Havacılık Bülteni-83

AIRBUS’IN EN YENİ UÇAĞI: MAVERICK

Avrupalı imalatçı Airbus uçuş testlerini gizlice yürüttüğü, uçan kanat konseptli yeni modelini ilk kez Singapur Airshow’da görücüye çıkardı.

Uzun süredir Fransa’da gizli bir bölgede test edilen ve bu testlerde oldukça memnun edici sonuçlar alınan MAVERIC isimli yeni uçağın, 2 metre uzunluğuna ve 3.2 metre genişliğine ve yaklaşık 2.25m² yüzey alanına sahip test modeli, Singapur’da havacılık endüstrisinin podyumuna çıktı. Zararlı gaz emisyonlarını dar gövdeli yolcu uçaklarına kıyasla yüzde 20’ye kadar azaltmak için tasarlanan uçağın, bütünleşik yapıdaki gövde ve kanadı kavisli bir yapıya sahip. Aerodinamik verimliliği artıran bu tasarım özelliği, kabindeki kullanılabilir alanları artırarak yolcu deneyimini çok yönlü bir boyuta taşıyor, itki sisteminin tipi ve entegrasyonu konusunda da yeni olanaklar sunuyor.

Uçağın adı MAVERIC bir kısaltma. Güvenli ve Yenilikçi Kontrollerin Deneyimlenmesi ile Geçerlik Kazandırılması için geliştirilen Model Uçak anlamına gelen Model Aircraft for Validation and Experimentation of Robust Innovative Controls kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor.

MAVERIC’in üretilen modeli üzerinde tahrik ve diğer uçuş sistemleri incelenip test ediliyor. 2017’de çalışmalara başlanılan MAVERIC projesinde, prototipin ilk uçuşu Haziran 2019’da gerçekleştirildi. Uçuş testlerinin 2020’nin ikinci yarısına kadar devam etmesi bekleniyor.

Blended wing body, yani bütünleşik uçan kanat tasarımı fikri, 1940’lı yıllara kadar dayanıyor. Modern örneklerini Amerikan B-2 bombardıman uçağı veya Boeing ile NASA’nın geliştirdiği X-48 projesinde gördüğümüz tasarımın en büyük avantajı yakıt tasarrufu. Daha küçük yüzey alanına sahip olan ve dolayısıyla daha az hava direnciyle karşı karşıya kalan tasarım, bu sayede yüksek yakıt verimliliği sunarken emisyon değerlerinin de düşmesiyle de çevresel bir katkı sağlıyor. Tasarımın diğer avantajı ise kabin içine daha çok koltuk yerleştirebilme şansı sunması.

Havacılık endüstrisinin giderek daha çevre dostu uçaklar istemesiyle, kontrolü karmaşık olsa da bu tip uçak konseptlerinin sayılarının artacağı düşünülüyor.

Airbus bu tasarımla, gelecekte üretilecek yeni nesil alternatif uçaklara bir atıfta bulunuyor. Zira Airbus, uçan kanat tasarımını 2030’lu yıllarda orta mesafeli uçuşlar gerçekleştiren yolcu uçaklarında hayata geçirmeyi planlıyor. Bu fikrin hayata geçip geçmeyeceğini söylemek için biraz erken.

Tasarımın bazı dezavantajları da var. Geleneksel yolcu uçaklarına kıyasla daha az pencereye sahip kabin en önemli eksi gibi görünüyor. Yolcularda klostrofobiye yol açabileceği düşünülen bu duruma çözüm olarak Airbus, kabini tamamen ekranlarla kaplayarak, dışarıdaki görüntüyü kameralar aracılığıyla içeri yansıtmak fikri üzerinde çalışıyor.

Bir diğer sorun ise tüp şeklindeki klasik uçak tasarımının aksine uçan kanat konseptli hava araçlarında, yolcuların, merkezden uzak bölümlere oturmak zorunda olmaları. Bugünkü uçak tasarımlarında, uçağın merkezinde oturan yolcular, uçağın dönüş manevralarını daha az hissediyor. Uçan kanatta ise kanat kısmına yakın oturan yolcuların bu manevraları daha çok hissedeceği ifade ediliyor. Bu da yolcuların hareket hissiyatının nasıl ele alınacağı üzerine çalışmalar yapmak gerekliliğini ortaya koyuyor.

BOMBARDIER TİCARİ HAVACILIKTAN ÇEKİLDİ!

2017 yılının Ekim ayında, Bombardier C Serisi uçakların üretim programının yüzde 50,01’lik çoğunluk hissesini satın almak için Airbus ve Bombardier anlaşmış, Temmuz 2018’de uçakların adını A220 olarak değiştirilerek Airbus bölgesel yolcu uçağı pazarına adım atmıştı.

Geçtiğimiz hafta içinde alınan yeni bir kararla Kanadalı imalatçı Bombardier, A220 programındaki %33,5 oranındaki hissesinin tamamını, 591 Milyon Dolar karşılığında devredeceğini açıkladı. Son durumda A220 programının yüzde 75 hissesine Airbus; kalan yüzde 25’ine ise Kanadalı yatırım şirketi Quebec Investissement sahip olacak.

Normalde 2023’te Airbus’ın Kanadalı şirkete ait hisseleri satın alabilme hakkı doğacaktı. Ancak Bombardier’in hisselerini devretme kararıyla, bu tarih 2026’ya ötelendi.

Anlaşmaya göre, Kanadalı imalatçı Bombardier hisselerini Airbus’a 591 Milyon Dolar karşılığında devrederek ticari havacılık pazarından tamamen ayrılmış olacak. Anlaşma uyarınca Quebec’teki 3300 personelin işinin devamlılığı da garanti altına alındı. Hatırlanacağı üzere Bombardier’nin bölgesel uçak üretimi (CRJ) programını da Japon Mitsubishi satın almıştı.

Airbus’ın, 1 Temmuz 2018’de A220 programına ortak olmasından bu yana, uçaklar için net sipariş sayısı % 64 artarak 658 uçağa yükseldi. Ocak 2020 itibariyle 107 adet A220, dört kıtada yedi müşterinin filosunda aktif olarak uçuyor.

AIR ITALY OPERASYONLARINI ASKIYA ALDI!

Ülkemizde 12 Şubat’ta Atlasglobal’in iflas sürecini resmi olarak başlatmasının yankıları sürerken; 11 Şubat’da bir kötü haber de İtalya’dan geldi. Ülkenin milli havayolu Alitalia’dan sonra ikinci en büyük havayolu durumundaki Milano merkezli Air Italy, likidite sorunları nedeniyle operasyonlarını 25 Şubat’a kadar askıya aldı.

Air Italy, yaklaşık 2 yıl önce Şubat 2018’de 1963 yılında kurulan Sardunya merkezli Meridiana Havayolları’nın hisselerinin satışı ve yeniden markalandırılması sonucu faaliyetlerine başlamıştı. Air Italy’nin yüzde 51 hissesi Alisarda şirketi; yüzde 49’u da Qatar Airways’e ait. Katarlı havayolu, Air Italy’e daha fazla yatırım yapmak ve havayolunun büyümesini desteklemek konusunda adım atmaya hazır olduğunu bildirmesine rağmen, çoğunluk hissenin sahibi olan şirket böyle bir taahhütte bulunmadı. Avrupa Birliği kuralları uyarınca, AB üyesi olmayan bir kuruluş olan Qatar Airways’in yüzde 49 hissesi ile daha fazla öz sermaye artırımı yapmasına izin verilmiyor.

25 Şubat’a kadar olan uçuşların başka taşıyıcılar tarafından gerçekleştirileceğini duyuran havayolu, daha sonrasındaki tarihler için yapılan rezervasyonlar için açığa alma veya para iadesi yapılacağını duyurdu.

Değişen rekabet ortamı ve gittikçe zorlaşan pazar koşullarında ayakta kalmaya çalışan havayolunu bu kötü sürece iten nedenlerden biri de 737 MAX krizi oldu. Uçaklarının aylardır yerde olması uçuş operasyonlarını yakından etkiledi.

Yaklaşık 40 noktaya yolcu taşıyan Air Italy filosunda beş adet Airbus A330, dört adet Boeing 737-800, bir adet 737-700, bir adet 737-300 ve bir adet Airbus A320 bulunuyordu. Havayolunun operasyon yapamayan ve yerde yatan 737 MAX sayısı ise 7’ydi.

Qatar Airways, hisselerin yüzde 49’unu almasının ardından Air Italy’e filosundaki bazı A330-200’leri kiralık olarak verip havayolunun uzun mesafeli rotalara uçmasını denedi. Bu karara karşı ABD’li havayolları, Air Italy’nin ABD pazarında nüfuzunu artırmak için Qatar Airways tarafından bir Truva atı olarak kullanıldığı düşüncesiyle tepkilere neden oldu. Katarlı yetkililer bu suçlamayı redderken, ABD’li rakipleriyle böyle küçük bir operatörün operasyonlarına ciddi zarar verebileceğine inandıkları için alay etti.

BOEING OCAK AYINDA SİPARİŞ ALAMADI!

Yeni yıl, yeni bir başlangıç hedefiyle 2020’ye giren Amerikalı imalatçı Boeing için problemler sürüyor. Şirket, 1962’den bu yana ilk kez Ocak ayı içinde tek bir yeni uçak siparişi alamadı.

Bu durumun ana nedeni olarak, 737 MAX krizinin, tahmin edilenin çok üzerinde uzaması gösteriliyor. 737 MAX uçakları, 5 ay içinde karıştığı iki ölümcül kazanın ardından yaklaşık 1 yıldır uçamıyor ve ne zaman gökyüzüyle buluşacağı hala belirsiz.

Boeing Ocak 2020’de hiç sipariş alamadı ancak, ürettiği 13 yeni uçağı müşterilerine teslim etti: 6 adet 787 Dreamliner, 2 adet 777, 2 adet 767 ve 3 adet 737NG çeşitli havayollarının filolarına katıldı.

Genel olarak, yılın ilk ayları uçak imalatçıları için genellikle sakin geçse de Boeing için bu sakinlik daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor.

Bir yandan Boeing bu sorunlarla uğraşırken rakibi Avrupalı Airbus ise Ocak ayında, dünya genelindeki müşterilerinden 274 net sipariş almayı başardı. Airbus ayrıca Ocak ayında, A220, A320, A330 ve A350 uçak ailelerinden toplam 31 uçağı sahiplerine teslim etti.

SON A380 KANATLARI ÜRETİLDİ!

Dünyanın en büyük yolcu uçağı Airbus A380 için her geçen an sona yaklaşılıyor. Geçtiğimiz hafta A380’in son kanat seti, Galler’in Flintshire şehrindeki Airbus’un Broughton tesisinde üretildi ve son montaj için Fransa’nın Toulouse kentindeki tesislere gönderildi.

A380 jumbo jetin parçaları, birçok Avrupa ülkesinde üretilip son montaj hattında birleştiriliyor. Dev uçağın kanatları da Birleşik Krallık sınırlarındaki iki ayrı Airbus tesisinde inşa ediliyor.

Üretilen son iki kanat da son montaj hattına ulaştıktan sonra, gelecek yıl Emirates’e teslim edilecek son Airbus A380’in gövdesine entegre edilecek.

2019’un başında Airbus yaptığı bir açıklama ile, 2021’de dünyanın en büyük yolcu uçağının üretimini sona ereceğini açıklamıştı. Sipariş azlığı ve hatta mevcut siparişlerin başka uçaklara dönüştürülmesi gibi kararlar, Airbus yönetimine, üretimi durdurmak dışında bir çare bırakmadı.

Bu nedenle, Toulouse’daki mevcut Airbus A380 tesisi, yeni piyasaya sürülecek A321XLR dahil olmak üzere en çok talep göre A321 modellerinin üretimini artırmak için A321 son montaj hattına dönüştürülecek.

Öte yandan üretimi sona erecek olsa da Airbus A380, gökyüzündeki varlığını sürdürmeye devam edecek. 31 Ocak 2020 itibariyle, 15 operatörün filosunda aktif olarak uçan 240 adet A380 bulunuyor.

adbanner