Ekim ayında Facebook’un adını Meta olarak değiştirdiğini açıklamasından bu yana, metaverse kavramını çok sık duymaya başladık. Metaverse, bize fiziksel olarak herhangi bir yerde olmamız gerekmeden, sanal olarak istediğimiz an istediğimiz yerde olabileceğimiz bir gelecek vadediyor. Peki dijital bir geleceğe doğu ilerlerken, seyahatlerimiz ve havacılık endüstrisi bu durumdan nasıl etkilenecek?
Metaverse, dijital ve fiziksel deneyimlerin, internet aracılığıyla birbirine yakınlaşması olarak özetleniyor. Artırılmış gerçeklik sayesinde, gerçek hayattaki fiziksel alanları tüm detaylarıyla yansıtacak kadar güçlü bir sanal gerçeklik ile dijital deneyimlerin fiziksel alanlara yerleştirilebildiği bir dünya… Bu senaryo elbette seyahatlerimizi de havacılık sektörünü de temellerinden sarsacak.
İŞ SEYAHATİ PAZARI KÜÇÜLECEK!
Pandeminin etkisiyle, online uygulamalar sayesinde, şehirlerarası ve ülkelerarası iş seyahatleri ciddi şekilde azaldı. İş seyahatleri, pandemi sonrası kısa vadede yeniden hız kazanacak gibi görünse de birçok uzmana göre, iş seyahati pazarında uzun vadede parlak bir gelecek görünmüyor. Online görüşmeler yaptığımız platformların, metaverse sayesinde fiziksel toplantı salonlarının bire bir kopyası haline dönüşecek olması nedeniyle, gelecekte, iş insanları göz teması kurmak veya tokalaşmak için 14 saatlik bir uçuş yapmak zorunda kalmayacak.
Bu nedenle, metaverse hakimiyetindeki dünyada, uçak veya sıfır emisyonlu bir zeplinde seyahat edenlerin çok büyük çoğunluğunun, eğlence ve turistik amaçlı olarak bu seyahatlerini gerçekleştirecekleri iddia ediliyor.
Tatil ve eğlence amaçlı yolculukların, egemenliği ele geçirmesinin, havaalanı terminalleri ve uçaklar başta olmak üzere diğer tüm ulaşım altyapısı ve araçlarını değiştireceği sanılıyor.
METAVERSE HAYATIMIZI DÖNÜŞTÜRECEK!
Ancak hemen korkmayın. Şehir içi ulaşım sistemlerinden, kurumsal çalışma hayatındaki işleyişe kadar tüm yaşamımızda köklü değişimler ile bize daha dijital ve daha robotik bir dünyanın kapılarını açması beklenen metaverse, mevcut sistemleri ortadan kaldırmak gibi bir amaç taşımıyor. Bunun yerine, bir dönüşüm yapmayı amaçlıyor.
Metaverse, havaalanları, uçaklar gibi fiziksel olarak deneyimlediğimiz şeylerin yüksek kaliteli dijital ikizlerini oluşturmak ve bunları dijital olarak yönetebilmemize olanak sağlayacak. Bu da verimsizlikleri ve problemleri ortadan kaldıracağı için teoride faydalı görünüyor. Ortaya çıkacak yüksek verimlilik sayesinde insanlar daha az altyapıya ihtiyaç duyacak. Fazlasını inşa etmeye ve sürdürmeye gereksinim duymayacağız.
Karmaşayı yönetmenin bu yeni yolu, yapay zeka tarafından sürekli geliştirilecek kodlarla otonom hale gelecek. Bu da günümüzde insan zihninin ürettiği verimsiz sistem ve programları devre dışı bırakacak. Sonuç olarak yolcuların birden fazla model üzerinden dinamik olarak yönlendirildiği tüm ulaşım hizmetleri bir ağ üzerinden yönetilecek.
BOEING METAVERSE İLE UÇAK ÜRETECEK!
ABD’li uçak üreticisi Boeing de Metaverse teknolojisine hızlı bir geçiş yapmayı planlıyor. Boeing, tasarım, üretim ve havayollarına sunduğu hizmetlerini, tek bir dijital ekosistem altında bir araya getirmeye çalıştığı, toplam 15 milyar Dolar değerindeki fütüristik projeler için düğmeye bastı.
Boeing, önümüzdeki on yıl içinde piyasaya sürmeye hazırlandığı yeni uçak modelinin temellerini metaverse ile atmaya hazırlanıyor. Şirketin amacı, son dönemde 787 Dreamliner ve 737 MAX uçaklarında yaşadığı üretim sorunlarını yeni sistem sayesinde bir kez daha yaşamamak.
Boeing bu yeni hamleyi mühendislik çalışmalarının güçlendirilmesi ve şirket genelinde çalışma şeklinin kökten değiştirilmesi olarak özetliyor. Boeing’in gelecekteki tesislerinde, üç boyutlu sanal tasarımlar, birbiriyle konuşan robotlarla eşleştirilecek. Dünyanın dört bir yanındaki görevliler, 3.500 Dolarlık HoloLens kulaklıklarla bu sisteme bağlanabilecek. 100’den fazla mühendisten oluşan bir ekip, bu dijital dönüşüm sürecini başlattı.
Metaverse, daha hızlı daha kaliteli üretim ile birlikte daha iyi iletişim sunacağı için, süreçlerde bir sorun oluştuğunda bunu daha iyi yönetmek mümkün olabilecek. Tedarik sürecinde gelen parçaların kalitesi arttığında, uçağın imalat süreci daha sorunsuz bir hale gelecek. Verimsiz çalışmaların en aza indirilmesiyle de finansal performansın yükselmesi hedefleniyor.
Boeing yönetimi mevcut uçaklardaki kalite sorunlarının %70’inden fazlasının bir tür tasarım sorununa dayandığı görüşünde. Yeni dijital sistem ile Boeing, bundan böyle yeni bir uçak modelinin yalnızca “4-5 yıl” içinde piyasaya sürülebilecek hale geleceğini tahmin ediyor.
DİJİTAL İKİZ İLE İŞLER KOLAYLAŞACAK!
Boeing, metaverse sayesinde uçakların 3 boyutlu dijital ikiz kopyalarını üretecek ve bunları çeşitli simülasyonlarla deneyimleyebilecek. Her tasarıma, havayolu gereksinimlerinden, milyonlarca parçaya, binlerce sayfa sertifikasyon belgesinden, tedarik zincirinin derinliklerine uzanan her bilgiyi bir araya getiren dijital parçacıklar entegre edilecek. Bu dijital maketler sayesinde, tasarımından gelişimine ve performansına kadar uçağın her detayına hakim olabilmek mümkün hale gelecek. Mevcut kağıt tabanlı uygulamaların ortadan kalkması, ciddi bir değişim getirecek.
Boeing’in en büyük rakibi Airbus da endüstriyel sistemini optimize etmek için yeni üretim teknikleri geliştirmek üzere dijital teknolojilerden yararlanmayı taahhüt etti. Dünyanın en büyük iki uçak imalatçısı, dijital devrime de aynı anda adım atmaya hazırlanırken tam da bu noktada Metaverse devreye giriyor. Bu durum iki dev imalatçı arasındaki rekabetin gelecekte metaverse eksenine kayacağını gösteriyor.
BOEING’İN METAVERSE DEVRİMİ İŞE YARAYACAK MI?
Boeing’in metaverse konusundaki hırsı, pazarda taşları yerinden oynatabilir. Ancak uzmanlar, Boeing’in kendi içinde yapacağı organizasyonel ve kültürel değişiklikler ile bu dijital devrimi desteklemesi gerektiği konusunda hemfikir.
Çünkü Boeing, 777X ve T-7A Red Hawk eğitim uçağı projelerine, dijital tasarım araçlarını zaten dahil etmişti. Ancak her iki projede de çeşitli teknik sorunlarla karşılaştı. 777X projesinde planlanan takvimin yaklaşık üç yıl gerisindeler. T-7A da gecikmeler nedeniyle büyük zarar gördü.
Uzmanlar, Boeing’in daha önce dijital devrim konusunda defalarca benzer iddialı sözler verdiğini ve hedeflere ulaşamadığını söylüyor. Ancak Boeing içinde, kalite ve güvenliği iyileştirmeye yönelik kapsayıcı hedeflerin, birden fazla tehditle mücadele edildiği bu dönemde daha fazla aciliyet ve önem kazandığını görüşü hakim. Son birkaç yıldır 737 MAX ve 787 Dreamliner uçaklarındaki çok sayıda problemle mücadele eden Boeing’te işlerin tekrar yoluna girebilmesi için büyük bir zafer ihtiyacı var. Bu yüzden Boeing, 15 milyar dolarlık bir kumar oynadı. Metaverse stratejisinin işe yarayıp yaramayacağını zaman içinde hep birlikte göreceğiz.
METAVERSE GELECEĞİ ŞEKİLLENDİREBİLİR!
Özetle gelecek, bugünkünden çok farklı olacak gibi görünüyor. Seyahat kavramının büyük bir dönüşüm geçirmesi muhtemel. Havacılık endüstrisi de bu dönüşümden payını fazlasıyla alacak. Bu yüzden sektörün devleri, gelecekteki pozisyonlarını doğru belirlemek için stratejiler geliştirmeye başladı.
