İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde kurulan Hava ve Uzay Araçları Tasarım Laboratuvarı’nın açılış töreni Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü ve İTÜ Uçak Mühendisliği 1983 yılı mezunu Temel Kotil’in katılımıyla gerçekleşti.
Dün, uzun bir süre sonra, mezun olduğum İstanbul Teknik Üniversitesi-Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ndeydim. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ve İTÜ ortaklığında “Hava ve Uzay Araçları Tasarım Laboratuvarı” açılışına katıldım. Bu açılış ile TUSAŞ’ın, üniversite-sanayi işbirliği temasıyla attığı adımlara bir yenisi eklendi. Laboratuvar, Siemens firmasının 20 adet iş istasyonuna, tüm PLM yazılım desteğini vermesi ile kuruldu.
PLM NEDİR?
Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi – Product Life Cycle Management (PLM), bir ürünün tüm yaşam döngüsünü, daha fikir aşamasındayken yönetebilmenizi sağlıyor. Tasarım, mühendislik, üretim, servis ve sonlandırma aşamaları boyunca ürünü tanımlayan bilgilerin daha etkili ve verimli olarak akışını görebiliyorsunuz. PLM’in endüstrideki önemi her geçen gün artıyor.
PLM sayesinde bir uçak tasarımı yapılırken, uçağın tüm farklı kısımları ile ilgilenen yüzlerce kişi, çalışmalarını eş zamanlı olarak yürütebiliyor. Bu sayede verimlilik artıyor, zaman kaybı azalıyor, ciddi ekonomik kazanç elde ediliyor. Bir ürününün farklı prototiplerini üretip, ayrı testler yapmak yerine, bu dijital sistemler aracılığıyla uçağa ait pek çok detaya önceden hakim olunabiliyor.
İTÜ’de Müfredata PLM Girecek!
Bundan böyle PLM, İTÜ’de Uçak ve Uzay Mühendisliği bölümlerindeki müfredat kapsamına eklenerek Türkiye’de bir ilk gerçekleşecek. Öğrenciler, çağın gerektirdiği bir yazılımı, daha lisans eğitimleri sırasında öğrenerek, zamanın ruhuna ve çağın gerekliliklerine hazır şekilde mezun olacak. Temel Kotil, bu laboratuvarın hemen yanına, 3 boyutlu bir yazıcının da getirileceğini ve öğrencilerin bilgisayarda tasarladıkları ürünleri, somut olarak ellerine alabileceklerinin de müjdesini de verdi…
Kotil: ‘Öğrenciler Projelere Katma Değer Sağlayacak!’
Açılışta konuşma yapan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, “Bu laboratuvar sayesinde yerli ve milli projelerimizde yer alacak mühendislerimiz üniversiteden yetişmiş olarak aramıza katılacak. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii olarak artık işin mutfağındayız. Mühendis yetiştirmenin önemini somut atılımlar ile devam ettiriyoruz. Mühendislerimiz bu laboravutarda uçtan uca mühendislik deneyimi kazanabilecek ve böylece kendilerini geliştirerek büyük projelere katma değer sağlayabilecekler” dedi. Kotil ayrıca yaklaşık 3 bin mühendisin çalıştığı ulusal çaptaki projelerde koordinasyonu sağlamak adına büyük kolaylıklar sağlayacağını ifade etti.
Siemens firmasının da yazılım desteği verdiği laboratuvarın açılışında firmanın Endüstriyel Yazılımlar Türkiye Direktörü Alper Başer de sektörün gelişimi için bu tarz laboratuvarların önemine vurgu yaparak, “Ulusal çapta eğitim alanında verdiğimiz destekler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir. Sektörümüzde, özellikle İTÜ’nün yetiştirdiği değerli mühendis arkadaşlarımızın katkılarını bu anlamda önemli buluyoruz.” şeklinde konuştu.
“Ülkemizin teknik anlamda gelişmesine katkı sunanlar her zaman İTÜ’lüler oldu”
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu; İTÜ’ye adım attıkları ilk günden itibaren öğrencilerini geleceğin birer mimarı, mühendisi, tasarımcısı, sanatçısı olarak gördüklerini aktardı. Öğrencilere fırsat kapıları açma fikrini işleyen Koyuncu, “Öğrencilerimizi geleceğin en iyisi olmaları için yetiştirirken, elbette aklımızda hep şu fikir oluyor: Yeter ki bizler üniversite olarak veya mezunlar olarak onların önünü açalım ve öğrencilerimize yeni fırsat kapıları oluşturalım. İyi yetişmiş her bir İTÜ mezunu; ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin geleceğine yön verecek, ülkemizin vizyonunu ve hem marka değerini üst sıralara taşıyacak işlere imza atacaktır. Bildiğiniz gibi, özellikle Cumhuriyet döneminde, ülkemizin teknik anlamda gelişmesine katkı sunanlar her zaman İTÜ’lüler oldu ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü ardımızda 250 yıllık bir tecrübe ve birikim var.” şeklinde görüşlerini paylaştı.
“En büyük katkılardan biri TUSAŞ’a ait”
Rektör Koyuncu: “Burada tabii, en büyük katkılardan biri de bizim daimi paydaşlarımızdan olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ye ait. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, 1973’ten bugüne, ülkemizin havacılık ve uzay sanayiinde dışa bağımlılığını azaltırken; özellikle son yıllarda yaptığı çalışmalarla yerli ve milli bir vizyonla önemli adımlar atmaktadır. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, laboratuvarımızda kullanılacak olan tasarım programlarının çalıştırılacağı 20 adet iş istasyonunun temin edilmesini sağlayarak büyük bir katkıda bulundu.” cümleleri ile TUSAŞ’ın İTÜ’ye katkıları için teşekkür etti.