Simon Dawson/Bloomberg via Getty Images

Havalimanı Kuleleri Yerle Bir mi Olacak?

Bir havalimanının beyni neresidir diye sorsalar kuşkusuz kule diye yanıtlarız. Hava trafik kontrol görevlilerinin, havadaki ve yerdeki trafiği en iyi şekilde gözlemleyerek yönetebilmelerini sağlayan kuleler, havalimanı yerleşkeleri içindeki en yüksek yapılardır aynı zamanda.

Dünya genelinde iddialı pek çok havalimanında, söz konusu kulelere ilişkin estetik kaygılar da devreye girer. Çoğunlukla terminaller veya meydanın diğer hizmet binalarından bağımsız olarak inşa edilen kuleler, bazen de ilginç tasarımlarıyla dikkat çeker. Bu sayede havalimanının hatta bazen de şehrin simgesi olarak anılacak kuleler inşa edilmeye çalışılır.

İstanbul Yeni Havalimanı’nın ödüllü kule tasarımı

İGA tarafından inşa çalışmaları tüm hızıyla yürütülen İstanbul Yeni Havalimanı’nın 93 metre uzunluğunda ve ‘lale’ çiçeğinden esinlenerek hazırlanan tasarıma sahip hava trafik kontrol kulesi, geçtiğimiz yıl uluslararası mimari ödülü kazanmıştı.

Peki bir havalimanının beyni olarak nitelenen hava trafik kontrol kuleleri de teknolojinin gelişiminden etkilenerek başka şekillere evrilecek dersem şaşırır mısınız? Süper hızlı fiber ağların, yüksek çözünürlüğe sahip kameraların ve uzaktan algılama teknolojisinin ortaya çıkışı, hava trafiği yönetiminde bir devrime sebep olacak. Kulelerin yerini dijital çözümlerin alması muhtemel. Tüm trafiğin idare edildiği kuleler, gelecekte havalimanından çok daha uzak bir noktada, basit bir oda haline gelecek gibi görünüyor.

Teknoloji aslında çok basit. Kontrolörler ve ekipmanlarla dolu bir kule yerine, kameralar video ve ses verilerini, yüzlerce kilometre uzaktaki kontrol merkezine iletiyor. Orada, hava sahası görüntüsü, diğer operasyonel verilerle birlikte artırılmış gerçeklik teknolojisi ile desteklenerek, canlı 360 derecelik bir görüntü olarak yeniden yaratılıyor. Radar bilgisinden kapalı taksi yollarına ve hatta drone saldırılarına kadar her şey ekranlara tüm çıplaklığıyla yansıtılıyor.

Avustralya, Macaristan, Fransa, İrlanda ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere, tüm dünyada denemeler başladı. Endüstri genelinde gözle görülür bir heyecan ve elle tutulur somut sonuçlar var.

LONDRA’DA FİKİR HAYATA GEÇİRİLDİ

4.5 milyon yıllık yolcu ve 80 bin yıllık uçak trafiğine sahip olan London City Havalimanı, dünyanın uzaktan kontrol edilen “dijital” kuleye sahip olan en yoğun havalimanı ünvanını aldı. London City Airport’un hava trafik kontrol kulesi, havalimanının 80 mil (yaklaşık 130 km) uzağına taşındı. London City böylece Birleşik Krallık’ta uzaktan dijital hava trafik kontrolü merkezi sunan ilk havalimanı oldu. 2020’ye gelindiğinde, havalimanının hava trafik kontrol servislerinin bir dizi kamera ve uzaktan kumanda sistemi ile yönetilmesi planlanıyor. Hayata geçirilecek olan teknoloji, Londra City Havaalanı için yapılacak 350 milyon Sterlinlik geliştirme programının önemli bir parçası. 18 metre uzunluğundaki mevcut kule görevini bir kaç kamera ve sensöre bırakacak.

Hava trafik kontrolünün uzaktaki merkezlerden ve dijital şekilde yönetilmesi konusunda yaptığı çalışmalar ile öncü olan NATS, uzaktan kulelerin gelecekte çok yaygınlaşacağı konusunda oldukça iddialı. Dijital hava trafik kontrol kuleleri, yenilikçi ve düşük maliyetli olmaları sebebiyele öne çıkacak olmalarına rağmen, hala bazı soru işaretleri ve korkular barındırıyor. Herkes herhangi bir acil durumda 130 kilometre uzaktan buna nasıl müdahale edileceğini sorguluyor.

Andrew Matthews – PA Images/Getty Images

Bu konuda şirket, gereğinden fazla yedekli sistemle çalışıldığı için herhangi bir sorun yaşanmasının imkansız olduğu görüşünde. Öyle ki, London City Havalimanı ile uzaktan kontrol merkezi arasındaki fiber kabloların birbirinden çok uzakta üç farklı bağlantı noktası kurgulanmış. Hatta sistem siber güvenlik uzmanları tarafından, bilgisayar korsanlarının yapabileceği saldırılara karşı defalarca test edilip güvenliği onaylanmış.

Sistemde kullanılan kameralar güneşten gelen parlamayı azaltmak ve olası bir lazer saldırısından doğacak sorunlardan etkilenmeyecek şekilde tasarlanmış. Kurşun geçirmez özelliğe sahip olan kameralar, lensler ve diğer ekipmanlarının zarar görmemesi için basınçlandırılmış hava içerisinde geliyor.

NATS, uzaktan ve dijital hava trafik kontrol sistemlerinin, güvenlik ve daha az maliyetli olmasının yanında havaalanında ekstra yer açmak gibi bir misyonları olduğunu söylüyor. Havalimanlarının uzağında kurulan merkezler aldatıcı bir şekilde basit görünüme sahip. Odaları, 14 tane eğimli HD ekranlara bakan iki koltuk ve bir çalışma masası olarak özetlemek mümkün. Bu ekranlar, kontrolörlere pan, tilt ve zoom yapabilen iki kamera ile 14 yüksek yüksek çözünürlüklü kamera vasıtasıyla, hava alanının 360 derecelik görüntüsünü sağlayacak

Kameralardan alınan görüntü, fiber optik kablolar vasıtasıyla, NATS’ın Hampshire üssünde inşa edilen operasyon odasına iletiliyor. Kontrolörler sadece görsel değil havaalanındaki her işitsel uyarıyı da sanki oradaymışçasına alabiliyor.

NATS’a göre, uzaktan kulelerde bulunan ekranlar insan gözü gibi hatta onlardan bile iyi. Geceleri, hava trafik kontrolörleri, gökyüzündeki yıldızları bile ekranlarından görebiliyor. Kontrolörlerin, mevcut hava durumu ve uçuşlarla ilgili bilgileri hızlıca okuyabilmelerini sağlayan AR (artırılmış gerçeklik) sistemleri de var. Her istasyonda, hava trafik kontrolörlerinin pilotlar, diğer kontrolörler ve havalimanındaki personel ile iletişim kurmak için bilgisayarlara, radarlara ve radyo frekanslarına erişimi bulunuyor.

Eski sistemin aksine, yeni sistem kontrolörlerin daha iyi bir görüntü elde etmesine, görüntüyü büyütebilmelerine ve uçakları izlemek için radar verilerini ekranda görebilmelerine izin veriyor. Kontrolörler, uçakların inişleri ve kalkışlarını rahatlıkla görüp duyabiliyor. Ayrıca sistem kritik bir yeni güvenlik özelliğine de sahip. Kameralar havalimanı yakınında tehlike arz eden drone’ları seçip, geceleri pisti aydınlatabilecek.


İlgili Haber | Pilotlar Kulede Kiminle Konuşuyor?


NATS, bir havalimanına ait kontrol kulesinin artık dünyanın herhangi bir yerinde bulunabileceğini ve havaalanlarının uzaktan yönetilebileceğini söylüyor. Bu, bazıları birer mimari şaheser olan kontrol kulelerinin tarihin tozlu sayfalarına gömüleceğinin de habercisi aynı zamanda.

DÜNYADA BAŞKA ÖRNEKLERİ VAR MI?

Savunma ve güvenlik şirketi Saab ile İsveç Hava Navigasyon Servis Sağlayıcısı LFV şirketleri bir araya gelerek, 2015 yılında Saab Dijital Hava Trafik Çözümleri AB (SDATS) isimli bir şirket kurdu. Başlangıçta İskandinav ülkeleri sonrasında ise tüm dünyaya yayılması planlanan uzaktan hava trafiği hizmetleri sağlamak üzere yola çıktı.

Saab ve LFV uzaktan kule anlamına gelen “Remote Tower”ı geliştirerek ve 21 Nisan 2015’te hayata geçirdi. Örnsköldsvik Havalimanı’ndaki hava trafiği, o günden bu yana, geliştirilen “Uzaktan Kule” sayesinde 177 km uzaklıktaki Sundsvall–Timrå Havalimanı’ndan yönetiliyor. Bu sistemin onaylanması da dünyada bir ilk olarak tarihte yerini aldı. “Uzaktan Kule” dünyada operasyon için onaylanmış tek sistem olma özelliğini koruyor. Sistem havalimanının, hava trafik hizmetlerinin gerekli saatlerde kullanmasını mümkün kılıyor. Yani verimlilik, işlevsellik, ekonomik bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Şirketin geliştirdiği bir başka uzaktan yönetim sistemi de bu yıl içinde devreye alınmaya hazırlanıyor. Yine İsveç’te bulunan Linköping Havalimanında benzer bir sistem uygulanacak. Havalimanında bulunan kamera ve sensörlerden gelen görüntü ile veriler, trafiğin yönetilmesi için özel olarak hazırlanan merkeze yerleştirilen dijital ekranlara yansıtılacak. Gerekli tüm iletişim cihazlarının mevcut bulundurulacağı merkezden hava ve yer trafiği idare edilecek.

Geleneksel hava trafik kontrol kulesi olmadan inşa edilen dünyanın ilk havalimanı için de kollar sıvandı. İnşa çalışmaları süren ve 2018 yılının Aralık ayında hizmete girmesi planlanan Scandinavian Mountains Havalimanı’nda hava ve yer trafiği, kilometrelerce ötede bulunan bir başka merkezden kontrol edilecek. Havalimanı İsveç’in Sälen ve Norveç’in Trysil şehirleri arasında yer alan Rörbäcksnäs şehrinde yer alacak.

Saab ile İrlanda Havacılık Kurumu arasında imzalanan bir başka anlaşma çerçevesinde, Cork ve Shannon havalimanlarının hava trafiğinin, Dublin Havalimanı’ndan yönetilmesi konusunda da çalışmalar da devam ediyor.

Budapeşte 2020 yılına kadar dijital operasyonları başlatmayı planlıyor. NATS, geçtiğimiz aylarda, son 6 yıldır dünyanın en iyi havalimanı seçilen Singapur Changi Havalimanı için bir dijital kontrol kulesi geliştirmek üzere sözleşme imzaladı.


İlgili Haber | Dünyanın En İyi Havalimanları


Hava trafik kontrol hizmetlerinin ihtiyaç odaklı ortaya çıkan tüm bu yepyeni şekilleri, kontrolün sağlanmasında ciddi bir esneklik oluşturacak. Bu durumun sezona göre değişkenlik gösteren trafik hacimlerinin yönetilmesinde büyük fayda sağlayacağı düşünülüyor.

Dijital hava trafiği çözümlerinin, hava trafiği hizmetlerinde bir kırılma noktası olup, daha fazla esneklik, gelişmiş güvenlik ve düşük maliyet yaratması planlanıyor. Öte yandan yolcular için ise daha az bekledikleri daha verimli seyahatler vadediyor.

adbanner