Havalimanı Kodlarını Kim Veriyor?

IST, SAW, ESB, ADB ve çok daha fazlası…

Uçak bileti alırken kalkış ve varış şehirlerinizin yanında 3 harfli kodlar görüyorsunuz.
İstanbul Atatürk’ten uçacaksanız IST, Sabiha Gökçen’den uçacaksanız SAW’ı seçiyorsunuz. Peki bu kodları kim neden veriyor❓ Kodlar ne işe yarıyor❓

Wright kardeşler 1903’te gökyüzü ile buluştuğunda havaalanlarını kodlamaya hiç gerek yoktu. Zamanla havacılığın gelişimi, bir sistem geliştirilmesini zorunlu kıldı.
Bir havalimanına iki ayrı resmi kuruluş kod tayin ediyor.

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) havacılık mevzuatını farklı ülkeler ve kıtalar arasında garanti altına almak ve standardizasyonunu sağlamak için; havayollarının uçuş planlarını hazırlarken kullandıkları 4 harften oluşan kodlar belirliyor.

Bu sistemde ilk harf havalimanının bulunduğu kıtayı; ikinci harf ülkeyi; kalan 2 harf ise havalimanının kendisini ifade ediyor. Örneğin İstanbul Atatürk LTBA; Sabiha Gökçen ise LTFJ.

Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) ise bize çok daha tanıdık olan, 3 harfli kodları tayin ediyor.

Birçok havaalanının kodu, şehrin adının ilk üç harfi: IST İstanbul, ZUR Zürih, ATL Atlanta, BOS Boston, MIA Miami, SIN Singapur, MAD Madrid ve SYD Sidney gibi.

Birden çok şehre hizmet sunan havaalanlarında şehirlerin ilk harfleri: Dallas Fort Worth için DFW

Bazen şehir adının baş harfleri seçilmiş: Salt Lake City (SLC), Port of Spain (POS) veya Port au Prince (PAP) gibi.

Bazı şehirlerin eski isimleri kodu oluşturmuş. St. Petersburg’un eski adı Leningrad LED, Ho Chi Minh City’nin eski adı Saigon olduğu için SGN, Mumbai’nin eski adı Bombay BOM gibi.

Havaalanı kodlama sistemi ilk olarak 1930’lu yıllarda iki harfli kodlarla başladı.

1940’ların sonunda havaalanı sayısının çok artması neticesinde bugün bildiğimiz 3 harfli kod sistemine geçildi. 17.576 farklı kombinasyonu olan sisteme geçişi kolaylaştırmak için, mevcut şehir kodlarının sonuna X eklendi. Los Angeles LAX, Portland PDX, Phoenix de PHX gibi.

IATA, havayolları arasında yaşanan karışıklığı önlemek için standartlaştırılmış bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu açıklayarak 1960’lı yıllarda 4 harfli kod sistemini devreye soktu.

adbanner