DÜNYA TURİZM ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!
World Travel Award yani Dünya Turizm Ödülleri 1993 yılından bu yana Turizm sektörünün tüm paydaşlarına çeşitli kategorilerde veriliyor. Ödülü kazananları; hem sektördeki yöneticiler hem de halkın oyları belirlediği için; dünya genelinde seyahat ve turizm konusunda kalite ve prestijin önemli göstergelerinden biri olarak olarak kabul ediliyor.
Hafta içinde Atina’da düzenlenen törenle ödüllerin bu yıl 25’incisi verildi. Türkiye’den hiç bir havayolu ve havalimanı ödüle layık görülmedi. Avrupa’nın en iyi havayolu Alman Lufthansa seçilirken; Avrupa’nın en iyi havayolu markası ödülü Rus Aeroflot’a verildi. Kıtanın en iyi düşük maliyetli taşıyıcısı ise Norwegian oldu. Avrupa’nın en iyi business class ikram kalitesi ödülü Aeroflot’a; en iyi ekonomi ve first class ikram ödülleri İsviçreli Swiss’e verildi.
Avrupa’nın en iyi havalimanı Zürih; en iyi havalimanı oteli Londra Heathrow’daki Hilton; en iyi havalimanı loungesi ise Lufthansa’nın Frankfurt Havalimanı’ndaki First Class Loungesi seçildi.
Ortadoğu’nun en iyi havayolu ise Emirates oldu.
AIRBUS VE BOEING REKABETİ YENİ BİR BOYUT KAZANDI!
Avrupalı imalatçı Airbus, Kanadalı Bombardier’in bölgesel jet C Serisi uçaklarının üretim programının yüzde 50.1 hissesini satın alarak kontrolü ele aldı. Ekim 2017’de varılan anlaşma şartlarına göre geri kalan hisselerin yüzde 34’ü yatırım şirketi Québec Investissement ve yaklaşık yüzde 16’sı ise Bombardier’in.
1 Temmuz’da programın kontrolü ve şirketin yönetimini Airbus’ın devralmasının ardından Airbus Ticari Uçaklar performans yönetim şefi Philippe Balducchi şirketin başına getirildi. Yönetim değişiminin ardından hem merkez ofis hem de uçakların üretiminin tamamlanacağı son montaj hattının Kanada’nın Mirabel şehrinde kalmasına karar verildi. 110 ve 150 koltuk kapasiteli CS100 ve CS300 olmak üzere iki farklı modeli bulunan dar gövdeli uçaklar, böylece Airbus portföyünün bir parçası olacak. C serisi uçakların isimlerinin de Airbus A210 ve A230 olarak değiştirileceği konuşuluyor. Kanadalı imalatçı Bombardier ise birincil odak noktası olan bölgesel uçak pazarına dönüş yaparak CRJ ve Q400 programlarına ağırlık verecek.
Bu gelişmenin üzerine dün akşam saatlerinde sektöre bomba gibi bir haber düştü. Airbus’ın en büyük rakibi Amerikalı Boeing ve Bombardier’in rakibi Brezilyalı Embraer in stratejik bir kararla yeni bir ortaklık kuracakları duyuruldu.
Her iki şirketin de küresel havacılık pazarında büyümesini hızlandırmayı amaçlayan karar kapsamında kurulacak ortak girişimin yüzde 80 hissesi Boeing’in yüzde 20’si ise Embraer’in olacak. Embraer’in tüm ticari faaliyetlerinin 4.75 Milyar Dolar olarak belirlendiği; Boeing’in bu miktarın yüzde 80’i olan 3.8 Milyar Dolar ödeyeceği açıklandı.
Böylece Embraer’in E-Jet ailesini portföyüne ekleyecek olan Boeing, yurt dışında üretim üssünü genişletecek ve 100 kişilik bölgesel uçak pazarının da en önemli aktörlerinden biri olacak.
Stratejik ortaklığın mali ve operasyonel detaylarının kesinleşmesi anlaşmanın resmiyet kazanması uzun bir süreç gerektiriyor. Brezilya Hükümeti’nin onayı ve diğer hissedarların kabülü ile birlikte diğer geleneksel düzenleyici onaylar beklenecek. Boeng Embraer ortaklığının resmiyete kavuşması için 2019’un sonu işaret ediliyor.
Böylece Airbus ve Boeing arasındaki rekabet yeni bir boyut daha kazanmış olacak.
QATAR AIRWAYS SABİHA GÖKÇEN’E 787 DREAMLINER İLE UÇUYOR!
Katar Havayolları, 1 Temmuz itibariyle İstanbul Sabiha Gökçen-Doha hattında günlük olarak yaptığı üç seferden birini Boeing 787 Dreamliner uçağıyla icra etmeye başladı.
Havayolunun Sabiha Gökçen’e uçan Boeing 787 Dreamliner uçağında, 22 Business ve 232 ekonomi olmak üzere toplam 254 koltuk bulunuyor. Uçaktaki tüm ekonomi koltuklarında da 10,5 inç’lik ekranlar yer alıyor. Baş üstü dolapları endüstri standartlarına göre yüzde otuz daha büyük olan Dreamliner, kabin içi tasarımı ve aydınlatma sistemi sayesinde yolculara ferah ve konforlu bir uçuş deneyimi yaşatıyor. Oryx One isimli zengin içeriğe sahip uçak içi eğlence sistemi ve On Air uçak için kablosuz internet hizmeti de uçaklarda yolculara sunulan diğer hizmetler.
Katar’ın ulusal taşıyıcısı, altı kıtada 150’den fazla destinasyona 200’den fazla uçağıyla hizmet sunuyor. Havayolu şuanda Doha’dan Türkiye’deki 7 destinasyona uçuyor.
IMPOSSIBLE BURGER GÖKYÜZÜNDE İKRAM EDİLİYOR!
Yeni Zelanda’nın milli havayolu Air New Zealand, iki yıl kadar önce büyük yankı uyandıran; sığır etini bitki bazlı bir ürünle taklit eden Impossible Burger’i yolculara uçakta sunan dünyanın ilk havayolu oldu. Havayolu, Los Angeles – Auckland seferlerinde Ekim ayı sonuna kadar yalnızca business sınıfındaki yolculara bu burgeri sunup; bu sürede hamburgerin popülaritesini test edecek.
Impossible Burger, yedi yıl önce, Stanford’da biyokimya profesörü Patrick O. Brown tarafından ortaya atılan ve Bill Gates’in de yatırımcılarından biri olduğu proje. Brown’un amacı, ahlaki ve etik gerekçelerle et yemeyi bırakan ama yine de bu lezzetten vazgeçmek istemeyen vejetaryenlere hitap eden bir burger üretmekti. Hem hayvanlarda hem de bitkilerde bulunan, heme olarak bilinen demir açısından zengin bir molekülden “bitki kanı” elde ederek imitasyon burgeri ortaya çıkardı. Bitkisel burger ızgara yapıldığında, rengi tıpkı et gibi kırmızıdan kahverengiye dönüyor. Tadı ve görünüşü gerçek etle birebir aynı olan burgerlerin havayollarının ikram menülerinde kendilerine ne kadar yer bulabileceğini zaman gösterecek.
TURBOPROP UÇAKLARIN GELECEĞİ NASIL OLACAK?
Airbus ve İtalyan Leonardo’nun eşit hisselere sahip olduğu bir ortaklık yapısına sahip olan uçak imalatçısı ATR, 2010’dan bu yana, pervaneli uçak segmentinde dünya genelindeki tüm satışların yüzde 50’sini tek başına gerçekleştirdi. Şirket, turboprop yani pervaneli ticari uçakların geleceğine dair beklenti ve projeksiyonları açıkladı. ATR’ye göre önümüzdeki 20 yılda, piyasa değeri 80 Milyar Dolar olan 3 bin tane yeni pervaneli uçağa ihtiyaç duyulacak. Oluşacak toplam talebin yaklaşık yüzde 80’inin ATR 72’nin hizmet ettiği 61-80 arası koltuk kapasiteli uçak kategorisinden gelmesi bekleniyor.
Pazarın geleceğine dair bu olumlu görünüme sebep olarak, yoğunlaşan genel hava trafiği içinde bölgesel bağlantıların öneminin artması gösteriliyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde, en büyük turboprop uçak talebi yüzde 43 ile Asya’dan bekleniyor.
Yolcu uçağı haricinde, artan kargo trafiği sebebiyle önümüzdeki yirmi yıl içinde 460 yeni turboprop kargo uçağına da ihtiyaç duyulacağı düşünülüyor. Şirket bu yüzden fabrika çıkışlı ilk bölgesel kargo uçağı olan ATR 72-600F modeline ilginin de artacağı görüşünde.
EN ÇOK KAZANDIRAN UÇUŞ ROTALARI BELLİ OLDU!
İngiliz merkezli araştırma şirketi OAG, dünyanın en yüksek gelir üreten uçuş rotalarını belirledi. Buna göre, British Airways’in New York Jonh F. Kennedy (JFK) ile Londra Heathrow (LHR) arasında yaptığı seferler, dünyanın en yüksek gelir getiren uçuş rotası oldu. Bu rota, aynı zamanda hizmette olan tüm rotalar arasında milyar dolarlık getirisi olan tek rota olma özelliği taşıyor.
British Airways, Nisan 2017 ile Mart 2018 arasındaki uçuş verilerine göre; bu hatta 1.03 Milyar Dolar gelir elde etti. Bu süre içinde JFK-Heathrow hattında 42.117 saat uçuş gerçekleştiren havayolunun bu hatta saat başına elde ettiği gelir 24.639 Dolar oldu. Bu miktar, havayolunun 2017 yılında elde ettiği toplam gelirinin yüzde 6’sı anlamına geliyor.
Dünyanın en yüksek gelir getiren rotaları listesinin ikinci sırasında, Qantas’ın Melbourne (MEL) – Sydney (SYD) uçuşu yer alırken; üçüncü sırada Emirates’in Londra-Dubai uçuşu var. Ayrıca En yüksek gelir getiren 10 rotadan beşinde Heathrow Havalimanı’nın isminin yazıyor
Listeyi oluşturan rotaların; havayollarının geniş gövde uçaklarla hizmet verdiği, yüksek frekanslı ve pahalı uçuşlar olduğu görülüyor. Yüksek oranda iş amaçlı uçuşların gerçekleştiği bu hatlarda, son dakika bilet satışı oranı da oldukça yüksek. Bu yüzden havayolları için hem verimlilik hem de kazanç açısından oldukça sevindirici.