Tüm dünyada hava trafiğini felç eden ve durma noktasına getiren #coronavirus sayesinde yeni bir kavram daha hayatımıza girdi: “Hayalet Uçuş”
Havayolu şirketlerinin belli rotalarda uçuş haklarını (slot) kaybetmemek için, bir yolcu bile olmayan uçaklarla yaptığı operasyonlara hayalet uçuş adı veriliyor. Havayolları, bir uçuş yılı içerisinde önceden planlanan ve belirlenen uçuş tarifelerinin %80’ine bağlı kalarak operasyonlarını gerçekleştirmezse, havaalanındaki ‘slot’larını kaybetme riskiyle karşılaşıyor.
Uygulamanın en dikkat çeken örneklerinden biri, British Airways’in Londra-Cardiff arasında hiç yolcusu olmayan uçuşu icra etmesi oldu. Havayolu, Heathrow Havalimanı’nda yaklaşık değeri 2 milyon Sterlin olan slotu kaybetme riskini almak istemediği için uçağı boş da olsa uçurdu!
Bir Bakışta | En Çok Kazandıran Uçuş Rotaları
OAG tarafından her yıl düzenli olarak yapılan araştırmaya göre 2019’da havayollarının en çok gelir elde ettiği uçuş rotası, British Airways’e kazandırdığı 1.2 Milyar Dolar gelirle, Londra-New York uçuşları oldu.
Qantas’ın Sidney-Melbourne uçuşları ise dünyanın en çok gelir getiren ikinci uçuş rotası olmasının yanında en çok gelir getiren iç hat rotası durumunda.
Listenin ilk 10 sırasında yer alan uçuşların beşinde Londra’nın yer alması ise bir başka ilginç özellik olarak öne çıkıyor.
Slot, bir havalimanında belirli bir gün ve saatte iniş veya kalkış amacıyla havalimanı alt yapısının tamamını kullanmak üzere havalimanı işletmecisi veya ilgili sivil havacılık otoritesi tarafından havayolu şirketlerine tahsis edilen iznin adı. Özellikle yoğun talep görülen havalimanlarında slotu bulunan havayolları için bu hak adeta bir yatırım aracı durumunda.
Hollanda’nın milli havayolu KLM, 2016 yılında, Londra Heathrow’daki tek bir slotunu Oman Air’e 75 milyon Dolar’a satmıştı. Kısa bir süre önce Air New Zealand’ın, yine Heathrow’daki slotlarından birini, adı açıklanmaya bir bayrak taşıyıcı havayoluna 27 milyon Dolar’a sattığı biliniyor.
İlgili Haber | Coronavirus Havacılığı Ne Kadar Etkiledi?
Havayolu şirketleri, hem bu havalimanlarına rağbet fazla olduğu için operasyonlarını yüksek dolulukla gerçekleştirip iyi para kazanıyorlar hem de olası bir durumda bu slotları başka havayollarına ciddi fiyatlara satabiliyorlar. Bu yüzden de salgın seyahat planlarını engellese ve uçuşlar toplu olarak iptal edilse de şirketler, uzun vadeli iş planını korumak için uçuş yapmak zorunda kalıyor. Ancak bu kez de operasyon maliyeti, yakıt ve personel giderleri nedeniyle finansal olarak zarara uğruyor. Öte yandan boş yere harcanan binlerce galon yakıt nedeniyle, çevreye de gereksiz yere zarar veriyorlar.
Avrupa Komisyonu ve Amerikan Federal Havacılık İdaresi FAA; salgınının ekonomi üzerindeki etkisini azaltmak için, havayollarını boş ‘hayalet uçuşları’ yapmaya zorlayan bazı kuralları askıya almaya karar verdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, slotlar için kullanılan ‘kullan ya da kaybet’ şeklinde tariflenen kuralların geçici olarak gevşetileceğini duyurdu. Havayolları bu karalar üzerine derin bir nefes aldı.
Uçuşlarla ilgili kurallar, daha önce 11 Eylül saldırıları, SARS salgını ve 2008 mali krizi sırasında askıya alınmıştı.
Slotlar ile ilgili uç ya da kaybet kuralının arka planında, havacılık sektöründe faaliyet gösteren nispeten daha küçük havayollarının, en çok talep gören dev havalimanlarına operasyon yapma konusunda, büyük havayolları karşısında eşit şartlara sahip olabilme şansı sunması ve adil olma misyonu bulunuyor.