuların talepleri göz önünde bulundurularak, uçağı her yönüyle optimize eden Dassult, 276 cm kabin genişliği ve 203 cm tavan boşluğu ile ultra uzun menzilli iş jetleri arasında en geniş iç mekana sahip modeli üretmeyi başardı.

Uçağın sahibinin tercihine bağlı olarak, kabin, oturma odası, yatak odası ve tam duşlu özel banyo dahil olmak üzere dört bölüme ayrılabiliyor. Ferahlık hissini artırmak için, dört büyük pencere, bu özel yaşam alanına doğal ışık sağlıyor.

Fransız şirket, 10X’in kabinini, çoğu hastanenin yoğun bakım ünitesinde bulunan filtreleme sistemi ile donattı. Böylece kabin içindeki hava, modern ofislerin yer aldığı plazaların çoğundan 10 kat kadar daha hızlı yenileniyor.

En son Falcon 6X modelinde iki Pratt & Whitney Canada PurePower motoru kullandıktan sonra üç motorlu tri jet modellere yoğunlaşan Dassault, 10X’te yeniden çift motora dönmüş Rolls-Royce Pearl motorlarından güç alan Falcon 10X, yaklaşık 14 bin kilometreye ulaşan menzili ile 15 saat kesintisiz uçabiliyor. 10X, New York’tan Hong Kong’a veya Los Angeles’tan Sidney’e aktarmasız uçabilecek. Maksimum seyir irtifası ise 51 bin feet.

Dassault, uçağın performansının bu kadar iyi olmasını, karbon fiber malzemeden üretilen ve ok açısı artırılmış kanatlarına bağlıyor. Falcon 10X, seyir irtifasına ulaştıktan sonra 30 dakika içinde, ulaşabileceği maksimum hız olan 0.925 Mach hıza ulaşabiliyor. Dassault uçuşları olabildiğince sorunsuz hale getirmek için, özellikle sert hava koşullarında maksimum verimlilik elde edebilmek adına “güç kontrolü” özelliğini de içeren fly-by-wire teknolojisine de yatırım yaptı. durumsal farkındalık bozulduğunda, tek bir düğmeye basılarak, uçağın kendi kendini stabilize edebilmesi sağlanıyor. Dassault ayrıca uçağın tasarımına pilotlar için çok kritik bir dokunuş yaptı: Kokpit koltukları, tam yatak haline gelebiliyor.

2.500 feetten daha kısa bir pistten bile havalanabilen 10X, bu özelliği sayesinde büyük jetlerin uçamadığı daha küçük havalimanlarına operasyon yapabilecek. 10X’in düşük hızlı dik yaklaşma özelliği, kompozit kanatlarının sağladığı ek avantajla birlikte, güvenli, düşük hız performansı elde etmek için endüstrinin ilk kombine görüş sistemi olan FalconEye ile tamamlanıyor.

Falcon 10X’in 2025’in sonunda 75 milyon Dolar etiket fiyatıyla hizmete girmesi planlanıyor.

adbanner