DÜNYA’NIN EN UZUN TÜNEL UÇUŞU
Dünya’nın en önemli gösteri pilotlarından biri olan Red Bull sporcusu Dario Costa, Kuzey Marmara Otoyolu, Çatalca Mevki T1 ve T2 tünellerinde uçarak bir dünya rekoruna imza attı.
43,44 saniye süren uçuşta İtalyan pilot, tamamen kemerli beton duvarlar ile çevrili olan tünellerin ilkinde usta işi bir kalkış yaptıktan sonra iki tünel arasında bulunan açık hava boşluğundan geçti. İkinci tünelde saatte 245 km ortalama hıza ulaşan Dario Costa, 1,6 metrenin altında irtifadaki uçuşuyla ikinci tüneli de başarıyla geçti.
Özel olarak modifiye edilen Zivko Edge 540 yarış uçağı ile performans gösteren Costa, “Uçak ile En Uzun Tünel Uçuşu” dünya rekorunu kırdı ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.
Tünel içerisinde yüksekliğin kısıtlı olması nedeniyle yerden ancak 110-140 cm kadar yükseklikte gerçekleştirdiği uçuşta Dario Costa, iki kanat ucu ve tünel duvarları arasında yaklaşık 4 metrelik dar bir mesafeyi yönetmeyi başardı.
Milimetrik incelikte el hareketleri ve ustalıklı bir direksiyon hakimiyeti gerektiren uçuşun en kritik anlarından biri ise, tüneller arasındaki 360 metrelik boşluktu.
Costa, ikinci tünelin alçak ve dar ağzından içeri girmeye hazırlanırken, uçağı da yandan gelen rüzgara maruz kaldı. Buna rağmen kontrolünü kaybetmeyen Dario Costa performansını hatasız tamamlayarak, başarısını 360 derecelik dönüşü ile kutladı.
Costa’nın “Tunnel Pass” projesindeki mentörlüğünü, bir havacılık efsanesi olan Macar gösteri ve yarış pilotu Red Bull sporcusu Peter Besenyei üstlendi.
AKINCI TİHA’DA İLK TESLİMAT YAPILDI!
Bayraktar’ın Akıncı ismini verdiği Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) kırdığı rekorların ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ilk kez teslim edildi. Türkiye için savunma sanayinde yeni bir sayfa anlamına gelen bu teslimatın, TB-2 ve ANKA ile başlayan sürecin insansız savaş uçaklarına dönüşmesinde en önemli ara durak olması bekleniyor.
Geliştirme çalışmalarına 2017 yılında başlanan ve ilk uçuşunu 2019’da yapan Akıncı’nın faydalı yük taşıma kapasitesi 1,5 tona kadar ulaştırıldı. Yapılan geliştirmelerle Akıncı’nın kalkış ağırlığı da 6 ton olarak güncellendi.
Akıncı’nın teslimat töreninde 4 adet TİHA sergilendi ancak TSK’ya kaç adet teslimat yapıldığı açıklanmadı. Akıncı TİHA’yı kullanacak operatörlere ve teknisyenlere de eğitim verildi. Düzenlenen törende 125 kursiyerin mezuniyeti de kutlandı.
Akıncı TİHA, TSK envanterindeki diğer insansız hava araçlarından ayrılıyor. TB2’ye göre daha uzun ve daha geniş yapıya sahip olan Akıncı, boyutunun avantajıyla daha fazla mühimmat taşıyor ve daha yüksek irtifada uçabiliyor. Havada kalış süresi ise Bayraktar TB2’ye göre 3 saat daha kısa. Bayraktar TB2’de bulunan otonom uçuş, otonom taksi, otonom park, rota takibi gibi yazılım özelliklerinin tamamı Akıncı’da da bulunuyor.
20 metre kanat açıklığına sahip olan Akıncı, 24 saat havada kalabiliyor ve 40 bin feet irtifaya ulaşabiliyor. 2 adet 750 HP veya 2 adet 450 HP turboprop motor konfigürasyonuyla uçuyor. 750 HP motorlar ile seyir hızı 130 knot, maksimum hızı 195 knot. Akıncı’nın daha hafif ve daha uzun sürede havada kalacak versiyonu olan Akıncı-C’nin TEI tarafından üretilen yerli motorla uçması planlanıyor.
Burun kısmında bulunacak yerli üretim AESA radarı ile yüksek durumsal farkındalığa sahip olan AKINCI, kanat altında taşıyacağı stratejik hedefler için geliştirilen milli mühimmatlar ile harekât icra edebilecek olmasıyla büyük bir fark yaratacak. Uydu haberleşme ve elektronik destek sistemleri gibi kritik sistemlerle donatılan hava aracı gelişmiş yapay zekâ özelliklerine de sahip.
Bayraktar TB3 İHA’nın önümüzdeki yıl, Milli Muharip İnsansız Uçak Sistemi (MİUS) ise 2023 yılında ilk uçuşunu gerçekleştireceği duyuruldu.
UÇAN TAKSİLERİN HAVA SAHASINA ENTEGRASYONU İÇİN DENEME UÇUŞLARI BAŞLADI!
NASA, havacılık otoriteleri ve kural koyucuların, uçan taksileri güvenli bir şekilde ABD hava sahasına entegre edilmesine yardımcı olmak amacıyla, Kaliforniya’da elektrikli hava taksileri uçurmaya başladı. Joby Aviation tarafından üretilen elektrikli, dikey kalkış ve iniş yapabilen (eVTOL) uçaklarla yapılan testler, 10 Eylül’e kadar devam edecek.
2020 yılında hava hareketliliği konusundaki engelleri yıkmak için temelleri atılan The Advanced Air Mobility (AAM) yani Gelişmiş Hava Hareketliliği isimli ulusal kampanya, elektrikli uçan taksileri ülkenin hava sahasına dahil etmek için ABD’deki düzenlemeleri ve politikaları belirlemek üzere hayata geçirildi.
Bu kapsamda gerçekleştirilen çeşitli test senaryoları, uçan otomobillerin hava sahasına entegrasyonu konusunda mevcut standartlardaki boşlukların görülmesini sağlayacak. Testler, önümüzdeki birkaç yıl boyunca bir çok farklı yerde devam ettirilecek.
Test uçuşları sırasında NASA, gelecekteki simülasyonlarda kullanılmak üzere araç performansı ve akustik verileri toplayacak; hava aracının nasıl hareket ettiğini, ne kadar ses çıkardığını ve kontrolörlerle nasıl iletişim kurduğunu gözlemleyecek. Farklı uçuş aşamalarında performans ölçümleri için testlerde kullanılacak hava araçlarına 50’den fazla mikrofon yerleştirildi.
NASA’nın başlattığı bu testler, projenin bir sonraki aşamasında, 2022’de diğer şirketlerin uçan otomobillerinin de sisteme dahil edileceği daha karmaşık uçuş senaryoları ile devam edecek.
Gerçekleştirilen testlerin, uçan taksilerin bilimsel olarak anlaşılması ve halkın bu konsepte kabulünün sağlanması için kritik öneme sahip olduğu düşünülüyor.
Gelişmiş Hava Hareketliliği kampanyasına katılan ilk şirket olarak seçilen Joby Aviation, 2012’de birkaç elektrikli uçuş projesi için NASA ile ortaklık kurdu. Joby tarafından geliştirilen sıfır emisyonlu uçan otomobil, bir pilot ve dört yolcu taşıyabiliyor. 240 km menzile sahip olan araçlar, uçuş sırasında saatte 320 km hıza ulaşabiliyor. Tamamen elektrikli olan hava araçları için, 2023’te uçuşa elverişlilik sertifikası alması ve 2024’te ticari uçuşlara başlaması bekelniyor.
NASA, uçan taksilerin ulusal hava sahasına tam entegre edildiğinde, yolcu ve kargo taşımacılığı ile kamu yararına olan diğer uygulamalar için verimli ve uygun fiyatlı bir sistem oluşturacağı görüşünde. NASA bu sistemle paket teslimatları, hava taksi, tıbbi taşıma araçları ve çok daha fazla amaçla kullanılmasını öngörüyor.
SON A380 KASIM’DA TESLİM EDİLECEK!
Emirates, filosuna katacağı son 3 Airbus A380 için teslimat takvimini güncelledi. Eski programa göre Haziran 2022’de filoya katılması beklenen son uçağın teslim tarihi Kasım 2021’e çekildi. Böylece süperjumbo A380’in teslimat programının tamamen sona ermesi yaklaşık 6 ay erken gerçekleştirilmiş olacak. Şubat 2019’da Airbus, talep yetersizliği nedeniyle ikonik süper jumbonun üretimini durduracağını açıklamıştı. Emirates, tüm A380 operatörleri arasında en büyük ve son müşterisi durumunda.
Teslim edilecek son üç A380’in tamamı, Emirates’in çok beğenilen Premium Ekonomi kabininin yanı sıra en yeni iç mekan detayları, First Class’ta özel süitler ve Duş bölümleri, Uçak İçi Dinlenme Salonu dahil olmak üzere Emirates’in imzası niteliğindeki özelliklerle donatılacak. Tüm yolcuların, seyir esnasında havayolunun kapsamlı eğlence içeriğinin keyfini sürebilmesi için sektörün en büyük koltuk arkası ekranları da son 3 adet A380’e entegre edilecek.
Gerçekleşecek son 3 teslimat, Emirates’in filosundaki toplam A380 sayısını 118’e çıkaracak. 4 sınıflı konfigürasyonda Premium Economy koltuklarıyla donatılmış A380 sayısı ise 9’a yükselecek.
Emirates’in 4 sınıfı A380’leri şu anda Londra Heathrow ve Paris Charles De Gaulle rotalarında çalışıyor. Emirates, gelecek ay içinde Dubai ile Amman, Kahire, Düsseldorf, Frankfurt, Guangzhou, Londra Heathrow, Los Angeles, Manchester, Mauritius, Moskova, Münih, New York JFK, Paris, Toronto, Viyana, Washington DC ve Zürih’in de aralarında olduğu çok sayıda popüler rotada A380 operasyonlarını yeniden başlatmanın hazırlığını yapıyor. Şirketin İstanbul’a da A380 ile uçmaya başlaması gündemde.
BRITISH AIRWAYS LOW COST HAVAYOLU KURUYOR!
İngilizlerin ulusal havayolu British Airways, Ryanair, Wizzair ve EasyJet ile rekabet edebilmek için Gatwick Havalimanı merkezli kısa mesafeli uçuşlar gerçekleştirecek yeni bir düşük maliyetli yan kuruluş için hazırlıklara başladı. Bu adım ile İngiliz bayrak taşıyıcısının yeniden daha rekabetçi hale getirilmesi için maliyetlerin düşürülmesi amaçlanıyor. Ancak bu adımın, daha düşük koşullu sözleşmeler nedeniyle havayolunu sendikalarla karşı karşıya getirmesinin muhtemel olduğu düşünülüyor.
2022 yazından itibaren hizmete başlaması planlanan yeni havayolunun kuruluş gerekçesi olarak, hükümetlerin temkinli yaklaşımının müşteri güvenini sarsması ve havacılık sektöründeki toparlanmanın beklenenden çok daha yavaş gerçekleşmesi gösteriliyor. Çalışanlar için, İngiltere’nin ücretsiz izin programının 30 Eylül’de sona erecek olmasının, havayolunun maliyetlerinde çok ciddi bir artışa neden olması da bu gerekçeler arasında gösteriliyor.