Atatürk Arboretumu: İstanbul’un Canlı Bitki Müzesi

Cıvıl cıvıl kuş sesler, tertemiz hava, yemyeşil bitki örtüsü, etrafınızda kendi halinde yaşantısını sürdüren hayvanlar.

Kısacası kendinizi masal diyarına ışınlanmış hissedeceğiniz bir ortam. Hem de İstanbul’un göbeğinde❗️

Son dönemde İstanbul’da en çok fotoğraf paylaşılan 3 yerden birisi sanırım Atatürk Arboretum’u. Genç yaşlı kadın, erkek herkes orada. Açık havada düğün fotoğrafı çekinmek için farklı yer arayanların da gözdelerinden. Hatta uygulama dersi için gelmiş olan fotoğrafçılık eğitimi alan gruplar bile var.

Latince kökenli bir kelime olan Arberotum, “ağaç” anlamına gelen arbor ile “belli bitkilerin yetiştirildiği alan” anlamındaki -etum son ekinin birleşmesinden oluşur.

Arboretumlar, bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan ağaç ve diğer odunsu bitkilerin, uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçaları. Yani aslında, eğitim ve bilimsel yanları ağır basan canlı bitki müzeleri.

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin bilimsel inceleme ve gözlem alanı olan Atatürk Arboretumu, 296 hektarlık bir orman arazisi üzerinde kurulmuş, 2000 civarında farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Her bir türün Latince ve varsa Türkçe adı altlarındaki küçük tabelalarda yazıyor. Her hafta çiçek açan bitkiler de girişteki panoda duyuruluyor.

Adı Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı anısında 1981’de Atatürk Arberotum’u olmuş.

Bu huzurlu bahçede, uzun yürüyüş parkurları ile su kaplumbağaları, ördeklere ve kuğulara tahsis edilmiş üç tane de gölet bulunuyor.

Şehrin kaotik ortamı ve gürültüsünden bir kaç saatliğine uzaklaşmak isteyen, hala bu şehirde yaşanmaya değer bir şeyler olup olmadığını arayanlar için birebir.

adbanner