Turistlerden Taahhüt İstiyor

Palau, 1994’te bağımsızlığını ilan eden Pasifik’te, minik bir ada ülkesi.

3000 yıl önce Filipin yerlilerinin yerleşim yeri olan adaya, 16. yüzyılda İspanyol denizciler ayak basmış. 3 asırdan fazla İspanya’nın himayesi altında kalan ada, 1899’da Almanya’ya satılmış. 1. Dünya Savaşı yıllarında Japonya’nın, 2. Dünya Savaşı yıllarında ise ABD’nin eline geçmiş.

Bu paylaşıma konu olan ise Palau’nun çevrecilik konusunda hayata geçirdiği proje.

Palau, artık turistlerden çevreyi koruyacaklarına dair bir taahhüt alıyor❗️

Kırılgan mercan kayalıklarıyla çevrelenmiş ve kademeli olarak deniz seviyesinin yükselmesi tehdidi altındaki ada belki de çevresel bozulmaya en açık ekosistemlerden biri.♻️

Bu gibi tehlike altındaki yerleri kurtarmanın çözümleri, turistik alanlardaki katı düzenlemelerden veya bazen de Maldivler’de olduğu gibi deniz duvarları inşa etmek gibi pek çok şekilde deneniyor.

Ancak Palau’da, hayata geçen yeni göç politikasına göre turistlerin pasaportlarına ülkeye girerken bir “Palau Sözü” damgalanıyor ve onlar da bunu imzalıyor.?

Palau’nın sadece 21 bin nüfusu var, ancak geçen yıl ülkeye 150 bin turist gelmiş olması, türünün ilk örneği olan politikayı zorunlu kılmış.

Adanın okyanuslarını ve vahşi hayatını korumak için çalışan gönüllü grup ve hükümet tarafından 5 dilde hazırlanan taahhüt şu şekilde:

“Güzel adayı korumayı kabul ediyorum. Adadaki her şeye, nazik davranmaya ve adayı dikkatle keşfetmeye söz veriyorum”

Sembolik olan bu sözü yerine getirmeyenler için herhangi bir ceza olmamasına rağmen, imzalanmış vize pulu, Palau’nun ekosisteminin kırılganlığı konusunda farkındalık yaratmak ve sorumsuz davranışları caydırmak için hayata geçirilmiş.

Yani aslında, zaten yapmanız gereken şeyi, bir vaat haline getiriyor.

Bence siz, kimsenin sizden bunu talep etmesine ihtiyaç duymadan, doğayı koruyun❗️En doğrusu bu.

adbanner