Endonezyalı yetkililer, birkaç hafta önce, seyir halindeki bir uçağın kokpitinde görev yapan her iki pilotunun da uyuyakaldığı ve neredeyse 30 dakika boyunca, hava trafik kontrol kulesinden gelen çağrıların yanıtlanamadığı, oldukça tehlikeli bir olayla ilgili raporunu yayımladı.
25 Ocak 2024’te, Endonezyalı düşük maliyetli havayolu Batik Air’in, ID6723 sefer sayılı Kendari (KDI) Jakarta (CGK) uçuşunda, 153 yolcu ve 6 mürettebat olmak üzere toplam 159 kişi bulunuyordu. 2888 km mesafeli iki şehir arasında gerçekleştirilen bu iç hat uçuşu, PK-LUV tescilli, altı yaşındaki Airbus A320 ile gerçekleştirildi.
Bu uçuşu gündeme taşıyan detay ise uçuşta görevli 32 yaşındaki kaptan pilot ve 28 yaşındaki yardımcı pilotun uyuyakalmasıydı. Kokpit ekibi, 28 dakika boyunca hiç bir çağrıya cevap vermedi. Hazırlanan rapora göre, gökyüzündeki bu tehlikeli olay şu şekilde meydana geldi:
- 36.000 feet irtifada seyir halindeyken, her iki pilot da kulaklıklarını çıkardı ve hava trafik kontrol çağrılarını duymak için sesi açtı.
- Pek çok havayolu, uçuş esnasında pilotların dönüşümlü olarak uyku molası yapmalarına izin veriyor. Bu uçuşta da kaptan pilot, yardımcı pilotun onayıyla bir müddet kestirdi.
- Kaptan pilot, uyandıktan sonra, yardımcı pilota, dinlenmesini söyledi. Ama yardımcı pilot, bu talebi reddetti. Bunun üzerine kaptan pilot kendisi uyumaya devam etti.
- Bu süre zarfında yardımcı pilot hem hava trafik kontrolörleri hem de kabin ekipleri ile iletişim kurdu; ancak yaklaşık 20 dakika sonra yardımcı pilot da uyuyakaldı.
- Kule ile yapılan son iletişimin üzerinden 28 dakika geçtikten sonra, kaptan pilot uyandı ve yardımcı pilotun da uyuduğunu görüp onu uyandırdı.
- 28 dakikalık süre içinde, kuleden uçağa çok sayıda çağrı yapılmıştı. Pilotlar, hava trafik kontrolörlerine iletişim sistemlerinde sorun yaşadıklarını söyledi ve sorunsuz bir şekilde uçağı Cakarta’ya indirmeyi başardı.
- Pilotların uyayakalacak kadar yorgun olmalarının, sebepleri olduğu anlaşıldı…
Kaptan pilot, bu uçuştan önceki gün nöbetteydi. Yardımcı pilot ise birkaç gün izinliydi. Yardımcı pilotun, bir aylık ikiz bebekleri olduğu belirtildi. Bu durum, onun uçuş öncesinde yeterince dinlenebilmemesini engelliyordu.
Sabah saatlerinde gerçekleştirilen kısa bir iç hat uçuşunda görev yapacak pilotların, normalde iyice dinlenmiş olmaları beklenir. Ancak aslında onlar uzun ve yorucu bir gece geçirmişti. Pilotlar aynı gün Cakarta’dan Kendari’ye uçtu ve uyuyakaldıkları uçuş, geri dönüş bacağıydı. Gidiş uçuşu gece; dönüş ise sabah uçuşuydu. Özetle sabaha karşı saat 3 civarından, saat 10’a kadar görevdelerdi. Her iki pilot da, uçuştan bir gün önceki akşam evdeyken dinlendiklerini bildirmiş olsa da ciddi şekilde yorgun görünüyorlardı.
Pilotların Uyuması Normal!
Bazı uzun mesafeli uçuşlarda, üçüncü bir pilot da bulundurulduğu için, her pilot uçuşun belirli bir kısmını dinlenerek geçirebiliyor. Ancak daha kısa iç hat uçuşlarında bazen yorgunluk baş gösteriyor. Dünyanın dört bir yanındaki birçok havayolu, kokpitte kontrollü dinlenme konseptine izin veriyor. Bu fikir, bir pilotun diğer pilotun izniyle kısa bir süre dinlenmesine olanak tanıyor.
Batik Air uçuşunda yaşanan durumun, pek çok farklı uçuşta da yaşandığı ancak pilotlar tarafından rapor edilmediği tahmin ediliyor. Çünkü bu durumun ortaya çıkması, yalnızca kokpit-kule iletişiminde uzun süreli kesinti olduğunda ve uzun mesafeli uçuşlarda radyo iletişiminin uzun süre kurulamaması ile fark edilebiliir.
Pilotlar uyuyakaldıklarının raporlanması halinde ceza alacaklarını bildiği için, bu tip durumları raporlamamayı tercih ederler. Zaten Batik Air uçuşunda da kokpit ekibi, uyuyakaldıkları anlaşıldığında, yalan söylemeyi tercih edip, iletişim sisteminde bir sorun yaşadıklarını iddia etti.
Endonezya yıllar içinde havacılık emniyeti sorunlarından payına düşeni ciddi şekilde aldı. Bu durum, büyük ölçüde son yıllarda düşük maliyetli hava yolculuğuna olan talebin büyüme hızına bağlı olarak gerçekleşti. Artan talebi karşılayabilmek için havayolları, uçakların kokpitinde, yeterli deneyime sahip olmayan pilotlarla uçuyor.
Hazırlanan raporda, Batik Air’in ekip planlama süreçlerini optimize etmek için adımlar atması gerektiği belirtiliyor. Uçucu ekiplerin, gece uçuşundan sonra gündüz uçuşuna döndüğünde, bu tip sorunlar yaşaması ihtimali arttığı için, bu konuda planlama yeteneklerinin geliştirilmesi gerekiyor.