İlk Elektrikli Uçuş İçin Yerinizi Ayırtın

İskandinav havayolu Scandinavian Airlines (SAS) elektrikli uçaklarıyla yapacağı ilk uçuş için rezervasyon almaya hazırlanıyor. Ancak yolcuların rezervasyon yapacağı bu uçuşların, 2028’de gerçekleştirilmesi planlanıyor. Yaklaşık 5 yıl sonraki potansiyel bir uçuş için rezervasyon yaptırmak isteyenlerin şu an herhangi bir ücret ödemesi gerekmiyor.

SAS Havayolları, 2 Haziran 2023 Cuma günü saat 12:00 (CET) itibariyle, İsveç, Norveç ve Danimarka’daki ilk ticari elektrikli uçuşları için rezervasyon almaya başlayacak. Her ülke için ayrı ayrı gerçekleştirilecek ilk uçuşlar,  SAS’ın satın almak için niyet mektubu imzaladığı, Heart Aerospace üretimi ES-30 elektrikli uçaklarla gerçekleştirilecek. Bu uçaklarda 30 adet koltuk bulunuyor.

Rezervasyon yapılan bu uçuşların, 2028 yılı içinde gerçekleştirilmesi bekleniyor. İlk uçuşlar ile ilgili henüz daha fazla ayrıntı ortaya çıkmadı.

  • Rezervasyonlar, havayolunun kendi web sitesi üzerinden yapılabilecek.
  • Herkes, en fazla iki koltuk için rezervasyon yapabilecek.
  • Uçuşa katılmak için ödenmesi gereken ücret, tüm vergiler ve harçlar dahil 1946 SEK/NOK/DKK (yaklaşık 187 Dolar) olacak. Fiyat, SAS’ın kurulduğu yıla bir saygı niteliğinde belirlendi. SAS’ın yenilikçi doğasının da başlangıcına işaret eden bu karar, şirketin kurucusu Wallenberg’in “eskiden yeniye geçmenin korunmaya değer tek gelenek olduğunu” belirttiği sözleriyle bütünleşiyor.
  • Yolcuların rezervasyon yaptığı uçuş için ödemesi gereken ücreti, uçuş tarihinden 30 gün önce ödemesi yeterli. Rezervasyon esnasında herhangi bir ücret ödenmiyor.
  • 2028 için planlanan bu uçuşların tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini ve hangi pazarlarda faaliyet göstereceği henüz bilinmiyor. Ancak bu bilgiler, rezervasyon yaptıranlara, uçuş tarihine yaklaşıldığında, e-posta ile duyurulacak.

SAS’ın elektrikli uçaklarla yapacağı uçuşları duyurması, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefinin bir parçası. Bu planın büyük bir kısmı, daha kısa yolculuklarda elektrikli uçak gibi teknolojik yeniliklerin geliştirilmesini ve kullanılmasını içeriyor.

SAS CEO’su Anko van der Werff, bu girişimi şu cümlelerle açıklıyor:

“1946’daki kuruluşundan bu yana SAS, kıtalar arasındaki uçuş süresini önemli ölçüde kısaltmak için, Kuzey Kutbu üzerinden uçan ilk ticari havayolu operatörü olarak, havayolu endüstrisindeki öncülerden biri oldu. Havayoluna Columbus Ödülü kazandıran çığır açan bir etkinlikti. Artık yolcularımızı havacılığın geleceğinde bir sonraki önemli mihenk taşına davet ediyor olmamız, bu öncü ruhun doğal bir devamı ve daha sürdürülebilir havacılığa yönelik yolculuğumuzda önemli bir adımdır.”

SAS’ın bu uçuşlar için biletleri satışa sunması ve yolcuların rezervasyon yapmasına izin vermesi, bir tanıtım ve halkla ilişkiler stratejisi olarak yorumlanıyor. Çünkü havayolu bu biletleri beş yıl önceden satıyor; insanlara küçük de olsa bir ön ödeme yaptırmıyor ve uçuşun ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini bile belirtmiyor.

Bu nedenle, Heart Aerospace, ES-30 uçaklarının ne zaman uçuşa elverişlilik sertifikasını alacağını ve hizmete gireceği konusunda kimse, herhangi bir tahminde bulunmuyor. Şu anda 2028’den itibaren uçakların hizmete girmesi bekleniyor. Ancak bunun için daha katedilmesi gereken çok yol var. Boeing’in 777X’in kısa süre önce yaşadığı sorunlar nedeniyle, piyasaya sürüleceği tarihin beş yıllık ötelenmesi, bu konuda iyi bir örnek olarak karşımızda duruyor.

Dolayısıyla, SAS’ın bu hamlesinin, tüketicilere ve sektöre yönelik olarak, çevresel hassasiyetleri önemsediğini ve yeni teknolojilere yatırım yaptığını hatırlatmasının bir yolu olarak yorumlanıyor. Bir tür kazan-kazan adımı şeklinde olduğu ifade ediliyor..

SAS’ın Sürdürülebilirlik Hedefleri

Daha sürdürülebilir bir havacılıkta itici güç olmayı önceliği haline getiren SAS, CO₂ emisyonunu düşürmek ve iklim etkisini azaltmak için aktif olarak çalışıyor. Bu kapsamda, yeni çözümler bulmak için inovasyonu ve ortaklıkları desteklemek, yakıtı daha verimli kullanan yeni uçaklara yatırım yapmak, daha sürdürülebilir havacılık yakıtlarının üretimini ve kullanımını artırmak gibi adımlar atılıyor.

Havayolunun, emisyonlarını azaltmak ve çevresel girişimlerini yönlendirmek için kısa ve uzun vadeli iklim eylemleri ve hedefleri var.

SAS’ın sürdürülebilirlik alanında en önemli kilometre taşları:

2019: Düşük ve sıfır emisyonlu ticari uçakların büyük ölçekli kullanımının önünü açmak için Airbus ile bir ortaklık.

2019: SAS, elektrikli uçakların geliştirilmesi için Heart Aerospace ile işbirliği yaptı. Ardından Eylül 2022’de yeni elektrikli ES-30 satın alınması için niyet mektubu imzalandı.

SAS’ın gelecekte sürdürülebilirlik hederleri

2030: 2010’a kıyasla %50 gürültü azaltma

2030: SAS’ın yerli üretimine eşdeğer sürdürülebilir havacılık yakıtı.

2050: IATA’nın güncellenen hedefi doğrultusunda net sıfır karbon emisyonu.

Heart Aerospace, bazı rotalarda operasyon yapan turboprop ve bölgesel uçakların yerini alabilecek uçaklar geliştiriyor. Kuşkusuz bu uçağın menzili şimdilik çok sınırlı. Tamamen elektrikli uçuş için 200 km veya elektrikli artı hibrit uçuş için 400 km’den bahsediliyor. Özellikle hava araçlarının kötü hava koşullarında vb. yakıt (veya bu durumda elektrik) rezervlerine ihtiyaç duyduğu düşünüldüğünde, bu uçakların hangi pazarlarda işlevsel şekilde çalışabileceği büyük bir soru işareti.

  • Bugüne kadar tanıtılan eVTOL uçakları içinde, tüm yeni “hava taksi” konseptinden çok daha kullanışlı olduğu düşünülen ES-30’u biraz hayal ürünü olarak görenlerin sayısı da bir hayli fazla. Bu düşüncenin arkasındaki neden, teknolojinin çalışabilir hale gelmesi değil, geniş bir çerçevede yayılamayacağı endişesi.
  • Bu uçakları kimin uçuracağı ve ne kadar ödeneceği belirsiz.. Mevcut pilot eksikliği de göz önüne alındığında, bu uçakları uçuracak pilotların, yeterince eğitimli ve tecrübeli olmayaabileceği endişesi öne çıkıyor.
  • Bu uçakların, yolculu uçuşlar gerçekleştirmek için geniş çapta onay alıp alamayacağı bir soru işareti. Büyük, sıkışık havaalanlarının, bu küçük uçakların iniş kalkış trafiğini ve akışını nasıl idare edeceği şüpheleri artırıyor.
    Bir dönem aşırı yoğunluk nedeniyle, New York şehrinde helikopter uçuşlarının yasaklaması düşünüldüğü gerçeğinden yola çıkıldığında, ES-30 benzeri uçakların, gökyüzünü çok daha fazla işgal edecek gibi görünüyor.
  • İnsanlar bu uçakların elektrikli ve çevre için iyi olacağını söylese de aslında kentsel hareketlilik sorunlarını yaygın bir şekilde çözmek için hiçbir vaatleri yok. En iyi ihtimalle mevcut bazı helikopter servislerinin yerini alacaklar gibi görünüyor.
  • Bu nedenle, bazı havayolları eVTOL uçaklarının hizmete girmesine birkaç yıl kaldığına ikna olmuşken, bir çok insanı ise bu konuda tatmin edemiyor.
adbanner