Havacılık Bülteni-32

EMILIANO SALA’YI TAŞIYAN UÇAK NASIL KAYBOLDU?

Fransa Ligi takımlarından Nantes’ta forma giyen, 28 yaşındaki Arjantinli futbolcu Emiliano Sala, 15 Milyon Sterlin karşılığında İngiltere Premier Lig ekibi Cardiff City’e transfer oldu. Yeni takımının Türk başkanı Mehmet Dalman tarafından kendisine özel bir uçuşla Galler’e getirme teklifi yapılsa da; o seyahatini kendisi planlamaya karar verdi.

Sala, menajeri ile birlikte, havacılık uzmanları tarafından ‘riskli’ uçaklar kategorisinde yer alan ve bugüne kadar 55’i ölümlü toplam 160 tane irili ufaklı kaza kaydı bulunan Piper PA-46 Malibu tipi bir uçakla 460 mil uzunluğundaki Nantes-Cardiff rotasında yola çıktı. Uçak, Manş Denizi’nde bulunan Kanal Adaları üzerinde radardan kayboldu ve hala bulunamadı.

Tek türbin motorlu uçağın, buzlanma sebebiyle stall denilen anormal duruma girip düştüğü sanılıyor. Uçuş esnasında hava koşullarının oldukça zorlu olduğu ve kar fırtınası yaşandığı biliniyor. Deniz suyunun da çok soğuk olduğu bu dönemlerde enkaza ve naaşlara ulaşmanın da çok zor olduğu bilinen başka bir gerçek.

Sabıkası bir hayli kabarık olan Piper Malibu uçaklarının 2000 yılından bu yana da tam 24 kazaya karıştığı, Sala’yı taşıyan uçağın da olaylı uçuşa başlarken; dört başarısız kalkış denemesinin ardından, beşinci denemede kalkabildiği ortaya çıktı.

5000 feet yani yaklaşık 1534 metre yükseklikte seyreden uçağın, radarda kaybolmadan bir süre önce Jersey hava trafik kontrol kulesinden 2300 feet yani yaklaşık 700 metre irtifaya iniş izni aldığı biliniyor.

Çinli kulüplerin astronomik transfer tekliflerini reddeden ve kazadan bir gün önce yeni takım arkadaşlarıyla tanışmak için sabırsızlandığını belirten Sala, uçuş esnasında arkadaşlarına gönderdiği ses kayıtlarında ise çok korktuğunu; içinde bulunduğu uçağın çok sallandığı ve her an dağılabilecek gibi olduğunu söylüyor.

BOEING UÇAN ARABAYI İLK KEZ UÇURDU!

Boeing, özerk navigasyon sistemi ile kişisel hava taşımacılığı için kullanılabilecek araçlar geliştiren dünyadaki birkaç şirketten biri durumunda. Şirketin kentsel hava hareketliliği çabalarına öncülük eden çalışmasının ismi Boeing NeXt.

Güvenli ve sürdürülebilir bir kentsel mobilite ekosistemi hedefiyle yola çıkan Boeing, Aurora Flight Sciences şirketi ile birlikte geliştirdiği uçan arabanın prototipini hafta içinde Washington D.C.’de test etti.

Projede sadece bir yıl içinde kavramsal bir tasarım aşamasından uçan bir prototipe geçilmesi çalışmaların ne kadar hızlı yürüdüğünün göstergesi.

Dikey iniş kalkış yapabilen, otonom hava taşımacılığında çığır açması beklenen aracın güvenliği ve emniyetini artırmaya yönelik çalışmalar ve uçuş testleri önümüzdeki günlerde hız kazanacak.

Araç, uçuşun kalkış, iniş ve yaklaşık 80 km menzile sahip düz uçuşu esnasındaki tüm aşamalarını tamamen otonom bir şekilde gerçekleştirecek şekilde tasarlandı. Dokuz metre uzunluğunda ve 8,5 metre genişliğinde olan araç, helikopter ve insansız hava aracının sahip olduğu itki ve kanat sistemlerinin bir araya gelmesiyle oluşturuldu.

Havacılıkta devrimin otonom sistemlerden geçtiğini düşünen uzmanlar, sertifikalandırılabilir otonomluk, sessiz, temiz ve güvenli kentsel hava hareketliliğini mümkün kılacak gibi görünüyor

Boeing, ayrıca yaklaşık 250 kg yük taşıma kapasitesine sahip elektrikli insansız kargo hava aracı (CAV) üzerinde de çalışıyor. Yük taşıyan ihanın geçen yıl ilk iç mekan uçuş testleri tamamlandı 2019’da dış ortam testleri gerçekleştirilecek.

AIRBUS ABD’DE BÜYÜMEYİ SÜRDÜRÜYOR!

Avrupalı imalatçı Airbus, ABD’deki üretim hacmini artırmak için çok önemli bir adım attı. Alabama’daki mevcut tesise A220 uçakları için yeni bir son montaj hattı kurulması için çalışmalar resmi olarak başlatıldı. Bombardier’in C Serisi uçaklarının üretim programında çoğunluk hisseyi ele geçirerek bu uçaklara A220-100 ve A220-300 isimlerini veren Airbus böylece bölgesel yolcu uçak pazarına güçlü bir giriş yapmıştı. Uçaklar için beklentinin üzerinde sipariş alan imalatçı, artan talebi karşılayabilmek için Amerika’daki son montaj hattını açma sürecini hızlandırdı. Yeni tesiste uçak üretiminin, 2019 yılının üçüncü çeyreğinde başlaması planlanıyor. ABD’deki son montaj hattından çıkacak ilk A220 için ise 2020’yi beklemek zorundayız.

Airbus, Amerika Birleşik Devletleri’nde güçlü yatırımlara sahip. Binlerce Airbus uçağı Amerika’daki en büyük havayollarının filolarında aktif olarak kullanılıyor. Ayrıca son üç yılda, Airbus ABD’de 48 milyar dolar harcadı ve 40’tan fazla eyalette yüzlerce ABD tedarikçisiyle 275.000’den fazla işe destek verdi. Airbus’ın ABD’de konuşlanan tesisleri ise şöyle: Kansas ve Alabama’da mühendislik merkezleri; Florida’da ve yakında Colorado’da hizmete başlayacak büyük eğitim merkezleri; Alabama’da üretim süreci devam eden A320 Ailesi montaj hattına malzeme desteği veren Virginia’daki lojistik merkezi; Kaliforniya’da A3 isimli bir inovasyon merkezi ve think tank; Atlanta, Georgia’da Airbus Aerial isimli bir drone veri analizi şirketi; Teksas ve Mississippi’deki helikopter üretim ve montaj tesisleri; ve Florida’da OneWeb isimli bir uydu üretim tesisi.

Bugüne kadar 537 sipariş alan A220’nin, gelecek 20 yılda en az 7.000 tane üretileceği düşünülüyor. Böylece 100 – 150 koltuk kapasiteli uçak pazarındaki aslan payını alacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Öte yandan A220, Kanada Sivil Havacılık Otoritesi’nden 180 dakikalık uzatılmış operasyon (ETOPS) onayı aldı. Bu gelişme, A220 operatörlerinin deniz, okyanus, uzak veya az kullanılan bölgeler üzerinde doğrudan yeni rotalara başlamasının yolunu açtı. Yani A220 uçakları rota üzerinde en yakın yedek meydana 180 dakikalık uçuş mesafesinde uçabilecek. Bir başka deyişle A220’nin Londra-New York ve benzeri zorlu parkurlarda operasyon yapması artık mümkün.

GULFSTREAM G280 BİYOYAKIT İLE REKORA UÇTU!

Gulfstream, Haziran 2011’de, G450 modelinin Atlantik’i melez yakıtla geçen ilk iş jeti olmasından bu yana, biyoyakıt konusunda sürdürülebilirliği destekleme konusunda önemli adımlar atıyor.

Hafta içinde de Gulfstream G280 modeli ile sürdürülebilir alternatif jet yakıtı kullanılarak bir rekor uçuşuna imza atıldı. Business Jet Fuel Green: Sürdürülebilirliğe Doğru Bir Adım yarışmasına katılmak için Georgia Eyaleti’nde yer alan Savannah şehrinden Kaliforniya’daki Van Nuys Havalimanı’na uçan G280, rekor uçuşu 4 saat ve 49 dakikada tamamladı. 4154 km uzunluğundaki rotada, ortalama 0.85 Mach yani saatte yaklaşık 1040 km hızında uçan uçak; uçuş boyunca ortalama 140 km hızında rüzgar olmasına rağmen uçuşta 861km yer hızına ulaşmayı da başardı.

Şirket, G280’in rekoru için ABD Ulusal Havacılık Birliği’nin onayını bekliyor. Ardından rekor İsviçre’deki Fédération Aéronautique Internationale’a gönderilecek…

Gulfstream, sürdürülebilir alternatif jet yakıtı kullanarak bugüne kadar yaklaşık 1.3 milyon km uçtu. Bu uçuşlarda 750 metrik tondan fazla karbondioksit tasarrufu sağladığı tahmin ediliyor. Biyoyakıtlar sadece çevre için yararlı değil, bu yakıtı kullanmak uçağın performans yeteneklerini artırarak mesafeleri de kısaltıyor.

Şirket, bu yıl California’daki Long Beach tesisini kullanan müşterilere biyoyakıt sunmaya ve Long Beach Havaalanı’ndan kalkan büyük kabinli uçuşlarında kullanmaya başlamayı planlayarak projeyi genişletmeyi planlıyor. Gulfstream, 2016’dan beri Savannah operasyonlarında yüzde 30 alternatif yakıt yüzde 70 jet-A karışımı kullanıyor.

THY İSTANBUL HAVALİMANI’NDA 5 TESİSİNİ AÇTI!

Türk Hava Yolları, Mart ayında gerçekleşecek büyük taşınma öncesi, İstanbul Havalimanı’ndaki 5 operasyonel tesisin açılışını gerçekleştirdi. 42.399 metrekare oturum alanı üzerinde, toplam 50.379 metrekare kapalı alana sahip tesiste Hat Bakım Hangarı,  Hızlı Kargo Sevk Üssü, Uçak İçi Ürünler Deposu ve ULD Tamir & Bakım ve Akü Şarj Tesisleri yer alıyor.

Ayrıca inşası son safhaya ulaşan Uydu Kargo Binası, Uydu İkram Binası, Hava Tarafı Personel Geçiş Kapısı, TGS Yönetim ve Yer Hizmetleri Teçhizat Bakım Binası, Operasyon Merkezinden oluşan toplam 150 bin metrekare kapalı alana sahip tesislerin ise taşınma öncesi tamamlanarak hizmete hazır hale gelmesi planlanıyor.

Taşınma sonrası 2. faz tesislerinin inşasına 2019 yılında da devam edecek olan THY, İstanbul Havalimanı operasyonlarını, tüm fazları tamamlandığında yaklaşık 700.000 m² kapalı alana sahip, dünyanın en büyük kampüsünden gerçekleştirecek.

adbanner