Ayırma Kaybı (Loss of Seperation) Nedir?

28 Eylül 2022’de British Airways’e ait Boeing 787-9 ile Qantas’a ait Airbus A330-200 arasında, ayırma kaybı (loss of seperation) meydana geldi. Australia Hava Servisi, yaşanan olayı inceledi ve sonuç olarak, Sidney Havalimanı’ndan gerçekleştirilen standart aletli kalkış (SID) prosedürlerini yeniden tasarlandığını duyurdu.

Güncellenen kalkış prosedürü, daha emniyetli ve daha verimli operasyonlar sağlamak için hava trafik kontrol önlemlerini geliştirmeyi amaçlıyor.

Avustralya Ulaşım Emniyeti Bürosu’na (ATSB) göre, her iki uçağın da kalkıştan sonra DEENA SEVEN adı verilen aynı standart aletli kalkış (SID) prosedürünü kullanmasına izin verildi. 787, yerel saatle 15:08’de 16R pistinden kalktı ve kısa bir süre sonra A330 da aynı pistten kalkışını gerçekleştirdi.

Sidney Havalimanı’ndan kalkış yapan iki uçak birbirine tehlikeli şekilde yakınlaştı

Standart aletli kalkış (SID) prosedürünün bir parçası olarak, hem Boeing 787 hem de Airbus A330’un 28.000 fit yüksekliğe çıkması bekleniyordu. Mevcut SID prosedürü, uçakların DEENA ara noktasını geçtikten ve 6.000 fitin üzerine çıktıktan sonra ANKUB ara noktasına doğru sağa dönüş yapmalarını zorunlu kılıyordu.

Qantas’ın A330’u, Sidney’den Cairns’e bir iç hat uçuşu yapıyordu. British Airways’in 787’si ise Singapur’a uçacağı için A330’u göre çok daha ağırdı. Bu sebeple 787’den daha sonra kalkış yapmasına rağmen Qantas’ın A330’u, 787’den çok daha hızlı tırmandı ve 787’nin rotasının içinden geçti.

ATSB’nin açıklamasında “Kalkış sırasında, takip eden uçak, kontrolörün tahmin ettiğinden daha hızlı tırmandı ve öndeki uçağın rotasının üzerindeki bir sonraki ara noktaya doğru erken döndü, bu da havada ayırma kaybına neden oldu” ifadeleri yer aldı.


İlgili Haber | Uçaklar Arasındaki Mesafe Ne Kadar Olmalı?


Avustralya Ulaşım Emniyeti Bürosu (ATSB) tarafından yapılan soruşturma, DEENA SEVEN SID kalkış prosedürü tasarımının, farklı performans özelliklerine sahip uçaklar arasında gerekli emniyetli ayırma garantilerini sağlamadığını ortaya çıkardı.

ATSB’ye göre, SID’nin tasarımı, bir uçağın dönebilmesi için iki ayrı koşulun karşılanmasını gerektirir. Yani uçağın havalandıktan sonra aynı mesafede döneceğini garanti etmenin hiçbir yolu yoktur. Bu nedenle ayrılma güvencesinden ödün verilir.

Yaşanan olay sırasında, uçaklar arasındaki uçuş seviyesi ayrımı 600 ft olarak belirlendi ve iki uçak birbirinden sadece 3.7 km uzaktaydı. British Airways mürettebatı daha sonra TCAS’tan (Trafik Uyarısı ve Çarpışma Önleme Sistemi) bir uyarı aldıklarını belirtti.

Airservices Australia, olaya yanıt olarak DEENA SEVEN SID prosedürünü yeniden tasarladı.

Ayırma Kaybı (Loss of Seperation) Nedir?

Kontrollü hava sahasında belirtilen ayırma minimumları ihlal edildiğinde, havadaki uçaklar arasında bir ayırma kaybı meydana gelir. Hava sahası için minimum ayırma standartları, ICAO standartlarına dayalı olarak ATS (Hava Trafik Servisi) yetkilileri tarafından belirlenir.

Uçaklar, yatay veya dikey ayırma minimumları karşılandığında ayrılmış kabul edilir. Tersine, bir olayın ayırma kaybı olarak sınıflandırılması için her ikisinin de ihlal edilmiş olması gerekir. Yani, uçaklar arasında ne dikey ne de yatay ayrım yoktur. Bu durumun istisnası, kısmi yatay ve kısmi dikey ayırmanın bir kombinasyonunun kullanılmasına izin veren bileşik ayırma kurallarının kullanılmasıdır. Ancak, bu istisnai durum, yalnızca belirli koşullar altında geçerlidir ve kontrollü bir ortamda kullanılabilir.

adbanner