Havacılık Bülteni-205

İÇ HATLARDA TAVAN FİYAT YİNE YÜKSELDİ!

Türk sivil havacılık sektöründe, Aralık 2013’te iç hat biletlerinde tavan fiyat uygulaması ilk kez hayata geçirildi. Buna göre ekonomi sınıfında tek yön tavan bilet fiyatı, 299 TL olarak belirlendi. O dönemde bu fiyat yaklaşık 150 Dolar’a karşılık geliyordu.

Zaman içinde tavan fiyat uygulaması kademeli şekilde artırıldı. 2022 yılında önce 700 TL’ye sonra 899 TL’ye yükselen tavan fiyat, Haziran’da 990 TL’ye çıkarıldı. Geçtiğimiz hafta ise 1150 TL oldu. Bu fiyat yaklaşık 63 Dolar’a karşılık geliyor. Yani iç hat biletleri için uygulanan tavan fiyat, 9 yılda TL cinsinden 3,8 kat artış gösterse de Dolar cinsinden 2,4 kat azaldı. 

İç hat uçak biletinde tavan fiyat 1150 TL oldu

Havacılık sektöründe neredeyse tüm giderlerin Dolar’a endeksli olması nedeniyle, havayolları, tavan fiyat uygulamasının tamamen kaldırılmasını istiyor. Bunun da yolcuların lehine olacağını iddia ediyor. Taban fiyat ile tavan fiyat arasında neredeyse hiç fark kalmaması nedeniyle, uçaktaki tüm yolcuların tavan fiyata yakın bir ücret ödeyerek bilet almak zorunda kaldığını söyleyen yetkililer, bilet fiyatlarının arz talep dengesine göre belirlenebilmesi için tavan fiyat uygulamasından vazgeçilmesinde ısrarcı.

Tüm dünyada petrol fiyatları artarken, aynı zamanda ABD Doları’nın da güçlenmesi, Covid-19 salgınında büyük darbe alan küresel havayolu şirketleri için “fırtına” etkisi yaratıyor. Havayolu şirketlerinin maliyetleri ciddi şekilde arttığı için, bilet fiyatlarının önümüzdeki günlerde kaçınılmaz olarak daha da yükseleceği düşünülüyor.

LUFTHANSA İLK 787’Yİ TESLİM ALDI!

Almanların ulusal havayolu Lufthansa, ilk Boeing 787 Dreamliner (D-ABPA) uçağını filosuna kattı. Lufthansa’nın ilk 787’si, Boeing’in Seattle’deki tesislerinden kalkış yaptıktan 9 saat 34 dakika sonra yeni adresi Frankfurt Havalimanı’na indi.

Lufthansa, Berlin ismini verdiği uçağını filosuna yeni katmış olsa da bu uçak aslında 3 yıl önce üretildi ve 27 Ağustos 2019’da ilk uçuşunu yaptı.  Önce Hainan Havayolları sonra da Vistara Havayolları tarafından teslim alınması gereken uçak, farklı sebeplerle iki havayolundan da sektikten sonra, Lufthansa renklerine boyandı ve Alman havayolu tarafından teslim alındı.

Lufthansa, ilk Boeing 787 Dreamliner uçağını filosuna kattı

787 ailesi uçakların ortancası olan 787-9, yaklaşık 900 siparişle Dreamliner ailesinin en popüler versiyonu durumunda. Lufthansa’nın sipariş ettiği 32 adet 787’nin tamamı, 787-9 modeli. 

Lufthansa, Boeing 787-9 için 32 uçaklık siparişini üç aşamada verdi. Önce Mart 2019’da, 20 adet sipariş veren havayolu, Mayıs 2021’de beş adet daha aynı uçaktan almayı taahhüt etti. Bir yıl sonra, yedi adet 777-8 kargo uçağı ile birlikte 7 adet daha 787-9 siparişi verilerek, toplam sipariş sayısı 32’ye yükseltildi. Lufthansa, başlangıçta bazı iç hat uçuşlarında 787 ile operasyon yaparak pilotların eğitim süreçlerini tamamladıktan sonra, 787 ile ilk yurt dışı uçuşunu Toronto’ya yapacak. 

Lufthansa’nın ilk 787’si, Frankfurt Havalimanı’na teker koymadan önce, kendisini karşılamaya gelen kalabalık için küçük bir gösteri yapmayı da ihmal etmedi. Ancak uçak operasyonlara hemen başlamayacak. Frankfurt’a indikten sonra 787, kabin içi konfigürasyon işlemleri için önümüzdeki birkaç haftayı geçireceği hangara doğru yola çıktı. Lufthansa’nın yeni tasarladığı business class kabini, ilk kez 787’de müşterilerin hizmetine sunulacak.

Öte yandan Boeing için de Lufthansa’ya yapılan 787 teslimatı önemli bir kilometre taşı oldu. Çeşitli üretim sorunları nedeniyle, FAA tarafından 787’nin teslimatı 1 yılı aşkın süre durdurulmuştu. Uzun süren incelemeler sonunda geçtiğimiz haftalarda FAA, 787 teslimatlarının yeniden başlamasına onay verdi. Lufthansa’nın ilk 787’si, teslimatların yeniden başladığı Ağustos ayının başından bu ya teslim edilen dördüncü 787 oldu. Boeing ,10 ve 15 Ağustos’ta American Airlines’e şkş adet 787-8 teslimatı ile açılışı yaptıktan sonra;     26 Ağustos’ta ise Hollandalı KLM, Boeing 787-10 uçağını teslim aldı. Lufthansa’nın D-ABPD tescilli ve Frankfurt am Main isimli ikinci 787’si de önümüzdeki aylarda havayoluna teslim edilecek. Lufthansa, sipariş ettiği 32 adet 787’nin tamamını, 2027 yılına kadar filosuna katmayı planlıyor.

EMIRATES’İN YENİ MARKA ELÇİSİ KANADA KAZI GERRY!

Havayolu şirketleri, yıllar boyunca pazarlama kampanyaları ve işbirliği projeleri kapsamında birçok ünlü marka elçisi belirledi. Birinci sınıf Hollywood yıldızlarından dünyaca ünlü sporculara kadar çok çeşitli isimler, havayollarının reklam yüzü olarak boy gösterdi. Dubai merkezli Emirates daha önce Jennifer Aniston, Chris Hemsworth ve Jeremy Clarkson gibi ünlülerle birlikte çalıştı. Ancak havayolu bu defa kendisine biraz daha tüylü bir marka elçisi seçti.

“Fly Better yani iyisiyle uçun” sloganına sahip kampanya kapsamında, bilgisayar destekli animasyon ürünü olan Gerry isimli sevimli Kanada Kazı, şirketin marka elçisi oldu. Gerry, birlikte göç ettiği sürü arkadaşlarını, Emirates’in Airbus A380 uçaklarından birinde seyahat etmek için terk ediyor. Gerry, oldukça konforlu bir şekilde havayolunun ödüllü uçak içi eğlence sisteminin tadını çıkararak uçarken, arkadaşları uzun ve yorucu bir göç yolculuğu gerçekleştiriyor.

Bilgisayar destekli animasyon karakteri Gerry isimli sevimli Kanada Kazı, Emirates’in yeni marka elçisi oldu.

30 Ağustos’ta yayına giren reklam filmi, bir ay boyunca 25 ülkede yayınlanacak. Emirates’in marka elçisi olan Gerry, ne istediğini ve nereye gitmek istediğini bilen bilinçli bir gezgin. Lüks ve konforu ön planda tutuyor. Emirates ile kuş sütünün bile eksik olmadığı, kusursuz bir seyahat deneyimi yaşadıktan sonra, diğer tüm arkadaşlarını da bir dahaki sefere Emirates ile uçmaya ikna etmesi bekleniyor.

Bilgisayar destekli animasyon ürünü olan Gerry’nin sahneleri, Londra’daki Untold Studios tarafından oluşturuldu. Süreç, Emirates’in Dubai’deki A380’lerinden birinde gerçek sahnelerin çekilmesi ve Gerry’nin daha az seyahat eden arkadaşlarının canlandırılmasıyla birlikte toplam 14 hafta sürdü. 

Gerry, Latince ismi Branta canadensis olan Kanada kazı türünde bir hayvan. Siyah başlı ve boyunlu, beyaz yanaklı, çene altı beyaz ve kahverengi gövdeli büyük yaban kazı olarak özetlenebilir. National Geographic’e göre, Kanada kazları, 24 saatte şaşırtıcı bir şekilde 2414 km uçabiliyor Airbus A380’in ise 15.400 km’ye yakın bir menzili var. Bu nedenle Gerry, A380 ile hedefine biraz daha hızlı ulaşabiliyor.

Kanada’daki her eyalette ve ABD’nin pek çok eyaletine yaşayan Kanada kazları, Avrupa ve Yeni Zelanda’da istilacı bir tür olarak yerleşti. Daha sıcak kış mevsimlerinin yaşanmaya başlaması nedeniyle, Kanada kazları, Atlantik boyunca daha az göç ediyor ve bol miktarda yiyecek bulabildikleri doğal yırtıcı hayvanlardan daha uzak oldukları kentsel alanlara çekiliyor.

KATAR HAVA SAHASININ KONTROLÜNÜ ELİNE ALIYOR!

Geçtiğimiz Mart ayında, Orta Doğu’da havacılık için tarihi bir karar alındı. Katar, uzun zamandır verdiği mücadeleyi kazanarak, tarihinde ilk kez kendi gökyüzü ve hava sahasının kontrolünü ele geçirme hakkını elde etti.

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü-ICAO, Katar’ın kontrolünde “Doha FIR” olarak bilinen yepyeni hava sahasının kurulmasını kabul etti. Yaklaşık 30 yıl sonra ilk kez dünyada hava sahası haritasının yeniden çizilmesi için harekete geçildi.

Doha FIR aktif hizmete 8 Eylül 2022’de başlıyor

Geçtiğimiz hafta içinde ise Katar Sivil Havacılık Otoritesi, açılacak olan Doha FIR’ını etkinleştirmek için, Basra Körfezi’ndeki komşu ülkeler, Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE ile operasyonel anlaşmalarını imzaladı. Böylece Katar’ın kendi hava sahasını 8 Eylül’de aktif hizmete açmasının önünde bir engel kalmadı. Katar, Nisan ayında da Doha FIR’ın bağlanacağı bir başka komşu ülke olan İran’la iş birliği anlaşmaları imzalamıştı.

Basit şekilde özetlemek gerekirse gökyüzündeki hava sahaları tıpkı haritalardaki sınırlar gibi ‘FIR‘ olarak bilinen ‘uçuş bilgi bölgelerine’ bölünüyor. Bu bölgelerdeki uçuşların kontrolü ait olduğu ülke tarafından sağlanıyor. O hava sahasını kullanan uçaklar, bölgenin kontrolündeki ülkeye üs geçiş parası ödüyor.

Bugüne kadar Doha hava sahasının kontrolü, Doha terminal bölgesi hariç Bahreyn’deydi ve Katar bu duruma itiraz ediyordu. Doha FIR’ın kurulması, Bahreyn’in mevcut hava sahasını daralttı. Dünyanın en yoğun hava trafiğine sahip bölgelerinden birinin kontrolü Katar’a geçti. Bu kararın ardından, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan uçuşların yaklaşık %70’i yeni Katar hava sahası üzerinden yapılacak.

Doha FIR şimdilik iki parçaya bölündü. “A Alanı“, Katar tarafından kontrol edilecek “sınırsız irtifa” alanı olarak belirlendi. “B Alanı” ise 2 yıl için 24.500ft yüksekliğe kadar Katar’ın kontrolünde olacak. Daha sonra ise A alanına katılarak tamamen Katar’ın kontrolüne geçecek.

Bahreyn’in, Körfez hava hava sahasının büyük bölümünün kontrolünü elinde tutma kararı, ülkenin 1971’de Büyük Britanya’dan bağımsızlığını kazandığı zamana kadar uzanıyor. Bölgedeki hava sahası daha önce askeri radarların kurulduğu yerlere ve her ikisi de Gulf Council Corporation ülkeleri olan Katar ile Bahreyn arasındaki iyi ilişkiler geçmişine göre belirlenmişti. 

Katar, Bahreyn’in orantısız derecede geniş hava sahasını kontrol etmeye ve yönetmeye devam etmesini o dönemde kabul etmişti. Bahreyn’in dünyanın en yoğun transit bölgelerinden birinin aşırı uçuş ücretlerinden kâr etmeye devam edeceği de kabul edilmişti. Ancak daha sonra Körfez ülkeleri arasında çıkan siyasi krizler ve pek çok körfez ülkesinin Katar’a hava sahası blokajı uygulama kararı alması ile dengeler tamamen değişti.

Modern havacılık tarihinde kendi hava sahasına (FIR) sahip olmayan bir ülkenin bu hakkı kazanmasına dair başka bir örnek yok. Katar, havacılık dünyasında bu konuda bir ilk diyebiliriz. Doha FIR’ın, Kasım ve Aralık aylarında Katar’da düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası öncesi aktif hale getirilmesinin ülkeye büyük katkı sağlaması bekleniyor.

AIRBUS ZEPHYR NEDEN DÜŞTÜ?

Avrupalı imalatçı Airbus’ın Zephyr isimli drone’u, 64 günlük aralıksız uçuşun ardından, en uzun uçuş rekorunu kırmasına birkaç saat kala Arizona Çölü’nde düştü.

Zephyr uçuşunu yöneten Airbus yer kontrol ekibi, 19 Ağustos’ta stratosfer tabakasında, Arizona’nın çok üzerinde uçarken drone ile temasını kaybetti. Uçak kaybolmasına rağmen, Airbus ekibi ve ABD Ordusu’ndaki partnerleri, uçağın topladığı tüm verileri kurtarmayı başardı.

Airbus Zephyr, 64 günlük aralıksız uçuşun ardından, Arizona Çölü’nde düştü.

Zephyr, stratosferik uçuş koşulları hakkında veri toplamak için birkaç haftalık görev uçuşları yapıyordu. Zephyr’in neden düştüğü henüz açıklanmadı. Airbus ekipleri, şu anda 1500 saatten fazla stratosferik görev verisini analiz ediyor. Ekipler ayrıca, uçuşta neyin yanlış gittiğini; benzer bir olayın önlenebilmesi için bir dahaki sefere ne yapılabileceğini bulmaya çalışıyor.

Zephyr, 64 günlük uçuşun çoğunu 60.000 ila 70.000 ft arasındaki irtifalarda seyrederek geçirdi. Zephyr, kaybolduğu gün, sadece 45.000-50.000 ft irtifada veri kaydetti. Veriler, uçağın bir manevrayı tamamladıktan sonra problem yaşadığını ve dakikada yaklaşık 4.500 ft hızla alçalmaya başladığını gösteriyor.

Zephyr’in bu kadar uzun süre aralıksız uçabilmesi, Güneş enerjisiyle çalışan tasarımından kaynaklanıyor. Bu kadar yüksek irtifalarda uçmak, Zephyr’in çoğu hava koşullarından kaçınmasına ve Güneş’ten gelen kesintili radyasyonu emmesine izin veriyor.

Zephyr’in gün boyunca biriktirip depolayabileceği güç, uzun güneşsiz geceler boyunca pervanelerine güç sağlamak için yeterli olabiliyor.

Yaklaşık 25 metre uzunluğunda olmasına rağmen tüm ağırlığının 75 kg olmasıyla, Zephyr, uçuşlarını uzun süre sürdürme yeteneğine sahip oluyor.

adbanner