Delta Havayolları’nda görevli yardımcı pilot (F/O) uçağın farklı bir meydana yönlendirilmesi (divert) konusunda yaşanan anlaşmazlık sonrası, kaptan pilota silah çekmek ve onu tehdit etmekle suçlanıyor.
18 Ekim 2023’te ABD Utah Bölge Mahkemesi’ndeki büyük jüri, Delta Havayolları’nda yardımcı pilot olarak görev yapan Jonathan Dunn isimli kişiyi, uçuş sırasında kokpitte birlikte görev yaptığı kaptan pilota müdahale etmekle suçladı.
Jonathan Dunn, aynı zamanda ABD Ulaştırma Güvenliği İdaresi’nin (TSA) Federal Kokpit Görevlisi programı üyesi olması nedeniyle, ateşli silah taşıma yetkisine sahipti.
22 Ağustos 2022’deki Delta uçuşunda, Dunn’ın sahip olduğu silah, tam olarak amaçlandığı gibi kullanılmadı. Kaptan ve yardımcı pilot arasında, bir yolcunun tıbbi sorunu nedeniyle olası bir divert senaryosu ile ilgili çıkan anlaşmazlığın ardından Dunn, kaptana silah çekti ve eğer uçağın rotasını farklı bir yöne değiştirmeyi seçerse, onu defalarca vuracağını söyledi. Şu ana kadar olayla ilgili bilinen detaylar bunlarla sınırlı.
TSA, olayın ardından Dunn’ın Federal Kokpit Görevlisi programından çıkarıldığını doğruladı. Delta Havayolları ise pilotun artık kendilerinde görev yapmadını belirtti. Ancak Delta, “havacılık sektörüne saygıdan ötürü” hukuki sürecin devam ettiği konu hakkında daha fazla yorum yapmaktan kaçınıyor.
Bu olayın yaşandığı uçuşun rotası da açıklanmadı. Uçağın farklı bir meydana divert edip etmediği de kesin değil. ABD yasalarına göre uçuş ekibine müdahale etmek, 20 yıla kadar hapisle cezalandırılabilen bir suç olarak biliniyor. Ancak, tehlikeli bir silahın kullanılması durumunda maksimum ceza ömür boyu hapis olabiliyor. Dunn, 16 Kasım’da mahkemeye çıkarılacak.
Delta pilotu meslektaşına neden silah çekti?
Yüzlerce milyon Dolar değerinde uçakları uçuran pilotlar, aynı zamanda yüzlerce insanın can güvenliği sorumluluğunu da üzerinde taşıyor. Bu yüzden, her zaman onların zihinsel olarak güçlü durumda olduklarını ve aldıkları kararların sağlıklı olduğunu düşünmek istiyoruz. Elbette diğer tüm meslek gruplarında olduğu gibi, pilotlar içinde de çürük elmalar çıkabiliyor.
Federal Kokpit Görevlisi programı kapsamında, nitelikli pilotlar, kabin veya kokpitte suç teşkil eden olaylar veya hava korsanlığı eylemlerine karşı uçağı savunuyor. Ancak bu vakada pilot, üzerinde taşıma hakkı olan silahı, kaptanı vurmakla tehdit etmek için kullandı!
Şimdi tüm havacılık camiasının aklındaki soru işaretleri aynı. Gökyüzünde yaşanan bu olay nasıl sonuçlandı? Yardımcı pilot silahı çektikten sonra ne oldu? Uçuşun kalan kısmı nasıl devam etti? Yardımcı pilot, bu davranışının, kariyerinin sonu olacağını bilmesine rağmen neden yaptı?
Geçtiğimiz hafta, Alaska Havayolları pilotunun, görevli olduğu başka bir uçuşa giderken, jump saat koltuğunda otururken, seyir halindeki uçağın motorlarını kapatmaya çalışmasından kısa bir süre sonra gündeme geldiği için çok daha büyük bir etki uyandırdı.
Üst üste yaşanan bu iki olay, havacılık endüstrisinde yaşanan pilot sıkıntısı ve pilotların artan iş yükü göz önüne alındığında, sektörde pilotların ruh sağlığını ne kadar iyi yönettiğine dair soruları gündeme getiriyor.
Görünüşe göre Federal Havacılık İdaresi’nin, pilotların ruh sağlığı sorunlarını ele alması için hızlı ve ciddi adımlar atması gerekiyor. Şu anda bu durum halının altına süpürülmüş gibi görünüyor ve hiçbir pilot, lisansının iptal edilmesi korkusuyla, mental sağlığı ile ilgili sorunları konuşmak istemiyor. Belki akıl sağlığıyla ilgili endişeleri ciddiye alıp üzerine gitmek, 1.500 saat kuralından çok daha iyi bir odak noktası olabilir.