Hard Landing Nedir?

Bugüne kadar yaptığınız uçuşları gözünüzün önüne getirin. Pilotların çok sert şekilde piste teker koyduğu ve yerinizde hafifçe zıplamanıza neden olan; pistin ortasında dengesini bulmaya çalışırken sağa sola savrulduğunuzu hissettiğiniz, uçağın duramayacağını düşündüğünüz ve kabinde diğer yolculardan hafif homurdanmalarla birlikte uçağın çeşitli noktalarından farklı sesler duymaya başladığınız bir iniş yaşadınız mı? Belki de tekerleklerin yere vurmasının etkisiyle, oksijen maskeleri bile açılmıştır?

Bu senaryo, çoğumuz için oldukça rahatsız edici ve hatta korkutucu olabilir. Ancak bu olayların çok azı, havacılıkta sert iniş yani hard landing olarak belirlenen eşiği geçiyor. Yani bizim sert iniş diye düşündüğümüz inişler, aslında birer hard landing olmayabilir. Hatta bazı durumlarda, örneğin ıslak bir piste iniş sırasında, pilotlar belki de kasıtlı olarak tekerlekleri biraz sert vurmuş bile olabilir. O zaman gelin bugün hep birlikte havacılıkta hard landing yani sert inişleri konuşalım…

SERT İNİŞ NEDİR?

Sert İniş, uçağın, iniş hızı nedeniyle, normale göre, daha büyük bir dikey hız ve kuvvet ile yani daha sert şekilde piste teker koymasıdır. Uçak imalatçısının, o uçak modelinin tasarımı sırasında belirlediği iniş hızı veya ‘g’ değeri olarak ifade edilen konma sınırlarının aşıldığı koşullarda yapılan inişlerdir.

Sert inişlerde, uçaktaki ivmelenmenin yüksek oluşunun, pilotların karar ve aksiyon alma süreçlerini olumsuz etkileyerek uçağın kontrolünü kaybetmeleri ihtimali ile uçakta yapısal hasar oluşma potansiyeli nedeniyle, uçuş emniyeti adına bir risk olarak kabul ediliyor. Bu sebeple, sert inişler, yaşanması istenmeyen tehlikeli durumlar kategorisinde yer alıyor. Uçaklar, sert iniş yaptıklarında, bir sonraki uçuştan önce hasar alıp almadıkları konusunda ciddi bir kontrolden geçiriliyor.

İNİŞLER HANGİ KOŞULLARDA ‘HARD LANDING’ KATEGORİSİNE GİRER?

Uçakların sert iniş sınırlamaları, ait oldukları kategori ve kullanım amaçlarına göre üreticileri tarafından farklılaştırılabilir. Örneğin, uçak gemisine inmek üzere tasarlanmış MCDONNELL DOUGLAS F-4 Phantom’un sert iniş eşiği ile aynı imalatçı tarafından üretilen MD-11 ticari yolcu uçağının hard landing eşiğinin aynı olması beklenmez.

Ancak sert iniş eşiği, sertifikasyon kriterlerine dayalı olarak, neredeyse tüm ticari uçak modelleri için aynıdır. 2,6 G’lik bir konma eşiği veya dakikada 600 feet ortalama alçalma değerlerini aşan tüm iniş hızları, hard landing olarak kabul edilir. Tabii burada yapılan inişin, uçağın onaylanmış ağırlık değerleri konusunda limit içi olduğunu düşünmek gerek.

Normal iniş sınırlarının üzerindeki ağırlıklarda ihtiyati veya acil iniş yapmak üzere sertifikalandırılmış uçaklar için, sert iniş eşiği 1,7 g veya dakikada 360 feet’e düşürülür. Bu değerlerin aşılması zorunlu bir sert iniş kontrolü gerektirecek olsa da, birçok uçak üreticisi sert iniş sınırlarını, uçağın aslında dayanabileceğinden daha düşük bir değer şeklinde belirleyerek her şeye rağmen bir emniyet payı da bırakıyor.

Örneğin Boeing 737’nin teknik dokümanlarında, saniyede 10 feet’lik maksimum alçalma oranı belirtilmiş olmasına rağmen, uçuş ekipleri, saniyede 4 feet’i aştığı durumlarda, genellikle sert iniş bildiriminde bulunuyor.

SERT İNİŞLERİN SEBEPLERİ NELERDİR?

Sert inişler, hava koşulları, mekanik problemler, uçağın ağırlık limitlerinin üzerinde olması, pilot kararı eya pilot hatasından kaynaklanabilir. Sert inişlerin en yaygın nedeni, piste yapılan kararsız yaklaşmalar olarak öne çıkıyor. Ayrıca kuyruk rüzgarı, yaklaşma sırasında acele etmek, hava trafik kontrol ile iletişimde sorunlar, olumsuz hava koşulları veya otomasyon sistemlerinin yanlış kullanımı da sert inişlerle sonuçlanabilir.

Anormal hızlarla veya alçalma oranları ile inişe geçildiğinde, uçağın kontrol girdilerinde problemler yaşanabileceği için, pilotlar için sıradan bir iniş deneyiminin dışına çıkılır. Bu da uçağın piste erken ya da geç teker koymak zorunda kalması gibi, hard landing ve daha farklı negatif sonuçlanabilecek durumlara ortam hazırlayabilir. Sert rüzgarlar, aktif yağış ve azalan görüş, inişin gerçekleştirilmesini zorlaştırabilir ve bu nedenle sert iniş potansiyelini artırabilir.

Sert inişler, hava koşulları, mekanik problemler, uçağın ağırlık limitlerinin üzerinde olması, pilot kararı eya pilot hatasından kaynaklanabilir. Sert inişlerin en yaygın nedeni, piste yapılan kararsız yaklaşmalar olarak öne çıkıyor. Ayrıca kuyruk rüzgarı, yaklaşma sırasında acele etmek, hava trafik kontrol ile iletişimde sorunlar, olumsuz hava koşulları veya otomasyon sistemlerinin yanlış kullanımı da sert inişlerle sonuçlanabilir.

Anormal hızlarla veya alçalma oranları ile inişe geçildiğinde, uçağın kontrol girdilerinde problemler yaşanabileceği için, pilotlar için sıradan bir iniş deneyiminin dışına çıkılır. Bu da uçağın piste erken ya da geç teker koymak zorunda kalması gibi, hard landing ve daha farklı negatif sonuçlanabilecek durumlara ortam hazırlayabilir. Sert rüzgarlar, aktif yağış ve azalan görüş, inişin gerçekleştirilmesini zorlaştırabilir ve bu nedenle sert iniş potansiyelini artırabilir.

SERT İNİŞTEN KAÇINMAK İÇİN NELER YAPILMALI?

Sert iniş yaşanma olasılığını azaltmak için, pilotlara stabil yani kararlı bir yaklaşma yaptıklarından emin olmaları tavsiye edilir. Şirketin operasyonel kuralları dahilinde zorunlu kılınan sabit yaklaşma kriterleri sağlanamadığında, pas geçme prosedürlerinin başlatılması gerekir.

Uçak üreticisinin tavsiye ettiği iniş konfigürasyonu, yaklaşma hızı, inilecek pistin durumu, uçak ağırlığı, buzlanma, yağış, rüzgar gibi dış faktörlerin durumu, yaklaşma sırasında sürekli göz önünde bulundurularak sürekli limit içinde kalıp kalınmadığı gözetilerek inişten her an vazgeçmek üzere aksiyon almaya hazır bulunmaları önerilir.

Sert iniş durumlarında, genellikle bir çarpışma veya kaza durumundan farklı olarak, kokpit ekibinin uçak üzerinde hala tam veya kısmi kontrole sahip olduğu kabul edilir. Sert inişler, yolcu ve mürettabat için küçük yaralanmalar, uçağın yapısal olarak zarar görmesi ve can kaybına kadar çok çeşitli sonuçlar doğurabilir.

Örneğin, West Atlantic Havayolları’na ait bir kargo uçağı, geçtiğimiz Ocak ayında İngiltere’nin Exeter Havalimanı’na yaptığı sert inişin ardından büyük hasar gördü ve uzun bir süre uçuşlarına devam edemedi.

Sert inişler, güvenli veya kontrollü bir şekilde yapılmazsa uçağa büyük zarar verebilir. 20 Haziran 2012 tarihinde, All Nippon Airways’e ait bir Boeing 767 uçağının gövdesinde, sert iniş nedeniyle çok büyük bir hasar meydana gelmişti.

Son yaklaşma esnasında uçağın kontrolünde bir stabilize sorunu yaşanması durumunda, kokpit ekibinin inişten vazgeçip, pisti pas geçmesi önerilir. 14 Mart 2015’te Kuala Lumpur’dan Melbourne Havalimanı’na uçan Malezya Havayolları’na ait Airbus A330’un sert iniş vakası sonrası, pilotların pas geçmesi gerektiği ortaya çıkmıştı.

adbanner