Türk Hava Yolları, 2 Şubat 2022 tarihinde gerçekleşen TK1823 sefer sayılı İstanbul – Paris Charles De Gaulle uçuşunda ilk kez biyo yakıt (bio yakıt) kullandı. Bu rotada haftada bir gün kullanılacak çevreci yakıtın, zaman içinde farklı uçuş rotalarında da değerlendirilmesi ve daha yaygın kullanımı planlanıyor.
Uçakla seyahat etmek, insanların doğayı en çok kirlettiği eylemlerden biri. Küresel havacılık endüstrisinde, 2019’da 1 milyar tondan fazla karbon emisyonu üretildi. Bu, insan kaynaklı üretilen tüm emisyonların % 2’sinden fazlası demek.
Uçak motorları, petrol bazlı kerosen ile çalıştığı için, Dünya’nın daha fazla ısınmasına katkıda bulunan nitrojen oksitler, kurum parçacıkları ve su buharı yayıyor. Yani uçaklar uçtukça gezegenimiz daha çok ısınıyor ve kirleniyor.
İlgili Haber | Uçuşlarınızla Doğaya Verdiğiniz Zararı Nasıl Telafi Edebilirsiniz?
Bu yüzden küresel havacılık endüstrisinde, havacılıktan kaynaklanan emisyonları sıfırlamak için ciddi taahhütlerde bulunuldu. Bunu başarabilmek için en önemli adım, petrol yerine yenilenebilir ve sürdürülebilir havacılık yakıtları geliştirmek.
Biyo yakıtlar da sürdürülebilir havacılık yakıtı türlerinden biri olarak adlandırılıyor. Biyo yakıtlar, bitkilerden veya atıklardan elde edilen biyokütleden türetiliyor. Hangi tür biyokütlenin kullanıldığına bağlı olarak, geleneksel jet yakıtına kıyasla CO₂ emisyonlarını %20-98 oranında azaltabiliyor.
İçeriğinin hacim olarak en az %80’i, son 10 yıl içerisinde toplanmış canlı organizmalardan elde edilen her türlü yakıt, biyo yakıt olarak adlandırılıyor.
Biyo Yakıt Nasıl Elde Ediliyor?
Biyoyakıtların içerisindeki karbon, bitkilerin havadaki karbondioksiti parçalaması sonucu elde edildiği için, biyoyakıtların yakılması, dünya atmosferinde net karbondioksit artışına neden olmuyor. Bu yüzden biyo yakıtların, havayollarının karbon ayak izini azaltmak konusunda en kilit unsurlarından biri olduğu düşünülüyor.
Geleneksel jet yakıtı ile harmanlanmış biyo yakıt kullanılan ilk test uçuşu 2008’de yapıldı ve 2011’de ticari uçuşlarda en fazla %50 oranında biyo yakıt ile karıştırılan yakıt kullanımına izin verildi. Küresel havacılık otoriteleri, havayollarının %100 biyo yakıt ile uçuş yapabilmesi için gereken izinleri vermek için, yapılan testleri titizlikle inceliyor.
Havacılıkta kullanılan biyo yakıtlar, ısırgan otu, alg, don yağı, atık yağlar, palm yağı gibi bitkisel kaynaklardan üretilebiliyor. Sürdürülebilir biyoyakıtlar, gıda ürünleri, birinci sınıf tarım arazileri, doğal ormanlar veya tatlı su ile rekabet etmez. Elektroyakıtlara bir alternatiftirler.
Biyoyakıt elde etmek üzere yaygın olarak yetiştirilen tarım ürünleri:
- Brezilya’da şeker kamışları
- ABD’de mısır ve soya fasulyesi
- Avrupa’da keten tohumu ve kolza
- Asya’da hurma yağı
- Hindistan’da jatrofa
- Türkiye’de aspir
Sürdürülebilir havacılık yakıtları, küresel otoriteler tarafından onaylanan kuruluşlardan temin edilmek zorunda.
Biyo Yakıt Neden Pahalı?
Günümüzde üretiminin az oluşu, lojistik maliyetleri ve havalimanlarının alt yapılarının tamamen uygun olmaması gibi sebeplerle biyo yakıtlar oldukça pahalı. Ama zaman içinde tüm sektörün bu tip alternatif yakıtlara dönüş yapmak zorunda kalacak zorunda olması nedeniyle üretim hacimlerinin artması ve fiyatların düşmesi bekleniyor.
Türk Hava Yolları’nın Biyo Yakıtı TFS’den
Türk Hava Yolları’nın uçuşlarda kullanacağı sürdürülebilir havacılık yakıtı, aynı miktardaki geleneksel kerosene kıyasla yüzde 87’ye varan oranda sera gazı emisyon azaltımı sağlıyor.
Yakıtın uçaklara yüklenme süreci Türk Hava Yolları iştiraki olan TFS (Turkish Fuel Services) Akaryakıt Anonim şirketi tarafından gerçekleştiriliyor. Neste firmasından tedarik edilen çevreci ürün TFS’nin yakıt çiftliğinde depolanarak geleneksel jet yakıtı ile harmanlanıyor ve sonrasında uçaklara ikmal ediliyor.
THY’nin bir sonraki hedefi ise uçaklarda çevreci yakıt kullanmaktan çok daha fazlasını kapsıyor. Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte, TUBİTAK tarafından desteklenen, Mikroalg Tabanlı Sürdürülebilir Biyo-Jet Yakıtı Projesini (MİKRO-JET) yürütülüyor. Proje tamamlandığında Türkiye ve Avrupa’nın ilk karbon-negatif entegre biyo rafinerisi hayata geçirilmiş olacak.
Ülkemizi seviyoruz , çevremizi koruyoruz.?
Bugün İstanbul-Paris uçağımızda ilk defa bio yakıt kullanıyoruz.
Çevreyi koruma faaliyetlerimiz her alanda devam edecektir. pic.twitter.com/MuMHgfP1yj
— Bilal EKŞİ (@BilalEksiTHY) February 2, 2022
Yüksek enerji içeriğine sahip çevreci yakıt temiz yanma sayesinde SOx ve NOx emisyonlarının zararlı partiküllerini de azaltmaya yardımcı oluyor. Sürdürülebilir ham maddelerden üretilen ve içeriğinde zararlı ağır metaller bulunmayan yakıt, başlangıç aşamasında İstanbul –Paris uçuşlarında haftada bir kez kullanılacak.
THY’nin Geri Dönüşüm Hamleleri
Türk Hava Yolları, 2008 yılından bu yana, karbon ayak izini azaltmak için 100’den fazla operasyonel optimizasyon projesi başlattı. Seyahatin her aşamasında ve yer operasyonlarında hayata geçirilen uygulamalar sayesinde 2021 yılının üçüncü çeyreğinde 15 bin 363 ton yakıt tasarrufu sağlanarak, 48 bin 394 ton karbon emisyonunun atmosfere salımını önlendi. İlk üç çeyreklik dönemde ise toplam 85 bin 119 ton CO2 salımı önlendi.
Pandemi öncesinde, küresel havacılık sektörünün en iyi yılı olan 2019’da ise şirket yalnızca uçak bakım faaliyetlerinde aldığı önlemler ile 63 futbol sahası büyüklüğünde toprağı kurtarırken, 3 bin 648 ağacın kesilmesini önledi. Öte yandan makine ve uçak yağlarının doğal su kaynaklarına karışmasını önleyen Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. 784 adet olimpik yüzme havuzu kadar suyu kirlenmekten korudu.
Uçak içerisinde ise ikramların ambalajlarında nişasta bazlı doğaya hızla karışan ürünler tercih ediliyor.
2019 yılında uçak içerisinde;
- Ürünlerde biyoambalaj kullanımı sayesinde 176 ton plastik kullanımının önüne geçildi.
- Tarak ve ayakkabı çekeceği seyahat kitlerinden çıkartılarak 105 bin kg plastik atık oluşumunun önüne geçildi.
- Tüm seyahat ve oyuncak setleri, dış ambalaj poşeti olmadan servis edilerek toplam 15 milyon 229 bin 348 adet poşet kullanımdan kaldırıldı.
- 145 bin 743 kg tekstil atığı, lisanslı geri dönüşüm firmaları aracılığıyla yeniden tekstil ürününe dönüştürüldü.
- Ham maddesi cam, plastik ve kâğıt olan çöplerin kaynağında ayrıştırılmasıyla 2019 yılında; 5 bin 624 kg cam (6750 kg cam ham madde tasarrufu), 67 bin 784 kg plastik (1085 adet varil petrol tasarrufu) ve 252 bin 167 kg kâğıt (bu miktarda kâğıt için 4 bin 287 ağacın kesilmesi gerekirdi) geri dönüşüme kazandırıldı.