Havacılık Bülteni-69

KAZA RAPORU AÇIKLANDI! LION AIR’İN 737 MAX’İ NEDEN DÜŞTÜ?

Endonezya Ulusal Ulaştırma Güvenliği Komitesi, 29 Ekim 2018’de meydana gelen 189 kişinin hayatını kaybettiği Lion Air’in Boeing 737 MAX 8 kazasına ilişkin nihai raporu yayımladı. 

Kazanın nedenini trajik olaylar zinciri olarak özetleyen rapor, hatanın Lion Air ve Boeing’e ait olduğunu, insan faktörünün de kazaya katkıda bulunduğunu ortaya koydu.

Kalkıştan çok kısa bir süre sonra Java Denizi’ne düşen uçakla ilgilihazırlanan 353 sayfalık rapor, Boeing’in uçak tasarımındaki sorunlardan, havayolunun hatalarına ve pilotların kötü kalifikasyonu gibi çok sayıda nedene işaret ediyor.

Kazanın oluşmasına dokuz maddenin sebep olduğunu belirten uzmanlar, 737 MAX uçaklarının 5 ay sonra gerçekleşecek Etiophian kazasının olmas beklenmeden, bu kazanın arkasından yere indirilmesi gerektiği konusunda hemfikir.

2018’de fabrikadan çıkan; kazadan iki ay önce hizmete giren ve sadece 800 uçuş saatine sahip uçağın düşüşüne ilişkin üzerinde en çok durulan nokta Boeing’in ilk kez 737 MAX uçaklarında kullandığı Manevra Karakteristiği Arttırma Sistemi MCAS oldu. Tek bir hücum açısı verisine bağlı olarak, uçağın burnunu otomatik olarak aşağı doğru bastırması ve dalışa geçmesi ve pilotların uçağı kontrol altına almak için 20’den fazla manuel trim hamlesi yaptıkları ancak başarısız oldukları raporda net bir şekilde yer aldı. Uçağın stall denilen olağanüstü duruma girmesinin önlenmesi amacıyla tasarlanan MCAS yazılımının, tasarım ve sertifikasyon sürecinin kusurlu olduğu; uçağın uçuş manuelinde ve uçuş ekibinin eğitim dokümanlarında, MCAS hakkında bilgi yer almadığı vurgulandı.

Uçağın imalatçısı Boeing’in kazanın meydana geldiği uçuş kontrol koşullarının bir daha yaşanmasını önlemek için 737 MAX’in güvenliğini artırmak için harekete geçtiği de raporda belirtildi.

Öte yandan uçağın bakım kayıtlarında 31 sayfanın eksik olması, havayolunun bakım sürecini iyi yönetememesi ve potansiyel riskler konusunda yeterince hazırlıklı olmadığı sonucuyla birlikte raporda yer aldı. Kazada şirketin ihmali ve sorumluluklarını yerine getirmediğine yer verildi. Daha önce yapılan dört uçuşta tanımlanan bir dizi problemin ardından, 28 Ekim’de hücum açısı sensörünün değiştirildiği, tedarikçi Xtra Aerospace tarafından sensörün büyük olasılıkla yanlış kalibre edildiği ve sorunun Lion Air bakım ekibi tarafından tespit edilemediği, mürettebatın kurulum ve kalibrasyon testlerini atladığı da düşünülüyor.

Olay esnasında yapılması gereken prosedürleri hayata geçirmek konusunda acemi davranan yardımcı pilotun nitelik eksikliğine vurgu yapan rapor, uçağın havada kalması için mücadele edilen süreçte, pilotlar arasındaki iletişim bozukluğuna da işaret etti. Yardımcı pilotun uçuşta normalde görevli olmadığı ve birkaç saat önce uçuşa çağrıldığı; ayrıca kaptan pilotun grip olduğuna dair konuşmaların da ses kayıtlarında yer aldığı da raporda yer alan diğer detaylar.Yardımcı pilotun geçmiş eğitim kayıtları incelendiğinde, 2016 yılında aletli iniş sistemi (ILS) yaklaşım yeterlilik testinde “manuel uçuş sırasında uçağı kontrol etmekte zorlanıyor” notu da dahil olmak üzere sayısız eksi puanı olduğu ve 2017’de de düşük ve yüksek seviye stall testlerinde de uçuşun temel ilkelerinin eksikliği ibarelerinin eklendiği ortaya çıktı.

Hafta içinde Boeing’te 737 MAX krizinin ardından ilk büyük operasyon da yapıldı. Şirketin 2016’dan bu yana Ticari Uçaklar Başkanlığı görevinde bulunan Kevin McAllister istifa etti. Yerine uzun süredir Boeing Global Services Başkanı Stan Deal atandı. 

McAllister’in istifası, geçen hafta medyaya yansıyan iki Boeing test pilotunun mesajları sonrasında yaşandı. Test pilotlarının kendi aralarında yaptıkları yazışmalar ortaya çıkmış ve 737 MAX’in sorunlarından haberdar oldukları ancak bu konuda ABD’li havacılık otoritesi FAA’e yalan söyledikleri belirlenmişti. 

Geçtiğimiz haftalarda Yönetim Kurulu Başkanlığı yani icra yetkisi elinden alınan ve sadece CEO olarak görevine devam eden Muilenburg, 30 Ekim’de Washington DC’de Ulaştırma Komitesi’nin sorularını cevaplayacak. Boeing’in nasıl bir savunma ile komitenin karşısına çıkacağı merak konusu.

737 MAX uçaklarındaki sorunlar nedeniyle tarihinin en sıkıntılı günlerini geçiren Boeing, mali açıdan da kırmızı alarm durumuna geçti. Amerikalı imalatçı, yılın 3’üncü çeyreğinde 1,1 Milyar Dolar kar elde ederken; bu sonuç, bir  önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53 oranında azalma anlamına geliyor. İmalatçının satışları da 25,1 milyar Dolar’dan 19,8 milyar Dolar’a düştü. Böylece yüzde 21 oranında gelir kaybı yaşadı.

Boeing, en yeni uçağı 777X uçaklarının hizmete başlamasının da 2021’e ötelendiği resmi olarak duyuruldu. Uçağın motorları GE9X’te yaşanan yüksek basınç kompresörü sorunlarını, uçağın kabin basıncı nedeniyle yaşadığı problemler izledi. Uçak için test ve sertifikasyon süreci daha da uzadı. Bu yüzden ilk uçuş 2020’ye; ilk teslimatlar ise 2021’e kaydırılmak zorunda kalındı. Boeing ayrıca azalan siparişler nedeniyle 787 Dreamliner uçaklarının aylık imalarını da 14’ten 12’ye indirme kararı aldı. Bu durumun en az iki yıl daha bu rakamlarda devam etmesi öngörülüyor.

ATLASGLOBAL’İN YENİ KABİN ÜNİFORMASI UÇUŞTA!

Atlasglobal Hava Yolları’nın kabin ekibi, alışılagelmiş yöntemlerin yerine, farklı bir proje sonunda belirlenen yeni üniformalarıyla ilk uçuşu Belgrad’a yaptı! Havayolu sektörüne örnek teşkil eden bir projeyle hayata geçirilen yeni kabin üniformaları, geçtiğimiz aylarda düzenlenen ve benim de davetli olduğum bir lansmanla tanıtılmıştı.

#HackOurStyle sloganıyla Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’den seçilen 12  Moda ve Tekstil Tasarım Bölümü öğrencisi arasında 48 saat süren bir tasarım hackathon düzenleyerek, hem havayolu hem de tekstil sektöründe bir ilk olma özelliği taşıyan hackathon sonunda ortaya çıkan tüm tasarımlar, farklı uzmanlık alanlarına sahip profesyonellerden oluşan  jüri tarafından değerlendirilerek birinci belirlenmişti. Birinci olan İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencisi Yaren Eren’in tasarımlarını gerçeğe dönüştüren Atlasglobal, bu tasarımları yeni kabin üniforması olarak tanıtmıştı.

Yeni üniformayı “daha canlı, daha enerjik, daha coşkulu” olarak tanımlayan havayolunun, lansman uçuşuyla birlikte artık tüm uçuşlarında bu üniformalar kullanılmaya başlandı.

FRAPORT TÜRKİYE’DE 20. YILINI KUTLUYOR!

Dünyanın en büyük havalimanı işletmecilerinden Fraport, Türkiye pazarındaki 20’nci yılını hafta içinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ve benim de katıldığım bir etkinlikle kutladı. Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde ise Sunexpress CEO’su Jens Bischof, TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, İstanbul Sabiha Gökçen CEO’su Ersel Göral ve Fraport AG Kıdemli Başkan Yardımcısı Holger Schaefers de turizm ve havacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi.

1999’da Antalya Havalimanı’nın işletmesini alan şirket, 20 yılda 2.5 milyon uçakla, 380 milyona yakın yolcuyu ağırladı. 2018’de Türkiye ekonomisinde, 123 bine yakın istihdam sağlayan şirket, 762 Milyon Dolar hane halkı geliri yaratırken, GSYİH’ya 4.1 Milyar Dolar katkı sağladı. Fraport, 4 kıtada, 11 ülkede, 30 havalimanında faaliyet gösteriyor. Bugün yönettiği varlıkların toplam değeri 8.3 milyar Euro’nun üzerinde ve 2.5 milyon metrekarelik terminal alanı var. Uluslararası portföyü, Fraport’u dünyanın 1 numaralı havalimanı işletmecisi yapıyor.

1999 yılında Antalya Havalimanı, 60 bin metrekare alanda, 10 kapılı bir terminale sahipti. Toplam 60 kontuarı ve 12 körüğe sahip terminal 6 bagaj bandıyla hizmet veren Antalya’nın o dönemde 40 bin metrekarelik bir otoparkı mevcuttu. Bugün, 180 bin metrekare alanda, 3 terminale sahip havalimanında, toplam 39 kapı 28 körük ve 170 kontuar yer alıyor. 100 bin metrekare otoparkla hizmet veren Antalya Havalimanı’nın 16 bagaj bandı bulunuyor.

2003 yılında Avrupa’da 28’inci sırada yer alan Antalya, bugün 13’üncü sırada. 90’ların sonunda uçuş noktaları çok sınırlı olan Antalya’dan, bugün 60 ülkede 118 havayolu şirketi ile 254 uluslararası havalimanına karşılıklı uçuş yapılabiliyor. 1999’da Antalya, Akdeniz’deki havalimanları arasında 5 milyon yolcu ile 8’inci sıradayken, bugün yıllık 32 milyon yolcu ile bölgenin lideri konumunda. Antalya, Türkiye’nin tüm uçak yolcusunun % 15’ine sahip ve bu alanda 3’üncü sırada. Türkiye’de iç hat yolcularının % 7’si ile 5’inci sırada bulunan Antalya, Türkiye’de dış hat yolcularının % 25’i ile 2’nci. Toplam uçuşların ise % 12’si ile 3’üncü sırada bulunuyor.

Antalya Havalimanı’na bugüne kadar 450 milyon Euro’nun üzerinde terminal yatırımı yapan Fraport, 1996-2009 yılları arasında Yap-İşlet-Devret modeli ile tüm terminallerin yapımlarını tamamladı. 2007-2024 dönemini kapsayan ihaleyi de 2.1 milyar Euro bedelle kazanan Fraport, Antalya için günlük 300 bin Euro kira bedeli ödüyor.

GULFSTREAM’İN EN YENİ İŞ JETİ G700

Amerikan iş jeti imalatçısı Gulfstream, Las Vegas’ta düzenlenen dünyanın en büyük iş jeti fuarı (NBAA-BACE) öncesinde yeni iş jeti G700TM’yi kamuoyuna tanıttı. G700 ultra uzun menzili, hız ve performans özelliklerinin yanı sıra kokpitindeki inovasyonlar, kabin için kreasyonları ile yolculara eşsiz bir uçuş deneyimi yaşatmak üzere tasarlandı. Gulfstream, en yeni iş jetinde, güvenlik, konfor, hız ve ileri teknolojiyi tek vücut altında toplarken, pazardaki en büyük, en uzun ve en geniş kabine sahip iş jeti unvanlarını da ele geçirdi. G700’deki yepyeni kabin tasarımı, müşterilerin kişisel ve profesyonel yaşam tarzlarını uçağa entegre edebilmelerine olanak veriyor. Beş oturma alanına sahip G700, yolcu salonu veya mürettebat bölmesine eklenebilen ekstra büyük bir ultra galley sunarken; altı kişilik yemek veya konferans salonu ile ve duşlu bir ana süit de uçakta yer alıyor. Pazarın en büyük panoramik oval pencerelerine sahip olan uçakta yolcu konforu ve sağlığı üst düzeye çıkarılmış. Yine pazarın en düşük irtifa düzeyine ayarlanan kabin basıncı ile yüzde 100 temiz hava ve sessiz bir kabin oluşturumuş. Uçakta ayrıca havacılıktaki en gelişmiş sirkadiyen aydınlatma sistemi de dahil olmak üzere iş jeti seyahatinin faydalarında devrim yaratan çeşitli kabin olanakları hayata geçirilmiş. Gulfstream tarafından geliştirilen teknoloji, binlerce beyaz ve kehribar LED ile gün doğumu ve gün batımını yeniden canlandırırken, yolcuların yeni zaman dilimlerine kolayca adapte olmalarını sağlıyor. Böylece dünyanın dört bir yanına durmadan seyahat etmenin olumsuz fiziksel etkileri büyük ölçüde azaltılmış oluyor..

19 yolcu kapasiteli G700, 0.85 Mach hızıyla 13.890 km’ye, 0.90 Mach hızıyla ise 11.853 km’lik mesafeye duraksız uçabiliyor. 

Kokpitte ise Gelişmiş Uçuş Görüş Sistemi ve çift baş üstü göstergeli Sentetik Görüş sistemleri yer alırken, pilotlara iniş için önemli doneler ve uyarılar sunulmuş oluyor. Tamamen yeni, yüksek itiş gücüne sahip Rolls-Royce Pearl 700 motorlarının güç verdiği uçak, yeni tasarlanmış wingletleri ile birlikte, aerodinamik performansını daha da yukarı çekiyor. Uçak, mükemmel kalkış ve iniş performansı sayesinde ve ağırlık sorunu yaşamaksızın, kısa pist ve yüksek irtifa havaalanlarına rahatça operasyon yapabiliyor.

0,8 ve 0,9 Mach gibi değişik hızlarda uçabilmesi, müşterilere daha fazla zaman kazandıran iş jetinin, bakım, parça ve servisler için yıllık maliyetleri de azaltıldı.

Gulfstream, ilk uçuşa hazırlanırken, entegrasyon ve kabin test tesislerinde yaklaşık 14.000 saatlik laboratuar testine tutuldu. Zemin titreşim testleri, motor çalışmaları, yük kalibrasyonu ve ilk uçuş için gereken tüm yapısal testleri başarıyla tamamladı.

G700’ün uçuş testleri için beşi geleneksel test uçağı ve bir tam donanımlı üretim test uçağı olmak üzere toplam 6 adet üretilecek. Tüm test uçaklarının imalatı devam ediyor.

Jetin ilk teslimatı 2022’de lansman müşterisi olan Qatar Executive’e yapılacak.

HAVALI Bİ’ KARİYER HERKESİN HAKKI İTÜ’DE!

Havalı Bi’ Kariyer Herkesin Hakkı isimli söyleşilerimin 2019-2020 sezonundaki açılışını 25 Ekim Cuma günü, mezun olduğum İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirdim. Uçak ve Uzay Mühendisliği Kulübü’nün düzenlediği etkinlikte, meslektaş adaylarıma, kariyer planlamaları için bazı ipuçları verdim.

Oldukça keyifli geçen söyleşide mezun olduktan sonra ne yapacağını planlamaya çalışan üniversite öğrencisi arkadaşlarıma, kendi kariyer yolculuğumdan anektodlar da içeren bazı bilgiler aktararak neyi nasıl yapmaları ve yapmamaları gerektiğini anlatmaya çalıştım. Siz de üniversitenizde bu söyleşinin düzenlenmesini istiyorsanız lütfen yilmazmuh@yilmazmuh.commail adresi aracılığıyla irtibata geçin.

adbanner