Bugün sizi, Dünya’nın en sıra dışı havayolu ile tanıştıracağım. Hiç yolcu ve kargo bulundurmayan uçaklarıyla, sadece tek yön uçuşlar yapan ve filosunda herhangi bir uçağı olmayan küresel bir havayolundan bahsediyorum. Şu anda içinizden, olur mu öyle şey dediğinizi duyar gibiyim. Gelin anlatalım nasıl olduğunu…
Jet Test and Transport… Tam anlamıyla küresel havayolu statüsünde hizmet veren bir şirket. Ancak diğer tüm rakiplerinden farkı, bu havayolunun mürettebatının, yolcu veya kargo bulundurulmayan uçaklarda yalnızca tek yön uçuşlar gerçekleştiriyor olması. Çünkü onlar, Dünya’nın en bilinen ferry flight operasyon yapan şirketi.
COVID-19 KRİZİNİN KAZANANLARINDAN BİRİ!
Her krizin birkaç kazananı oluyor elbette. Covid-19 krizinin kazananları arasında hava kargo şirketleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Dev havayolları, aylar boyunca uçuracak tek yolcu bulamadığı dönemde, para kazanabilmek için yolcu uçaklarına tıka basa kolileri doldurup kargo operasyonları yaptı. Bu sayede ayakta kalmaya çalıştı. Tüm dünya evine kapanmışken kargo havayolları ise artan talep ve iş yoğunluğu karşısında finansal tablolarının en parlak zamanlarını yaşamaya başladı.
Ancak krizin tek kazananı hava kargo şirketleri değildi. Havayollarının kullanamadığı uçaklarını uzun süreli park pozisyonuna aldığı ve uçak mezarlıklarında kaderine terk ettiği Covid-19 sürecinde, iş yoğunluğu zirve yapan şirketlerden biri de Jet Test and Transport oldu. Son 1,5 yıldır tüm dünya kan ağlarken, şirketin kurucusu Steve Giordano ve pilot ortakları, işlere yetişememekten şikayetçi.
ÇOĞUNLUKLA KİRA SÜRESİ BİTEN UÇAKLARI TAŞIYOR!
Uçak kiralama sektörü özellikle son 20 yılda çok ciddi şekilde gelişti. Bir ev veya ofis kiralamanın aksine, işler kötüye giderse, mobil bir varlık olan uçaklar, kiracıdan alınarak başka bir operatöre gönderilebiliyor.
İlgili Haber | Havayolları Neden Satın Almak Yerine Uçak Kiralıyor?
Dünya genelinde aktif hizmet veren ticari yolcu uçaklarının yaklaşık yarısı havayollarının filolarında kiralık olarak görev yapıyor. Yani kabaca 20 bin ticari uçak kiralık olarak kullanılıyor. Bir uçağın kira sözleşmesi sona erdiğinde, havayolu şirketi ya sözleşmeyi uzatmak istiyor ya da uçağı sahibi olan kiralama şirketine iade etmeye karar veriyor. İşte Jet Test ve Transport şirketi tam olarak burada devreye giriyor.
Uçağın kiralama sözleşmesi sona erdiğinde veya kiralayan şirket herhangi bir sebeple uçağı iade etmeye karar verdiğinde, uçağın dünyanın herhangi bir noktasındaki bir sonraki müşterisine, bazen de yetkili bir bakım merkezine veya uzun süre bekleme zorunda olduğu park alanlarına nakledilmesi gerekiyor. Tabii bu işlerinin yarısını oluşturuyor. Diğer yarısı ise bunun tam tersi. Yani uçağı park edildiği yerden veya bakım için bulunduğu hangardan alınıp yeni müşterisine götürmek de işin diğer kısmı.
RESMİ BİR HAVAYOLU PROSEDÜRLERİYLE ÇALIŞIYOR!
Bahsedilen uçuşların yapılabilmesi için, prosedürler gereği bu operasyonların bir havayolu çatısı altında yapılması lazım. Bu yüzden Jet Test and Transport şirketi, Bermuda Adaları’na bağlı bir havayolu şirketi işletme sertifikası yani AOC sahibi. Yapacağı tüm tek yön operasyonlarını bir havayolu şirketini ilgilendirecek kapsamda düzenleniyor, yapılandırıyor ve gerçekleştiriyor. Hatta bu uçuşlarda kendi tanımlayıcı ICAO çağrı kodunu kullanıyor. JTN. Yani tıpkı THY’nin uçuşlarında kullandığımız TK kodu gibi. 2006’dan beri faaliyetlerini sürdüren şirket bünyesinde çalışan pilotlar, dispatcherlar, operasyon yöneticileri, lisanslı teknisyenler ve kendi eğitim programları var.
Yani aslında Jet Test and Transport, bir havayolu gibi çalışıyor. Ancak herhangi bir uçağı yok. Uçuşlarında yolcu ve yük taşımıyor. Tüm operasyonlarını tek yön olarak gerçekleştiriyor. Bu da onları, dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren diğer tüm havayollarından farklı hale getiriyor.
TEST UÇUŞLARI DA GERÇEKLEŞTİRİYOR!
Üstelik şirket yalnızca A noktasından B noktasına bir uçuş yapmakla kalmıyor. Bakım-onarım veya teknik modifikasyonlar geçiren ve hizmete geri dönmeye hazırlanan uçakların test uçuşlarını da gerçekleştiriyor. Bu kapsama sadece ticari yolcu uçakları değil, kargo uçakları, iş jetleri, yangınla mücadele ve hatta petrol sızıntılarını dağıtmak üzere özelleştirilmiş uçaklar da dahil.
PİLOTLARIN EN AZ 5 TİP SERTİFİKASI VAR!
Jet Test and Transport şirketinin üç pilot ortağının her birinin on veya on bir uçak modeli için tip sertifikası var. Şirket bünyesinde sözleşmeli ve yarı zamanlı görev yapan pilotların çoğunda en az beş farklı tip sertifikası var. Ve her birinin bu sertifikaları güncel tutmaları gerekiyor. Yani şirketteki bir pilot sabah bir Airbus A320’yi bir bakımdan çıkarıp ait olduğu şirketin merkezine uçururken, ertesi gün bir Boeing 777’yi başka bir yere uçurabiliyor. Şirketin maksimum iş yapabilmesi için FAA, EASA ve diğer tüm otoriteler tarafından kabul gören lisans, onay ve sertifikalara sahip pilotları istihdam etmesi gerekiyor. Onlar da bunu yapıyor.
Bütün bu anlattıklarım, normal havayolu şirketlerinin ve çalışanlarının işleyişlerine göre çok büyük farklar olarak karşımıza çıkarıyor. Bu da onları dünyanın en sıra dışı havayolu yapmaya yetiyor.
EN BÜYÜK SORUNLARI ÜLKELER ARASINDAKİ BELİRSİZLİK!
Jet Test and Transport, yıllardır yaptıkları iş gereği, uluslararası ve yerel tüm bürokratik süreçlere ciddi şekilde aşina. Ancak Covid-19 sürecinde onları en çok zorlayan şey ülkelerin seyahat kısıtlamaları oldu. Bu yüzden de en büyük şikayetleri, dünya genelinde bu konuda tam bir standardizasyon olmayışı. Seyahat ve seyahat lojistiği ile ilgili sorunlar nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamışlar. Şirket bünyesinde görev yapan dispatcherlar, her gün üç dört saatinlerini, pilotların gideceği her ülkeyi, her kısıtlamayı, her gereksinimi araştırmaya harcıyor. Üstelik biliyoruz ki bu prosedürler, ülkeler tarafından birkaç dakika içinde değiştirilebiliyor. Bu yüzden bu tabloyu sürekli güncel tutabilmek de büyük bir efor gerektiriyor. Kısacası hepimiz gibi onlar da hayatın bir an önce normale dönmesini bekliyor.
