Suudi Arabistan’ın Hava Sahası Kararı Qatar Airways’e Yaradı!

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017’de ‘çeşitli terör gruplarını desteklediği’ suçlamasıyla, Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı. Katar, söz konusu ülkelerin tüm suçlamalarını reddederken, bu durum Körfez bölgesinde krize yol açmıştı. Krizin boyutu o kadar derinleşti ki, bahsedilen 4 ülke, Katar Havayolları’nın uçaklarının kendi havasına girişini bile yasakladı.

2021’in ilk günlerinde, Suudi Arabistan’ın ev sahipliği yapmaya hazırlandığı 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi öncesi kritik bir gelişme yaşandı. Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır Muhammed es-Sabah, Suudi Arabistan ile Katar arasındaki kara, deniz ve hava sınırlarının bu akşam itibarıyla açılması için anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Suudi Arabistan’ın kara, deniz ve hava sahasını Katar’a yeniden açmayı kabul ettiği haberi gündeme bomba gibi düştü. Bu büyük gelişmenin, bölgedeki havacılık faaliyetleri üzerinde belirgin bir etkisi olacağı da kesin. Görünüşe göre bu gelişme, bölgedeki problemlerin çözümünün başlangıcının ilk adımı olacak. Göstergeler, ablukaya dahil olan BAE, Mısır ve Bahreyn’in de yakında benzer adımları atacağını gösteriyor. İlişkilerdeki bu ilk çözülmenin özellikle Qatar Airways için çok iyi bir haber olacağı kesin.

Uluslararası Adalet Divanı’ndan Katar Lehine Karar!

Katar yönetimi bir çok kez ICAO ve BM’ye, Körfez hava sahasında oluşan bu kriz ile ilgili çeşitli itiraz ve şikayetlerde bulundu. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO’nun Katar’a uygulanan havayolu blokajının hukuksuz olduğuna kanaat getirmesiyle, diğer 4 ülke durumu Uluslararası Adalet Divanı’na taşıdı.

Birleşmiş Milletler’in en yetkili yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, geçtiğimiz Temmuz ayında yargı yetkisi itirazlarını oy birliğiyle reddetti. Katar lehine karar alan mahkeme, temyiz yolunu da kapattı. Karara gerekçe olarak ise hava sahası blokajının Şikago Sözleşmesi’ne aykırı oluşunu gösterdi.


Bir Bakışta | Hava Sahası Nedir? Neden Önemlidir?

Hava sahası, herhangi bir kara parçası veya su kütlesi üzerindeki, boyutları, çeşitli kanun, kural ve antlaşmalarla belirlenmiş atmosfer kütlesi için kullanılan bir tabir. Kapsadığı alan açısından düşünüldüğünde, günümüzde kullanılan en büyük hava sahası birimi FIR olarak adlandırılan uçuş bilgi bölgesi. Her ülkenin hava sahası, ülkenin büyüklüğüne, konumuna ve hava trafiğinin durumuna göre bir veya daha fazla uçuş bilgi bölgesine bölünüyor. Yaklaşık 1 milyon kilometrekarelik Türkiye hava sahası, Ankara FIR ve İstanbul FIR; Birleşik Krallık hava sahası ise Scottish FIR ve London FIR olmak üzere iki uçuş bilgi bölgesine bölünmüş durumda.

1944’te imzalanan Chicago Konvansiyonu uyarınca, her devlet kendi ülkesi/bölgesi üzerindeki hava sahasında mutlak egemenlik hakkına sahip. Anlaşmaya taraf olan tüm devletler, kendi hava sahalarının diğer devletlerin uçakları tarafından kullanımına (tarifeli uluslararası uçuşlar hariç), “önceden izin alınmaksızın” müsaade etmek zorunda.


Körfez Hava Sahasındaki Çözüm Qatar Airways İçin Ne Anlama Geliyor?

Son birkaç yıldır Katar’ın ulusal havayolu, sadece Suudi Arabistan şehirlerine hizmet vermekten vazgeçmekle kalmadı, aynı zamanda tüm uçuşlarında Suudi Arabistan hava sahasından tamamen kaçınmak zorunda kaldı. Bu durum, bazı rotaları için, havada önemli bir ek süre harcanması anlamına geliyordu. Örneğin Doha (DOH) ile Cibuti (JIB) şehirleri arasındaki mesafe 1110 mil. Yani 1770 km. Bu da normalde yaklaşık iki buçuk saatlik bir uçuş süresi anlamına geliyor. Ancak Suudi Arabistan ve BAE hava sahasına girmeden bu uçuşu gerçekleştirmek, dört saatten daha uzun bir uçuş anlamına geliyordu. Bu durum yolcular için sakıncalı, havayolu için pahalı ve çevresel hassasiyetler için de sancılı bir durumdu.

Katar uçakları, yasak nedeniyle bu süreçte İran hava sahasını kullanmak zorunda kaldığı için, İran’a yılda 100 milyon Dolar’dan fazla ek üs geçiş ücreti ödemek zorunda kaldı. Uçuşlarını daha uzun rotalarda gerçekleştirebildiği için yakıt maliyetleri de ciddi oranda arttı. Şüphesiz herkes bu sorunun ortadan kaldırıldığını görmekten mutlu olacak.

Qatar Airways uçaklarının Suudi Arabistan hava sahasından kaçınmak için çizdikleri rota

Hava sahası kısıtlamalarının derhal kaldırılacağı söylenirken, bu sabah Qatar Airways uçaklarının yine Suudi Arabistan hava sahasından kaçınarak uçtuğu görüldü. Qatar Airways uçuş planlama departmanının yeni uçuş rotaları oluşturması ve Suudi Arabistan üzerinden uçuşları yeniden programlamasının biraz zaman alacağı söyleniyor.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad al-Thani, Körfez İşbirliği Konseyi için Suudi Arabistan’a geldi. Bu elbette başlı başına büyük bir haber. Bunun Katar ile abluka uygulayan ülkeler arasındaki ilişkilerin tam anlamıyla normalleşmesine yol açacağı umuluyor. Bu, beş ulus arasında insanların ve malların serbest dolaşımının hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Sırada BAE mi var?

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş, Suudi Arabistan ve Kuveyt’in Katar’a sınırlarını yeniden açma kararına ilişkin ‘Körfez birliğini yeniden sağlayacağımız tarihi bir zirvenin arifesindeyiz’ ifadelerini kullanarak, BAE’nin de benzer kararı alabileceğini gösterdi.

Hiç şüphesiz Katar, kısa vadede Birleşik Arap Emirlikleri hava sahası kısıtlamalarının da kaldırılmasını gündemine alacak. Zira Suudi Arabistan kadar etkili olmasa da, BAE hava sahasına girişin engellenmesi de havayolu için önemli bir kayıp. Qatar Airways’in Asya ve Okyanusya’ya doğru, yani doğuya yaptığı uçuşlarının çoğu, BAE’nin en kuzey ucundan kaçınmak için Hürmüz Boğazı üzerinden uzatılmak zorunda kalındı. Qatar Airways’in Dubai ve Abu Dabi gibi şehirlere tekrar uçuş yapmasına izin çıkması durumunda, oluşabilecek bağlantı trafiği etkisinin, havayolunun finansal tablosu üzerinde oluşturacağı etki de oldukça büyük olabilir.

Qatar Airways uçaklarının Dubai’den kaçınmak için çizdikleri rota

Orta Doğu’da Kartlar Yeniden Dağıtılıyor!

Bu gibi siyasi adımlar ile birlikte, Körfez Bölgesi ve Orta Doğu’da havacılık endüstrisi için bir kaç aydır devam eden ilginç gelişmelere yenileri de eklenmiş oldu. Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi; Suudi Arabistan’ın İsrail uçuşları için hava sahasının kullanımına izin vermesi gibi gelişmeler, İsrail ile komşuları arasında yeni uçuş olasılıklarının ortaya çıkmasına yol açtı. Tel Aviv ile Dubai ve Abu Dabi gibi şehirler arasında her iki ülkeye ait havayolları tarifeli uçuşlara başladı.

Bölgedeki hava sahasının daha da serbestleştirilmesine hazırlıklı olmakta fayda var. Bu, daha verimli uçuşlar ile birlikte rotaların ortaya çıkması ve hizmet kalitesinin yukarı çekilmesi anlamına gelir ki bunların tümü yolcular için iyi haberler.

Büyük resme bakıldığında ise Covid-19 nedeniyle neredeyse dibe vuran havacılık endüstrisi için, bugünlerde alınabilecek herhangi bir iyi haber bile gerçekten yüzleri güldürmeye yetiyor.

adbanner