Dini Havayolları ve İlginç Uygulamaları

ABD’nin Louisiana Eyaleti’nde Shreveport Bölgesel Havalimanı’nda faaliyet gösteren özel bir havayolu olan Judah 1, küçük misyoner grupları afet bölgeleri ve çeşitli görev sahalarına taşıyor. Yaklaşık 30 yıl önce bu fikirle yola çıkan şirketin CEO’u Everett Aaron, bunu ancak 2011’de hayata geçirebilmiş.

Kar amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından finanse edilen şirketin gelecek yıl, özel misyonlara sahip bir havayolu olmaktan çıkıp, geleneksel bir havayolu standardına geçirilmesi planlanıyor. Dünyanın ilk Hristiyan havayolu olarak kayıtlara girmeye hazırlanan havayolu, İncil ve Hz. İsa’nın emirlerini dünyaya yaymak isteyen misyonerler için yeni bir seyahat alternatifi yaratmak üzere yola çıkacak.

Şu anda filosunda küçük ekipleri görev alanına götürebilen ve üçüncü dünya ülkelerinde bulunan kısa pistlere inme yeteneğine de sahip olan 5 adet uçağı bulunan havayolu, Federal Havacılık İdaresi FAA’den gerekli sertifikaları alıp, ticari havayolları ligine adım atmaya hazırlandığı için filosunu da güçlendirmenin planlarını yapıyor.

Filodaki en büyük uçak olan MD83, 120 yolcu ve yaklaşık 700 kg yük taşıyabiliyor; 6 yolcu kapasiteli Cessna 414 ise genelde afet yardımları ve çeşitli keşifler için kullanılıyor. Yaralı, yaşlı veya çocukların uçağa binmesini kolaylaştıran alçak bir gövdeye sahip; 8 yolcu ve 550 kg yük taşıyabilen Westwind’ler ise filonun en çok rağbet gören uçakları.

Kısa süre önce filosuna Boeing 767-200ER ekleyen şirket, 238 yolcu ve 30 ton kargo taşıyabilen bu uçakla menzilini ve gücünü bir hayli genişletme fırsatı yakaladı. Hedef, 2021’in sonuna kadar yüzlerce kişiyi uçurabilecek 3-4 adet daha büyük ticari yolcu uçağına sahip olmak. Filoyu genişletmenin yanı sıra Judah1’in, Shreveport dışında ABD’nin özellikle doğu yakasındaki bazı havalimanlarında yeni merkezler oluşturma ve buralardan tarifeli uçuşlar yapma planları da var.

Geçen yıl, Dorian Kasırgası kurbanlarına yardım sağlamak için yola çıkan Hristiyan misyonerlerden oluşan Operation Blessing Grubu’nu Bahamalar’a uçuran Judah 1, son dönemlerde yaşanan kasırgalardan ağır etkilenen Guatemala, Nikaragua ve Honduras’a yardım sağlamak için aynı grup ile yeni çalışmalar planlanıyor. Judah 1’in Operation Blessing Grubu dışında Samaritan’s Purse ve Eagle Mountain Kilisesi gibi birlikte çalıştığı birkaç ortağı daha var.

Judah-1, ilk Hıristiyan havayolu olmasına rağmen, dünyanın dört bir yanında, inanç temelli bir doktrin altında operasyonlar yapan başka havayolları da var.

DİNİ HAVAYOLLARI

Adından da anlaşılacağı gibi, dini havayolları, belirli bir inanca eğilimle operasyonlarını yürüten havayolları. Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik veya başka herhangi bir din merkezli olabilen bu havayolları, hizmetlerine inanç temelli ek unsurlar katıyor.

Belirli bir dinin gereksinimlerini merkezine alan bu havayollarının uygulamaları konusunda farklılıklar yaşanabiliyor. Bazı havayolları bu kurallar konusunda çok daha katıyken; bazıları yalnızca belirli bir inançtan yolcuları kabul ediyor. Videonun başında anlattığım Judah-1’in, yolcu profilini Hıristiyan misyonerlik turları yapmak isteyen gruplar olarak belirlemiş olması ise onu bambaşka bir statüye sokuyor

DİNİ HAVAYOLLARININ İLGİNÇ UYGULAMALARI

Çoğunluğu Orta Doğu merkezli bazı havayollarında uçuş operasyonları Müslümanlığın gereksinimlerine göre dizayn ediliyor. Uçuş öncesi topluca dua edilen havayolları olduğu gibi Suudi Arabistan Havayolları’nın 787-9’unda 8 kişilik bir mescit bile var.

Benzer şekilde, geçtiğimiz yıllarda İslamiyet inancına hizmet eden bir havayolu olarak kurulan Malezya merkezli Rayani Air, operasyonlarına bir yıldan daha kısa süre devam edebildi. Şirketin kuruluş öyküsü oldukça ilginçti. Malezya Havayolları’nın kaybolan ve birkaç ay sonra Ukrayna’da düşürülen uçaklarının akıbetinden; havayollarının İslami geleneklere daha sıkı bağlanması gerektiği sonucunu çıkaran Ravi Alagendrran ve eşi Karthiyani Govindan’ın isimlerinin başını ve sonunu birleştirerek oluşturdukları isimle dünyanın ilk islami havayolunu kurdu. Uçuşlarında alkollü içecekler veya domuz eti servisi yapılmıyor, ikram edilen etli yemekler İslami kurallara uygun kesilen hayvanların etleri kullanılarak yapılıyor ve kalkıştan önce toplu bir dua resitali düzenleniyordu.

Müslüman olmayan personel kıyafetlerine dikkat ediyor, Müslüman personel ise tesettür kurallarına harfiyen uyuyordu. Kapılarını tüm inançlara sahip yolculara açık tutan havayolu, uçakta haremlik selamlık uygulaması getirmese ve yolcular için herhangi bir kıyafet dayatması uygulamasa da varlığını uzun süre devam ettiremedi.

Uçuştan önce yapılan dua seramonisinin başlangıcı şu şekildeydi:

“Hanımefendiler ve beyfendiler; birazdan duyacağınız duayı Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed SAV yolculuğa çıkmadan önce yapardı. Gayrimüslim yolcularımız dilerse kendi inançlarına göre dua edebilirler…’‘

Bugün hala benzer değerleri koruyarak operasyonlarına devam eden birkaç havayolu var. Suudi Arabistan’ın bayrak taşıyıcısı Saudia, Royal Brunei, Biman Bangladeş, Pakistan Havayolları gibi şirketler, uçakta yolcularına sunduğu yemek ve hizmetlerde İslami şartları sonuna kadar gözetiyor. Saudia’da yolculara alkol servisi olmadığı gibi uçağa binerken yanlarında alkol getirmeleri de yasak. Iran Air ise İslami inanç sistemini bir adım öteye taşıyor ve kadın yolcuların en azından iç hat uçuşlarında İslami kıyafet kurallarına uymasını şart koşuyor. Kadın yolcular uçakta vücutlarını tamamen örtmek ve başörtüsü takmak zorunda.

EL AL GÖKYÜZÜNDE MUSEVİLİĞİ YAŞATIYOR!

Dini havayolları söz konusu olduğunda, akla ilk gelenlerden biri de İsrailin milli havayolu El-Al. Uçakta sadece Museviler için helal kabul edilen Koşer ürünler sunan havayolu, yine Museviler için kutsal kabul edilen Şabat ve dini günlerde uçmuyor. Tüm uçuş operasyonlar, Musevilik inançlarına göre organize ediliyor. 2018 yılında New York-Tel Aviv seferi, kasırga nedeniyle 2,5 saat rötar yaptığı için Şabat’tan önce Tel Aviv’e inemeyeceklerini düşünen yolcular, uçakta olay çıkarıp kabin ekiplerine saldırmıştı.

Dini havayollarından bazıları uygulamaları nedeniyle bazen olumsuz tepkiler alabiliyor. Çünkü havayolları, kendi bağlı oldukları inanç sistemini kontrol edebilirken, yolcularının nasıl davranışlar gösterebileceğini kontrol edemeyebiliyor. Aşırı dini görüşler, bazı yolcuların sözde dini inançlarına karşı olduğu gerekçesiyle, başka bir yolcuyla oturmayı reddettiği için karmaşalara, kavgalara ve sefer iptaline kadar işi götürebiliyor. Çoğu havayolu, başka dinin mensubu olan yolculara bir ayrımcılık yapmıyor. Aynı inanca sahip olmayan yolcularına karşı empati kurup, bir dine göre uyarlanmış uçak içi hizmet sunarak yolculara alternatif oluşturuyor. Bu da daha anlamlı ve tatmin edici bir uçuş deneyimi arayanlar için niş bir alan oluşturuyor.

Bu yüzden dini havayollarının varlığı ve onların uygulamalarının doğru ya da yanlış olması gibi bir ortak evrensel akıl yok. Bu tamamen sizin kişisel görüşünüz ile ilgili. Ben hangi dinin temellerine dayandığının bir önemi olmaksızın, her havayolunun kurucu ilkesinin her zaman diğerlerine saygı olması gerektiğini düşünenlerdenim. Sizler de görüşlerinizi bizimle paylaşırsanız sevinirim..

adbanner