Uçakla 200 Kilogram Uyuşturucu Nasıl Taşındı?

5 Nisan 2022’de Kanadalı charter havayolu Pivot Airlines’ın, Dominik Cumhuriyeti’nin başkenti Punta Cana’dan, Kanada’nın Toronto şehrine bir uçuşu planlandı. Bu uçuşta görevli mürettebat, uçuş öncesi kontrolleri yaparken, havayolundaki bir bakım mühendisi, Bombardier CRJ-100ER (C-FWRR tescilli ve 26 yaşında) tipi uçaktaki bölmelerden birinde siyah spor çantalar keşfetti.

Hemen yetkililer uyarıldı ve çantalarda, piyasa değeri yaklaşık 25 milyon Dolar olan 200 kilogramdan fazla kokain olduğu ortaya çıktı. Durumu yetkililere haber veren ekipteki herkes, Dominik Cumhuriyeti’nde dokuz gün hapis cezasına çarptırıldı. Hapisten çıktıktan sonra ise eve dönmelerine izin verilmedi. 5 kişiden oluşan ekip üyeleri, 7/24 izlenen güvenli bir eve yerleştirildi.

Olaydan yaklaşık 2 ay sonra, ekip üyeleri, can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle, ülkelerine dönebilmek için Kanada Başbakanı Justin Trudeau’dan, sosyal medya üzerinden yardım istemişti.

Yaklaşık sekiz ay aynı evde yaşamını sürdürmek zorunda kalan ekip üyeleri, hiçbir şeyle suçlanmadı ve sorgulanmadı. Ancak Dominik Cumhuriyeti’nden ayrılmalarına kesinlikle izin verilmedi. Başından bu yana, yaşanan olay ile ilgili hiç bir ilişkileri olmadığını iddia eden ekip üyelerinin, 2 Aralık’ta, eve dönmelerine ve aileleriyle yeniden bir araya gelmelerine izin verildi.

Uyuşturucu Uçağa Nasıl Girdi?

Kanada’da yayın yapam CTV W5 isimli kanal, bu olay ile ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı ve tüm detayları içeren “Cocaine Cargo” isimli bir belgesel hazırladı.

Uçak kiralama talebi, bir gayrimenkul yatırım şirketi olduğunu iddia eden Trust Capital’in finans müdürü olduğunu iddia eden biri tarafından yapıldı. İddiaya göre uçak kiralama talebinin gerekçesi, Amerika Birleşik Devletleri ve Dubai’den, Dominik Cumhuriyeti’ne gelen müşteri gruplarıydı.

Şirkete ait resmi bir logo, aktif bir telefon numarası ve hatta Toronto şehir merkezinde bir ofis adresi de olduğu için Pivot Havayolları herhangi bir tehlikeli durum görmedi. Şirket, uçak kiralama masraflarını Kanada’ya ait bir banka hesabından havale etti.

Pivot Havayolları şirket için iki ayrı kiralama yaptı ve uyuşturucunun keşfedildiği uçak ikincisiydi.

Uyuşturucu baskınından sonra daha derin bir soruşturma yapıldı ve Trust Capital’in var olmadığı ortaya çıktı. CFO yoktu, belirtilen adres boştu. Telefon hattı kapatılmıştı ve e-posta kullanılamıyordu.

Kiralama için ödenen ücretin yaklaşık 150 bin Dolar’lık kısmı, Edmonton’da “emlak danışmanı” olduğunu iddia eden bir kişiye kadar izlenebiliyordu.

İki charter uçuşuna katılan 11 yolcudan dördü, uyuşturucu kaçakçılığı da dahil olmak üzere uyuşturucuyla ilgili suç geçmişine sahipti.

İlginç bir şekilde, Punta Cana Havaalanı güvenlik kameralarının tüm sistemi kurcalanmış ve 43 dakikalık görüntü silinmişti. Neyse ki başka bir açıdan video kaydı vardı ve uçuş günü saat 03:30’dan kısa bir süre önce, havaalanına ait bir araç, siyah çantaları uçağa kadar getirip yüklemişti. Yani Punta Cana Havalimanı’nda görevli bazı yer personelleri de bu olaya yardım ve yataklıkta bulunmuştu.

Şimdi olayla ilişkisi olmadığına kanaat getirilen ve 8 ay süreyle ülkede alıkonulan 5 kişilik ekibin, atacağı adım merak konusu oldu.

adbanner