Pilotlar Kokpitte Silah Taşıyabilir mi?

Yaklaşık 1 yıl önce, İçişleri Bakanlığı’nın önerisiyle ülkemizde yepyeni bir uygulama hayata geçirildi. Uçak kaçırma gibi olaylara karşı, şüpheli görülen durumlarda, yolcular arasına gizli bir uçuş polisi yerleştirilecekti. ABD’deki Sky Marshall uygulamasına benzer şekilde alt yapısı oluşturulan projede, uçuş polisi olmak için kimlerin nasıl seçileceği, nasıl bir eğitimden geçirileceği, görev, yetki ve sorumlulukları tek tek açıklandı. Uygulama hayata geçirildi mi, uçuşlarımızda yolcular arasında hiç polis var mıydı bilmiyorum. Ama ben bugün size bambaşka bir konudan bahsetmek istiyorum.

Binlerce ABD’li pilotun, kokpitte yanlarında silah taşıdığını biliyor muydunuz? Peki pilotlar bunu neden yapıyor ve silahlar konusunda nasıl eğitiliyor? Hadi başlayalım…

ABD’de Kokpitte Silah Taşıyan Pilotlar

ABD’nin herhangi bir havayolunda görev yapan yüzlerce ABD’li pilot, yeni beceriler edinebilmek için New Mexico Eyaleti’ndeki Artesia şehrine gidiyor. En fazla 48 kişinin katılabildiği, 5 güne yayılmış toplam 56 saatten oluşan bir eğitimden geçiyor. Ancak bu eğitime katılan pilotlar uçurdukları uçaklara dair yeni bir bilgi, gelişen teknoloji ya da değişen regülasyon ve kuralları öğrenmiyor. Bu eğitimde onlara öğretilen şey, hava korsanlarını silahla etkisiz hale getirmek!

Bundan tam 19 yıl önce, 11 Eylül 2001’de 74 dakika içinde dört Amerikan yolcu uçağı kaçırıldı. Ortaya çıkan tablo korkunçtu. Hayatını kaybeden binlerce insan, etkisi yıllarca sürecek travmatik bir dönem ve neredeyse tüm kuralları baştan sona değişen küresel havacılık endüstrisi.

Olaydan bir yıl sonra ABD hükümeti, Terörizme Karşı Pilotların Silahlanmasına yönelik bir yasayı kabul etti ve ABD havayollarında çalışan ABD vatandaşı pilotların, belirli bir eğitimin ardından kokpitte silah taşımasına izin verildi.

Silah taşıma hakkı kazanmak isteyen pilotların katıldığı, Federal Flight Deck Officer Program ilk mezunlarını Nisan 2003’te verdi. Aralık 2003’te programın kapsamına kargo uçağı pilotları da dahil edildi. Ancak böyle bir programın varlığı kamuoyunda çok lanse edilmedi.

1-2 yıl kadar önce, ABD Başkanı Trump, silahlı öğretmenler konusu tartışılırken, bazı pilotların da kokpitte silahları var ama bunu pek çoğunuz bilmiyorsunuz diyerek ilginç bir çıkışa imza atmıştı.

Peki silahlı pilotlara dair neler biliyoruz?

ABD hükümeti kaç pilotun silahlı olduğunu açıklamıyor. Sadece “binlerce” pilotun bu eğitimi aldığını belirtip, ilgili kişilerin isimlerini gizli tutuyor.

Tahminler ABD’deki yaklaşık 150 bin ticari uçak pilotunun 10’da birinin silahlı olduğu yönünde.

Programa katılmak pilotlar için tamamen isteğe bağlı. Eğitimin kendisi de tıpkı eğitim sonrasında pilota verilecek silahın kendisi gibi ücretsiz. Ayrıca eğitimini tamamlayan silahlı pilotlara ekstra bir ücret ödenmiyor. Artesia’daki eğitime katılan pilotların çoğu, bu eğitimi alabilmek için yıllık iznini kullanıyor.

Eğitime katılan pilotları eğiten gruptakilerin çoğunun, asker kökenli pilotlar olduğu biliniyor.

Eğitim süreci, atış talimi ve uygulamaya geçmeden önce sınıfta başlıyor. Pilotlar, oturma ve ayakta durma pozisyonlarında ateş etmeyi ve silahlarını çalmaya çalışan korsanlara nasıl karşılık vermeleri gerektiğini öğreniyor.

Pilotlara verilen eğitimin kapsamı, hiçbir şekilde kokpit dışına çıkmadan olayın kontrol altına alınması ve güvenli bir şekilde uçağın indirilebilmesi süreçlerini içeriyor.

Silahlı pilotlar, kokpitte silahlarını kalçalarında kılıfında taşıyor. Dışarıda ise kilitli kutularda taşımaları gerekiyor. Pilotların silahlarını kullanma yetkileri sadece kokpitle sınırlı. Ateşli silahlarıyla mağazalara veya alışveriş merkezlerine gitmeleri ya da sosyal hayatta silahlarını taşımaları yasak.

New Mexico’daki eğitimde mezun olduktan sonra silahlı pilotlar, altı ayda bir eğitim alıyor. Ve her beş yılda bir iki günlük tazeleme eğitiminden geçiyor. Bütün bu süreç için kendilerine sadece her beş yılda bir teşekkür belgesi gönderilip, emekli olduklarında onlara bir hatıra armağanı veriliyor.

Silahlı Pilot Vakaları!

11 Eylül’den beri hiçbir ABD uçağı kaçırılmadı. Bu nedenle de bu eğitimi alan hiçbir pilot, silahını kullanmak zorunda kalmadı. Ancak bu süre içinde silahların sessizce görev beklediğini söylemek pek mümkün değil.

24 Mart 2008’de US Airways’in Denver-Charlotte uçuşunda, pilotun silahı yanlışlıkla ateşlendi. Kokpiti aşıp uçağın yan tarafında bir delik açtı. 2011’de bir JetBlue pilotunun içinde silah olan çantası yanlışlıkla bir yolcu tarafından alındı. 2015’te ise bir United pilotu, Houston – Münih uçuşunda silahın mermilerinden birini tuvalete düşürüp sonra sifonu çektiği ortaya çıktı.

ABD’de 11 Eylül’den beri uçak kaçırılmamış olsa da küresel olarak baktığımızda, 2001’den bu yana 60’dan fazla uçak kaçırma olayı gerçekleşti. Bu yüzden ABD’de, riskli yerlere yapılan bazı uçuşlarda veya yolcuları arasında şüpheli listelerinden insanların yer aldığı uçuşlarda silahlı özel güvenlik personelleri yer alıyor.

Silahlı Pilotlar Hava Polislerine Göre Daha Ucuz!

En az dört aylık bir ​​eğitimden geçen sky marshal olarak adlandırılan bu görevliler kabinde yolcular arasında kamufle bir şekilde seyahat ediyor. Silahlı pilotlar ise bu uygulamadan tamamen bağımsız ayrı bir koruma katmanı durumunda ve daha az maliyetli.

2013 yılında, pilotlar birliği Alpa, hükümetin bir silahlı pilotu uçuşta görevlendirmesinin maliyetinin 17 Dolar, yolcular arasında bir hava polisi yer almasının maliyetinin ise 3.000 Dolar olduğunu açıkladı. Üstelik hava polislerinin görevlerini ve silahlarını kötüye kullandığı olayların sayısı çok daha fazla. 11 Eylül’ün yanı sıra bu olayların artışı da silahlı polis projesinin arka planında yatan nedenlerden biri olarak düşünülüyor.

Uzmanlar hem silahlı pilotların hem de uçuş polislerinin, teröristler ve korsanlar için önemli bir caydırıcı olduğu görüşünde.

Bildiğimiz kadarıyla başka hiçbir ülke pilotlarını silahlandırmıyor ve bazı ülkeler silahlı pilotları ülkelerine kabul etmiyor. Ama bu kurala ne kadar uyuluyor bilinmez.

Kokpitte Silah Taşıyan Pilot Yolcuyu Endişelendiriyor!

2015’te yaşanan Germanwings kazasında psikolojik sorunları olduğu ortaya çıkan bir pilot uçağı kasten dağa çarpmış ve 150 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Bu yüzden kokpitte silahlı bir pilot olduğu düşüncesi pek çok insanda endişeye neden olabiliyor. ABD hükümeti durumun sürekli olarak kontrol edildiğini, silahı kötüye kullanacağı düşünülen bir pilotun tespit edildiği an, onu dünyanın neresinde olursa olsun çok kısa bir süre içinde uçuştan çekip, silahına el konulacağı konusunda oldukça iddialı.

Pilot sendikaları da bu programı destekliyor. Alpa, hükümetin silahlı pilot programı için ayırdığı fonu yıllık 20 milyon dolardan 25 milyon dolara çıkarmasını talep ediyor. Çünkü kurslara katılmak isteyen pilot sayısının arttığı yönünde bir izlenime sahip.

Analistler, ABD’li pilotların 19 yıl önceki korkunç 74 dakikayı asla unutmadıkları ve bunun tekrarlanmaması için her şeyi yapabileceğini düşünüyor.

1970’lerde Pilotlara Özel Silah Geliştirildi!

Bu konuyla ilgili son detay ise Eastern Havayolları’nın, 1970’lerde uçak kaçırma olaylarıyla mücadele etmek için bir Colt marka tabanca üretimi konusunda harekete geçmiş olması. Uçağın gövdesine veya pencerelerine isabet etmesi durumunda sorun yaratmayacak bir silah isteyen havayolu yetkilileri, silahın Paris’te alçıdan üretilen özel bir mermi yapısı ile kullanılmasını talep etmişti. Silahın sadece birkaç tane prototipi üretildi. Ancak aynı dönemlerde Sky Marshall uygulamasının hayata geçmesiyle bu proje rafa kaldırıldı.

adbanner