QATAR AIRWAYS VE AIRBUS ARASINDA İPLER KOPMA NOKTASINA GELDİ!
Avrupalı uçak üreticisi Airbus ile en büyük müşterilerinden biri olan Qatar Airways arasında uzun zamandır A350 uçakları üzerinden devam eden anlaşmazlık hafta içinde bambaşka bir boyuta taşındı. Her iki taraf da adeta ellerindeki tüm kozları masaya sürdü.
Ocak 2021’de Qatar Airways’in A350 uçaklarında anormal boya sorunları tespit edildiğini raporlaması ile başlayan süreç, aradan geçen 1 yıl içinde yasal bir hesaplaşmaya ve karşılıklı radikal kararların alındığı büyük bir tatsızlığa dönüştü.
Katar sivil havacılık otoritesi, A350 uçaklarında tespit edilen boya kusurları nedeniyle, şirketin filosundaki 53 adet A350’nin 21’inin uçuşlardan çekilip yere indirilmesini emretti. Airbus uçaktaki kozmetik sorunu kabul ediyor. Ancak bunun uçuş emniyetini etkileyen bir sorun olmadığını iddia ediyor.
2016’dan bu yana en az beş farklı havayolunun da A350 uçaklarında boya kusurları tespit edip raporladığı ortaya çıktı. Ancak Katar sivil havacılık otoritesi hariç, şimdiye kadar uçakların yere indirilmesini emreden başka bir kurum olmadı.
Qatar Airways, Londra’da açtığı davada, Airbus’tan yere indirilen 21 uçak için, 618 milyon Dolar tazminata ek olarak, uçakların yerde kaldığı her gün için de 4 milyon Dolar istiyor. Havayolu ayrıca İngiliz yargıçlardan, uçaklardaki boya sorunu çözülene kadar Airbus’ın, A350 teslimatlarını durdurma kararı vermesini talep ediyor. Bu kritik duruşma Nisan’ın son haftası yapılacak.
Bütün bu gelişmeler üzerine, geçtiğimiz hafta, Airbus, Katar’ın ulusal havayolunun daha önce verdiği 50 adet A321neo siparişini iptal etti. Bu gelişme iki şirket arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine neden oldu.
Havayolları, genellikle finansal sorunlar veya değişen piyasa koşulları nedeniyle imalatçılarla masaya oturup daha önce verdikleri uçak siparişlerini iptal etmenin yollarını arayabiliyor. Ancak bir uçak üreticisinin sözleşmeyi fesheden taraf olması belki de ilk kez yaşandı.
Airbus’ın bu beklenmedik hamlesinden 1 gün sonra Qatar Airways, Airbus A350 uçaklarındaki kozmetik hasarın boyutlarını ortaya koyan bir video yayınlayarak adeta misilleme yaptı. Şimdiye kadar, konuyla ilgili yalnızca birkaç fotoğraf, kamuoyu ile paylaşılmıştı. Ancak yeni video, uçak üzerindeki boya probleminin ciddiyetini net şekilde gösteriyor. Video, yıldırımdan korunma sistemi ve kompozit kısımları da etkileyen birkaç farklı hasar türünün net şekilde görülmesini sağlıyor.
Öte yandan Qatar Airways’in kozmetik sorunlar ile ilgili anlaşmazlık çözülene kadar yeni A350 teslim almayı şiddetle reddetmesine rağmen, A321neo siparişlerinin Airbus tarafından iptal edilmesiyle ilgili mücadeleyi de sonuna kadar sürdürmesi bekleniyor.
2011 yılında Qatar Airways, Airbus’a, A320neo uçaklarını içeren bir sipariş verdi. Daha sonra 2017’de bu sipariş, 50 adet A321neo şeklinde revize edildi. Sipariş edilen 50 uçağın liste fiyatının 6,35 milyar Dolar olduğu açıklandı. 2019’da Qatar Airways, bu 50 uçaklık siparişin 10’unu Airbus A321LR varyantına dönüştürdüğünü açıkladı. Bu 50 uçağın, şirketin mevcut filosundaki 31 adet dar gövde uçağın yerini alması planlanıyordu. Bu sipariş hamlesi ile Qatar Airways, koltuk-kilometre başına maliyetlerini düşürüp, kapasite artışı, doluluk oranları ve rota performansını iyileştirerek ciddi bir ekonomik kazanç sağlamanın dışında; yeni pazarlara açılma hayalleri de kuruyordu. Siparişlerin iptalinin, şirketin rekabet gücüne büyük bir darbe vuracağı düşünülüyor.
EMIRATES BURJ KHALIFA’NIN ZİRVESİNDEKİ REKLAMI YİNELEDİ!
Ağustos 2021’de, Emirates üniformalı bir kadının, dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa’nın tepesinde tabelalar tuttuğu bir video, internette viral şekilde yayıldı. Birçok kişi, videonun stüdyoda yeşil perde yöntemi ile çekildiğini düşündü. Oysa videonun kamera arkası görüntüleri paylaşıldığında, kadının gerçekten binanın tepesine çıktığı anlaşıldı ve videonun etki gücü çok daha arttı.
Videonun pazarlama faaliyetleri üzerindeki olumlu etkisi, Emirates’i, videodaki gösteriyi daha etkileyici bir şekilde tekrarlamak üzere harekete geçirdi.
Aynı dublör Nicole Smith-Ludvik, bir kez daha Burj Khalifa’nın zirvesine tırmandı. Bu kez sadece tabelaları tutmakla kalmadı. Aynı zamanda bir Airbus A380 onun etrafında uçtu. Videodaa Emirates’in Dubai Expo 2020 için özel bir boyama yaptığı A380 (A6-EEU) seçildi.
Reklam filmi, Expo 2020’yi tanıtmayı amaçlıyor. Smith-Ludvik’in taşıdığı tabelalarda, fuar ve havayolu ile ilgili çeşitli sloganlar yer alıyor.
Smith-Ludvik, 830 metre yüksekliğindeki binanın tepesine çıkmak için önce asansörle 160. kata çıktı. Ardından bir saat boyunca dar ve zorlu bir merdiveni tırmandı.
Emirates’in renkli A380’i bu reklam filminde mükemmel karelerin yakalanabilmesi için Burj Khalifa’nın etrafında 11 kez turladı. Bu esnada, 145 knot yani yaklaşık 270 km hızla uçtu. Bu, A380’in normal seyir hızının oldukça altında. Uçak, Burj Khalifa’dan yaklaşık 800 metre uzakta ve yüksekte uçtu. Havada toplam 3 saat 12 dakika kalan uçağın bu esnada çizdiği rota oldukça ilginç bir görüntü oluşturdu.
TAMAMEN ELEKTRİKLİ EN HIZLI UÇAK!
İngiliz Rolls-Royce, Spirit of Innovation isimli uçağının, dünyanın tamamen elektrikli en hızlı hava aracı ünvanını aldığını duyurdu. Kasım ayında rekor denemesi yapan uçak, ilgili havacılık kurumlarından resmi onayı hafta içinde aldı.
Uçağın 750+ hp’lik üç motoru, %90 oranında verimli uçuşlar sunabiliyor. Kalan %10’luk enerji, ses ve ısı yoluyla kaybediliyor.
Spirit of Innovation programı, elektrikli uçuşun yeteneklerini kanıtlayarak sürdürülebilir havacılığa öncülük etmeyi amaçlıyor. İngiliz şirket bu proje ile düşük karbonlu hava yolculuğunun geleceğini mümkün kılmak istiyor.
Uçak ilk olarak geçen yıl Eylül ayında İngiltere’nin Wiltshire kasabasında Savunma Bakanlığı’nın Boscombe Down sahasından havalandı. 400kW’lık (500+hp) elektrikli güç aktarma sistemi, bir uçak için şimdiye kadar bir araya getirilmiş en yoğun pil paketi ile destekleniyor.
16 Kasım’daki rekor uçuşunda ise uçak, 3 km’de, saatte 555,9 km azami hıza ulaşarak, bir önceki rekor olan saatte 213.04 km’yi rahatlıkla geçti. Ayrıca 15 km’de saatte 532.1 km hıza ulaşıldı ve bu iRtifada bir önceki rekor olan saatte 292,8 km neredeyse ikiye katlanmış oldu. Rekor denemesi kapsamında Spirit of Innovation saatte 623 km maksimuma hıza ulaştı.
3 km’lik rekor uçuş için uçak, Rolls-Royce test pilotu ve uçuş operasyonları direktörü Phil O’Dell tarafından, 15 km’lik rekor uçuş için ise Electroflight pilotu Steve Jones tarafından uçuruldu.
Kökeni 1905’e kadar uzanan Fédération Aéronautique Internationale (FAI) iki rekoru da hafta içinde resmen onayladı. Havacılık ve uzay faaliyetlerini ilerletme misyonuyla, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olan FAI, bu tip rekorları doğrulama, onaylama görevinin yanında küresel çapta yarışmalar düzenlenmesine yardımcı oluyor.
Rolls-Royce’un Spirit of Innovation programı kapsamında elde ettiği bu başarılarının, havacılık sektöründe yeni bir dönemin kapılarını açması bekleniyor.
Elektrikli hava araçlarının, önümüzdeki yıllarda kısa mesafeli seyahatlerde devrim yaratmasına kesin gözüyle bakılıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde hayatımızın standart bir parçası haline gelmesi beklenen elektrikli dikey iniş kalkış yapabilen eVTOL hava araçlarının da belkemiğini oluşturacağına inanılıyor. Bu teknolojiyi easyJet gibi geleneksel ticari havayollarının yanı sıra, sektörün çok çeşitli paydaşları yakından takip ediyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK UÇAĞI 3’ÜNCÜ TEST UÇUŞUNU TAMAMLADI!
Dünyanın en büyük uçağı Stratolaunch Roc, Kaliforniya’daki Mojave Çölü üzerinde üçüncü test uçuşunu başarıyla tamamladı. Dört saatten fazla havada kalan uçak, 7.160 metre yüksekliğe ve 180 knot hıza ulaştı.
Stratolaunch ekibi, bu uçuşta sol ana iniş takımını test etti. Uçağın sistemleri ve genel uçuş performansında yapılan iyileştirmelerin de gözlemlendiği uçuşta, donanımların beklendiği gibi çalışmaması durumunda olası iniş alternatifleri de denendi. Test pilotları, hızı kalibre etmek ve uçuş kontrol sistemlerini test etmek için çok çeşitli manevralar gerçekleştirdi.
Bu uçuşta toplanan veriler, 2022’de yapılması planlanan hipersonik test sürecini desteklemek ve uçağın operasyonel performansını daha da geliştirmek için kullanılacak.
Çift gövdeli yapısıyla daha önce üretilen hiçbir uçağa benzemeyen Roc, Microsoft’un kurucularından Paul Allen tarafından, ses hızının 5 katı (Mach 5) ve üzerindeki hızlara ulaşabilen roketle çalışan, hipersonik Talon-A araçlarını üst atmosfere taşımak üzere tasarlandı ve geliştirildi.
TA-0 ve TA-1 isimli iki araç, ilk testlerini Aralık 2021’in sonlarında tamamladı. 2022’de hipersonik uçuş testlerinin başlaması hedefleniyor. Stratolaunch, müşterilere gelecek yıl ilk teslimatı da yapmayı planlıyor. Eğer her şey yolunda giderse dünyanın en büyük uçağı, müşterileri için düşük Dünya yörüngesine yük taşıyacak.
Tamamen kompozit malzemeden üretilen uçak, 245.000 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip. 6 adet Pratt & Whitney PW4056 turbofan motorundan güç alan uçağın kanat açıklığı tam 118 metre. Uçak, 73 metre uzunluğunda iki ayrı gövdeden oluşuyor.
Her ne kadar Allen, Stratolaunch’ın arkasındaki itici güçlerden biri olsa da Ekim 2018’de 65 yaşında kanser nedeniyle hayatını kaybettiği için, uçağın ilk uçuşuna şahit olamadı.
FEDEX UÇAKLARINA FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ
Amerikan kargo devi FEDEX, kargo uçaklarını, ısı güdümlü, taşınabilir, omuzdan ateşlenen füzelerden (MANPAD) korumak için, kızılötesi lazer enerjisi yayan hava savunma sistemi ile donatmak için Federal Havacılık İdaresi’ne (FAA) başvurdu.
Havayolu endüstrisi onlarca yıldır MANPAD olarak bilinen füzelerin uçaklara yönelik tehdidiyle boğuşuyor. Bugüne kadar sivil uçakların, füze ile düşürüldüğü çok sayıda olay yaşandı. ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre 1970’lerden bu yana 40’tan fazla sivil uçak MANPAD’ler tarafından vuruldu. Bu olayların bazıları tamamen yanlış tanımlama veya hedefleme gibi nedenlerle meydana geldi ve yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Bu füzelerin bazıları, uçağın motorlarını hedeflemek için özel kızılötesi sistemler de kullanıyor.
Lazer füzesavar sistemleri çoğunlukla askeri uçaklar tarafından kullanılıyor. Füzeye, uçağın ısısını takip etmesini engellemek amacıyla kızılötesi lazer enerjisi yönlendiriyor ve füzenin uçağı takip etme kabiliyetini bozuyor.
FedEx, filosunda şu anda yüzlerce kargo uçağı var. Ancak şirket, füzesavar lazer sistemlerini, tüm uçaklara değil; henüz filoya katılmayan Airbus A321-200 uçaklarına entegre etmek istiyor.
FAA, FEDEX’in başvurusunu onaylamadan önce 45 gün boyunca kamuoyundan geribildirim ve yorumları toplayacak. Kızılötesi lazer enerjisinin, uçaktaki, yerdeki veya diğer uçaklardaki kişiler için tehlike oluşturmasının önüne geçebilmek için bir dizi önlem alınması gerekiyor.
UZUN SÜRE YERDE KALAN UÇAKLARDA KOROZYON ETKİSİ
2020’de Covid-19 küresel havacılık sektörünü etkisi altına aldıktan sonra Air New Zealand, filosundaki 8 adet Boeing 777-200ER ile birlikte 4 adet 777-300ER uçağını, uzun süreli park pozisyonu için ülke dışına gönderdi. Ancak 3 adet Boeing 777-300ER, uluslararası uçuşlar yeniden başladığında havayoluna operasyonel esneklik sağlamak için Yeni Zelanda’da Auckland Havalimanı’nda storage durumuna alındı.
Auckland’ın nemli ikliminin, Boeing 777-300ER uçaklarının, General Electric GE90 motorlarından dördünde korozyona neden olduğu tespit edildi.
Normalde uçakların uzun süre park edileceği durumlar için çöl ikliminin hakim olduğu coğrafyalar tercih ediliyor. Uçaklar, motor ve uçak imalatçıları tarafından önerilen bakım prosedürlerine uygun olarak storage pozisyonuna alındı. Ancak yine de, Auckland’ın yüksek nemli havası, GE90 motorlarını olumsuz etkiledi.
Motorların düşük basınç kompresör kısmında oluşan korozyon, denizaşırı ülkelerde onarıldı. Uçuş emniyeti açısından bir sorun teşkil etmiyor. Motorun veya uçağın yapısal bütünlüğünü olumsuz etkilemiyor.
Pandemi sırasında Federal Havacılık İdaresi FAA, havayollarının storage durumuna aldığı uçakların, uçuşlara döndürülmeden önce korozyon kontrolleri yapmasını gerektiren bir uçuşa elverişlilik yönergesi de yayımlamıştı.