Uçakta Koltuğu Geriye Yatırmak Hak mı Lüks mü?

31 Ocak’ta American Airlines’ın New Orleans-Charlotte uçuşunda çekilen bir video, sosyal medyada viral şekilde yayılıyor. Bu yüzden de havacılık camiasının son günlerde en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Video üzerinden tartışılan konu şu: uçuş esnasında koltuğumuzu arkaya yatırmak temel bir hak mı yoksa ekstra ödeme yapmamızı gerektirecek bir lüks mü?

Yapılan tüm yolcu araştırmalarının sonucunda, uçakta en rahatsız edici yolcu hareketinin önündeki koltuğu sonuna kadar yatırarak zaten dar olan diz mesafesini neredeyse sıfıra indiren ve yolculuğu kabusa dönüştüren yolcu tipi olduğu çıkıyor. Gökyüzünde ciddi tartışmalara hatta uçağın acil iniş yapmasını gerektirecek kavgalara neden olan bu mevzuda suçlu koltuğun kendisi mi? Koltuğunu yatıran kişi mi? Yoksa buna tepki veren yatan koltuğun arkasındaki kişi mi?

KOLTUĞU YATIRMAK HAKTIR!

Koltuğu yatırmak haktır düşüncesinin savunucuları genellikle “uçakta o kadarcık da hakkımız olsun” düşüncesinde. Koltukların en iyi durumda bile geriye yatırılma yeteneklerinin bir kaç santimetrenin ötesine geçemediğini düşünen bu yolcular, bahsedilen bir kaç santimetrenin, hava yolu seyahatlerinde kalan son bir hak olduğu görüşünde birleşiyor. Uçuş süresinin uzun ya da kısa olmasının, ellerinden bu haklarının alınmasını gerektirmediğini düşünüyor. Bu basit zevkin ellerinden alınmasının, her gün uçan milyonlarca insana ciddi bir kötülük olacağı konusunda hem fikirler.

Özellikle ekonomi koltuğunda seyahat eden kişilerin bir sorunu olan koltuğu yatırma olayına hak gözüyle bakan yolcular, durumu dar diz mesafesi nedeniyle uçuş esnasında şekilden şekile girmek zorunda olan yolcunun manevra yapabilme ve kendini bir parça rahat hissetme şekli olarak yorumluyor. Küresel olarak düşük maliyetli havayollarına olan ciddi eğilim oluşması sebebiyle çoğu yolcunun bunu savunduğunu düşünmemiz normal. Çünkü bundan ciddi rahatsızlık duyan ve ekonomik gücü yerinde olan yolcular zaten aradaki farkı ödeyerek Premium ekonomi veya business sınıfında seyahat ediyor.

Havayolundan bir bardak suyu bile beklemeden sadece seyahat etmek isteyen yolcu, havayolunun en azından kendileri için yapabileceğinin, ne kadar yetersiz olursa olsun, havada konforu artırmak ve seyahatin yolcu için daha kolay geçmesini sağlamaya çalışmak olduğunu düşünüyor. Koltuğun böyle bir işlevi varsa; bunun kullanılmasının da bir hak olduğunu iddia ediyor. Bu fikirlerini önemli sayılabilecek bir argümanla da destekliyor. Koltuğun geriye yatma işlevini kontrol eden düğmenin, arkada değil koltuğun yanında bulunuyor olması. Yani koltuğun yatırılma kararı arkada oturan değil o koltukta oturan yolcunun hakkıdır diyor.

Önünüzdeki kişi koltuğunu yatırdığında, diz mesafesinin azaldığı görüşünün yaygın bir yanlış anlaşılma olduğunu iddia eden bu yolcular, koltuğun yaslanma sürecinde sadece üst kısmının hareket ettiğini, alt kısmının hareket etmiyor olması sebebiyle, iki koltuk arasındaki boşluğun hiçbir zaman azalmadığını iddia ediyor.

KOLTUĞU YATIRMAK LÜKSTÜR!

Gelelim karşıt görüşe… Koltuğu yatırmak konusunun lüks olduğu düşüncesini savunanların temel dayanağı; ihtiyaçlar hiyerarşisinin hiçbir yerinde “uçak koltuğunda rahat olmak”tan bahsedilmediği. Bu nedenle, her yolcunun havayolu ile seyahat edebiliyor olma hakkı; o kişiye seyahat esnasında koltuğunu arkaya yaslama hakkını vermiyor düşüncesindeler. Herkesin bu bunu bir hak olarak görmesinin, seyahatleri işin içinden çıkılmaz bir keşmekeşe dönüştürür fikrindeler. Koltuğu geriye yatırma durumunun, uçakta sunulabilecek özel ayrıcalıkların başında geldiğini düşünen bu yolcular, durumu objektivizmin kurucusu Ayn Rand’a vurgu yaparak özetliyor: Eğer bir yere kahvaltıya giderseniz, kahvaltının içinde pastırma gelmesini beklemezsiniz. Eğer pastırma isterseniz de aradaki farkı ödeyerek bunu elde edebilirsiniz diyorlar.

Koltuk yatırma farkının binlerce uçuşta milyonlarca yolcuyu uçuran havayolları için ciddi bir gelir kapısı yaratacağı düşünülüyor. Bu yolcularda eğer koltuğu yatırmadan uçuyorsan ne güzel, fazlasını istiyorsan bedelini ödemelisin mantığı hakim. Uçağın ülkemizde de dünya genelinde artık çok daha ulaşılabilir bir hale gelmesinin ardından öne çıkan nokta hep şu oluyor: “insanlar ucuza bayılıyor”

Kimseye havalandırma sistemi içermeyen bir uçakta seyahat için para ödetemezsiniz. Ama koltuğu yatırmak ise bir seçim. Artık tüketiciye, ticari uçuşlarda daha önce olmayan birçok özelliğin bir hak olarak verildiğini düşünen bu yolcu grubu, koltuk yatırma fikrini buna dahil etmiyor. Arkaya yatmayan bir koltuk için ekstra para ödemek zorunda değiliz. Ancak herhangi bir havayolu böyle bir hizmet için önümüzdeki zamanlarda ücret almaya karar verirse, yolcu için bunun parayla satın alınabilecek bir lüks haline geleceği görüşü hakim. Yani ya değer verdiğiniz bir şeyi bilinçli olarak almaktan vazgeçerek durumdan şikayetçi olmaya devam edersiniz ya da parasını verip satın alırsınız diyorlar.

BAZEN HAK BAZEN LÜKS!

Bir de üçüncü grup var. Bu düşüncenin savunucuları okyanus ötesi uzun uçuşlarda koltuğa verdikleri ücretin içinde tıpkı ikram ve eğlence sistemi internet vs gibi ücretlerin dahil olduğu gibi koltuğu yatırma hakkının da dahil olduğunu düşünüyor. Koltuğunu sorunsuzca yatırmayı bekliyor. Ancak, düşük maliyetli havayolları ile kısa ve bölgesel seyahatlerin artmış olması neticesinde, ekonomik kaygılar ile koltuk mesafelerini daha da azaltan veya bir sıraya daha fazla yolcu yerleştirebilme derdinde olan havayollarını da göz önüne alarak, o zaman herkesin rahatlığı için evet: koltuğu yatırabilmek için ücret talep edilebilir diyorlar. Bu noktada hizmetin parayla satın alınıp alınmayacağı yolcuya kalmış.

İster görece daha rahatsız bir yolculuğu tercih eder isterse de daha geniş bir diz mesafesi için ödemeyi yapar ve rahat uçar diyorlar.

Temel olarak görüşler bu şekilde. Bütün bu fikirler için unuttuğumuz ve atladığımız nokta şu: aslında hepimiz aynı gemideyiz.

BENCE:

Ben koltuğu geriye yatırma hakkının düğmenin kontrolüne sahip olan yani o koltukta oturan kişiye ait olduğuna inanıyorum. Ancak bunun bir hak olduğunu düşünsem de bunu yapmak zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor. Koltuğunuzu yatırmak istiyorsanız, arkanızda oturan kişiden nazik bir şekilde izin alınması ve daha sonra koltuğun yatırılması gerektiği düşüncesindeyim. Bu sayede arkanızda oturan kişi dizüstü bilgisayarıyla çalışıyorsa veya servis masasında devrilebilecek bir şeyler varsa dökülmeden aksiyon alabilmesi sağlanmış olabilir. Ekonomi sınıfında seyahat ederken koltuğumu yatırmamaya gayret ediyorum.

ÖNÜNÜZDEKİ YOLCU KOLTUĞUNU YATIRIRSA NE YAPARSINIZ?

Peki bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım. Sizin önünüzdeki yolcu koltuğunu geriye yatırmak isterse ne yapmak veya nasıl bir tepki vermek gerekiyor? Videodaki kişi gibi yapmamak gerektiği aşikar.

Bu noktada ben yine kibarca koltuğu dik duruma getirmesi gerektiği rica edilebilir ancak böyle bir hakkımız olmadığı gerçeğini unutmamak kaydıyla. Bu yüzden iletişim kurarken bu durumu göz önünde bulundurmak şart. Başka bir yolcunun size karşı fiziksel veya sözlü olarak harekete geçmesine neden olacak bir şey yapmaktan kaçının. İş çözülemeyecek kadar büyük bir sorun haline gelirse de kabin ekibine durumu aktarmanın en doğru çözüm olduğu kanaatindeyim. Eğer gerçekten çok uzun boylu biriyseniz ve ekonomi koltukları için bu şartlarda seyahat etmek sizi rahatsız edeccekse, uçuş öncesi diz mesafesi daha geniş olan acil çıkış koltuklarını ekstra ücret ödeyerek satın almanızı tavsiye edebilirim.

KISIR DÖNGÜ

Havayolları kabine daha çok koltuk yerleştirmek için, koltukların arasındaki mesafeyi daraltıyor. Biz bu durumdan şikayet ediyoruz. Ancak daha ucuza uçak bileti almak istiyoruz ve bunun en önemli adımlarından biri koltukların sıklaştırılması. Özetle bu bir kısır döngü haline geliyor. Yani ucuza mı uçmak istersiniz, daha rahat mı uçmak istersiniz ikilemi karşınıza çıkıyor. Kimbilir belki de tüm yolcuların koltuklarını arkaya yasladığı ütopik bir ekonomi kabini bu işin çözümü olabilir. O zaman şikayetçi olan biri kalmaz sanırım.

İkili ilişkileri zedelemeden, anlayışlı bir iletişimle aşılamayacak bir sorun olmadığını düşünüyorum. İnsanların büyük bir çoğunluğun kavga etmek ya da tartışmak için değil, gidecekleri yere daha hızlı ve olabildiğince rahat ulaşmak istedikleri için uçağa bindiğini düşünüyorum.

Koltuğunuzu yatıracaksanız, bunu kibar bir şekilde yapın ve arkanızdaki kişinin bundan haberdar olduğundan emin olun. Sizlerin bu konudaki düşüncelerinizi mutlaka yorumlar kısmında bekliyorum. Herkese emniyetli ve keyifli uçuşlar…

adbanner