Havayolları Neden Partner Oluyor?

Günümüzde havayolları, kendilerini en iyi şekilde tamamladığına inandığı diğer havayolları ile birlikte çalışmak isteyebiliyor. Bu birliktelikler, farklı iş planları üzerinden hayata geçiriliyor ve kapsamları birbirinden farklı partnerlik anlaşmalarına imza atılıyor.  

Bu terimlerin net karşılıkları, ortaklığa imza atan şirketler arasındaki ikili prensiplere göre değişebiliyor. Ancak yine de havayolları arasındaki iş birliği çeşitlerini özetlemenin çok kolay yolu bir yolu var: Interline, şirketler arası dostluğun bir göstergesi; Codeshare nişan; Joint-Venture nikah ve Alliance ise herkesin kendi işini yaptığı büyük bir aile yapısı olarak özetlenebilir.

Interline

Havayolları arasında yapılan en temel anlaşma türüdür. Bir ara hat anlaşması olarak da adlandırlabilen interline, aynı seyahat planı içinde birden fazla havayolu bulunduran rotalarda seyahat eden yolcuları, sorunsuz şekilde uçurabilmek için havayolları arasında yapılan ticari bir anlaşmadır. Şirketler arasında yapılan temel işbirliği düzeyi olduğu söylenebilir.

Bu ticari anlaşma ile partner havayolları, birbirlerinin seferlerine bilet düzenleme hakkı tanır. Yani farklı havayolu kodları olan uçuşların PNR’da birlikte yer alması olarak özetlenebilir. Interline ortak ağındaki tüm seferlerde bilet aldığınız havayolu ile seyahat etmek mümkün olduğu gibi, Interline ortağı havayolu da seferlerinde uçuş yapmanız için kendi adı ile bilet düzenleyebilir.

Yolcunun seyahati, Interline anlaşması çerçevesinde birkaç farklı bacaktan meydana geliyorsa, yolcunun bagajı uçuşa başladığı yerde teslim edilirken nihai varış noktasına kadar bağlanabilir. Yani, aktarma noktasında yolcu havayolu değiştirse bile bagajı ile ilgili hiç bir işlem gerçekleştirmez. Bu senaryoda sadece yolcunun ara duraklarda, interline partneri olan havayolu şirketinin sonraki seferine check-in yaptırması gerekiyor.

Interline partnerliğinin yolcular için artısı, eğer küçük veya orta ölçekli bir havalimanından uçuşunuza başlayıp nihai noktanıza büyük bir hub üzerinden bağlanacaksanız; iki ayrı rezervasyon yapmak yerine tek online işlem ile süreci tamamlayabilirsiniz. Daha da iyi olan kısmı interline kapsamında alacağınız biletler; iki ayrı sefere kestireceğiniz biletlere nazaran fiyat açısından daha uygundur. Kayak ve Skyscanner gibi sitelerde bilet alırken çoklu taşıyıcı (multi carrier) seçeneği üzerinden bu işbirliğini deneyimleyebilirsiniz.

Sektörde, başka şirketlerle interline anlaşmaları yapan ancak diğer partnerlik ve iş birlikleri ile ilgilenmeyen havayolları vardır. Örneğin, Abu Dabi merkezli Etihad, hiçbir büyük küresel ittifaka dahil olmasa da American Airlines’den Emirates’e; JetBlue’dan United’a ve Qatar Airways’e kadar onlarca havayoluyla interline anlaşması bulunuyor

Etihad Havayolları’nın interline anlaşması yaptığı şirketler

Etihad’ın interline anlaşması yaptığı şirketlerin listesine bakıldığında, Interline anlaşmalarının, birbiriyle partner olmayan, aralarında kıyasıya rekabet olan ve hatta birbirini sevmeyebilecek havayolları arasında bile yapılan temel bir işbirliği düzeyi olduğunu görmek mümkün.

Bazı durumlarda havayollarının, özel olarak interline anlaşmalarından çekildiği örneklere rastlamak mümkün. Örneğin, yıllar önce Delta, American Airlines ile olan interline anlaşmasını bozdu. Nedeni, American Airlines’ın düzensiz operasyonlar sırasında Delta’nın yolcularını kendi uçuşlarına rezervasyona yönlendirdiğini fark etmesiydi. Bu nedenle Delta, artık interline anlaşmasının, kendi çıkarına uygun olmadığını düşündüğü için anlaşmadan çekilmişti.

Codeshare (Kod Paylaşımı)

Kod paylaşımı kavramını ifade eden Codeshare anlaşmaları, havayolları arasındaki işbirliğinin bir sonraki aşamasıdır. Bu anlaşma, iki havayolunun birlikte çalışmanın değerli olduğunu anladığı ve “kodlarını” birbirlerinin uçuşlarına yerleştirmek istediklerine karar verdikleri zaman hayata geçirilir. Bu işbirliğinin temel faydası, birbirleriyle kod paylaşımı anlaşması olan havayolları için işleri hızlandırmasıdır.

Temel olarak bir havayolunun, başka bir havayolu tarafından icra ettiği uçuş için kendi adı, kendi uçuş numarası veya belirlenen özel bir kod ile bilet satabilmesi anlamına gelir. Yani havayollarından biri fiilen uçuşu gerçekleştirir, yani operatör olarak hareket eder; diğer şirketler ise partner sıfatıyla kendi seferiymiş gibi bu uçuş için bilet satışı yapar. Anlaşmaya göre havayolu şirketlerinin ortak sefer numarası da olabilir.

Peki havayolları bunu neden yapar? Bu aslında bir pazarlama stratejisidir. Örneğin İstanbul’dan ABD’nin Seattle şehrine uçmak istiyorsunuz. Uçuşunuzun ilk bacağını İstanbul-San Fransisco olarak THY uçağı ile yapar; daha sonra JetBlue ile San Fransisco-Seattle uçuşu yaparsınız. Bu durum, THY için İstanbul’dan ABD’de doğrudan uçuş yaptığı 9-10 şehir haricinde; Jet Blue şirketinin uçtuğu 24 eyaletteki 84 şehri de hizmet ağına ekleyebilmesi anlamına gelir. Havayolu aslında uçmadığı bir şehre hizmet satışı yapar.

Tüm dünyadaki havayolları, pazar mevcudiyetini ve rekabet gücünü güçlendirmek veya genişletmek için kod paylaşımı düzenlemeleri oluşturmaya devam ediyor ve edecek gibi görünüyor. Kod paylaşım ortaklığı, her büyüklükteki ve her ülkedeki havayolu şirketleri arasında var: Amerikalı Delta ve Vietnam Havayolları, Horizon ve Cathay Pacific, United ve TAP Air Portugal, SkyWest ve Emirates ve daha pek çok havayolu… Yakın geçmişte, ABD merkezli Frontier Airlines ve Meksikalı taşıyıcı Volaris, dünyanın ilk ultra düşük maliyetli (ultra low cost) havayolu kod paylaşımı anlaşmasına vardıklarını açıklamıştı.

Codeshare anlaşmalarında, genellikle hiçbir havayolu, diğer havayolu şirketinden rezervasyon yaptırdığı için büyük bir pay almıyor. Bilet gelirinin çoğu, uçuşu gerçekleştiren havayoluna ve genellikle küçük bir kısmı da bu uçuşa bilet satan havayoluna gidiyor. Bu anlaşmanın en büyük avantajı, yolcuların erişebildiği uçuş sayısını artırarak, her iki havayolu için de iş hacmini büyütmektir.

Codeshare uçuşlar, yolcular  için ne anlama geliyor derseniz; daha fazla uçuş opsiyonu ve erişimi ile daha çok mil kazanabilme şansı sunuyor. Ancak bazı dezavantajları da yok değil. Eğer A Havayolu’ndan bilet alıp B Havayolu ile uçuyorsanız, koltuğunuzu hangisinden seçeceksiniz? Uçuşta bir şeyler ters giderse, hangi havayolunun ekipleriyle irtibata geçeceksiniz? Bu gibi sorularınıza ortak cevap olarak, biletinizde adı ilk olarak yazan havayolunun doğru adres olduğunu söylemek mümkün.

Frequent Flier (Sık Uçan Sadakat Programı)

Kod paylaşımı frequent flier partnerlikleri genellikle birlikte yürütülür ancak bu bir zorunluluk değildir. Bu yüzden de zaman zaman kafa karıştırıcı olabilir. Çünkü her zaman birbirlerini kapsamazlar. Bazı havayolları, diğer havayolu şirketinin programında ancak yalnızca belirli rotalar veya belirli kabin sınıflarında uçtuğunuzda mil kazanmanıza izin verir.
Dolayısıyla, mil kazanmak istiyorsanız, ödül almak istediğiniz havayolunun web sitesine gidip tüm şartlara mutlaka önceden göz atmanızda fayda var.

Cathay Pacific Havayolları’nı ele alırsak, tüm “oneworld” üyesi havayollarının sık uçan yolcu programlarına dahildir. Aynı zamanda Aer Lingus, Air Canada, Air China, Air New Zealand, Alaska Airlines, Bangkok Airways, China Eastern Airlines, Jet Airways, JetPrivilege ve Lufthansa gibi diğer ortak havayollarının yolcularının kendi sadakat programı olan “Asia Miles” kullanmasına da izin verir.

Alliance (İttifak)

Çoğu eski havayolu, “oneworld” “SkyTeam” veya hem en büyük hem de en eski birlik olan “Star Alliance” ittifakından birinin üyesi durumunda. En eskisi 25 yıllık olan bu üç havayolu ittifakı, bugün için 58 havayolunun (oneWorld: 13-Sky Team: 19-Star Alliance: 26) günlük 50 binin üzerinde uçuşunu kapsıyor.

İttifakların temel çalışma şekli şu şekildedir:

  • Havayolları bu küresel ittifaklara üye olmak için aidat ödüyor ve karşılıklı olarak yolculara belirli avantajlar sağlamayı kabul etmeyi taahhüt ediyor.
  • İttifaklara ait birçok havayolu kendi arasında codeshare anlaşması yapacak olsa da, bu bir gereklilik veya taahhüt edilen bir konu değil.
  • Yolcular için bu ittifakların en büyük yararı mil ve uçuş statüsü ile ilgili konulardır. İttifak içerisindeki bir havayolunun sık ​​uçan yolcu programının üyeleri, ittifaktaki diğer havayolları ile uçtuklarında da mil kazanırlar. Aynı zamanda topladıkları miller ile elit statüye geçen yolcular ittifak içindeki tüm havayolları ile uçuşları esnasında öncelikli check-in, öncelikli boarding veya özel yolcu salonlarından faydalanabilmek gibi ekstra hizmetlere erişebilirler.
  • Havayolları, üyeleri belirli avantajlardan yararlandığında birbirlerine tazminat ödemek zorunda. Buna başka bir havayolunun programına mil yüklediğiniz veya özel yolcu salonlarına girdiğiniz senaryolar da dahildir.
  • Havayollarının, bu ittifaklara farklı düzeylerde önem verdikleri net bir gerçek. Örneğin, ABD’li Delta, SkyTeam’in kurucu üyelerinden biri olsa da havayolu, bir ittifakın parçası olmanın avantajlarından ziyade, neredeyse tamamen Joint Venture  girişimlere odaklanmış durumda.
  •  

Joint Venture (Ortak Girişim)

Codeshare anlaşmaları flört etmek ise Joint venture girişimleri de evlilik gibidir. Ortak girişim anlaşmaları, genellikle kapsamlı hükümet onayları gerektiren büyük bir iş birlikleridir. Havayolları bir ortak girişim oluşturduğunda, fiyatlandırmayı ve tarifeleri ortak koordine ederler ve aralarında bir gelir paylaşım anlaşması yaparlar.

Gelir paylaşımının tam olarak nasıl yapılacağı, belirli düzenlemelere bağlıdır. Ancak işin özeti, iki havayolunun bir ortak girişim altında tek bir vücut olarak hareket ediyor olmasıdır.

Genellikle havayolları, belirli bölgeler özelinde ortak girişimler oluşturmayı tercih ederler. Bu nedenle, bu tip girişimler doğrudan şirket birleşmeşerinden farklıdır. Örneğin, American Airlines’in, British Airways, Finnair, Iberia ve Aer Lingus ile bir transatlantik ortak girişimi var. Havayolunun aynı zamanda Japan Airlines ile bir transpasifik ortak girişimi de bulunuyor.

Yolcu açısından bakıldığında, bir ortak girişim hem iyi hem de kötüdür. İyi haber şu ki, havayolları bir bütün olarak çalıştığı için, genellikle uçuş programları açısından size en fazla uçuş seçeneğini sunar. Havayolları da genellikle seyahat deneyimini markalar arasında mümkün olduğunca tutarlı hale getirmeye çalışır. Dezavantajı ise işbirliği yapılan pazarda faaliyet gösteren diğer rakiplerin elenmesine neden olabilir. Yani bir anlamda tekelciliğe yol açabilir. Joint venture anlaşmaları, ilgili pazarda rekabeti azalttığı için yolcular için daha yüksek uçak bileti anlamına gelebilir.

adbanner