Havacılık Bülteni-130

HANGİ HAVAYOLUNUN KAÇ UÇAĞI VAR?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2020 yılına ilişkin uçak filosu istatistiklerini hafta içinde yayınladı. Türkiye’nin sivil hava yolu filosunda, 523 yolcu uçağı ve 31 kargo uçağı olmak üzere, toplam 554 uçağın yer aldığı açıklandı.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne kayıtlı uçakların sayısı ve sahibi olan şirketler de duyuruldu. Buna göre Türk Hava Yolları filosunda 341 adet uçak bulunuyor. Bu uçakların 323’ü yolcu uçağı ve 18 adedi de kargo uçağı. Türk Hava Yolları’nın ardından en geniş filoya sahip ikinci havayolu Pegasus. Sabiha Gökçen merkezli düşük maliyetli havayolu Pegasus’un filosunda 93 adet uçak bulunuyor. Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın yüzde 50 ortağı olduğu Antalya merkezli SunExpress ise filosundaki 58 uçakla, en geniş filoya sahip üçüncü havayolu durumunda. Pandemi sürecinde neredeyse tüm uçuşlarını durduran ve geleceğe dair planları herkes tarafından merak edilen Onur Air, filosundaki 23 uçağı ile dördüncü en büyük filoya sahip havayolu şirketi.

Sıralamanın devamını tarifeli değil charter uçuşlar gerçekleştiren havayolları oluşturuyor. Antalya merkezli Corendon Havayolları filosundaki 13 uçağı ile filo büyüklüğü açısından genel sıralamada beşinci, charter havayolları arasında ise ilk sırada. Freebird Havayollarının filosunda 8 adet uçak bulunuyor. Tailwind Havayolları’nın filosunda ise 5 uçak yer alıyor.

Ülkemizde faaliyet gösteren 3 hava kargo şirketinin filo durumu da raporda yer aldı. Buna göre MNG ile ACT Havayolları’nın filolarında 5’er adet kargo uçağı yer alırken; ULS Havayolları filosunda ise 3 adet kargo uçağı bulunuyor.

BOEING 797 GELİYOR!

2020 yılında, 12 milyar Dolar gibi rekor seviyede zarar eden ve 777X projesinin 3 yıl daha ötelendiğini duyuran ABD’li imalatçı Boeing’in CEO’su David Calhoun, Yeni Orta Boy Uçak sınıfı için düşünülen Boeing 797 modelinin geliştirilmeye devam ettiğini açıkladı.

On yıllardır geliştirilmekte olan projedeki ilerleme, geçtiğimiz yılın başında COVID-19 krizi nedeniyle duraklatıldı. Ancak Calhoun, yeni uçağın, mühendislik ve üretiminin yanı sıra, geleceğin uçak teknolojisine yatırım açısından “ilerleme” kaydettiğini ve “gerçekten farklılaştırılmış bir ürün sunmayı” hedeflediklerini açıkladı.

Analistler, Boeing’in uçağı 1 yıl içinde kamuoyuna ilk kez resmi olarak açıklamasını ve uçağın 2026 yılına kadar hizmete girmesini beklerken, Calhoun, uçağın en son uçak teknolojileriyle güncel kalmasını sağlamak için geliştirmenin önümüzdeki birkaç yıla yayılabileceğini ima etti.

Boeing 797’nin, 270 koltuk kapasitesine ve 11 saate kadar uzatılmış bir menzile sahip, orta ölçekli bir çift koridorlu uçak olması bekleniyor. Yani geliştirilen uçak, tek koridorlu 737 ile geniş gövdeli uzun menzilli 787 Dreamliner arasına oturacak. Ayrıca, 797’nin, Airbus A321neoXLR ile de doğrudan rekabet edeceği sanılıyor.

Dreamliner’a benzer şekilde, 797 de kompozit malzemelerden üretilecek. Ancak tamamen yeni motorlara sahip olacak ve orta mesafeli güzergahlardaki pazarı hedefliyor olması nedeniyle daha hafif olacak.

Calhoun, daha önce Boeing’in, bir sonraki uçak modeli için, tasarımı destekleyecek bazı inanılmaz temel teknolojilere sahip olduğunu ve bu yılın sonuna doğru pazarda yapacakları yoklamalar ile bunların değerlendirileceğini açıklamıştı. Analistler, Boeing ile Airbus arasındaki rekabetin, ABD’li imalatçıyı kendi yeni uçak ve teknolojilerinin geliştirilmesinde ilerlemeye zorladığını öne sürüyor. Zira Boeing’in, Airbus A321XLR ile doğrudan rekabet halinde olan bir uçağı şu an için yok.

Boeing’in sabıkalı 737 MAX modelinin en büyük versiyonu olan MAX 10, 6.100 kilometreye kadar menzili ile 230 yolcuyu ağırlayabilecek. Ancak A321XLR, 9.000 kilometreye kadar menzilde 240 yolcu kapasitesine sahip olduğu için rekabeti bir adım daha ileri taşıyor.

Boeing’in bir sonraki en büyük uçağı olan 787 Dreamliner ise 381 – 400 yolcu kapasiteli. Ancak daha büyük ve daha uzun menzilli olan bu uçak, çok daha ağır ve bu nedenle oldukça pahalı.

Boeing 777X için bugüne kadar alınan 309 siparişin ise, 3 yıllık erteme haberlei üzerine 191’e düştüğü görüldü.

YURT DIŞINDA ORTADAN KAYBOLAN KABİN MEMURLARI!

Pakistan Havayolları’nın kabin görevlilerinden biri, PK798 sayılı İslamabad-Toronto seferinin ardından, uçuşun dönüş bacağına gelmedi ve Toronto’da ortadan kayboldu. Olayın ilk kez yaşanmadığı, kaybolan kişinin, yurt dışında ortadan kaybolan havayolunun dördüncü kabin görevlisi olduğu ortaya çıktı. Yaşanan dört kaybolma vakasının üçü Toronto’da, biri Paris’te gerçekleşti.

Geçtiğimiz Temmuz’da, havayolunun kabin memurlarından birinin, yine Pakistan’a dönüş uçuşuna gelmediği, ekip arkadaşları tarafından arandığında, onlara başka bir şehre gittiğini söylediği ve ardından telefonunu tamamen kapattığı iddia edildi.

2018’de bir başka kabin memuru, Toronto yatısında, Kanada Hükümeti’ne sığınma talebinde bulundu ve Pakistan’a dönmedi.

2019’da ise Paris’te ortadan kaybolan kabin memurunun, Belçika’ya kaçmadan önce otel odasına el yazısı ile bir istifa mektubu bıraktığı iddia edildi.

Pakistan Havayolları konuyla ilgili bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Ayrıca, Kanada göçmenlik makamlarına, kaybolan personelin Kanada’da kalmasını sağlayacak geçerli bir vizesi olmadığı konusunda bilgilendirme yapıldığı açıklandı.

Uluslararası uçuşlarda ortadan kaybolan dört personelin ardından, havayolu yeni kararlar aldı. Buna göre artık denizaşırı ülkelere yapılan uçuşlarda, gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra, tüm mürettebat üyelerinin pasaportlarına, istasyon yöneticisinin el koyacak. Pakistan’a dönüş uçuşu için check-in sırasında pasaportlar iade edilecek. Ayrıca mürettebatın kaldığı otellerin güvenlik personellerine, tüm kabin ekibi üyelerinin odalarına giriş yapabilmelerini sağlayan özel bir yetki verildi. Böylece herhangi bir anormal durumun tespiti halinde, anında bilgilendirme yapılabilecek.

Ayrıca, içinde bulunduğumuz salgın nedeniyle, kabin ekibinin mobilitesini kısıtlayan kararlar da alan havayolu, mürettebat üyelerinin oteli gece terk etmelerini tamamen yasakladı.

Pakistan Havayolları, geçtiğimiz Mayıs ayında Karaçi’de yaşanan ve 97 kişinin yaşamını yitirdiği bir uçak kazasının ardından, şirketin filosundaki pilotların üçte birinden fazlasının, eğitim süreçlerinde, sınavlarına kendileri yerine başkalarını soktuğu bir skandal ile gündeme gelmişti.

Sahte lisans skandalının ardından, dünya genelinde bir çok ülke, havayolunun uluslararası uçuş emniyet kurallarının tüm gerekliliklerini karşılayana kadar PIA operasyonlarına geçici yasaklar getirmişti.

AŞI OLAN YOLCU KARANTİNADAN MUAF OLACAK MI?

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA, Dünya Sağlık Örgütü’nden, aşılanmış yolcular için karantina gereksinimlerinin sona ermesini resmi olarak desteklemesini talep etti.

IATA, uzun zamandır hükümetleri, hava yolculuğu talebindeki düşüşün en önemli sebebi olarak gördüğü seyahat kısıtlamaları ve karantina gereksinimlerini sona erdirmeye zorluyor. IATA’nin yeni mücadele konusu, seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesinin desteklenmesi ve COVID-19 aşısı olan bir kişinin, seyahat ettiği ülkede karantina uygulamasına tabii olmaması için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından karar alınması. IATA’ya göre, WHO tarafından bu ilkenin kabul edilmesi, havayolu endüstrisinin ayakta kalabilmesi için hayati öneme sahip olacak ve dijital seyahat karnelerinin gelişimini hızlandıracak.

IATA ayrıca, dijital seyahat karnelerinin önemli bir unsuru olan aşı sertifikaları için, uluslararası ortak standartlar geliştirilmesi konusunda, yetkililerin daha hızlı hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. Kağıt temelli akreditasyonların, usulsüzlüklere daha açık olduğunu düşünen IATA yetkilileri, dünya çapında bir çok sahte uçuş öncesi test sonucu vakası ortaya çıkması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’nü, bu sorunları bir an önce bitirmek için harekete geçmeye davet etti.

Şu anda, WHO’nun COVID-19 Acil Komitesi, ülkelerin gelen yolculardan aşı kanıtı talep etmelerini önermiyor ve bunun yerine test ve karantina prosedürlerini tercih etmeye devam ediyor. Bunun nedeni ise aşıların virüsün bulaşıcılığını azaltmadaki etkisinin henüz tam olarak bilinmemesi olduğu belirtiliyor.

IATA’nın aşı sonrası karantinasız seyahat yönündeki çabası, ABD’nin Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri  (CDC) ve Yunanistan hükümet tarafından da destekleniyor. IATA yetkilileri, konuyla ilgili destek için, Avrupa Birliği’ndeki ülkelerle ve Avrupa’nın havacılık güvenliği otoritesi EASA ile görüşmelerini sürdüyor.

LUFTHANSA’NIN EN UZUN UÇUŞU!

Almanların milli havayolu Lufthansa, tarihinin en uzun yolculu uçuşunu, Airbus A350-900 ile Hamburg’dan Falkland Adaları’na gerçekleştirdi. Bu uçuşun bir başka önemi, Antarktika’ya gidecek bir grup bilim insanının yolculuğunun ilk ayağı olmasıydı.

13.303 kilometrelik rotada gerçekleştirilen uçuş, 15 saat 37 dakikada tamamlandı. Uçuşta yer alan 92 yolcunun yarısı bilim insanı diğer yarısı ise Polarstern araştırma gemisi ile Antarktika’ya yapılacak seferde yer alacak gemi mürettebatıydı.

Mount Pleasant’tan Münih’e dönüş uçuşunda ise 20 Aralık 2020’de Polarstern ile Antarktika’daki Neumayer İstasyonu’na giden bilim insanları ve geminin birkaç haftadır görev yapan mürettebatı yer aldı.

Daha önce Antarktika’ya ulaşmak için yapılan bu seyahatlerin Cape Town üzerinden gerçekleşmesi planlanmıştı. Ancak Güney Afrika’daki Covid-19 salgınının durumu, Falkland Adaları’na charter seferler düzenlenmesini gerektirdi.

Bu uçuşun kendine özgü koşulları göz önüne alındığında, herhangi birinin Covid-19 testinin pozitif çıkmasının yaratabileceği olumsuz tablo nedeniyle, uçuşa katılan tüm yolcu ve mürettebat, yolculuktan önce 14 gün karantinaya giriyor. Karantina zorunluluğuna rağmen, Lufthansa’da görev yapan 600’den fazla kabin memurunun bu seferlerde görev alabilmek için başvurduğu bildiriliyor.

Ayrıca uçuş, birçok ekstra hazırlık da gerektirdi. Pilotlar özel elektronik haritalar aracılığıyla ekstra eğitim alırken, ayrıca dönüş uçuşu için Mount Pleasant askeri üssünde yakıt tedarikinin nasıl yapılacağı hakkında da bilgilendirildi.

Hamburg’da A350, özel olarak dezenfekte edilen kargo ve bagajlar ile yüklendi ve kalkışa kadar kapalı bekletildi. Uçuşlarda oluşan atıklar ve çöpler de ayrı bir konteynerde toplandı. Uçak Almanya’ya döndüğünde imha edildi.

Lufthansa ayrıca Falkland Adaları’nda bakım için teknisyenler ve yer personeli de gönderdi. Bu görevliler, hükümetin gerekliliklerine uygun olarak Falkland Adaları’nda karantinaya alındı.

Güney Atlantik’te bir takımada olan Falkland Adaları, 3.000 civarında kişinin yaşadığı, İngiliz’lerin hakimiyetinde yer alan bir bölge. Ayrıca Antarktika’dan sadece birkaç yüz mil uzakta. Falkland Adaları için tarihte İngilizler ve Arjantin arasında büyük bir tartışma söz konusuydu.

adbanner