Havacılık Bülteni-85

THY UÇAĞINDA CORONAVIRUS ALARMI!

Koronavirüs nedeniyle İran ile hava ve kara sınırlarının kapatılmasının ardından, İran’da kalan Türkleri taşıyan özel bir sefer düzenleyen Türk Hava Yolları’na ait TC-LOE tescilli Airbus A330-300, 8 mürettebat ve 132 yolcusuyla TK879 sefer sayılı Tahran-İstanbul uçuşu sırasında, Sapanca üzerinden geri dönerek Esenboğa Havalimanı’na indi. 12’siİran’ın Kum bölgesinden gelen 17 yolcunun virüsü taşıdığışüphesiyle bu kararın alındığı iddia edilirken, uçaktaki tüm yolcu ve mürettebat 14 gün boyunca karantina altında tutulmak üzere hastaneye götürüldü.

THY Pazartesi günü, Meşhed, İsfahan, Tebriz ve Şiraz’a uçuşları iptal ettiğini, Tahran uçuşlarının günde ikiye indirdiğini açıklamıştı. Yaşanan gelişmelerin ardından Tahran uçuşları da tamamen durduruldu. Türkiye şuanda virüs nedeniyle Çin, İran, İtalya, Güney Kore ve Irak ile tüm havayolu trafiğini durdurmuş durumda.

Öte yandan THY hafta içinde uçaklarının iniş takımlarında yaşadığı sorunlarla gündeme geldi.

Türk Hava Yolları’nın TK1598 Sefer sayılı Frankfurt-İstanbul seferini yapan TC-JSH tescilli Van isimli Airbus A321, İstanbul Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra ön dikmesinin çıkması nedeniyle pist ortasında kaldı. Uçağın havacılıkta hard landing olarak bilinen sert iniş sonrası bu sorunu yaşadığı tahmin ediliyor. 7 mürettebat ve 146 yolcunun yer aldığı uçakta herhangi bir yaralanma ve can kaybı yaşanmadı.

Cumartesi günü ise Türk Hava Yolları’nın TK1976 sefer sayılı Dublin – İstanbul seferini yapan  TC-JYF tescilli Boeing 737-900ER uçağının İstanbul Havalimanı’na inişinde iniş takımı lastikleri alev aldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken havalimanı ARFF ekipleri uçağa müdahale etti ve yangın büyümeden söndürüldü.

PEGASUS’UN KAZA YAPAN PİLOTU TUTUKLANDI!

Pegasus Havayolları’na ait İzmir-İstanbul seferini yapan Boeing 737-800’ün, 5 Şubat’ta Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşadığı ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazasıyla ilgili soruşturma kapsamında, Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği, kaptan pilotun taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmasuçundan tutuklanmasına karar verdi.

Kazadan sonra tedavi gördüğü hastaneden taburcu edilen kaptan pilot önce Anadolu Adalet Sarayı’na gönderildi ve burada savcılık tarafından ifadesi alındı. İfadesinin alınmasından sonra tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

Uçak Sabiha Gökçen Havalimanı’na inişinin ardından pistten çıkmış, üç kişi hayatını kaybederken, 180 kişi yaralanmıştı. Kazadan bir gün sonra uçağın iki pilotu hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Bazı medya organlarında, kara kutunun Alman Havacılık Kaza Soruşturma Bürosu’nda Amerikalı yetkililerin de nezaretinde deşifre edildiği duyurulurken; kayıtlara göre kazada pilot hatasının düşük seviyede olduğu ileri sürülmüştü.

Tutuklanan kaptan pilotun ifadesinde, Sabiha Gökçen Havalimanı işletmecisini suçladığı, pistin periyodik temizliğinin yapılmamasının kaygan zemin oluşturması, pistte suyun drenajı için gerekli asfalt düzeninin bulunmaması, pistin sonunda stopway alanının olmaması ve devamında uçurum olması gibi hatalar zincirinin kazanın meydana gelmesinin nedeni olduğunu ve kendisinin tamamen suçsuz olduğunu söylediği biliniyor.

Kulenin kendilerinden önceki uçağın pisti pas geçtiğini söylediğini ama bu bilginin inmemelerini gerektiren bir şey olmadığını ifade eden pilot, Yalova üzerinde uçağa yıldırım çarptığını; bu bilginin Yardımcı pilot tarafından Pegasus teknik departmanına bildirildiğini söyledi. Olay esnasında kuyruk rüzgarının 14 knot ile limit içi olduğunu ifade eden pilot, indikleri pistin sonunda bolca tekerlek izi olduğunu, gerekli temizlik işlemlerinin yapılmaması nedeniyle uçağın kaydığı ve kazanın bu yüzden gerçekleştiğini savundu.

Kazada kendisinin de ağır yaralandığını ve 15 gündür hastanede olduğunu dile getiren pilot, uçaktaki tüm değerlerin limit içi olduğu ve inmemek için hiçbir sebep olmadığını belirtirken; iniş yaptıktan sonra süratinin de 57 knot ile normal sınırlarda olduğunu vurguladı.

Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA), yaptığı bir yazılı açıklama ile Kaptan Pilotun tutuklanmasını derin üzüntüyle karşıladıklarını duyurdu. Açıklamada “Üzücü kazanın sebepleri henüz net olarak belirlenmemişken, pilotlara yönelik olumsuz izlenim oluşturabilecek ve pilotların karar alma özgürlüklerini kısıtlayabilecek söylem ve işlemlerden kaçınılması uygun olacaktır” denildi.

SUNEXPRESS’TEN 2019’DA REKOR BÜYÜME!

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu olan SunExpress, 2019 yılını da rekorlarla kapadı. İstanbul Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında, şirketin 2019’da 1.4 Milyar Avro ile tarihinin en yüksek cirosunu elde ederek, bir önceki yıla göre yüzde 10’luk bir büyüme gerçekleştirdiği açıklandı. Bu yıl havacılık ve turizmde 30’uncu yılını kutlayan SunExpress, 2019’da 65 binden fazla uçuşta 10 milyonun üzerinde yolcu taşıdı ve doluluk oranı yüzde 83 oldu.

SunExpress, 2020’de Türkiye dış hat uçuşlarında rekor bir kapasite ile toplamda 7 milyon koltuk sunacak. Bu yaz, Türkiye’de 17 noktadan Avrupa’da 39 destinasyona tarifeli seferler düzenleyecek.

Antalya’yı hem iç hem dış hatlarda direkt ve tarifeli seferlerle en fazla noktaya bağlayan havayolu olan SunExpress, 2020 yazında Antalya’ya dış ve iç hatlarda toplam 4.5 milyon koltuk ile tarihinin en yüksek arzını gerçekleştirecek. Antalya’dan iç hatlarda 8, dış hatlarda ise 43 destinasyona uçulacak.

Bu yaz Antalya’dan Bremen ve Marsilya’ya ilk kez uçuşlar başlayacak. İzmir’i dış hatlarda tarifeli ve direkt seferlerle en fazla noktaya bağlayan havayolu SunExpress, 2020 yaz sezonunda Milano, Kıbrıs, Budapeşte, Prag ve Üsküp’e uçmaya başlayacak. İzmir’i iç hatlarda 13, dış hatlarda ise 38 noktaya bağlayarak bu yaz toplam 3.1 milyon koltuk arz edilecek.

Adana’dan Hamburg, Viyana ve Brüksel’e; Balıkesir ve Eskişehir’den Düsseldorf’a; Malatya’dan Frankfurt’a ve Konya’dan Helsinki’ye uçuşlar da başlayacak.

SunExpress’in tepe yönetiminde de kısa süre içinde önemli değişimler yaşanacak. 3 yıldır şirketin CEO koltuğunda oturan Jens Bischof, 1 Mart itibariyle Eurowings Genel Müdürü pozisyonuna geçiş yapacak. Bischof’un SunExpress’teki koltuğunu ise 15 Nisan’da Dr. Max Kownatzki devralacak.

SunExpress’in direksiyonuna geçecek olan, 47 yaşındaki Maximilan Kownatzki, İşletme alanında akademik geçmişe sahip. Kariyerine 2002 yılında Olvier Wyman Strateji Danışmanlık firmasında başladı. Havacılık endüstrisine 2013 yılında Avustralyalı Qantas Grubu’nun alt şirketlerinden Jetstar’da geçiş yapan Kownatzki, 2015’te Lufthansa Grubu’na geçti ve Eurowings’te İş Geliştirmeden sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürüttü. 2017’de grubun ana şirketleri Lufthansa, Swiss ve Austrian Havayolları’nın network planlama ve stratejik ortaklıklar yönetimini gerçekleştirdi. Alman ve ABD vatandaşı olan Kownatzki aynı zamanda ticari pilot lisansına da sahip.

GULFSTREAM G700 İLK UÇUŞUNU YAPTI!

Gulfstream’in yeni, en uzun menzilli ve en geniş iş jeti olan G700, ilk uçuşunu yaptı. Georgia Eyaleti’nin Savannah Havalimanı’ndan kalkışını gerçekleştiren uçak 2 saat 32 dakika süren uçuşun ardından başarıyla inişini tamamladı.

Gulfstream, geçen yıl Ekim ayında Las Vegas’ta düzenlenen bir fuarda 75 milyon dolarlık iş jetinin tam ölçekli bir modelini tanıtmış ve Qatar Airways ile Flexjet’in lansman siparişlerini duyurmuştu. Şuan üretilen 5 test uçağı üzerinde yer ve uçuş testleri devam ediyor. G700’ün ilk teslimatının 2022 yılında yapılması planlanıyor.

ABD’li imalatçı G700’ün; tüm iş jeti endüstrisinin gelişmiş güvenlik özelliklerini, geleceğin teknolojileri ve müşterilerin konfor beklentilerini aşacak şekilde tasarlanan kabini ile bir araya getirdiği görüşünde.

Uçak 0.85 Mach hızında, 13890 km menzile sahip. Maksimum seyir irtifası olan 0,9 Mach hızında ise uçağın menzili 11.853 km. İki adet Pearl 700 turbofan motorundan güç alan uçak, tamamen yeni kuyruk kanat uçları winglet, yepyeni gelişmiş aerodinamik tasarım ve fly by wire uçuş teknolojisine sahip. Uçağın Honeywell üretimi Epik tabanlı Simetri kokpitinde BAE Systems’in aktif sidesticks ve dokunmatik ekranları sahip göstergeleri bulunuyor.

20 adet panoramik oval penceresi ile sektördeki en uzun, en geniş ve en yüksek kabine sahip olan iş jeti ünvanına sahip olan G700’ün uzunluğu 33.48 metre, kanat açıklığı 31,39 metre. Maksimum kalkış ağırlığı 48.807 kg olan iş jetinin maksimum seyir irtifası 15.545 metre, maksimum hızı ise 0,9 MAch yani saatte 956 km.

Mürettebat bölmesi veya yolcu salonu dahil olmak üzere kabin içindeki tüm alanlarda yepyeni bir bakış açısıyla farkını ortaya koyan iş jetinde, endüstrinin tek ultra yüksek çözünürlüklü sirkadiyen aydınlatma sistemi kullanılarak yolcuların uzun uçuşlarda jet lag etkisi neredeyse sıfıra indiriliyor. Hoparlörsüz surround ses ve duşlu bir master süit uçağın öne çıkan diğer önemli özellikleri.

EN HIZLI SUPERSONIC UÇAK KARBON SALIMI YAPMAYACAK!

Concorde uçuşlarının 2003’te sona ermesinin ardından, hiçbir süpersonik ticari uçak gökyüzüyle buluşamadı. Concorde’nin yarattığı çevre kirliliği ve kabul edilemez gürültü seviyeleri, yeni süpersonic uçaklar için aşılması gereken en önemli engeller arasında.

Aerion, Boom Supersonic, Lockheed Martin Aeronautics, süpersonik havacılık için yeni bir “altın çağ” başlatmaya çalışan şirketler arasında. Ancak en hızlı yolcu jetini inşa etmekten daha zor olan şey onu çevre dostu şekilde hayata geçirmek. Bu nedenle işin en zahmetli kısmı, üretilecek uçağın emisyonların azaltılması ve daha sürdürülebilir hale getirilmesi konularında modern havacılığa uyumunu sağlamak.

2014 yılında kurulan Denver merkezli Boom Supersonic, Overture adını verdiği süpersonik ticari uçak projesi üzerinde çalışıyor. Ancak şirket öncelikle Overture uçağının üçte bir ölçekli demosu olan XB-1’i geliştirdi. XB-1 “güvenli, verimli ve sürdürülebilir süpersonik seyahat için anahtar teknolojileri kanıtlamak” için kullanılacak.

Boom, XB-1’in tüm yer ve uçuş testlerini sürdürülebilir havacılık yakıtlarıyla gerçekleştirileceğini ve bu sayede doğaya zararlı gaz emisyonu yapmayacağını duyurdu. Karbon nötr test programını hayata geçiren ilk ticari uçak üreticisi olan Boom, uçağın tasarım, test ve uçuş aşamaları aracılığıyla her adımda çevresel etkiyi düşünüyor. Boom geçen yaz, XB-1 test programı sırasında karbon-nötr jet yakıtı sağlamak için sürdürülebilir alternatif yakıtlar üreten Prometheus Fuels ile ortaklığını duyurdu. Prometheus, CO2’yi havadan ekonomik şekilde uzaklaştırarak jet yakıtı haline getirmek için temiz elektrik kullanıyor. Güneş ve rüzgar, bu dönüşüm sürecinde kullanılacak gücü sağlarken, bu sayede yakıtın kullanılmasından kaynaklanan net karbon emisyonu sıfıra indiriliyor.

Ocak 2019’da şirketin sürdürülebilir havacılık yakıtları kullanarak XB-1 motorlarının çalıştırıldığı bir dizi yer testi yapıldı. Yüzde 80’den fazla sürdürülebilir yakıt harmanıyla gerçekleştirilen testler, Boom’a XB-1’in gelecekteki yer ve uçuş testlerinde sürdürülebilir havacılık yakıtlarını kullanması için gereken güvenceyi verdi.

Boom, 2020 yazında XB-1’i piyasaya sürmeyi planlıyor. süpersonik seyahatlerle Aileleri, şirketleri ve kültürleri bir araya getirmek ve dünyayı daha erişilebilir kılmak amacıyla geliştirilen Overture tarihin en hızlı ticari uçağı olacak.

adbanner