PEGASUS TRABZON KAZASINDA KOKPİT SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI!
13 Ocak 2018 gecesi Ankara- Trabzon seferi yapan Pegasus Havayolları’na ait Boeing 737-800, inişin ardından pisten çıkarak denize doğru kaydı. 162 yolcu ve 6 mürettebatı taşıyan uçak, denize 20 metre kala yamaçta durabildi. Neyseki korkunç olay, can kaybı yaşanmadan atlatıldı.
Uçaktaki 10 yolcu, uçuşta görev yapan iki pilottan şikâyetçi oldu. Kaptan pilot Ender Bayraktar ve ikinci pilot İrfan Yavuz hakkında ‘taksirle yaralama’ suçlaması ile dava açıldı.
Trabzon 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına, uçuşun son anlarına dair kokpitteki konuşma kayıtlarıeklendi. Bu kayıtlara Halktv’den Dinçer Gökçe ulaştı.
13 Ocak 2018 gecesi, 162 yolcu ve 6 mürettebatı ile Ankara-Trabzon seferi yapan Pegasus Havayolları’na ait Boeing 737’nin inişin ardından pisten çıkarak, denize 20 metre kala yamaçta durabildiği olay sırasındaki kokpit ses kayıtlarına @halktvcomtr’den @DinerGke ulaştı. pic.twitter.com/53ijO29uEr
— BoardingInfo (@boardinginfo) December 8, 2023
Uçağın kara kutusuna ait iki parçadan biri olan kokpit ses kayıt cihazından (CVR) edinilen bilgilere göre, yardımcı pilot İrfan Yavuz, iniş esnasında yanlışlıkla pas geçme tuşuna bastı. Kaptan pilot Bayraktar’ın acil uyarısı ile bu hata giderilmiş olsa da uçağın pistten çıkmasına engel olunamadı.
Normalde havalimanlarında pistin kenarında 90 metrelik mesafe olması gerekirken, Trabzon Havalimanı’nda bu mesafenin 40 metre oluşu da kazanın bir diğer nedeni oldu. Mahkeme kayıtlarına göre, uçağın sağ motorunun arızalı oluşu da kazanın yaşanmasına etki eden faktörlerden biriydi.
Dava dosyasına giren 4 kişilik bilirkişi raporunda, kokpitte görev yapan 2 pilotun da kusurlu olduğuna işaret edildi.
Kokpit ses kayıtlarının, yazılı ve görsel basın ile sosyal medyada hızla yayılmasının ardından Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) bir açıklama yaptı. Kokpitteki konuşmaların kaydedildiği (CVR) verilerinin şifreli olduğu; deşifre işleminin ilgili uçak üreticisi ve yetkili heyet nezaretinde yurtdışında gerçekleştirildiği, bu verilerin de yetkili kaza inceleme merkezinde muhafaza edildiği ifade edildi. Herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma durumunda ise ilgili makama sadece konuşmaların yazılı deşifresinin sunulduğu belirtildi.
TALPA’nın açıklamasında, ifşa edilen içeriklere ihtiyatla yaklaşılması gerektiği vurgulanırken, Türk Sivil Havacılık Mevzuatı ve Türk Ceza Kanunu’na göre “gizli” olan bilgi ve belgelerin ifşasının suç olduğu hatırlatıldı. Söz konusu haber ve içeriklere itibar edilmemesi gerektiği belirtildi.
İSTANBUL HAVALİMANI KIŞA HAZIR MI?
Geçtiğimiz hafta sonu Münih Havalimanı’nda yoğun kar yağışı nedeniyle uçuşlar tamamen iptal edildi ve havalimanı bir süre uçuşlara tamamen kapatılmak zorunda kalındı. Uçakların kar altında kaldığı manzaralar, sosyal medyada paylaşım rekorları kırıp gündeme oturdu. Peki İstanbul Havalimanı’nda durum ne? Havalimanındaki karla mücadele ekipleri İstanbul’da olası bir kar yağışına ne kadar hazırlıklı? gibi sorularımıza yanıt aramak için, hafta içinde İstanbul Havalimanı’ndaydık.
İGA İstanbul Havalimanı, her gün dünyanın dört bir yanından gelen 1200’den fazla uçuşaki 200 binden fazla yolcuya ev sahipliği yapıyor. Bu yoğun yolcu ve uçak trafiğini kesintisiz şekilde sürdürebilmek için, özellikle kış aylarında adeta teyakkuza geçiliyor.
İstanbul Havalimanı Hava Tarafı Operasyon Direktörlüğü bünyesinde, kar ve buz ile mücadele kapsamında görev yapan 404 personel ve 176 araç, olası bir kar yağışında; anında müdahaleye hazır bekliyor. Bu zorlu görev için her an hazır durumda tutulan personel, her yıl yaklaşık 7 bin saatlik “Zorlu iklim koşullarıyla mücadele” eğitimi alarak, bilgilerini tazeliyor. Karla mücadele edecek araç filosunun bakım ve onarımları da düzenli olarak yapılıyor.
Uzmanların yaptıkları tahminlere göre bu sene İstanbul’da geçmişe göre daha ıslak bir kış mevsimi yaşanacak. Ancak kış sezonunda yoğun bir kar yağışı beklenmediği bilgisini paylaşan İGA İstanbul Havalimanı, Hava Tarafı Operasyon Direktörü Ozan Karakış, havalimanında karla mücadele süreçleri ve yapılan hazırlıklara ilişkin bazı bilgiler paylaştı.
İGA İstanbul Havalimanı’nın kar ve buz ile mücadele hazırlıkları kapsamında, kaplamalı alanlarda kullanılmak üzere 1.750 ton sıvı (potasyum asetat); 700 ton katı (sodyum format malzemesi depolandı.
Kış şartlarıyla mücadele için İGA İstanbul Havalimanı bünyesinde, 1 Mobil Komuta Merkezi, 5 Kar Bıçaklı Pick-Up, 34 Çekilebilir Tip Karla Mücadele Aracı, 4 Kar Rotatifi, 10 Kar Bıçaklı Kamyon, 15 Kompakt Tip Karla Mücadele Aracı, 5 Pist Frenleme Ölçüm Cihazı, 23 Follow Me, 4 Kar Paletli Operasyon Aracı, 3 Katı De-Icing Serpme Aracı, 1 Yakıt Tankeri, 5 Damperli Kamyon, pist için 4 De-Icing Kamyonu, apron ve taksi yolları için 6 De-Icing Kamyonu, 1 De-Icing Tankeri, 1 Lastikli Yükleyici, 18 Mini Kompakt Kar Küreme ve De-Icing Püskürtme Aracı, 1 Teleskopik Yükleyici, 22 Çok Fonksiyonlu Kar Traktörü, 8 Çok Fonksiyonlu Kar Traktörü bulunuyor.
HAVAYOLLARI YOLCU BAŞINA NE KADAR KAR EDİYOR?
Küresel hava trafiğinin yaklaşık yüzde 83’ünü oluşturan, yaklaşık 290 havayolunu temsil eden ticari bir örgüt olan Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği – IATA’nın yıllık medya toplantısı Cenevre’de yapıldı. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, havacılık sektörünün 2024 yılında, Covid-19 şokunu tamamen geride bırakarak, kârlılığını artırması bekleniyor.
Ekonomik ve jeopolitik ortamın, sektör için çeşitli potansiyel riskler sunduğu belirtilirken; havacılık sektörünün, 2023’te 23,3 milyar Dolar; 2024’te ise 25,7 milyar Dolar kar elde etmesi bekleniyor.
Bu rakamlar, havayollarının uçurdukları her yolcu için, ortalama 5,45 Dolar kâr elde etmesi anlamına geliyor. IATA Genel Müdürü Willie Walsh, havayollarının yolcu başına elde ettikleri kâr miktarını “Londra’daki Starbucks’ta orta boy bir latte almaya yetecek kadar” şeklinde özetledi.
Walsh, net kar marjlarının sermaye maliyetinin altında kaldığını hatırlattı. GSYH’nin yüzde 3,5’inin bağlı olduğu ve 3,05 milyon insanın doğrudan geçimini sağladığı kritik bir küresel endüstri için, yaşanan şoklara dayanıklı bir gelecek inşa etmenin, bu kârlılık seviyesi ile çok zor olduğuna vurgu yaptı.
Sektördeki finansal toparlanma, çoğunlukla gelirlerin giderlerden daha hızlı artmasından kaynaklanıyor. Genel ortalamada gelirler %7,6 artış gösterirken; giderler %6,9 artıyor. Havayolu sektörü 2024’te, 964 milyar Dolar ile şimdiye kadarki en yüksek toplam gelirini kaydedecek. Bunun 717 milyar Dolar’ı yolculardan elde edilen gelirlerden sağlanacak.
Havayollarının ayrıca pandemi öncesinde 2019’da kaydedilen yıllık 4,5 milyar yolcu sayısını, 2024 yılında 4,7 milyar yolcuya taşıması ve yeniden rekor kırması bekleniyor.
Willie Walsh, Cenevre’deki etkinlikte, havayolu sektörünü etkileyen diğer güncel konulara ilişkin yorumlarda da bulundu.
Özellikle Birleşik Krallık hava trafik kontrol yönetim sistemi NATS başta olmak üzere, hava trafik kontrol kuruluşları ve havalimanları gibi hizmet sağlayıcılara sert tepki gösterdi. Havayollarına sıklıkla, başkalarının kötü yönetimlerinin bedelinin ödetildiğini söyledi. Bu hatalardan kaynaklanan maliyetlerin havayollarına ve yolculara yansımasını önlemek için daha iyi düzenleyici mekanizmalara ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Walsh ayrıca Hollandalı yetkililerin, Amsterdam Schiphol Havalimanı’ndaki (AMS) uçuşları kısıtlama yönündeki planlarından geri adım atmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Önerilen planın Hollanda ekonomisine zarar vereceğinin altını çizen Walsh, bu kadar sert önlemler almaya gerek kalmadan, gürültü problemlerini aşmanın başka pek çok yolu bulunduğunu belirtti.
Birçok tedarik zinciri sorununun havayollarının kapasite planlarını etkilediğini hatırlatan Walsh, Pratt & Whitney (P&W) üretimi GTF motorlarında tespit edilen sorunun, tüm sektör için büyük bir hayal kırıklığı yarattığını da sözlerine ekledi.
İNGİLİZ HAVALİMANLARINDA SLOT TAHSİSİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK
Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanlığı İngiltere’nin en önemli havalimanlarındaki slotların nasıl tahsis edileceği konusunu kapsamlı şekilde gözden geçirip, ciddi reformlar yapılması planını duyurdu.
Ancak bu açıklama, British Airways, EasyJet ve Ryanair gibi havayollarını ciddi şekilde rahatsız etti. Yapılması planlanan reformlar, slotların çok rağbet gördüğü ve havayollarına on milyonlarca Sterlin kazandırabilen, Seviye 3 havalimanları olarak bilinen Londra Heathrow, Gatwick ve Stansted gibi büyük merkezleri hedef alıyor.
Şu anda büyük havayolları bu kazançlı slotlar üzerinde önemli bir kontrol gücüne sahip. British Airways Heathrow’un ana kullanıcısı durumunda. EasyJet Gatwick’te; Ryanair ise Stansted’i büyük oranda domine ediyor. Ancak bakanlık tarafından önerilen değişiklikler bu havayollarının hakimiyete meydan okuyacak şekilde tasarlandı.
Bakanlığın önerdiği reformların temel amacı, büyük havayollarının slotlarını başka şirketlere kiralayarak, havalimanı kapasitesini kendi tekeline almasını önlemek. Bu hamle, daha küçük ve yeni kurulan havayolları için İngiltere’nin önemli meydanlarına uçmak için fırsatlar yaratacak. Potansiyel olarak da yolculara daha düşük fiyatlı uçuş seçeneklerini beraberine getirecek. Pandemi sonrası seyahat talebindeki artış, bu değerli slotlara yönelik rekabeti ciddi şekilde artırdı. Bu durum planlanan reformların bir an önce gerçekleştirilmesini zorunlu kıldı.
Birleşik Krallık Havacılık Bakanı Anthony Browne, girişimin slot tekellerini sona erdirme ve taşıyıcılar arasında sağlıklı rekabeti teşvik etme hedefini vurguladı. DfT, kullanılmayan slotları daha çeşitli havayollarına yeniden dağıtarak, daha rekabetçi bir pazar yaratmayı, böylece yolcular için daha uygun fiyatlı uçuşlara ve gelişmiş seyahat deneyimlerine yol açmayı hedefliyor.
ALASKA HAVAYOLLARI HAWAIIAN AIRLINES’İ SATIN ALACAK!
Alaska Havayolları ve bölgesel yan kuruluşu Horizon Air’in ortak yönetim organı olan Alaska Air Group, ABD’li Hawaiian Airlines’ı satın alma planını duyurdu. Bu satın alma için Alaska, 1,9 milyar Dolar ödeyecek. Bu paranın 900 milyon Dolarlık kısmı Hawaiian Airlines’ın borçlarına karşılık geliyor.
Bu rakamlar göz önüne alındığında Alaska, Hawaiian’ı hisse başına 18 Dolar’a satın almış olacak. Bu Hawaiili yatırımcılar için harika bir haber. Çünkü havayolunun hisseleri, son zamanlarda 4 Dolar’ın altında işlem görüyor.
Hawaiian’ın Airbus A321neo filosunu etkileyen ve hala devam eden motorların geri çağrılma problemleri, Maui’deki orman yangınları, yüksek yakıt maliyetleri gibi olağanüstü durumlar, şirketi ağır kayıplara uğratırken; son 12 ayda, şirketin hisse fiyatı %65 düştü.
Alaska Havayolları, 311 güzergahta faaliyet gösteriyor. Bunların sadece 12’sinde Hawaiian Airlines ile doğrudan rekabet ediyor. Birleşme sonunda, dünyanın en popüler turistik destinasyonlarından biri olan Hawaii’ye uçuş yapılan destinasyon sayısı 3 kat artarak 87’ye çıkacak. Hawaii pazarının %50’sinden fazlasının kontrolü Alaska’ya geçecek. Bu pazarda faaliyet gösteren, United, Delta, Southwest ve American Airlines geride kalacak.
Anlaşma aynı zamanda, Los Angeles (LAX), San Francisco (SFO) ve Seattle (SEA) gibi havalimanlarında güçlü olan Alaska’nın, Batı Yakası’ndaki hakimiyeti de güçlenecek.
Bu satın alma süreci sonunda Alaska Air Group filosundaki uçak sayısı 365’e yükselecek. Böylece Alaska, ABD’nin en büyük 5’inci havayolu olacak. Alaska Grubu’nun filosunda, ortağı Horizon Air tarafından uçurulan 81 adet Embraer ERJ-170 ile 229 adet Boeing 737 bulunuyor. Hawaiian filosu ise 18 adet A321neo, 21 adet A330-200 ve 19 adet Boeing 717’den oluşuyor. Ayrıca havayolunun 12 adet Boeing 787-9 Dreamliner siparişi de bulunuyor.
Alaska Air Group, artık hem first class hem de ekstra diz mesafesine sahip Business class koltukları olmak üzere 2 milyon premium koltuk daha sunacak. Alaska, bu birleşmenin 235 milyon Dolarlık bir sinerji yaratmasını bekliyor.
Alaska 2016 yılında 4 milyar Dolar karşılığında Virgin America’yı satın almıştı. Hawaiian kararı, Alaska’nın birkaç yıl içindeki ikinci büyük satın alımı olacak.
Hawaiian Airlines çalışanları için Honolulu, Alaska Air Group’un merkezi haline gelecek. Honolulu merkezli görev yapan pilot, kabin görevlisi, bakım personeli dahil kimsenin işini kaybetmeyeceği, sendika tarafından temsil edilen işlerin sürdürüleceği ve hatta büyütüleceği taahhüt edildi.
Birleşme işlemi, Hawaiian Airlines’ın sadakat programı üyelerini, Alaska’nın dahil olduğu oneworld İttifakı’nın avantajlarıyla buluşturacak. Hawaii millerinin 1:1 oranında Alaska millerine dönüşmesi bekleniyor.
Birleşme kararı, her iki şirketin yönetim kurulu tarafından onaylandı. Ancak kesinleşmeden önce ulusal otoritelerin onaylarından da geçmesi gerekiyor. Bu yüzden birleşme sürecinin 12-18 ay içinde tamamlanması bekleniyor.
Hem Alaska hem de Hawaii’deki Kabin Görevlilerini temsil eden sendika, birleşmenin Kabin Görevlilerinin koşullarını iyileştirip iyileştirmeyeceğini incelediklerini ve birleşmeye destek verip vermeme kararını buna göre belirleyeceklerini duyurdu.
Havayollarının pilot sendikaları da pozisyon almadan önce, birleşme koşullarını yakından takip ettiklerini belirten açıklamalar yaptı.
Geçmişte sendikaların birleşmeleri değerlendiren otorite ve kurumlara, destekleyici veya karşı yönde fikir belirten dilekçe verdiği zamanlar oldu. Sendika, kısa süre önce JetBlue-Spirit birleşmesini desteklemişti. Ancak, Alaska yönetimi ile sendika anlaşmaya varamazsa, 2024’te çeşitli grev ve eylemler gündeme gelebilir.
Birleşme kararı, antitröst incelemesinden geçecek. ABD’li düzenleyiciler, bugünlerde düşük maliyetli havayolu Spirit’in, JetBlue tarafından, 3,8 milyar Dolar’a satın alınması teklifine itiraz etmekle meşgul. ABD havayolu pazarının %80’ine yalnızca dört büyük oyuncu (American Airlines, Delta, Southwest ve United) hakim olduğu bir ortamda yetkililer, daha fazla konsolidasyona yol açabilecek birleşmeleri değerlendirirken, oldukça katı bir yaklaşım benimsiyor. Bu yüzden Alaska-Hawaiian birleşmesine karşı nasıl bir yaklaşım sergileneceği de büyük bir merak konusu…