Havacılık Bülteni-293

PEGASUS’TAN BOEING’E TARİHİ SİPARİŞ!

2024’ün bitmesine sayılı günler kala, Türk havacılığında bombayı Pegasus Havayolları patlattı. Düşük maliyetli havayolu, ABD’li imalatçı Boeing’e 100’ü kesin 100’ü opsiyonlu olmak üzere toplam 200 adet 737 MAX 10 uçak siparişi verdiğini duyurdu.

Bu gelişme, Boeing için berbat başlayan bir senenin, keyifli kapanışı anlamına geliyor. 2024 yılına 5 Ocak’ta Alaska Havayolları’na ait 737 MAX 9 uçağının havada acil çıkış kapağının patlaması gibi sansasyonel bir olayla başlayan ABD’li imalatçı, yıl boyunca büyük krizler yaşadı. Üretim ve kalite süreçleri ile ilgili derin incelemelere tabi tutulan ABD’li üretici, yılın son çeyreğinde 33 bin personelinin katıldığı yedi haftalık bir grevle karşı karşıya kaldı. Uçak üretimlerini azaltan, finansal sorunlarla boğuşan, ciddi bir itibar kaybı yaşayan ve üst yönetim kadrısunu değiştiren Boeing için yılın bitmesine sayılı günler kala Pegasus’tan gelen bu sipariş yüzleri güldürdü.

Dar gövdeli uçaklardan oluşan filosunu genişletmek üzere Boeing 737 MAX 10 uçaklarını seçen Pegasus Havayolları için, karar verme sürecinde, Boeing’in içinde bulunduğu krizin fırsata çevrildiği ve sipariş edilen uçaklar için çok büyük bir indirim alındığı iddia ediliyor.

Pegasus Havayolları CEO’su Güliz Öztürk, yeni siparişlerle birlikte havayolunun küresel ağını genişletmeyi planladıklarını söylerken; önümüzdeki yıllarda piyasa koşulları ve havayolunun ihtiyaçlarına göre 100 opsiyonu da kesin siparişe dönüştürmeyi değerlendireceklerini vurguladı.

Pegasus Havayolları Boeing 737 ile ilk uçuşunu yaklaşık 35 yıl önce, Nisan 1990’da, 737-400 uçağıyla gerçekleştirdi. Aradan geçen süre içinde Boeing uçaklarını kademeli şekilde filosundan çıkaran havayolu, Airbus uçaklarıyla operasyonlarını gerçekleştirme kararı aldı. Şu anda filosunda yaş ortalaması 4.5 olan toplam 112 adet uçağı bulunan havayolunda sadece 9 adet Boeing 737-800 uçağı görev yapıyor. Havayolunun filosunda 6 adet A320’nin önceki versiyonu, 46 adet A320neo ve 51 adet A321neo uçağı yer alıyor. Bu hamle ile havayolu Airbus’a bağlılığını değiştirmeden geniş bir Boeing filosu kurmayı amaçlıyor.

Boeing’e verilen siparişlerin ardından, Pegasus’un teslim almayı beklediği toplam sipariş sayısı, opsiyonlar da dahil edildiğinde 252 uçağa yükselmiş durumda. 200 adet 737’nin haricinde daha önce sipariş edilen 52 adet Airbus A321neo uçağının da önümüzdeki yıllarda, kademeli olarak filoya katılması bekleniyor. İlki Şubat ayında olmak üzere 2025 yılı içinde 9 adet A321neo’nun teslim alınması hedefleniyor.

Pegasus’un sipariş ettiği Boeing 737 uçaklarının teslimatlarının ne zaman başlayacağı ise belirtilmedi. 737 MAX 10 uçakları, henüz ABD Federal Havacılık İdaresi’nin (FAA) sertifikasyon süreçlerini tamamlayamadığı için, Pegasus’un ilk uçağını almak üzere bir süre daha beklemesi gerekecek.

Boeing 737 MAX-10 uçakları, tek sınıflı konfigürasyonunda 230 yolcu taşıyabiliyor. 5.740 km menzile sahip olan uçak, bu alanda 7.399 km menzile uçabilen A321neo’nun arkasında kalıyor. MAX-10 uçakları, Pegasus filosunda yerini aldığı uçaklara kıyasla yakıt tüketimi ve zararlı gaz emisyonlarını %20 oranında azaltacak. Uçağın verimliliği ve esnekliği, Pegasus Havayolları’nın, koltuk başına daha düşük maliyetle daha fazla rotada daha fazla yolcuya hizmet vermesini sağlayacak.

ch-aviation verilerine göre, 737 MAX ailesinin en büyük modeli olan MAX-10, bugüne kadar 1.109 sipariş aldı. MAX 10’un lansman müşterisi olan United Havayolları, 165 adet kesin siparişle bu varyantın en büyük müşterisi durumunda. Ryanair, 150 uçakla ikinci en büyük siparişin sahibi. Pegasus da MAX 10 için üç haneli sipariş veren altı havayolundan biri oldu.

737 MAX 7’nin 2023’ün sonlarında sertifikasyon sürecini tamamlaması ve 737 MAX 10’un da 2024’te hizmete girmesi bekleniyordu. Ancak, yılın başında Alaska Havayolları uçağında yaşanan olayın ardından hem MAX-7 hem de MAX-10’un sertifikasyon süreçleri geçici olarak durduruldu. Geniş gövdeli 777X için de aynı durum geçerli. 737 MAX 7 ve 737 MAX 10 modellerinin ne zaman uçuşa elverişlilik sertifikasını alacağı henüz bilinmiyor.

Öte yandan Pegasus Havayolları’nın verdiği 200 uçaklık siparişle ciddi bir istihdam yaratması da bekleniyor. Şuan yaklaşık 8500 personeli bulunan havayolunun, 200 uçaklık sipariş ile 2400 pilot ve 4000 kabin görevlisi olmak üzere, toplam 20 bin yeni personele ihtiyaç duyacağı hesaplanıyor. Boeing’in 2017’de Türkiye’de başlattığı Ulusal Havacılık Girişimi kapsamında da Pegasus tarafından verilen siparişin Türkiye’de havacılık endüstrisi için üretim ve ihracat fırsatları yaratması ve yeni fırsatlar ortaya çıkarması bekleniyor.

THY GUINESS REKORLAR KİTABI’NA GİRDİ!

2012’den bu yana dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu ünvanını elinde bulunduran Türk Hava Yolları Güney Amerika ülkesi Şili’nin başkenti Santiago’ya ilk uçuşunu yaptı. Santiago seferlerinin başlamasıyla birlikte uçuş ağındaki ülke sayısını 131’e yükselten THY, bu alandaki başarını Guiness Rekorlar Kitabı’na girerek tescilledi.

Rekora ait sertifika, Türk Hava Yolları’nın Şili’ye yaptığı ilk uçuşun ardından, Santiago Arturo Merino Benítez Uluslararası Havalimanı’nda verildi.

Guinness Dünya Rekorları’nın değerlendirme kriterlerine göre Türk Hava Yolları, yalnızca son 12 ayın aktif rotalarını yansıtan 120 ülkeye uçuşla rekor kırdı. Bununla birlikte, geçici olarak askıya alınan rotalar ve Şili’ye yapılan ilk uçuş da dahil edildiğinde, Türk Hava Yolları’nın uçuş ağı artık 131 ülkeyi kapsıyor.

THY’nin Amerika Kıtası’nda hizmet verdiği 10’ncu ülke olan Şili’ye gerçekleştirilen seferler, Sao Paulo aktarmalı olarak haftada 4 frekans olarak gerçekleştirilecek.

THY İstanbul’dan Santiago’ya yaptığı uçuşlarında, toplamda 19 saat 10 dakika süren iki aşamalı bir rota izliyor. Uçuşun ilk bacağı olan İstanbul-Sao Paulo hattı 13 saat 15 dakika sürüyor. Sao Paulo’da 1 saat 35 dakika bekleyen uçak, buradan 3 saat 45 dakikalık bir uçuşun ardından Santiago’ya ulaşıyor.

Bu rota, THY’nin en uzun uçuşları listesinde de ikinci sıraya yerleşti. Başlangıçta Boeing 777-300ER uçaklarıyla icra edilen uçuşlar, ilerleyen dönemde Airbus A350-900 uçaklarıyla gerçekleştirilecek.

Küresel uçuş ağına önemli katkı sağlaması beklenen Santiago hattıyla birlikte THY’nin Amerika kıtasındaki uçtuğu toplam destinasyon sayısı da 26’ya yükselmiş oldu.

Zengin tarihi, kültürel merkezleri ve eşsiz And Dağları manzarasıyla Santiago, dünyanın dört bir yanından seyahatseverler için cazip bir destinasyon olarak öne çıkıyor. THY, yolcularını 31 Mart 2025 tarihine kadar İstanbul’dan Santiago’ya 1.099 Dolar, Santiago’dan İstanbul’a ise 999 Dolar’dan başlayan fiyatlarla uçuracak.

İGA İSTANBUL HAVALİMANI KIŞ SEZONUNA HAZIR!

Dünyanın 321 farklı noktasına uçuş düzenlenen İGA İstanbul Havalimanı’nda hafta içinde düzenlenen bir etkinlikle, zorlu hava şartları ve kış operasyonları için yapılan hazırlıklar ve alınan önlemler duyuruldu. Kesintisiz ve güvenli uçuşlar için kapasitesini her geçen gün geliştiren havalimanı, 404 personel ve 179 araçlık filosuyla kışa hazır olduğunu gösterdi.

İGA İstanbul Havalimanı Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Büyükkaytan, her türlü zorlu hava şartlarına hazır olduklarına vurgu yaparken; karla mücadeleden sorumlu Hava Tarafı Operasyon Direktörlüğü personelinin her yıl 7 bin saatlik “zorlu iklim koşullarıyla mücadele” eğitimi aldığının altını çizdi.

Avrupa hava sahasındaki trafiği yöneten Eurocontrol’ün 2-8 Aralık tarihleri arasındaki verilerine göre; günde 1352 uçuşa ev sahipliği yapan ve Avrupa’daki en yoğun Havalimanı olan İGA İstanbul Havalimanı’nda iklim koşullarının getirdiği zorunlu durumlara, yoğun kar ve buz gibi zorlu hava şartlarına karşı tedbirler alınıyor. Operasyonel süreçlerin kesintisiz ve emniyetli bir şekilde sürdürülebilmesi için havalimanı çevresinde kurulan dört meteoroloji istasyonundan anlık veri toplanıyor.

İGA İstanbul Havalimanı’nda kar ve buz ile mücadele kapsamında, kaplamalı alanlarda kullanılmak üzere 1.750 ton sıvı (potasyum asetat); 700 ton katı (sodyum format vb.) malzeme depolandı.

Kar ve buzla mücadele amacıyla, hareket sahası yedi sektöre bölünerek her sektöre bir ‘karla mücadele filosu’ yerleştirildi. Yedi filo, birbiriyle eş zamanlı ve kesişim noktalarında komşu filolarla bağlantılı olarak çalışmak üzere görevlendirildi.

Pist, Taksiyolu, Apron Asfalt Kaplı Apron Alanları, Beton Kaplı Apron Alanları, Apron Servis Yolları ve Çevre Yolu olmak üzere toplam 12 milyon m2’den daha geniş bir bölge, ‘karla mücadele alanları’ olarak belirlendi ve buna uygun planlamalar yapıldı.

Toplamda, Hava Tarafı Operasyon Direktörlüğü’nde görevli 404 personel ve 179 araç, anında müdahale için bekliyor. Araçların bakımları tam zamanlı olarak yapılıyor.

SURİYE’DE HAVALİMANLARI UÇUŞLARA AÇILDI!

Suriye’de eski Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın devrilmesinin ardından atılan normalleşme adımlarından havacılık sektörü de nasibini aldı. Şam Havalimanı’nda uçuş operasyonları yeniden başladı.

Esad rejiminin devrilmesinden hemen sonra, ülkenin ulusal havayolu olan Suriye Havayolları, Beşşar Esad’ın tüm resimlerini resmi web sitesinden kaldırma kararı aldı. Esad’ın Rusya’ya kaçmasının ardından havayolu, Moskova’yı da içerebilecek çeşitli şehirlere uluslararası uçuşlar da dahil olmak üzere, ticari operasyonların yeniden başlayabileceğini duyurdu.

17 Aralık’ta havayolunun Airbus A320 uçaklarından biri Suriye’nin ikinci büyük şehri Halep’e iç hat uçuşu gerçekleştirdi. Yerli ve yabancı 43 gazetecinin bulunduğu uçuş, şirketin daha önce planlandığı üzere, 18 Aralık’ta ticari operasyonların tamamen yeniden başlatılması öncesinde bir test uçuşu oldu.

Flightradar 24 verileri Şam Havalimanı’ndan Kahire, Moskova ve Karaçi gibi farklı varış noktalarına uçuşların gerçekleştiğini gösteriyor.

Suriye’nin iki ticari havayolu şirketi, Syrian Airlines ve Cham Wings, önümüzdeki haftalarda hizmetlerine tam olarak devam etmeyi planlıyor. Syrianair olarak bilinen Syrian Airlines, 1980’lerin başından beri ABD yaptırımları altında faaliyet gösteriyor. Bu durum, havayolunun mevcut filosu için yeni uçak veya yedek parça tedarik edememesi nedeniyle hizmetlerinde ve rota ağında büyük bir daralmaya yol açtı.

ch-aviation’a göre, havayolunun filosunda sekiz adet Airbus A320, iki adet A340-300, iki adet Tupolev Tu-134B ve iki adet Ilyushin Il-76 kargo uçağı bulunuyor. Ancak, A320’lerden altısı ve her iki A340, yedek parça eksikliği nedeniyle uçuşa elverişliliğini kaybettiği için park halinde gösteriliyor. Esad rejiminin devrilmesinden önce, havayolu üç ülkede beş farklı varış noktasına dört ayrı rotada uçuyordu. Suriye’nin diğer havayolu Cham Wings Airlines, üç farklı varış noktasına iki ayrı rotada hizmet veren beş adet Airbus A320’den oluşan bir filo ile operasyon yapıyor.

Hafta içinde sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, havalimanı çalışanlarının Suriye Havayolları’nın Airbus A320 uçaklarından birinin üzerindeki Esad döneminden kalma bayrağın üzerine, Bağımsızlık Bayrağı olarak adlandırılan üç yıldızlı bayrağı boyadıkları görüldü.

İktidarının devrilmesi ve rejiminin düşmesinden sonra Beşar Esad, karısı ve çocuklarıyla birlikte eski devlet yetkililerinden birkaçını da yanına alarak Moskova’ya kaçtı. Putin tarafından Esad’a siyasi sığınma hakkı verildi.

KAYIP MALEZYA UÇAĞI NASIL BULUNACAK?

Malezya hükümeti, havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olan, 10 yıl önce seyir esnasında ortadan kaybolan yolcu uçağı ile ilgili arama çalışmalarının yeniden başlatılmasını prensipte kabul ettiğini duyurdu. Malezya Havayolları’na ait Boeing 777 uçağı, 8 Mart 2014’te MH370 sefer sayılı Kuala Lumpur-Pekin uçuşunu gerçekleştirirken, 239 kişiyle birlikte ortadan kaybolmuştu. Kalkıştan yaklaşık bir saat sonra, hava trafik kontrolüyle iletişimi kesilen uçak, planlanan uçuş rotasından saptı ve radar ekranından yok oldu.

Boeing 777’nin enkazını bulmak için büyük çaba harcanmış olsa da somut bir sonuca ulaşılamadı. Uçakta bulunanların aileleri için de bu trajedinin etkisi tam olarak atlatılamadı.

Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Loke, uçağı bulmak için ABD merkezli deniz araştırma şirketi Ocean Infinity ile 70 milyon dolarlık bir anlaşmanın kabine tarafından prensipte onayladığını açıkladı. Anlaşma kapsamındaki “uçak bulunmazsa ücret alınmaz” maddesi uyarınca Ocean Infinity şirketi, yalnızca uçağın enkazını bulduğu senaryoda bu ödemeyi almaya hak kazanacak.

150 milyon dolara mal olan çok uluslu bir arama kurtarma çabası, okyanusların iki yıl boyunca kapsamlı şekilde taranmasının ardından 2017’de sona erdi. Ocean Infinity’nin benzer şartlar altında 2018’de gerçekleştirdiği yeni bir arama faaliyeti de üç ay sonra başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Malezya Hükümeti Ocean Infinity’nin teklifini prensipte kabul etti. Çünkü belirli başlıklar altında müzakereler devam ediyor. İmzaların önümüzdeki yılın başlarında atılması bekleniyor.

Bakan Loke, yeni aramanın güney Hint Okyanusu’nda 15.000 km2’lik bir alanı kapsayacağını açıkladı ve çabanın bu kez olumlu olmasını beklediklerini söyledi.

Araştırmacılar genel olarak uçağın güney Hint Okyanusu’nda bir yere düştüğü konusunda hemfikir. Uçağa ait olduğu düşünülen bazı parçalar, kazadan sonraki yıllarda Hint Okyanusu kıyılarına vurdu.

Uçağın kaybolmasıyla ilgili olarak, kasıtlı olarak kokpit ekibi tarafından düşürüldüğü yönündeki spekülasyonlardan, yabancı bir ordu tarafından vurulduğu iddialarına kadar bir dizi komplo teorisi ortaya atıldı.

2018 yılında yapılan bir soruşturmada, uçağın kasıtlı olarak rotadan çıkarıldığı sonucuna ulaşılmış olsda bunun arkasında kimin olduğuna dair bir sonuca varılamadı. Araştırmacılar bu sorunun cevabının ancak enkazın bulunmasıyla ulaşılabileceğini açıkladı.

adbanner