THY’NİN TAIPEI UÇUŞUNDA ŞİDDETLİ TÜRBÜLANS!
214 yolcu ve 17 mürettebat ile Tayvan’ın başkenti Taipei’ye gitmek üzere İstanbul’dan kalkış yapan (TK24) Türk Hava Yolları’na ait Boeing 777 300ER (TC-JJE) tipi uçak, inişe yaklaşık 2 saat kala, Çin hava sahasında, 31.000 ft yani 10.100 metre irtifada seyir halindeyken, pilotlar tarafından öngörülmeyen ani ve şiddetli türbülansa girdi. Bu esnada ayakta olan dört yolcu ve iki kabin görevlisinin yaralandığı olayın ardından, kokpit ekibi Boeing 777’yi, Taipe’ye emniyetli bir şekilde indirdi.
Uçak Taipei’ye indiğinde, yaralılara yardım etmek için ambulanslar hazır şekilde bekliyordu. Bağlantılı seyahatlerine devam edemeyen yolculara THY tarafından konaklama ve alternatif uçuş opsiyonları sağlandı. THY tarafından yapılan açıklamalara göre, yaralanan altı kişiden ikisi önlem olarak hastaneye kaldırılmış olsa da yaralanmaların hafif boyutta olduğu belirtildi.
Yolcuların uçak içinde çektiği video görüntüleri, türbülans anında kabinde yaşanan kaos ortamını gözler önüne seriyor.
THY’nin açıklamasında, bu üzücü deneyim sebebiyle, yaşanan olaydan ötürü yolculardan özür dileriz ifadeleri kullanıldı. Yolcuların emniyeti ve konforunun en büyük öncelik olduğuna vurgu yapıldı.
Türbülansın nedeni ve varlığına dair daha öncesinde herhangi bir uyarı olup olmadığını araştırmak için, Tayvan’daki yetkililerle yakın temas kurulacağı doğrulandı. Türbülansa giren uçak, İstanbul’a dönüş seferini gerçekleştirmeden önce, yaklaşık dört saat boyunca Taipei’de yerde kaldı. Dönüş seferini sorunsuz şekilde gerçekleştirdi.
BREZİLYA’DA DÜŞEN ATR-72 İÇİN ÖN RAPOR AÇIKLANDI!
Brezilya’da geçtiğimiz ay meydana gelen ve uçaktaki 62 kişinin tamamının yaşamını yitirdiği ATR-72-500 kazası ile ilgili ön rapor açıklandı. Uçak Güney Parana Eyaleti’nin Cascavel şehrinden Sao Paulo’nun Guarulhos Havalimanı’na uçuyordu. Yaklaşma sırasında Vinhedo Şehri üzerinde aniden dalışa geçen uçak, birkaç dakika içinde 17.000 ft irtifadan yere çakılmıştı.
Kazaya ilişkin hazırlanan ön rapora göre, uçakta buzlanma emareleri görüldü. Ancak kazanın kesin nedeninin buzlanma olduğuna dair bir ifade kullanılmadı. Brezilya Havacılık Kazaları Araştırma ve Önleme Merkezi (Cenipa) tarafından hazırlanan raporda, Voepass Havayolları’na ait ATR-72 uçağında buzlanma dedektörlerinin en az 8 kez etkinleştirildiği ve devre dışı bırakıldığı belirtilirken, kokpit ses kayıtlarında yardımcı pilotun uçuş sırasında “çok fazla buzlanma” olduğuna yönelik ifadeler kullandığı bilgisi de yer aldı.
Araştırmacılara göre, bu durum, uçağın buz çözme sisteminin arızalanmış olabileceğini gösteriyor. Ancak bu bilginin doğrulanması için çok daha fazla bilgi ve detaya ihtiyaö duyuluyor.
Uzmanlar, buzlanmanın kazanın oluşumunda rol oynamış olabileceğini öne sürüyor olsa da kamuoyu ile paylaşılan dokümanın, ön rapor olması ve kazaların oluşumuna birden fazla faktörün etki etmesi gibi sebeplerle, kesin kanıya varmadan önce dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor. Cenipa, kazaya ilişkin nihai raporun hazırlanmasının bir yıldan uzun sürebileceğini duyurdu.
Ön raporu inceleyen uzmanlar, kokpit ekibinin kanattaki buz çözme sistemini, olması gerekenden daha erken aktif hale getirmiş olabileceğini düşünüyor. Buz çözme uyarısından sadece birkaç saniye sonra, kanatların hücum kenarında buz birikmesine izin verilmesi gerektiği ve buz kırılması için gerekli sistemin daha sonra aktif hale getirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, kanatta buz oluşmasına izin verilmedi durumlarda, buz kırma sistemine ait parçaların üzerinde buz birikmesi yaşanmasına nedeno olabileceği ve sistemin kullanılamaz hale gelerek, uçağı daha da ağırlaştırıp düşmesine neden olabileceğini belirtiyor.
Uçuş sırasında yaşanan buzlanma, kanat üzerindeki hava akışını bozarak, kanatların performans özelliklerini olumsuz etkileyebilir. Bu durum, kokpit ekibi tarafından uçağın kontrolünün sağlanmasını imkansız hale getirebilir.
Rapora göre, uçak, ani hız kaybı uyarıları vermesine rağmen, kokpit ekibi, uçak yere doğru spiral çizerek çakılmadan önce herhangi bir acil durum ilan etmedi.
Bu kaza 2024’te bir ticari yolcu uçağında yaşanan en ölümlü kaza olarak kayıtlara geçti.
AIRBUS A350-1000’İN MOTORLARI İNCELEMEYE ALINDI!
Cathay Pacific Havayolları’nın A350-1000 (B-LXI) uçağıyla gerçekleştirdiği Hong Kong-Zürih uçuşunda çıkan yangın nedeniyle, kokpit ekibi havada bir motoru kapatmak zorunda kaldı. Mürettebat havada motordaki yangını söndürmeyi başardı ve Hong Kong’a acil iniş yapıldı.
Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı EASA, yaşanan bu olayın ardından, A350-1000 uçaklarına güç veren Rolls Royce Trent XWB97 motorlarının, tek seferlik özel bir kontrole tabi tutulmasını emreden, acil kodlu bir uçuşa elverişlilik direktifi yayımladı.
Cathay Pacific mühendisleri ve Hong Kong havacılık otoritesinden araştırmacılar, yangının nedeninin, motorun ana yakıt hortumu üzerindeki hasarlı bir yakıt manifoldu olduğunu tespit etti. A350-1000 uçaklarına güç veren tüm Rolls Royce Trent XWB97 motorlarında ortak olan yakıt hortumları, şimdi havayolları tarafından EASA direktifleri kapsamında kontrol edilecek.
Cathay Pacific Havayolları, filodaki diğer uçaklarında yapılan kontrollerde de 15 uçakta aynı hortumda benzer sorunlar tespit edildiğini açıkladı. Havayolu, tüm A350-1000 uçaklarını yere indirdi. Uçakların bazıları, yapılan kontrollerin ardından uçuşlara döndü. Bazı uçaklar ise hasarlı hortumların değiştirilmesi için yerde bekliyor.
Uçuşa Elverişlilik Direktifi’ne göre, tüm motorlar, 3-30 gün içinde tam teşekküllü bir kontrolden geçmek zorunda. 18.500 saat veya 2300’den fazla iniş kalkış yapan ve bu süre içinde iki veya daha fazla bakım yapılmış motorların 3 gün içinde kontrol edilmesi gerekiyor. Diğer motorların ise kontrolü 30 gün içinde gerçekleştirilebilecek.
EASA, Cathay Pacific uçağında, yangına neden olan yakıt manifoldu ve ana yakıt hortumunun ayrıntılı incelemesinin devam ettiğini ve elde edilen bulguların, daha sonra kamuoyu ile paylaşılacağını duyurdu. Arızalı hortumlar, Parker Aerospace şirketi tarafından üretiliyor. Soruşturma süreci devam ederken, bu şirketin üretim süreçlerinin de kapsamlı bir incelemeye girmesi bekleniyor.
Uçuşa Elverişlilik Direktifi kapsamında yapılması gereken kontroller, A350-900 uçaklarına güç veren Rolls Royce Trent XWB84 motorlarını etkilemiyor.
Cathay Pacific filosunda şu anda 18 adet A350-1000 ve 30 adet A350-900 uçağı bulunuyor. Şu anda dünya genelinde toplam sekiz farklı havayolunun filosunda toplam 87 adet Airbus A350-1000 uçağı aktif olarak uçuyor. Qatar Airways, filosundaki 24 uçak ile en büyük A350-1000 operatörü durumunda. İkinci sırada 18 uçakla British Airways ve Cathay Pacific yer alıyor. Bir başka İngiliz, Virgin Atlantic filosunda 12 adet bulunan A350-1000, Japan Airlines ve Etihad filosunda ise 5 adet yer alıyor. Fransız taşıyıcılar Air Caraibes’in üç, French Bee’nin ise iki uçağı bulunuyor.
SWISS’İN A330 UÇAKLARININ AĞIRLIK MERKEZİ KAYDI!
İsviçre’nin ulusal havayolu SWISS, yeni first class koltuklarının, uçağın burun kısmını ağırlaştırması nedeniyle, A330 filosunda yeni bir denge hesabı ve kalibrasyon işlemi yapmak zorunda kaldı.
Havayolu, durumdan, etkilenen uçaklarda ağırlık merkezinde yaşanan kaymayı düzeltmek için, uçakların arka kısmına 1,5 tonluk kurşun ağırlıklar yerleştirmeyi planlıyor.
SWISS yönetimi, havayollarında first class ve business class koltuklarındaki mevcut eğilimin daha fazla gizlilik ve mahremiyet olması nedeniyle, premium koltukların daha büyük ve daha fazla özellik ile donatılmak zorunda kalındığını; bunun doğal bir sonucu olarak da ağırlaştığını belirtti.
Uçağa eklenecek ağırlıklar, kaçınılmaz olarak daha fazla yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu anlamına geliyor. Havayolu, çok sayıda yenilikçi önlemi hayata geçirerek, 2050 yılına kadar net sıfır CO2 emisyonu hedefine ulaşma yolunda ilerlemeye devam edeceğini de açıkladı. Havayolu ayrıca, eklenecek ağırlıklara rağmen uzun mesafeli rotaların, bu durumda etkilenmeyeceğini de garanti ediyor.
“SWISS Senses” isimli yeni premium koltuklar, 2023’te yapılan bir lansmanla kamuoyuna tanıtıldı ve 2025-2026 kış sezonunda aktif olarak kullanılmaya başlanacağı duyuruldu. Bu koltuklar, havayolunun geniş gövdeli uçakları Airbus A330-300, Boeing 777-300ER ve gelecekte filoya katılması beklenen Airbus A350-900 uçaklarında kullanılacak. Ancak bahsedilen ağırlık problemi Airbus A350 ve Boeing 777 uçaklarını etkilemiyor. Yapılacak kalibrasyon işlemleri sadece A330 filosunda gerçekleştirilecek. Havayolunun filosunda, ortalama yaşı 14 olan toplam 14 adet A330 bulunuyor.
Yapılacak işlemler sonucunda, A330 uçaklarında, yolculara mahremiyet sağlayan kapılar, yeni business class koltuklarının bir parçası olmayacak ve uçak içindeki premium koltuk sayısı azaltılacak.
Bordo, antrasit ve bej gibi sıcak renk tonlarına sahip olan koltuklar, SWISS’ın sahibi olan Lufthansa’nın yeni premium kabin ürünü olan Allegris’e benzerliği ile dikkat çekiyor.
SWISS ayrıca yeni kabin için tasarım çalışmaları kapsamında, ışıklandırma sistemini geliştirerek, insan merkezli aydınlatma konseptini hayata geçirdi. Bu sistemin, uzun mesafeli uçuşlarda yolcuların yaşadığı jet lag etkilerini azaltma konusunda yardımcı olabileceğini iddia ediliyor.
Yeni first class koltuklar 117 cm genişliğe sahip. İki metre uzunluğunda yatak olabilen bu koltuklar, ısıtma ve soğutma gibi işlevleri de bulunan koltuklarda, 4K çözünürlüğe sahip 17 inç ekranlara ve kablosuz şarj özelliği de olacak.
BUĞDAY TARLASINA İNEN RUS UÇAĞI PARÇALANIYOR!
Ural Havayolları, geçtiğimiz yıl gökyüzünde yaşanan acil durum sonrası buğday tarlasına inmek zorunda kalan Airbus A320’yi parçalara ayırmaya başladı.
12 Eylül 2023’te, Soçi-Omsk seferi yapan Ural Havayolları’na ait Airbus A320 uçağında (RA-73805) 23 çocuk ve 6 mürettebat üyesi dahil, toplam 167 kişi vardı. Hidrolik arızası nedeniyle, pas geçme kararı alıp Novosibirsk Havalimanı’na (OVB) divert eden pilotlar, uçağın yakıtının bitmek üzere olduğunu fark edip, panikle uçağı meydan yakınlarındaki bir buğday tarlasına indirmişti.
Bu ilginç olay sonrası, tarlada mahsur uçağın akıbetinin ne olacağı tüm dünyada büyük bir merak konusu oldu.
Yoğun kar yağışlarının ardından, tarla üzerine geçici yapay bir pist oluşturup, A320’yi bu pistten havalandırdırmak da dahil olmak üzere tüm opsiyonlar üzerine konuşuldu. Ancak Ocak 2024’te havayolu tarafından, uçağın parçalamasına karar verildiği duyuruldu.
Ural Havayolları tarafından hafta içinde yapılan bir açıklamayla, şirketin mühendislik ekipleri ve teknik personelinin, uçaktaki parça ve bileşenleri sökmeye başladığı doğrulandı.
A320’nin parçalarının söküm işlemlerinin tamamlanması için farklı teknolojiler gerekmesi nedeniyle sürecin aşamalı olarak gerçekleşeceği bilgisi paylaşıldı.
Tarlaya inen uçağın, uçuşa elverişli parçaları belirlendi. Bu parçalar farklı uçaklarda yeniden kullanılmadan önce kapsamlı testlerden geçirilecek. Hasar gören parça ve bileşenler tamir edilecek. Havayolu, uçağın parçalanmasını Aralık 2024’e kadar tamamlamayı planlıyor.
11 Nisan 2024’te, Rusya Federal Hava Taşımacılığı Ajansı (Rosaviatsiya), yaşanan olayın, kokpit ekibi tarafından yapılan çok sayıda ihlal ve hatadan kaynaklandığını belirten bir rapor yayımladı.
Raporda, kokpit ekibinin, uçağın nihai hedefi olan Omsk Tsentralny Havalimanı’na (OMS) inilmesi halinde, hidrolik sistem sorununu giderebilecek eğitimli teknik personel bulunamayacağından edişe ettiklleri Novosibirsk’e gitme kararı aldıkları bilgisi yer alıyor.