Uçağa Binişte Yüz Tanıma Teknolojisi Başladı

Uçağa biniş yani boarding, seyahatin en sancılı süreçlerinden. Zira kapı açılmadan çok uzun süre önce; sanki uçak kaçacakmış gibi sıraya girenler, kimliğini ya da biniş kartını hazırlamayıp kapıya geldiği an bunları aramaya başlayıp herkese vakit kaybettirenler, uçağa bindikten sonra baş üstü dolaplarına eşyalarını yerleştirmeye çalışırken koridoru kapatanlar, daha neler neler…

Bahsettiğimiz yolcu profillerinin hepsi, uçağa binip yerimize oturana kadar bizi sinirlendiren ve bize vakit kaybettiren sorumsuz insanlar oluyor.

Alman havayolu Lufthansa ile havacılık teknolojileri üreten Amadeus şirketleri bir araya gelip, bu duruma çözüm olarak biyometrik boarding sistemini hayata geçirdi. Los Angeles Havalimanı’nda kullanılmaya başlayan sistem tüm boarding sürecini hızlandırmayı ve basitleştirmeyi amaçlıyor.

Sistemin denendiği ilk seferde 350 yolcu Airbus A380 uçağına 20 dakikada bindirilebildi.


İlgili Haber Uçağa Nasıl Daha Hızlı Binebiliriz?


Sistem oldukça basit: Havalimanına geldiğinizde check-in alanındaki kiosklara gidip pasaportunuz ve yüzünüzü otomatik olarak tarattırarak biyometrik boarding sistemine giriş yapıyorsunuz. Daha sonra uçağın kapısına geldiğinizde, yapmanız gereken tek şey, self-boarding kapılarının önüne yaklaşıp kameraya doğru bakmak oluyor. Bu esnada saniyeler içinde yolcuların yüz taraması yapılıyor ve ABD Gümrük ve Sınır Koruması’nda bulunan bilgileri eşleştiriliyor. Yolcunun o kişi olup olmadığı teyit edilmiş oluyor.

Yolcuların bilgileri başarıyla eşleştikten sonra kapı açılıyor ve yolcu körükten yürüyerek uçağa giriyor. Kısa bir süre sonra Lufthansa ülkenin dört bir yanındaki havalimanlarında sistemi hayata geçirmeyi düşünüyor.

Lufthansa, ABD’de biyometrik boarding sistemini uygulayan tek havayolu değil. Nisan 2017’de British Airways, Londra Heathrow Havalimanı’nda iç hat uçuşları için yüz tanıma teknolojisini kullanmaya başladı. Kasım ayında bu teknolojiyi Los Angeles Havalimanı’ndan yaptığı uluslararası uçuşlar ile genişletti. 2018 yılı Mart ayının başlarında İngiliz havayolu, Orlando Havalimanı çıkışlı uçuşlar ile New York John F. Kennedy ve Miami Havaalanı varışlı uçuşlar için de biyometrik boarding sistemini hayata geçirdi. Amerikalı JetBlue ve Delta havayolları, Atlanta ve Boston’da bu teknolojinin testlerini sürdürürken; Avustralyalı Qantas ve Korean Havayolları da sistem üzerinde çalışmalar yapan diğer havayolları.


İlgili Haber Bilete Çok Para Veren; Uçağa Önce Biner!


Robin Lubbock/WBUR

Önümüzdeki 4 yıl içinde tüm uluslararası seyahatlerde biyometrik boarding sürecinin normalleşmesi bekleniyor. İç hatlarda yapılan uçuşların tamamen biyometrik boarding sistemine geçişi için ise biraz daha zamana ihtiyaç var. Zira iç hatlarda yolcuların uçuş esnasında kullandığı kimliğe bağlı olarak, tüm bilgilerin sisteme işlenmesi daha uzun sürebilir. Gümrük ve Sınır Koruması ile pasaport kaydının aksine, tüm sürücü belgelerinin de topluca işlendiği bir veritabanı henüz yok. Bu bilgiler tamamlanmadan iç hatlarda bu sisteme geçmek zaman alacak gibi görünüyor.

artoleshkoDepositphotos
adbanner