Havacılık Bülteni-90

İÇ HAT UÇUŞLARINDA YENİ KURALLAR!

Küresel koronavirüs salgını, tüm dünyada seyahat talebini sıfıra indirdi. Virüsün yayılma hızını kontrol altına alabilmek amacıyla; ülkelerden birbiri ardına sınır kapama ve uçuş kısıtlama haberleri de gelmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklama ile 27 Mart 2020 gece yarısından itibaren yurt dışına tüm tarifeli uçuşların durdurulduğunu açıkladı. Türkiye’de ilk yurt dışı uçuşu, 12 Şubat 1947’de o zamanki adıyla Devlet Hava Yolları’nın TC-ABA tescilli DC-3 uçağı ile 2 saat 40 dakika süren İstanbul aktarmalı Ankara-Atina uçuşuydu. O günden bu yana yurt dışı uçuşları devam ediyordu.

Yurt içinde ise şehirler arası yolculuklar valilik iznine bağlı olarak gerçekleştirilebiliyor. Kargo uçuşları ise alınan seyahat ve uçuş kısıtlamasının kapsamı dışında tutuldu.

İç hat uçuşları sadece Türk Hava Yolları tarafından, İstanbul ve Ankara merkezli olarak Samsun, Trabzon, Erzurum, Van, Diyarbakır, Malatya, Gaziantep, Kayseri, Konya, Adana, Antalya ve İzmir’e yapılıyor. Alınan karar sonrası ilk sefer İstanbul’dan Ankara ve Samsun’a gerçekleştirildi. Tüm uçuşlar sosyal mesafenin korunabilmesi için en fazla uçak kapasitesinin yarısı kadar yolcuyla gerçekleştiriliyor. Yolcuların aralarında en az bir koltuk boş bırakılacak şekilde oturtulmasına dikkat ediliyor.

Bu süreçte iç hat yolcuları bilet için tek yön 325 TL, aktarmalı seferler için ise 549 TL ödeyecek. Seyahat izin belgesine sahip olan vatandaşlar, biletlerini acenteler ve havalimanlarındaki satış ofislerinden alabiliyor. Check-in işlemleri de havalimanlarında bulunan check-in kontuarlarında Seyahat İzin Belgesi ile birlikte gerçekleştirilebiliyor. Seyahat izin belgesi havalimanlarında kurulan özel ofislerden ve e-devlet üzerinden temin edilebiliyor.

Cumhurbaşkanının yaptığı ilk açıklamanın ardından THY, web sitesi ve mobil uygulamalar üzerinden bilet satışı ve check-in işlemlerine 17 Nisan 2020 tarihine dek ara verildiğini açıklamıştı. Ancak hafta içinde yapılan yeni bir açıklama ile sürenin 1 Mayıs’a uzatıldığı duyuruldu.

Bu karar başta Pegasus olmak üzere Sun Express, Onur Air gibi tarifeli uçuşlar ile Corendon, Tailwind ve Free Bird gibi charter uçuşlar gerçekleştiren havayollarının filolarındaki tüm uçakları yere indirmesi sonucunu doğurdu.

Sabiha Gökçen, Dalaman ve Bodrum Havalimanları da kapatıldı.

KLM VE QANTAS BOEING 747’Yİ EMEKLİYE AYIRDI!

Küresel salgın havacılık endüstrisinde pek çok radikal kararın da nedeni oluyor. Havayolu şirketleri, salgının yarattığı finansal etkiyi en aza indirebilmek için teslim alınmayı bekleyen uçakların teslimatlarını ötelemek, sipariş iptali gibi kararların yanı sıra, filoda aktif olarak uçan kiralık uçakları erken iade etmek ve uzun vadede yapılması düşünülen filo planlamalarını erkene çekerek bazı uçaklarını beklenenden daha erken emekliye ayırmak gibi kararları da alıyor.

Bu kapsamda geçtiğimiz hafta, Avustralyalı Qantas ve Hollanda’nın milli havayolu KLM, gökyüzünün kraliçesi lakaplı ikonik jumbojet Boeing 747-400 ile son ticari uçuşlarını yaptı. İki havayolu da filosuna ilk 747’yi 1971’de katmıştı.

Qantas, Boeing 747-400 filosunu Şubat 2021’de emekliye ayırmaya hazırlanıyordu. Ancak havayolu, devam eden küresel kriz nedeniyle 747-400 operasyonlarını tamamen bitirme kararı aldı. QF28 sefer sayılı son 747 uçuşunda, havayolunun son 747 yolcuları 29 Mart’ta Şili’nin başkenti Santiago’dan Sydney’e 13 saat 18 dakikada uçtu.

17 yaşındaki Boeing 747-400ER, Boeing tarafından Qantas’a teslim edilen ikinci 747’ydi ve aynı zamanda Boeing’in test uçaklarından biriydi.

Hollandalı KLM de 29 Mart’ta Boeing 747-400 ile icra ettiği KL686 sefer sayılı Mexico City-Amsterdam uçuşuyla 747’nin ticari operasyonlarını sonlandırdı.

KLM, ilk Boeing 747-400’ü 1971’de teslim aldı. Jumbo jet, yaklaşık elli yıl boyunca dünya genelinde KLM renkleriyle uçtu. KLM de 747 filosunu gelecek yıl emekliye ayırmayı planlıyordu ancak Qantas ile aynı nedenlerden ötürü kararını erkene çekti.

KLM ve Qantas sadece geçen yıl, Boeing 747 ile 2,9 milyon koltuk kapasitesini yakaladı ve bu toplam kapasitelerinin yüzde 11,4’üne karşılık geliyordı.

SUNRISE PROJESİ İÇİN QANTAS PİLOTLARI ONAY VERDİ!

Avustralya’nın bayrak taşıyıcı havayolu Qantas, Avustralya kıtasının doğusundaki şehirleri Londra, Paris ve New York’a aktarmasız uçuşlarla bağlamayı planladığı ve ticari havacılığın sınırları olarak kabul edilen Sunrise Projesi için 2019 sonunda 3 deneme uçuşu yaptı. Test uçuşlarında, kokpit ve kabin ekibinin zihinsel ve fiziksel sağlıkları izlendi.

Qantas, Covid-19 salgınının küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle tüm havayolları gibi “hayatta kalma” çabası içine girdi. Havayolunun, Mart sonuna kadar bu projeyi hayata geçireceğini resmi olarak duyurması ve Airbus’a A350-1000 uçakları için sipariş vermesi bekleniyordu. Ancak havayolu bu proje için tüm kararlarını yıl sonuna erteledi.

Yine de havayolu bir yandan kendi içinde projenin hayata geçmesinin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya devam ediyor. Şirket hafta içinde pilotları ile projenin hayata geçmesi durumunda alacakları ücretler ve çalışma koşulları hakkında anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Sunrise projesi için pilotların ikna edilmesi şart. Çünkü uçuşların, 22 saate kadar uzayabilecek olması, pilotların her zamankinden daha uzun süre çalışacağı anlamına geliyor. Bu da pilot sendikaları tarafından, bu uçuşlarda görev yapacak pilotlara sunulacak ödemelerle ilgili itirazda bulunmasına neden olmuştu.

Ayrıca uçuşlar resmi olarak başlamadan önce havayolunun, havacılık otoritelerini, pilotların, kabin ekibinin ve yolcuların havada 22 saate kadar rahatlıkla başa çıkabildiklerine ikna etmesi gerekiyor.

Havayolu pilotlarla anlaşmaya vardı. Uzun bir değerlendirme sürecinin sonunda, şirkette görev yapan1400 pilotun yüzde 85’i projenin hayata geçirilmesi lehine oy kullandı. A350 ve A330 filolarında uçan pilotların bu uçuşları dönüşümlü olarak yapmaları planlanıyor.

AIRBUS İSPANYA TESİSLERİNDE MASKE ÜRETİYOR!

29 Mart’ta İspanyol Hükümeti, ülke genelinde birinci derece öneme sahip olmayan faaliyetlerin durdurulması kararını aldı. Bu yüzden Avrupalı imalatçı Airbus, İspanya tesislerindeki üretimin çoğunu durdurdu. Ancak Airbus tesislerinde, hayati öneme sahip üretim faaliyetleri sürdürülüyor.

Airbus, normalde uçak üretimi yapılan tesislerinde, 3 boyutlu yazıcılarla Covid-19 ile mücadelede sağlık personeline bireysel koruma sağlayan yüz koruyucu siperler üretiyor.

7/24 çalışmaya devam eden 20’den fazla 3 boyutlu yazıcının ürettiği yüzlerce siper, İspanya Airbus tesisleri yakınındaki hastanelere gönderiliyor. Airbus, PLA plastikleri kullanarak ürettiği siperler için patentli bir tasarımdan yararlanıyor.

Gelişmiş tasarım ve hızlı üretim için sahip olduğu yeteneği, bir gecede, havacılıktan tıbbi ekipman konseptine döndürebilen Airbus, bu sayede pandemiye karşı mücadelede büyük bir fark yarattı.

Airbus’ın Almanya kanadı da bu projeye dahil olduğunu duyurdu.

WIZZ AIR KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK İSTİYOR!

Havacılık endüstrisi tarihinin en derin krizi ile başa çıkmaya çalışıyor. Binlerce uçak süresiz olarak park pozisyonlarına alınıyor. Havayolları eski uçaklarını beklenenden daha erken emekliliğe ayırıyor. Ancak bütün bunları olurken bazı havayolları bu durumu bir fırsata çevirmek ve uçak teslimat programlarına bağlı kalmak konusunda kararlı. Bunlardan biri de Wizz Air.

Avrupa’nın en büyük düşük maliyetli havayollarından biri olan Budapeşte merkezli havayolunun CEO’su József Váradi, 2020’de 15 yeni Airbus uçağının teslim alınacağını ve yüzlerce uçaktan oluşan sipariş takvimine göre zamanı geldikçe uçaklarını filoya katacaklarını duyurdu.

Wizz Air şu anda kapasitesini yüzde 90 azalttı. Yolculu tahliye ve kurtarma operasyonları ile kargo uçuşları devam ediyor olmasına rağmen Váradi havayolunun bu krizden kurtulabileceğini ve pandemi bittikten sonra genişleme fırsatlarını yakalamaya hazır olduklarını ortaya koydu.

Wizz Air ayrıca üst seviye yöneticileri için sıfır maaş ve çalışanların ücretlerinde belirli oranlarda kesinti de dahil olmak üzere bir dizi maliyet azaltıcı önlemi de uygulamaya aldı.

Analistler sektörde Boeing 747, 757, 767 ve Airbus A380 gibi uçak tiplerinin krizden ciddi şekilde etkileneceği görüşünde. Pandemi sona erdiğinde ve seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasından sonra şuan yerde bekleyen uçakların tümünün yeniden gökyüzüyle buluşmayacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Wizz Air’in yeni Airbus uçaklarını filoya katmaya devam etme kararı çok cesur görünüyor. Çok sayıda havayolunun teslimatları erteleme veya iptal ettiği de düşünüldüğünde, Wizz Air bu zor zamanlardan hesapladığı şekilde güçlü bir oyuncu olarak çıkabilecek mi hep birlikte göreceğiz.

MC-21 İÇİN RUS İMALATI MOTOR SERİ ÜRETİME GEÇTİ!

Boeing 737 MAX ve AirbusA320neo ailesi uçaklarıyla rekabet etmesi beklenen Rusların yeni nesil dar gövde orta menzilli yolcu uçağı MC-21 için önemli bir dönüm noktası daha aşıldı.

Rus motor üreticisi Aviadvigatel, MC-21 için tasarlanan PD-14 motorlarının seri üretimine başladı.

Üretilen ilk motor Ocak 2020’de uçağın üretim tesislerine teslim edilmişti.

Seri üretimine geçilen PD-14, 1980’lerden bu yana Rusya’nın tamamen ülke içinde inşa edilmiş ilk turbofan motoru olma özelliğine sahip. Sivil havacılık için tasarlanan ve uluslararası standartlar ve gereksinimler dikkate alınarak geliştirilen PD-14 motorlarının, ABD’li Honeywell imalatı motorlar ile birlikte, MC-21 uçağını satın alacak şirketlere bir seçenek olarak sunulması planlanıyor. Ancak ABD’nin Rus savunma ve havacılık kuruluşlarına uyguladığı yaptırımların bu durumu sekteye uğratacağı düşünülüyor.

Rusların Sovyet döneminden sonra sıfırdan ürettiği ilk yolcu uçağı olan MC-21, ilk kez Ağustos 2019’da Moskova’da düzenlenen MAKS 2019 Air Show’da görücüye çıktı. İlk uluslararası uçuşunu ise Teknofest kapsamında İstanbul’a yaptı.

Irkut, 2021’de 6 adet, 2022’de 12 adet ve 2023’te 25 adet MC-21 uçağını teslim etmeyi planlıyor. Irkut’un MC-21-300 şimdiye kadar çoğunlukla Rus havayolu operatörlerinden toplam 175 sipariş almayı başardı.

adbanner