Havacılık Bülteni-15

ÖZGÜN HELİKOPTER YER TESTLERİNE BAŞLADI

Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kurumların, genel maksat helikopteri ihtiyaçlarının özgün bir platformla karşılanması hedefiyle yürütülen Özgün Helikopter Programı, 15 Haziran 2010’da Savunma Sanayii İcra Komitesi kararıyla başlatıldı. Program için 26 Eylül 2013’te Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile sözleşme imzalandı. Türkiye’nin coğrafi ve iklim koşullarına göre Türk mühendisleri tarafından tasarlanan ve TUSAŞ tesislerinde üretilen genel maksat helikopteri T-625’in ilk prototipinin üretimi geçtiğimiz hafta tamamlandı ve özgün helikopter yer testlerine başladı. Yerdeki testlerin tamamlanmasının ardından T-625 gökyüzü ile buluşacak.

Genel Maksat Helikopterinin gövde, güç aktarma organları, rotor sistemi, iniş takımı ve otopilot gibi sistemlerinin tamamı TUSAŞ imzası taşıyor. Ayrıca helikopterin aviyonik sistemleri de milli ve yerli olarak tasarlanıp üretildi. Bu nitelikleriyle T625, alanında Türkiye’nin teknolojik katma değerinin en yüksek olduğu ürünlerin başında geliyor. T625 helikopteri, en zorlu iklim ve coğrafyalarda, gece ve gündüz koşullarında etkin şekilde faaliyet gösterebilecek. 2 mürettebat ve 12 yolcu kapasitesine sahip olan helikopter, geniş görev yelpazesine sahip olmasından ötürü taşıma, VIP, kargo, hava ambulans, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma görevlerini icra edebilecek. Helikopterin Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı EASA ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından sertifiye edilmesiyle ilgili çalışmalar, üretim programıyla birlikte yürütülüyor.

Helikopter, Türkiye’ye atfen “T”, helikopterin maksimum 6 ton kalkış ağırlığı, 2 motor ve 5 pale sahip olması sebebiyle, T-625 olarak isimlendirildi. T625’in ilk uçuşunu 2018 yılı sonunda gerçekleştirmesi, seri üretimine ise 2021 yılında başlanması planlanıyor.

KUŞ ÇARPMASINA DRONE ÇÖZÜMÜ!

15 Ocak 2009’da, US Airways’in 1549 Numaralı uçuşunu icra etmek üzere New York LaGuardia Havaalanı’ndan kalkan Airbus A320, kalkıştan kısa bir süre sonra kaz sürüsüne girip bütün motorlarını kaybetti. Deneyimli pilotlar Chesley Sullenberger ve Jeffrey Skiles, uçağı Hudson Nehri’ne güvenli bir şekilde indirmeyi başararak 150 yolcu ve 5 mürettebatın hayatta kalmasını sağladı. Daha sonra bir sinema filmine de konu olan ve Hudson mucizesi olarak adlandırılan bu olay, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanlarının yaptıkları çalışmaya ilham kaynağı oldu.

Enstitünün Jet Propulsion Laboratuvarı’nın başkanı olan Soon-Jo Chung ve ekibi, dronları kullanarak, havalimanları çevresindeki kuşları püskürten bir algoritma üzerinde çalışıyor. Başarılı olunması halinde; kuş sürülerinin havaalanlarından uzağa yönlendirilmesi için tek bir drone yeterli olacak.

Her zaman bu kadar şanslı olunamayacağına inanan Chung, kuşların havaalanlarından uzaklaştırılmasına yönelik mevcut stratejileri yetersiz bularak, başlangıçta koyun sürülerini kolayca kontrol edebilmeyi sağlamaya yönelik geliştirdiği algoritmayı revize ederek; kuş sürülerini toplu halde hareket ettirerek hava sahalarını güvenli hale getirmeye yönelik bir şekle dönüştürmeye odaklanır.

Otonom sistemler ve robotik teknolojisi temeline dayanan algoritma ile sürülerin içine yerleştirilen bir drone sürünün kontrolünü eline alarak onları ani bir hareketle pistten uzaklaştırıyor. Çünkü kuşlar sürü halinde hareket ederken herhangi bir tehdit algıladıkları anda panik halinde dağılma eğilimine sahip.

Sistem Kore’de pek çok defa test edildi bir dronun düzinelerce kuş sürüsünü kontrol edebildiği görüldü. İlk deneyde 5 kuşun nasıl yön değiştirdiğine bakalım: 00:40

İkinci deneyde ise çok daha kalabalık bir kuş sürüsünün yönü, drone ile değiştirilebiliyor: 01:06

Algoritmanın verimliliği sadece kuşların sayısı ve büyüklüğünden etkileniyor. Chung ve ekibi, birden fazla dronun çok sayıda sürüyü kontrol edebilmesini sağlamak için projeyi geliştirmeyi planlıyor.

THY UÇAĞINDA RADYOAKTİF SIZINTI

Türk Hava Yolları’nın Budapeşte seferi yapan uçağında, radyoaktif sızıntı tespit edildi. Rusya’dan Macaristan’daki Ulusal Nükleer ve Biyoloji Laboratuarı’na gönderilen ve radyoaktif madde içeren özel kurşun konteynerın çatladığı ve tüm konteynerin ısındığı fark edildi. Bunun üzerine havalimanında alarm verilerek tüm seferler durduruldu. Girişler ve çıkışlar iptal edildi. Havalimanına giden yol da ulaşıma kapatıldı. Radyoaktif madde kargo uçağıyla değil, yolcu uçağının kargo kompartmanında taşındı.

Uzmanlara göre söz konusu maddenin büyük olasılıkla iridyum 192 iztopu olduğu düşünülüyor. Ayrıca insan sağlığı için tehdit oluşturabilecek bir radyoaktif sızıntı da yaşanmadığına inanılıyor. Havalimanı yetkilileri radyoaktif madde içeren konteynerle 3 görevlinin temas etmiş olabileceğini düşünüyor. Gece geç saatlerde Budapeşte havalimanı tekrar hava trafiğine açıldı.

AIRBUS’IN EN YENİ İŞ JETİ TESLİMATA HAZIR

Avrupalı imalatçı Airbus’ın en çok satılan uçak ailesi A320’nin yeni versiyonu A320neo üzerinden geliştirilen ilk iş jeti uçuşa hazır.

CFM Leap 1A motorları ile donatılan ve Airbus Kurumsal İş Jeti renklerine boyanan ilk uçak fabrikadan geçtiğimiz hafta çıktı. İş jeti önümüzdeki günlerde ilk müşterisi olan İngiliz merkezli Akropolis Havacılık’a teslim edildikten sonra AMAC Aerospace’nin İsviçre’nin Basel şehrindeki tesislerinde Alberto Pinto tasarımı kabin içi tasarımıyla buluşturulacak ve uçağın dışı da müşterinin istediği renklere boyanacak.

Yeni iş jeti, türetildiği uçak modellerinde olduğu gibi, yeni nesil motorlara ve kıvrık kanat ucu yani Sharkletlere sahip. Bu sayede yaklaşık yüzde 15 civarında yakıt tasarrufu sunuyor. Böylece menzilini de artırıyor. Muadillerine göre işletme maliyetlerinde önemli avantajlar sunuyor.  25 yolcu kapasitesine sahip olan iş jeti, 11 bin 100 km menzilde yaklaşık 13 saat uçabiliyor. İş jeti ile Londra’dan Pekin’e veya Cape Town ve Moskova’dan Los Angeles’a uçmak mümkün.

Airbus ACJ320neo Ailesi uçakları için şuana kadar toplam 9 sipariş aldı. Bunların üçü ACJ319neo ve altısı ACJ320neo.

RUS UÇAKLARI OTOYOLA İNDİ

Rus ordusu, Sovyetler Birliği’nden sonraki en büyük askeri tatbikatını yapmaya hazırlanıyor. Vostok-2018 isimli tatbikatın, hem yapılacağı bölgenin genişliği hem de katılacak asker ve teçhizat sayısı bakımından görülmemiş çapta olacağı ifade ediliyor Vostok tatbikatına hazırlanan Rus Hava Kuvvetleri, acil durumlarda havalimanlarının kullanılamaz hale gelmesi durumunda, pist olarak kullanılması planlanan Habarovsk bölgesindeki işlek bir otoyolda trafiği durdurarak, pilotların iniş – kalkış becerilerini test etti. Pilotlar Su-30SM, Su-35S ve MiG-31 uçaklarıyla Komsomolsk-on-Amur otoyoluna iniş yaptı. Bu esnada otoyolun ortasında uzun süre beklemek zorunda kalan Rus vatandaşlar, savaş uçaklarının yaptığı iniş kalkışları cep telefonlarıyla kaydetti.

Rusya’nın Uzak Doğu’sunda Çin sınırına yakın bölgedeki bu otoyol, hem askeri hem de sivil uçakların acil inişleri için özel olarak tasarlandı. Öyle ki, otoyol üzerinde pistin başlangıcını belirten özel işaretler de bulunuyor.

Rusya’da geçen yaz yapılan Zapad 2017 tatbikatı NATO tarafından şiddetle eleştirilmiş olmasına rağmen Vostok tatbikatına hazırlanan Rusya’nın otoyollarında önümüzdeki günlerde başka savaş uçaklarını da görebiliriz.

İRAN SAVAŞ UÇAĞINI DUYURDU

Son günlerde Trump’ın yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan İran, yeni nesil savaş uçağını dünya kamuoyuna duyurarak adeta Amerika’ya meydan okudu.

Tamamen İran’da tasarlanıp üretilen Kevser isimli savaş uçağını, ileri havacılık teknolojileri ile donatılan, çok amaçlı bir radara sahip olan dördüncü nesil savaş uçağı olarak tanımlamak mümkün.

Farklı silah ve bombalar ile yüklenebilme özelliğine sahip olan Kevser’in maksimum hızının saatte 1470 kilometre ve maksimum seyir yüksekliğinin 14.000 metre olduğu açıklandı.

Uçağın hem tek hem de  eğitim amacıyla çift kabinli olmak üzere iki farklı modeli üretilecek. Uçağın güç aldığı jet motoru Owj’un da İran yapımı olduğu açıklandı.

İran Savunma Bakanı Emir Hatemi, aktif caydırma stratejisi güderek savunma kabiliyetlerini geliştirdiklerini, savaş uçağı üretmenin yanı sıra füze programlarını da devam ettireceklerini belirtti.

ABD bize niye saldırmıyor? Çünkü gücümüzü biliyor, sonuçlarını biliyor” vurgusu yapan uçağın kokpitine oturan İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise Türkiye ile savunma sanayii alanında işbirliği yapabileceklerini söyledi.

adbanner