Havacılık Bülteni-144

ÜÇ KANATLI JUMBO JET EZBER BOZACAK!

Uçak tasarımları konusunda radikal değişimlere pek alışkın değiliz. Ticari yolcu uçakların dış görünüşü, son birkaç on yılda neredeyse hiç değişmedi. Ancak, sektör genelinde karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik girişimler sürerken, çılgın bir jumbo jet uçak konsepti ezberlerimizi bozmaya hazırlanıyor.

SE Aeronautic şirketinin geliştirdiği yeni SE200 modeli kamuoyuna duyuruldu. 264 yolcu kapasitesine sahip olacak uçak, geleneksel ticari yolcu uçaklarına göre yüzde 70 yakıt tasarrufu ile birlikte, yüksek taşıma kuvveti oluşturan üçlü kanat konfigürasyonu ile kısa pistlerde kalkış ve iniş kolaylığı sağlıyor. Kilometre başına karbondioksit emisyonunu da yüzde 80 azaltıyor.

SE200’ün prototipi, ultra geniş gövdeli uçakların tasarım ve performans özelliklerine çok farklı bir bakış açısı getiriyor. V şeklinde konumlanmış çift dikey kuyruğa ve gövdenin arkasına yerleştirilmiş 64.000 lb. itiş gücüne sahip iki motorlu uçağın tasarımı, birbirine paralel üç kanat ile zenginleştirilmiş.

Ses hızının yüzde 90’ına ulaşabilecek uçağın menzilinin yaklaşık 17 bin km olması hedefleniyor. Geliştirilen uçak, aynı zamanda sınıfındaki diğer rakiplerinden de daha büyük. Kanatların ürettiği yüksek taşıma kuvvetinin, SE200’e kısa mesafelerde kalkış ve iniş potansiyeli sağlaması ile uçağın çok daha küçük ve erişimi az olan havalimanlarına da operasyon yapabilmesi amaçlanıyor. Uçağın kanat açıklığı 35.3 metre olarak belirtiliyor.

Uçağın bozduğu en büyük ezberlerden biri, yakıt depolarının, kanatlar yerine gövdenin üst kısmındaki özel bir depoda yer alması. Bu sayede uçağın tasarımcıları, kanatları çok daha ince ve daha aerodinamik hale getirmeyi başardı.

Günümüz modern uçak imalatçıları, üretim kolaylığı sağlamak için “barrel” adı verilen gövdenin üç büyük parçasını birbirine birleştirerek uçağın gövdesini oluşturuyor. Yapısal hasar meydana gelen kazalarda, uçak genellikle bu birleşim yerlerinden kırılıyor. Bu sorunun ortadan kaldırılması için SE200’ün tasarımı performans ve uçuş emniyetini artırmak adına entegre monokok yapıya sahip olacak. Tek parçadan oluşan gövde kompozit malzemeden üretilecek.

Monokok tasarım ve kompozit malzeme ile 50 yıllık hizmet ömrüne sahip olması planlanan uçağın, şimdiye kadarki en verimli uçak olması hedefleniyor. Üstelik, kendi boyutlarında bir uçağın üretimi için gereken sürenin yarısından daha kısa sürede uçağın imal edileceği iddia ediliyor.

42,6 metre uzunluğundaki gövdesiyle 264 yolcu taşıyabilecek uçağın, aynı gövde uzunluğu ile üretilecek iş jeti versiyonunun ise adeta bir uçan saray olacağı söyleniyor.

15 ÜLKEYE PCR TESTİ ZORUNLULUĞU KALDIRILDI!

Türkiye, koronavirüs önlemleri kapsamında daha önce yurt dışından gelen yolcular için zorunlu kıldığı PCR testi uygulamasını 15 ülke için 15 Mayıs itibariyle resmen kaldırdı.

30 Aralık 2020’den bu yana, Türkiye’ye gelen 6 yaş ve üzeri tüm yolcuların, planlanan kalkış saatinden önceki 72 saat içerisinde numune vererek PCR testi yaptırmaları ve sonucun negatif olduğunu gösteren belgelerini de uçuştan önce ibraz etmeleri gerekiyordu.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan yeni kurallar kapsamında, Hong Kong, Çin, Tayvan, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Tayland, Güney Kore, İsrail, Japonya, Birleşik Krallık, Letonya, Lüksemburg, Ukrayna ve Estonya’dan Türkiye’ye gelen kişilerin Türkiye’ye girişlerinde PCR testi talep edilmeyeceği açıklandı. Önümüzdeki günlerde bu kapsama giren ülkelerin sayısının artması bekleniyor.

*Filistin’de son yaşanan olayların ardından Israil’in bu listeden çıkarılmasına karar verildi.

AF447 KAZASINDA SUÇLU KİM?

1 Haziran 2009’da AF447 sefer sayısı ile Rio de Janeiro’dan Paris’e uçan Air France Havayolları’na ait Airbus A330 (F-GZCP) Atlantik Okyanusu’na düşmüş ve uçaktaki tüm yolcu ve mürettebat toplam 228 kişi hayatını kaybetmişti.

Kazayı inceleyen Fransız müfettişler, Brezilya’dan kalktıktan üç saat 45 dakika sonra düşen uçağın enstrümantasyonunun, buzlu hava koşullarından etkilenmesi nedeniyle olayın yaşandığına karar vermişti. Buzlanma nedeniyle tıkanan pitot tüplerinden elde edilen verilere bağlı olarak, uçaktaki hız göstergelerinde tutarsızlık oluştuğu ve pilotların hücum açısını çok yüksek tuttukları için uçağın stall denilen anormal duruma girip okyanusa çakıldığı açıklanmıştı.

2011 yılından bu yana, çok sayıda soruşturma ile hem Air France hem de Airbus, olayla ilgili çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Temmuz 2019’da, Fransa’daki hakimler Airbus’a yönelik suçlamaları düşürürken, Air France’ı kasıtsız adam öldürme ve ihmal nedeniyle takip etmeye devam kararı verirken, havayolunun, uçaklarındaki önemli bir hava hızı izleme aracıyla ilgili potansiyel teknik sorunların farkında olmasına rağmen, bu sorunların çözümü için pilotları eğitememiş olması gerekçe gösterildi.

Ancak, Air France aleyhine devam eden dava, aynı yıl, kovuşturma için yeterli gerekçe bulunamaması nedeniyle düşmüştü.

Ancak o günden bu yana Fransız savcılar, Air France’ın mürettebat eğitimindeki başarısızlıkları ve Airbus’ın meteorolojik koşulların uçaklar üzerindeki tehlikelerini hafife alması gibi gerekçelerle iki şirketin de yargılanması için baskı yapmaya devam ediyordu.

Hafta içinde Fransız temyiz mahkemesi, 2019’da alınan kovuşturmaya yer yoktur yönündeki kararı geçersiz kıldı. Her iki şirketin de kazanın oluşumuna katkıda bulunan eksiklikleri nedeniyle yeniden yargılanması gerektiğine karar verdi.

Bu karar, bir Fransız savcının, benzer şekilde Airbus ve Air France’nin cinayete teşebbüsten yargılanmasını talep etmesinden dört ay sonra geldi. Parisli savcı, Air France’ın yetersiz mürettebat eğitimi ve Airbus’ın uçağın enstrümanlarında buzlanmanın yarattığı riskleri hafife almasının suç teşkil eden ihlaller olduğunu belirtmişti.

Temyiz mahkemesinin aldığı kararın ardından Airbus ve Air France tarafları, alınan karara şiddetle itiraz ederken, Fransa’nın en yüksek temyiz mahkemesi olan Cour de Cassation’da bu kararı bozdurmaya yönelik çalışmalara başladıklarını duyurdu.

İKİ UÇAK HAVADA ÇARPIŞTI YARALANAN OLMADI!

Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde inanılmaz bir uçak kazası yaşandı. Colorado merkezli Key Lime Air’e ait Fairchild Metroliner tipi kargo uçağı ile Denver Centennial Havalimanı’na iniş için son yaklaşmasını yapan Independence Aviation tarafından kiralanan Cirrus SR22 tipi uçak havada çarpıştı.

İki uçağın havada çarpışma anları, radar görüntüsüne yansıdı. Bu görüntüler sosyal medyada viral şekilde yayıldı.

Çarpışmanın ardından kargo taşıyan Metroliner tipi uçak, gövdesindeki ağır yapısal hasara rağmen, havalimanına sorunsuz bir şekilde inmeyi başardı. Cirrus SR22 ise çarpışma sonrasında, acil durum paraşüt sistemini kullanarak, Cherry Creek Eyalet Parkı’ndaki evlerin yakınındaki bir alana indi. SR22’de 1 pilot ve 1 yolcu vardı. Kargo uçağında ise 1 pilot bulunuyordu. Şans eseri kazada yaralanan olmadı. Kazaya ilişkin soruşturma başlatıldı.

Cirrus Airframe Paraşüt Sistemi (CAPS) SR20, SR22 ve SF50 dahil olmak üzere Cirrus Aircraft şirketi tarafından üretilen genel havacılık uçakları için özel olarak tasarlanmış balistik paraşüt kurtarma sistemi. Kokpitte bulunan kırmızı renkli T şeklinde kolun, pilot tarafında çekilmesiyle, roket tahrikli paraşüt sistemi aktif hale geliyor ve uçağı sorunsuzca indiriyor. Bu paraşüt sisteminin, bugüne kadar birkaç yüz kişinin hayatını kurtardığı tahmin ediliyor.

Yolcu ve kargo taşımacılığı yapan bir charter şirket olan Key Lime Air’e ait uçaklar, bugüne kadar 2000-2001- ve 2016’da toplam üç ölümlü kazaya karıştı. Bu kazalarda 5 kişi yaşamını yitirdi.

AIRBUS VE BOEING’İN NİSAN 2021 KARNESİ!

Avrupalı ​​uçak üreticisi Airbus, Nisan 2021’de toplam 30 farklı müşteriye 45 yeni uçak teslim etmeyi başardı. Nisan ayına ait sonuçlar, havayollarının COVID-19 salgınının etkilerini ilk kez hissetmeye başladığı 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 25 artış gösterdi. Airbus’ın 2021 yılındaki toplam teslimatları ise 170’e ulaştı.

Airbus Nisan ayında, Delta Air Lines’tan 25 adet A321neo siparişi de dahil olmak üzere toplam 48 yeni uçak siparişi aldı. Diğer siparişlerin çoğu, Dublin merkezli kiralama şirketi Avalon’un A320neo ve A321neo uçaklarıydı.

Ay boyunca 22 sipariş iptali de yaşayan Airbus’ın böylece 4 ay sonundaki net sipariş karnesi ise -35 olarak gerçekleşti

Ancak Airbus, özellikle aşılama kampanyalarının başarılı olduğu ABD ve Çin gibi kilit pazarlarda piyasa koşullarının kısa süre içinde iyileşeceğinden emin. Airbus yönetimi, 2021’in 3. çeyreğinden itibaren, COVID öncesi seviyelere geri döndürmese de orta menzilli uçaklarının üretim oranlarını artıracağını duyurdu.

Analistler, Airbus’ın nakit akışının büyük kısmını oluşturan teslimat sayılarında belirgin bir toparlanma oluşmasına rağmen, teslimatların üretim oranlarının gerisinde kalmaya devam edeceğini öne sürüyor. Bu da 2021’in sonunda Airbus’ın elinde yaklaşık 100 adet teslim edilmemiş uçak fazlası olabileceği iddiasını beraberinde getiriyor. Ayrıca, Airbus’ın en kilit pazarlarından biri olan Hindistan’da devam eden COVID krizi ışığında teslimat beklentilerini daha da aşağı çekmek bile gerekebilir.

ABD’li imalatçı Boeing, elektriksel topraklama sorunları nedeniyle 737 MAX uçaklarının teslimatlarını Nisan ayında bir kez daha durdurma kararı aldı. Bu karar alınmadan önce 4 adet 737 MAX teslim edildi. Nisan ayında toplamda 17 uçak müşterilere teslim edildi.

Teslimatların dokuzu 787 Dreamliner, ikisi 767 ve ikisi 777 kargo uçağı oldu. Böylece 2021’de dört ayda müşterilere yapılan toplam teslimat sayısı 94 oldu

Boeing ayrıca Nisan ayında, 20’si 737 MAX için olmak üzere toplam 25 yeni uçak siparişi aldı. Diğer 5 sipariş ise Azerbaycanlı kargo havayolu Silk Way West Airlines tarafından verilen beş adet 777 kargo uçağı için alındı.

Boeing ayrıca, Nisan ayında 17 sipariş iptali yaşadı. Böylece Nisan ayındaki net sipariş sayısı 8 oldu. Boeing’in toplamda birikmiş sipariş sayısı, Nisan sonu itibariyle 4.045 oldu.

adbanner