Tüm dünyanın şu an büyük bir mücadele içinde olduğu küresel Covid-19 salgını, bulaşıcı hastalıklar ve epidemiyoloji kavramlarına karşı kolektif bilincimizi ve farkındalığımızı ciddi şekilde artırdı.
Havaalanları ve uçaklar dahil olmak üzere, kamusal alanlarda enfeksiyon tehlikesi ve yayılma risklerinin bir kaç ay öncesine kadar neredeyse hiç birimiz farkında bile değildik. Ancak salgın tamamen atlatıldıktan sonra, bize bugünlerin hatırası olarak pek çok yeni uygulama ve davranış şekli kalacak gibi görünüyor. Üstelik bunların bazıları yeni normlar ve normallerimiz olarak hayatımıza yerleşecek.
Salgın sonrası, sınırların ve seyahat yasaklarının ne zaman kalkacağı; havayollarının uçuşlarına ne zaman yeniden başlayacağı; küresel olarak seyahat talebinin ne zaman normale döneceği gibi soru işaretlerimizin yanında, uçuşlarda bizi ne gibi yeni uygulamaların beklediği de büyük bir merak konusu. Örneğin salgın sonrası, uzun bir süre boyunca, uçuşlarda sosyal mesafeyi korumak adına orta koltukların boş bırakılması üzerinde konuşulan bir uygulama. Son 3 sıradaki koltukların satılmaması ve o bölgenin karantina bölgesi haline getirilmesi; arkadaki tuvaletlerin hasta ve şüpheli yolculara ayrılması gibi, pek alışık olmadığımız uygulamaların, yakın gelecekte uçuşlarda karşımıza çıkması muhtemel görünüyor.
Yeni normallerimizden biri de belki de amenity kitlerin içeriği olacak. Havayolu şirketlerinin, özellikle uzun menzilli uçuşlarda yolcularına sunduğu amenity kitlerin içinde bundan böyle yüz maskesi görmek sizin için sürpriz olur mu?
Uçakta Amenity Kit Neden Var?
Küresel salgın sonrasında, havayollarının amenity kitlerinin içine yüz maskelerini dahil edip etmeyeceklerini tahmin edebilmek için, bu kitlerin amacının ne olduğu ve neden yolculara dağıtıldığına göz atalım:
Havayollarının, yolcularına bu kitleri dağıtmasının başlıca nedenleri:
- Misafirperverlik göstergesi ve yolculara yönelik bir karşılama jesti (ücretsiz şeyleri herkes sever!)
- Yolcular için uçuş deneyimini daha rahat ve konforlu hale getirmek
- Başka markalarla iş birlikleri ve ortak markalaşma fırsatları oluşturmak
- Yapılacak kurumsal anlaşmalar ile kitlerin içine yerleştirilecek ürünler üzerinden ekstra gelir elde etmek
Bu nedenlerin dışında kalan her şey, amenity kitlerin havayolu için bir masraf olduğu gerçeğini düşündürüyor. Kitlerin içinde yer alan ürünlerin elde edilmesinin bir maliyeti var. O ürünleri bir araya getirmenin de emek ve maliyeti söz konusu. Bunları uçuşta dağıtmak ve toplamak için kabin memurlarının ayırması gereken zaman ve efor da unutulmamalı.
Çoğu yolcunun işine yarayan bazı ürünleri içinden alarak kalanını uçakta bıraktığı; bazılarının hiç dokunmadan uçaktan indiği ve bazı yolcuların da ürünleri kullanıp onların ambalajlarını ve çöplerini uçakta bıraktığı düşünülürse, kabin ekibine iş yükü oluşturduğu kesin.
Bütün bunlara ek olarak, çoğunlukla tek kullanımlık ürünlerle dolu olan amenity kitlerin oluşturduğu çevresel etkiler de cabası.
Bu nedenle, amenity kitlerin içine giren her şey, yolcu için değerli ve işlevsel olmalı; yukarıda anlattığımız amaçlardan da herhangi birine hizmet etmeli gibi görünüyor. Peki yüz maskelerini bu kapsamda nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Yüz Maskeleri Amenity Kitlere Dahil Edilmeli mi?
Yüz maskelerinin amenity kitlere dahil edilmemesi gerektiği aşikar. Çünkü bu, aynı uçakta seyahat eden kalabalık bir grup içerisinde, çifte standart oluşturan bir uygulamaya dönüşebilir.
Yüz maskelerinin birincil amacı virüse bağlı hastalıkların havayolu ile insanlar arasında yayılmasını önlemek. Eğer bir uçakta yalnızca first class ve business class sınıfında seyahat eden yolcuların, amenity kitler aracılığıyla maskeye sahip olduğu bir ortam oluşursa, halk sağlığını koruma farkındalığı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu uygulama, daha fazla para ödeyen yolcuların sağlığının daha önemli olduğu gibi bir yanlış anlaşılma ortaya çıkarabilir. Ortaya çıkan bu durum, havayolu şirketinin özellikle ekonomi sınıfı yolcular üzerindeki imajında olumsuz bir algı yaratacaktır.
Eğer havayolu şirketleri, yolcularının sağlığı konusunda gerçekten endişe duyuyorsa, tüm yolculara yüz maskesi dağıtılabilir. Kabin ekibi, tıpkı uçuş öncesinde yolculara kulaklık vb şeyler ile birlikte birer maske de verebilir.
Havayolunun tüm yolcularına yüz maskesi dağıttığı bir uygulama içinde, amenity kitlerin içinde daha kaliteli bir maske sunması legalleşebilir; böylece amenity kitlerin uçakta bulunma amacında yer alan ana hedeflerden bir veya daha fazlasına ulaşmanın bir yolu bulunmuş olur.
Maskeyi Ticari Fayda Haline Getirmek!
İlgi çekici desen veya görsellere sahip özel tasarım maskelerin yolculara dağıtılması; maskenin köşesinde küçük ve kibar bir şekilde yerleştirilmiş logo gibi fikirler ile PR (halkla ilişkiler) değeri oluşturmak mümkün hale gelebilir. Bu sayede havayolu şirketleri, maske dağıtımı ile yolcuların sağlığını düşünüyor olması üzerinden kendi adına bir PR gücü yaratırken; ortak çalışma yürüteceği markalara yüzlerce kişiye doğrudan ulaşacak bir ürün üzerinden reklam yapma şansı sunarak, ciddi paralar da kazanabilir.
Muhammed Yılmaz