2010’lu yıllar, havayolları için trafik ve kârlılık açısından en iyi performans gösterilen yılları barındırdı. Havacılık endüstrisi için başarı anlamında, olabilecek belki de en iyi on yıldı. Ancak küresel olarak, 2020’li yıllar için aynı şeyi söylememiz imkansız. Yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda, 2010’lu ve 2020’li yılların adeta gece ile gündüz gibi olduğunu göreceğiz.
Yıllık yolcu sayısı 2010’da 2,7 milyarın biraz altındaydı. 2019’da 4,5 milyara sıçradı. Yeni on yıla, küresel ticaret anlaşmazlıkları ile ilgili endişeler, çevre sorunları ve sürdürülebilirliğin daha fazla farkına varılma ihtiyacına rağmen, güçlü bir iyimserlikle girildi. 2020’de, önceki yıl görülen seviyelerin üzerine ilave 180 milyon yolcu ekleneceği öngörüsü ile birlikte, havayolu ile seyahat talebinde yaşanacak yeni ve güçlü bir büyümenin ilk adımının atılması bekleniyordu.
Ama Dünya değişti. Tüm tahmin ve öngörüler tepetaklak oldu. 2020’de doğan yeni dünya için, hayatımızın tüm yönlerini, her düzeyde yeniden şekillendirmek zorunda kaldık. Artık normallerimiz eskiydi. Hepimizin yeni normalleri vardı.
Çok açık ki 2020, herkesin takviminde bir dönüm noktası olacak. Covid-19, hayatta salgın diye bir şey olduğunu bize gösterip; endişe verici şekilde, yeni bir kötülük ile karşı karşıya olduğumuzu kanıtlayarak, gezegenimizde silinmez bir iz bıraktı. Üstelik bu iz; hiç bir endüstri dalını, seyahat ve ulaşım kadar derinden etkilemedi.
Covid-19 virüsü, Dünya’nın dört bir yanında yayılmayı sürdürürken, ilk günlerde etkisinin bu kadar büyük olacağı tahmin edilemediği için, Mart 2020’de uluslararası hava bağlantıları, tam anlamıyla uçurumdan aşağı yuvarlandı. Şubat-2019 ve Şubat-2021’deki uluslararası hava yolculuğunun görüntüsü, sektörde kalıcı etkinin ölçeğini net olarak vurguluyor.
İki yıl arayla aynı ayın değerlerini karşılaştırdığımızda, küresel uluslararası hava kapasitesinin, Şubat-2019’daki günlük ortalama 5,97 milyon koltuk seviyesinden, Şubat-2021’de günlük 1,35 milyon koltuğa gerilediğini görüyoruz. Yani iki yılda yüzde 77,29 düşüş yaşandı. Bir başka ifadeyle her dört koltuğun üçten fazlası yok oldu!
Bu düşüş trendi de tıpkı diğer hiç bir konuda olmadığı gibi, ülkeler arasında eşit dağılmadı. Bazı ülkelerde havayolu ile seyahat rakamları, diğerlerinden daha fazla etkilendi. Şubat-2019 ve Şubat 2021’de uluslararası koltuk kapasitelerine göre, en büyük ülke pazarlarının hangileri olduğuna baktığımızda, bazı bariz farklılıklar karşımıza çıkıyor. Şubat-2019’da dünyanın en büyük uluslararası pazarlarından yalnızca ikisinde, yarıdan daha az kapasite düşüşü görüldü. Beş ülkede yüzde 90’ın üzerinde düşüşler görülürken; 13 ülkede ise yüzde 85’in üzerinde düşüş yaşandı.
Hem 2019 hem de 2021’in Şubat aylarında, ABD listenin en üst sırasında yer aldı. İngiltere, Almanya ve İspanya ilk 10’a, Fransa, Almanya ve İtalya ise ilk 20’ye geriledi. İlginç bir şekilde, yurt içi toparlanmanın çok büyük ölçüde gerçekleştiği Çin’de, uluslararası kapasite yüzde 93.96 düştü. Bu rakamlar ile Şubat 2019’da 4’üncü sırada yer alan Çin, Şubat-2021’de, 18. sıraya geriledi.
Körfez ülkeleri ve Türkiye, bu sürecin en çok sıçrama yapanları oldu. Katar, Şubat-2019’da 25’inci en büyük uluslararası pazar durumundayken, Şubat-2021’de 7. en büyük pazar konumuna ulaştı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 6. sıradan 2. sıraya yükseldi. Listede ciddi tırmanışlar yaşayarak, ilk 10’a giren diğer ülkeler ise Meksika (22’den 3’e) ve Hindistan (16’dan 8’e) oldu.
Türkiye ise 2019 Şubat’ta en büyük 15’inci uluslararası pazar konumunu, Şubat 2021’de 4’üncü sıraya yükselterek en büyük sıçramalardan birine imza attı.
01 Mart 2021 haftası için OAG verileri:
Kalkış frekansları:
- geçen haftaya göre: yüzde 6,46 arttı
- 2020’ye göre: yüzde 40,37 düştü
- 2019’a göre: yüzde 44,44 düştü
Koltuk kapasitesi
- geçen haftaya göre: yüzde 7,66 arttı
- 2020’ye göre: yüzde 41,39 düştü
- 2019’a göre: yüzde 46,12 düştü