THY’nin 737 MAX UÇUŞLARI BAŞLIYOR?
Türk Hava Yolları, 2 yılı aşkın süredir yerde bekleyen Boeing 737 MAX uçakları ile yeniden uçmaya hazırlanıyor. THY yönetimi tarafından pilotlara yapılan bilgilendirmede; Nisan ayında 2 adet 737 MAX uçağının gökyüzü ile buluşmaya hazır hale getirileceği bildirildi.
İlk aşamada TC-LCA, TC-LCE tescilli MAX’lerin uçuşlara döndürüleceği vurgulanan duyuruda, uçakların bakımdan çıkması akabinde, belirli ekiplerin uçaklarla “Operational Readiness Flight” olarak adlandırılan değerlendirme uçuşları gerçekleştirecekleri vurgulandı. Uçakların, bu uçuşlardaki tüm testleri başarıyla geçmesi durumunda operasyonlara başlamasına müsaade edileceği belirtildi.
İki yıllık süreçte, 737 MAX uçakları ile ilgili yapılan tüm modifikasyonların özeti niteliğinde bir bilgilendirme sunumu iletilen pilotlara, MAX operasyonu esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar hatırlatıldı. Operasyona dönüş öncesinde tamamlanması gereken eğitimlerin de planlaması yapıldı.
737 MAX için Boeing’e 75 adet sipariş veren Türk Hava Yolları, uçakların yere indirildiği Mart 2019’da siparişlerin 12 adedini teslim almıştı. Kriz sürecinde üretimi durdurmayan Boeing THY filosuna girecek 12 adet uçağı daha bu sürede üretti. Böylece THY’nin 12’si İstanbul’da, 12’si Seattle’da teslim alınmayı bekleyen 24 adet uçağı hazır durumda. Diğer uçakların teslimatları da planlanan takvim doğrultusunda gerçekleştirilecek.
İLKER AYCI 6’NCI KEZ SEÇİLDİ!
Türk Hava Yolları’nın hafta içinde genel kurul heyecanı yaşandı. İlker Aycı, 6. kez Yönetim Kurulu Başkanı seçilerek bu alanda bir rekora imza attı. 2015 yılında Hamdi Topçu’dan görevi devralan Aycı, son 20 yılda THY’nin en uzun süre Yönetim Kurulu Başkanı olarak kayıtlara geçti. Son 20 yılda THY’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğunda sırasıyla Cem Kozlu, Abdurrahman Gündoğdu, Candan Karlıtekin ve Hamdi Topçu oturdu.
İlker Aycı, THY Yönetim Kurulu Başkanlığı sürecinde havacılık sektörünü derinden etkileyen, ulusal ve küresel çok çeşitli krizlerle karşı karşıya kaldı. 2016 yılında 1 ay arayla gerçekleşen Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısı ve hain darbe girişiminin ardından, 2019’da Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na yapılan büyük taşınma sürecinde de Aycı, THY’nin kokpitindeydi. Yine 2019’da Boeing 737 MAX uçaklarının dünya genelinde yere indirilişi, filosunda 12 uçak bulunduran THY’nin uçuş operasyonlarını ciddi şekilde etkiledi. THY’nin 1 numaralı koltuğunda Aycı’nın yaşadığı son kriz ise tüm dünyayı etkileyen ve havacılık sektörüne büyük darbe vuran pandemi süreci oldu.
Aycı’nın görevde olduğu süre ile ilgili insanların en çok aklında kalan detay ise bir yolcuya verdiği ‘Show yapma’ tepkisi oldu. Eylül 2018’de THY uçuşunda, yolculardan birinin, oturduğu koltuğun bozuk olduğu gerekçesiyle uçağın arkasındaki başka bir koltuğa oturtulmasının üzerinden birkaç dakika geçmeden uçağa binen İlker Aycı, bozuk denilen o koltuğa oturdu. Bu duruma uçaktaki yolcuların duruma tepki göstermesi üzerine, yerine oturduğu yolcunun yanına giden Aycı, ‘Show yapmaya gerek yok’ şeklinde unutulmaz bir tepki verdi ve gidip yeniden koltuğuna oturdu. Yaşanan bu durum, havacılık sektörünü derinden etkileyen pek çok krizi yönetmeye çalışan Aycı’nın basit bir koltuk krizini yönetemediği şeklinde yorumlandı. THY’nin müşteri memnuniyetine verdiği önemin sorgulanmasına neden oldu.
THY AVRUPA’DA ZİRVEDE!
Öte yandan EUROCONTROL’ün 15-21 Mart tarihleri arasındaki verilerine göre Türk Hava Yolları günlük 670 uçuşla ilk sıradaki yerini korudu. THY’yi günlük ortalama 362 uçuşla Air France takip ederken, Pegasus günlük 285 uçuşla listenin üçüncü sırasında yer aldı. Lufthansa ise günlük 273 uçuş ile Pegasus’u takip etti. EUROCONTROL verilerine göre 15-21 Mart arasında, Avrupa hava sahasında 68 bin 323 uçuş gerçekleştirildi. 2019 yılının aynı döneminde 125 bin 160 uçuş daha fazla yapılmıştı.
THY UÇUŞLARINA BOMBA İHBARLARI!
Ayrıca Perşembe günü, THY’nin TK1635 İstanbul – Münih ve TK1705 İstanbul – Stuttgart seferleri öncesinde bomba ihbarı yapıldı. Emniyet ekiplerinin kontrolleri sonucu ihbarların asılsız olduğu anlaşılırken, seferler başka uçaklar ile gecikmeli gerçekleştirildi.
AIRBUS A220-300’ÜN MENZİLİ UZATILIYOR!
Avrupalı imalatçı Airbus, A220’nin büyük modeli olan A220-300’ün menzilini, 200 deniz mili yani yaklaşık 370 km uzatacak. Airbus’a göre, 2021 yılı ortasından itibaren, A220-300’ün maksimum kalkış ağırlığı bir ton artırılarak 70,9 tona çıkarıldıktan sonra, müşterilerine 370 km daha uzun bir menzil sunabilecek. Bahsedilen ekstra ağırlığı taşıma yeteneği, uçağın daha fazla yakıt taşımasına izin verecek ve bu da uçağın menzilini uzatacak.
Airbus tek koridorlu uçakların pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Antonio Da Costa, rakamlar üzerinde çalışırken ve uçağın yapısal rezerv faktörlerine bakarken A220-300 için ek marj olduğunu gördüklerini söyledi. Durumu “karşılaştığımız çok hoş bir sürprizdi” diye özetledi.
Airbus, daha önce A220-100 ve A220-300 varyantlarının her ikisinde de maksimum kalkış ağırlığını 2,3 ton artıracaklarını duyurmuştu. Ancak bunun yalnızca A220-300 varyantında ek bir tonluk MTOW artışıyla sınırlı kalacağı açıklandı.
A220-300, iki model arasında en popüleri. A220 için verilen 629 kesin siparişin 539’u A220-300 için geldi.
Airbus, 2021’in ortalarından itibaren, A220-300 varyantındaki MTOW artışını, üretim hattındaki uçaklar için uygulanabilir hale getirmeyi, yayımlanacak bir Servis Bülten (SB) aracılığıyla halihazırda teslim edilmiş olan 99 adet A220-300 için bir retrofit seçeneği oluşturmayı planlıyor.
Söz konusu menzil artışı için fiziksel bir işlem veya uyarlama gerekmemesi nedeniyle, menzil artışının “tüm müşterilere sunulacağını” belirtilirken, geçiş süreci sadece kağıt üstünde bazı değişiklikler gerektirecek.
11 SAAT UÇUP HİÇ BİR YERE GİDEMEDİLER!
Air New Zealand filosunda uçak ZK-NZI tescilli 4 yaşındaki Boeing 787-9, 55 yolcusuyla Auckland’dan Güney Kore’nin başkenti Seul’e gitmek üzere havalandı. Uçuşun yaklaşık yarısına gelindiğinde uçakta bir sorun yaşandı. Seul’e yaklaşık 5 saat 20 dakika kala, Pasifik Okyanusu üzerinde 40.000 feet irtifada seyreden uçaüın kokpit ekibi, Papua Yeni Gine’nin Manus Adası yakınlarında geri dönüş kararı aldı.
Kararın nedeni, uçakta navigasyon için kullanılan üç bilgisayardan ikisinin arıza yapmış olmasıydı. Sorunsuz çalışan bir bilgisayar kalmış olması kokpit ekibine geri dönüş kararı aldırdı.
Bu kararın üzerine yaklaşık 5 saat 45 dakika sonra Auckland’a inildi. Böylece yolcular havada 11 saatten fazla zaman geçirmelerine rağmen hiçbir yere gidemedi. Seul için planlanan uçuş süresi de 11 saatti. Havayolu başka bir uçakla yolcularını Seul’e gönderdi ve sefer yaklaşık 34 saat rötarlı gerçekleşmiş oldu.
Auckland’dan Seul’e ayda sadece bir kez uçan havayolunun kokpit ekibinin yarı yolda geri dönüş kararı alması tartışmaları da beraberinde getirdi. Navigasyon sorunu varsa yakındaki bir meydana acil iniş yapılmalıydı, geri dönüp yaklaşık 6 saat daha uçmak güvenli değildi diye düşünenlerin sayısı bir hayli fazla.
Havayolu, giderilmesi gereken büyük bir sorun varsa, bunu yabancı bir dış istasyondan ziyade kendi merkezinde yapmak istemiş gibi görünüyor. Hiçbir yere ulaşılamayan 11 saatlik bir uçuşun maliyeti de havayolu için oldukça büyük oldu. En yakın meydana inilmesi durumunda, pandemi koşulları nedeniyle inilecek ülkenin kabul ve test süreçleri de düşünüldüğünde karmaşık bir durumun ortaya çıkabileceğinden endişe edildiği de düşünülüyor.
Uçaktaki navigasyon sorunu çok kısa bir süre içinde çözüldü ve uçak aynı gün içinde yeniden hizmete girerek, Los Angeles, Perth ve Tokyo’ya uçtu.
EMBRAER’İN GÖZÜ ÇİN PAZARINDA!
Brezilyalı bölgesel uçak üreticisi Embraer, Çin pazarındaki payını artırmayı hedefliyor. Önümüzdeki on yıl içinde dünya çapında 150’den az koltuğa sahip olan 5.500 uçak talebi oluşmasını bekleyen şirket, bu talebin üçte birinin Asya’dan, özellikle de Çin’den geleceğini öngörüyor. Şu anda 96 adet Embraer uçağı, Çin’de aktif olarak hizmete devam ederken; bu durum Çinli havayollarının ticari yolcu uçağı filosundaki toplam 3.739 uçağın yüzde 2.6’sının Embraer olduğunu ortaya koyuyor. Brezilyalı imalatçı, Embraer E2 uçaklarının, Çin’in iç hat pazarı için çok uygun olduğunu, Çin ekonomisini geliştirmenin yanında komşu ülkelerle bağlantıları artıracak uçuşlar için ideal bir model olduğunu düşünüyor.
FINNAIR ELEKTRİKLİ UÇAKLARA YATIRIM YAPIYOR!
Finnair, havacılıkta geleceğin elektrikli uçaklarda olduğu düşüncesini benimsedi ve Heart Aerospace tarafından geliştirilen Elektrikli ES-19 uçağından 20 adet satın almak için niyet mektubu imzaladı. 400 km menzile sahip olan, 19 koltuk kapasiteli ES-19 elektrikli uçaklarının, havayolunun kısa rotalarında kullanılması düşünülüyor. Göteborg merkezli bir İsveç havacılık girişimi olan Heart Aerospace tarafından geliştirilen uçağın, 2026’da ticari uçuşlara başlaması planlanıyor.
İklim değişikliğinin, yakın gelecekte gündemi çok daha yoğun bir şekilde meşgul edeceği düşünülüyor. Finnair, aldığı bu karar ile sürdürülebilir havacılığın teşvik edilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Karbonsuz uçuşu mümkün kılan yeni teknolojilerin geliştirilmesine ve uygulanmasına aktif olarak dahil olmak isteğini ortaya koyuyor.
BRITISH AIRWAYS A380 İLE DEVAM EDECEK!
Filosunda A380 bulunduran havayollarının büyük çoğunluğu pandemi sonrasında A380’leri uçuşlara döndürmeyeceğini açıklarken, British Airways’ten beklenmedik bir çıkış geldi. British Airways CEO’su Sean Doyle, A380’in bazı büyük pazarlar için çok iyi bir opsiyon olduğunu söyleyerek, jumbojetlerin filonun önemli bir parçası olduğunu ve gelecekte A380 ile uçmaya devam etmek istediklerini açıkladı.
Pandemiden önce, havayolu, filodaki 12 adet A380’i Londra’dan Johannesburg, Los Angeles, Hong Kong ve Singapur rotalarında uçuruyordu. British Airways boyalı A380’ler aylardır Fransa ve İspanya’da storage durumunda bekliyor.
A380 ile pandemi sonrası devam etmeyi düşünen British Airways yönetimi, pandeminin ilk haftalarında Boeing 747 filosunu tamamen emekliye ayırma kararı alarak büyük bir sürpriz yapmıştı. Filodaki 31 adet 747 ile, bu uçağın en büyük operatörü durumundaki British’in bu radikal kararı, daha verimli geniş gövde uçaklar olan A350 ve 787’ler ile sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda alındığı vurgulanmıştı. Havaoyolunun mevcut geniş gövdeli filosu, 8 adet A350-1000, 12 adet A380, 16 adet 777-300ER, 43 adet 777-200ER, 12 adet 787-8, 18 adet 787-9 ve iki adet 787-10’dan oluşuyor. Havayolunun ayrıca 10 adet A350-1000, 10 adet 787-10 ve 18 adet 777-9 siparişi bulunuyor.
HAVAYOLLARI SLOTLARI TEMİNAT GÖSTERİYOR!
Avrupa’da yükselen koronavirüs vakaları, havayollarının yaz sezonu için uçuşların patlama yapacağı beklentisini yerle bir ederken, şirketlerin hırpalanmış mali durumlarını daha da zora soktu. British Airways’in de bağlı olduğu International Airlines Group (IAG) mali durumunu güçlendirme adımı olarak 1,8 milyar Dolar tutarında yeni fon sağlamak için ilk kez bünyesindeki havayollarının Londra Heathrow ve Gatwick havalimanlarındaki slotlarını teminat olarak gösterdi.
Havayolları, finansman desteği için uçaklarını teminat olarak gösteriyordu. Adeta bir mücevher gözüyle bakılan slotların da teminatlar arasına eklenmesi, sektörde oluşan ekonomik buhranın net bir göstergesi olarak yorumlandı. Virgin Atlantic, Delta ve Norwegian gibi bazı havayolları daha önce slotlarını teminat olarak göstermiş olsa da bünyesinde 5 büyük havayolu bulunduran IAG’nin bile bu yönteme başvurması, sektörde beklenen toparlanma konusunda endişe yarattı.
SPIRIT UÇUSUNDA KURALSIZ YOLCU KRİZİ!
ABD’li Spirit Havayolları’nın Airbus A320 ile gerçekleştirdiği Cleveland-Los Angeles seferinde, yolculardan biri, aniden yerinden kalkarak uçağın kapısını açmaya çalıştı. Kabin ekiplerinin müdahalesi yeterli olmayınca diğer yolcular sorunlu yolcuyu etkisiz hale getirdi. Pilotlar Denver’e acil iniş yaptı. Burada gözaltına alınan yolcu hakkında uçuş emniyetini tehlikeye atmaktan dava açılacağı belirtildi. Uçak daha sonra Los Angeles’a gitmek üzere yeniden havalandı.