Günümüzde hemen hemen tüm uçakların iniş takımı düzeneği birbirinin aynısı. Gövdenin altında önde tek burun iniş takım dikmesi ve arkada sağ ve sol olmak üzere iki ana iniş takımı dikmesi bulunuyor. Üç tekerlekli bisiklete benzetebileceğimiz ve günümüz uçakları için standart haline gelmiş bu iniş takımı düzeninde, tekerleklerin boyutları ve sayısı, uçağın büyüklüğü ve ağırlığına göre değişiyor. Peki uçakların iniş takımları neden bu şekilde tasarlandı? Geçmişten bugüne tüm uçaklarda iniş takımları hep aynı görünüme mi sahipti?
Havacılık tarihinde küçük bir yolculuğa çıkarsak, başlangıçta uçakların iniş takımlarının, düz takozlar, kızak benzeri yapılar ve bisiklet tekerleklerinden oluştuğu örneklere rastlayabiliriz. O dönemlerde imal edilen uçakların, bir bisikletten çok daha hızlı olmayı vadetmediği ve nispeten çok daha hafif oldukları düşünülürse, bu tip iniş takımlarına sahip olmaları çok anormal sayılmayabilir. Kızaklı iniş takımları, yerde uçağa çok daha fazla destek sağladığı için, Wright Kardeşler’in ilk motorlu uçağı Wright Flyer’da için de bir tercih sebebi oldu.
Çim ile toprak pistlere inişte de sorunsuz görev yapan ve pedalla yönlendirilebilen kızaklı iniş takımları, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında imal edilen birçok uçakta yaygın şekilde kullanıldı. Daha sonra iniş takımlarında yavaş yavaş kızakların yerini tekerlekler almaya başladı.
Kuyruktan Tekerlekli İniş Takımları
Tekerlek kullanımı yaygınlaştıkça, “taildragger” yani kuyruktan tekerli iniş takımı konfigürasyonları popüler hale geldi. İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar çoğu uçakta kullanılan bu iniş takımı sisteminde, gövdenin ön kısmında iki tekerlek ve arka kısımda tek bir küçük tekerlek bulunuyordu.
Özellikle pervaneli uçaklarda, pallerin dönüşü için daha fazla boşluk sunması bu tip iniş takımlarının en büyük avantajı olarak gösteriliyordu.
Jet Çağı ile Tasarım Değişti
1950’lerde jet motorlu uçaklar çağının başlaması ile neredeyse tüm ticari uçaklar üç tekerlekli bisikleti andıran iniş takımı düzenine geçti. Bu sistem, daha iyi görüş alanı ve yol tutuşu sunmasının yanında pervanelerin dönüşü için uçağın burnunun yüksekte tutulma ihtiyacının da ortadan kalkmasıyla en çok tercih edilen konfigürasyon haline geldi.
Günümüzde sadece birkaç küçük uçak ve bazı askeri uçaklar haricinde tüm uçakların iniş takımı yapıları tamamen üç tekerlekli bisiklet modeline geçerken, düzeneklerin çalışma sistemi ve tekerlek sayıları, iniş takımları arasındaki farkı oluşturmaya başladı.
Airbus A340, DC-10, MD-11 gibi modellerde, uçakların maksimum kalkış ağırlığını artırmak için iki ana dikme arasına ekstra bir orta iniş takımı dikmesi eklenmiş olsa da yine de düzeneğin mantığının aynı olduğunu söylemek mümkün. Dünyanın en büyük kargo uçağı Antonov An-225 de tam yüklü halde 640 ton olan maksimum kalkış ağırlığını, üç tekerlekli bisiklet düzeneğine sahip, 32 tekerlekli iniş takımı ile dengeliyor.
Günümüz Modern İniş Takımlarının Özellikleri
Günümüz uçaklarındaki modern iniş takımı sistemi, uçakların kokpitinin yüksekliğini azaltarak, pilotlara daha iyi bir görüş sağlıyor. Kuyruktan tekerli modellerde, kokpit çok yüksekte kaldığı için görüş problemleri yaşanıyor, bazı modellerde uçağın burnu da pilotların görüşünü kısmen engelliyordu.
Günümüz uçaklarının iniş takımları, yerdeyken daha iyi yol tutuşu sağlıyor. Özellikle, ana iniş takımı tekerleklerinin, uçağın kütle merkezinin arkasında yer alması, uçakların yerde hareket halinde burun üstüne eğilip takla atma ihtimalini sıfırlıyor. Bu tip sorunlar kuyruktan tekerli iniş takımına sahip uçaklarda sıklıkla yaşanıyordu.
Günümüz uçaklarında kullanılan iniş takımı konfigürasyonu, özellikle iniş sırasında da oldukça büyük kolaylık sağlıyor. Yan rüzgarların etkilerine karşı daha büyük avantaj sunan bu iniş takımı düzeni, uçağın daha kolay kontrol edilebilmesini sağlıyor. Daha iyi bir görüş açısı sunması, son yaklaşma ve teker koyma aşamalarda avantajlarını da beraberinde getiriyor.
Pervanelerden jet motorlarına geçiş, uçağın burnunun yerden belirli oranda yüksekte olması ihtiyacını ortadan kaldırdı. Özellikle pürüzlü pist yüzeylerinde veya çeşitli kalıntıların ve yabancı maddelerin olabileceği pistlerde yapılan operasyonlarda, günümüz modern iniş takım sistemi büyük avantaj sağlıyor.
Kanatların altına monte edilmiş yatay jet motorlarına sahip günümüz uçakları için bu iniş takımı düzeneğinin çok daha iyi bir alternatif olmasını sağlayan bir başka detay ise, motorların yerden eşit yükseklikte tutulması ve bakım işlemleri için motorlara kolay erişim sağlıyor olması. Jet motorlarının yarattığı itiş gücü yani jet blast etkisinin pist yüzeyine zarar vermesini de önemli ölçüde engelleyen detay, iniş takımı düzeneğinin bugünkü tasarımı diyebiliriz…