Dürüst olun! En son ne zaman uçuş öncesi kabin ekibinin yaptığı veya önünüzdeki ekranda oynatılan güvenlik demosunu dikkatli bir şekilde takip ettiniz? Belki de hiç!
Uçmak daha ulaşılabilir olduğu için eskiden olduğu kadar çekici bir eylem değil. Bu yüzden uçağa binip yerimize oturduğumuzda, acil çıkışların nerede olduğu ve koltuğumuzun çıkışlara ne kadar yakın olduğuna dikkat etmek yerine, kitabınızı okumak veya müzik dinlemek daha cazip geliyor. Hele ki bir uçak kazasında hayatımızı kaybetme olasılığı yaklaşık 11 milyonda 1 ise!
Neredeyse hepimiz, uçakla seyahat esnasında başımıza bir şey gelirse güvenlik talimatlarını ve yapmamız gerekenleri bildiğimizi düşünüyoruz. Ancak yerden 10 km yüksekte gerçek anlamda bir kriz ile karşılaştığımızda, yapmamız gerekenleri hatırlamak ve uygulamak sandığımız kadar kolay olmayabilir. Ancak bir uçak kazası yaşarsanız, şanslı olmayı beklemek dışında yapılabilecek bir şeyler olduğunu bilmeniz gerek.
Wright Kardeşler’in yaptığı çalışmalar meyvesini verdi ve kontrollü, sürdürülebilir bir havacılığın temelleri 1903 yılında atılmış oldu. Çalışmaların üzerinden 5 yıl geçtikten sonra yani 1908’de ilk ölümlü uçak kazası gerçekleşti. Uçakta birçok yolcu olmasına rağmen kazada sadece uçağın pilotu hayatını kaybetti ve o kişi Orville Wright’ın kendisiydi. O günden bugüne havacılık camiası çeşitli ölümcül uçak kazalarına şahit oldu.
Bir çok uçak kazasında yolcu ve mürettebatın tamamının hayatını yitirdiği gibi bir algı olsa da aslında durum pek öyle değil. Sadece ABD’de yapılan bir araştırma bile durumu kanıtlar nitelikte. 1993-2000 yılları arasında 53 bin 487 yolcu ve mürettebat barındıran 568 uçak kazası yaşandı. Kazadan 51 bin 207 kişi hayatta kaldı. Yani yaklaşık yüzde 90. Çalışma en kötü şartların ve sonuçların ortaya çıktığı 26 kazada bile yolcu ve mürettebatın yaklaşık yarısının hayatta kaldığı sonucunu gösteriyor.
İlgili Haber | Havacılık Tarihinde En Güvenli Yıl: 2017
Dünyanın en popüler efsanelerinden biri uçakla seyahatin en güvenli olduğudur. Oysa burada ince bir nüans var. Havayolu seyahati sadece yolculuk başına yaşanan kaza oranına bakıldığında dünyanın en güvenilir ulaşım şeklidir. Seyahat edilen süre başına kaza oranına bakıldığında demiryolunun daha güvenli olduğu sonucu ortaya konulabilir.
Bir Bakışta | En Güvenli Ulaşım Şekli Hangisi?
Ulaşım Şekli | Milyar Seyahat Başına Ölüm | Milyar Saat Başına Ölüm | Milyar Kilometre Başına Ölüm |
---|---|---|---|
Otobüs | 4.3 | 11.1 | 0.4 |
Demiryolu | 20 | 30 | 0.6 |
Hafif Ticari Araç | 20 | 60 | 1.2 |
Otomobil | 40 | 130 | 3.1 |
Yürüyüş | 40 | 220 | 54.2 |
Deniz | 90 | 50 | 2.6 |
Uçak | 117 | 30.8 | 0.05 |
Bisiklet | 170 | 550 | 44.6 |
Motosiklet | 1640 | 4840 | 108.9 |
Yapılan çalışma uçak kazalarında hayatını kaybedenlerin ölüm nedenlerinde ilk sırada (üçte bir) duman zehirlenmesi ve yangın kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bu da belirli önlemler alındığında hayatta kalma ihtimalinizin daha güçlü olduğunu gösteriyor.
İşte uçak kazasında hayatınızı kurtarma şansınızı artırabilecek check listiniz:
1-Planınız Olsun
Konu ile ilgili ilk anahtar burada saklı. Herhangi bir kaza, acil iniş ya da ani tahliye durumunda ne yapacağınıza dair bir fikriniz olması, hayatta kalmanızın temel taşı. Uçağa biner binmez bunu gözden geçirmek önemli. Koltuk cebindeki emniyet kartlarına mutlaka göz atın ve emniyet duyurularına mutlaka kulak verin. Oturduğunuz koltuğun, acil çıkış kapılarına önden ve arkadan kaç sıra uzak olduğunu sayın. Olası bir olumsuz durumda karanlık ve duman arasında acil çıkışı bulmaya çalışıyor olabilirsiniz. Uçağın suya inmesi durumunda bazı çıkışların kullanılamam ihtimali olabileceği için bir de yedek çıkış kapısının nerede olabileceğini önceden kestirmeniz oldukça önemli. Acil durumda kabinin dumanla dolması halinde çıkışa kadar olan yoldaki herhangi bir çıkıntı ve engelleri tespit etmeye çalışın. Unutmayın yaşanabilecek bir kaza durumunda sadece birkaç dakika önce uyarı alırsınız. Eğer önceden bir planınız olursa o son birkaç dakikayı planınızı gözden geçirmeye harcarsınız yeni bir plan yapmaya değil!
2- Güvenli Koltuk Seçimi
Uçağın en güçlü yerlerinin kanatlar olabileceği gerçeğinden yola çıkarak, en güvenli koltukların kanat hizasındaki koltuklar olduğunu düşünen önemli bir kesim var. Oysa gerçek tam olarak böyle değil. Yapılan araştırmalar uçağın arka bölgesinin en güvenli yer olduğunu söylüyor. Bir Boeing 727 uçağı, kameralar, sensörler ve gerçek insan kemiklerine sahip kuklalarla donatılarak, Meksika’daki Sonoran Çölü’ne kasıtlı olarak düşürüldü. Test sonunda uçağın ilk 11 sırasındaki koltuklarda yaklaşık 12G’lik bir kuvvet kaydedildi. Yani yerçekiminin tam 12 katı. Uçağın arka kısımlarına doğru bu değer 6G’ye kadar düştü. Uzmanlar, uçağın first ve business sınıfında uçan yolcularının hiçbirinin hayatta kalamayacağına hükmetti. Ancak diğer yolcular için uçağın arkasına doğru gittikçe hayatta kalma şansının yüzde 78 oranında arttığı görülüyor. 1971’den sonra yaşanan tüm uçak kazalarının analiz edildiği başka bir çalışmanın sonuçları da uçağın arka kısmındaki orta koltukların en güvenli olduğunu gösteriyor.
Elbette dünyanın en büyük iki uçak imalatçısı bu durumu kesinlikle kabul etmiyor. Uçaklarındaki her bir koltuğun diğerinden daha güvenli ya da daha az güvenli olduğunu düşünmeyen imalatçılar, yolcuların emniyet kemerini takıp takmayacağı gibi beşeri faktörlerin çok belirleyici olduğu görüşünde.
İlgili Haber | Uçakta En Güvenli Koltuk Hangisi?
Ayrıca 105 kazada 2000’den fazla kurtulan yolcu arasında yapılan bir başka çalışma da, acil çıkışa 6 sıradan daha uzak koltuklarda oturan yolcuların şansının bir hayli düştüğünü gösteriyor.
3-Brace Pozisyonu
En güvenli koltuklar konusu gibi brace pozisyonunun önemi de oldukça tartışmalı bir konu. Komplo teorisyenleri, pozisyonun önemini daha acısız bir ölüm ve sigorta masraflarını azaltmak gibi sebeplere bağlıyor. Bazı kesimler ise ekonomi sınıfında yolcuya sunulan alanın brace pozisyonu için hiç de uygun olmadığı ve bunun göstermelik bir durum olduğunu savunuyor. Oysa brace pozisyonunda temel prensip ve yapmaya çalıştığınız şey gövdenizin yüzey alanını mümkün olduğunca küçülterek darbe etkisini azaltmak, uçak içinde ileri doğru veya diğer koltuklara savrulmanızı engellemek ve daha sonra kaçmanızı sağlayacak olan bacak ve ayak bileklerinizi yaralanmalara karşı korumaktır.
4-Korunma
British Midland’ın, 1989 yılında yaşadığı Kegworth kazasında 126 yolcunun 79’u hayatta kalmıştı. Kazadan kurtulanların büyük çoğunluğu, bacaklarını dizlerinin altından kırmıştı. Bunun sebebi de düşüş anında yolcuların, öndeki koltuğun alt kısmına bacakları ile kuvvet uyguladığı ve ciddi bir zorlama yaşamalarıydı. Bu sebeple bacaklarınızı ve ayaklarınızı düz ya da tercihen dizlerinizden daha geride tutun. Kafanızı korumak için yastık kullanabilirsiniz. Protezlerinizi ve gözlüklerinizi çıkardığınızdan emin olun. Kalem ya da diğer sivri ve keskin cisimlerden uzak durun.
5-Emniyet Kemeri
Kazalar ve yolcu davranışları ile ilgili yapılan araştırmalardan elde edilen en ilginç bulgulardan biri takması ve çıkarılması oldukça basit olan emniyet kemerlerinin olağanüstü bir mücadele sebebi haline gelebileceği. Bunun nedeni stresin arttığı durumlarda kişiler için oldukça normal olan öğrenilmiş davranışlarının içgüdüsel olarak alışılagelmiş davranışlara dönmesi. Çünkü yolcular normal hayatlarında arabalardaki emniyet kemerlerini çok sık kullandıkları için uçakta stresin arttığı durumlarda araba kemerlerinde olduğu gibi basacak bir düğme arayarak ciddi zaman kaybediyor. Sonuç olarak uçakta emniyet kemerinizi oldukça sıkı bağlayın, oturduğunuz süre boyunca çözmeyin. Kemerde gevşek bıraktığınız miktar, maruz kalacağınız G kuvvetini artırır unutmayın.
6-Negatif Panik
Bir kaza durumunda, hız ve sakinlik hayatta kalmanın özünü oluşturur. Ancak, sıkça yaşanan ve bir stres tepkisi olan “olumsuz panik” durumu sonucunda; yolcular, büyük bir şaşkınlık, şok benzeri trans durumu ve kıpırdayamama davranışlarına eğilimliler. Hayatta kalmanın anahtarlarından biri mürettebatın direktiflerini dinlemek ve talimatları yerine getirmek olabilir, ancak şok durumu hayatları boyunca bunun eğitimini alan mürettebatta da yaşanabilir. Böylesi durumlarda kendi kararlarınızı almak ve hızlıca uygulamanız gerekir. Bazı kazalarda şaşırıp kalan yolcuların, bir türlü gelmeyen talimatları bekleyerek oldukları yerde kaldıkları da gözlendi. Acele edin!
Böylesi anlarda kameranızla video çekmeye zaman harcamayın. Çekeceğiniz video çok havalı olabilir. Ama bu sebeple yanlış bir hamle yapıp hayatınızı kaybederseniz bu çok da havalı bir seçenek olmayabilir. Can yeleğinizi uçak içindeyken şişirmeyin. Çünkü bu kabindeki hareket kabiliyetinizi azaltır ve çıkış kapısına ulaşamamınızı sağlayabilir. Başka insanlara da engel olursunuz.
7-Dumandan korunmak
Her ne kadar yangın yaşanan uçak kazalarında başlıca ölüm sebebi olsa da duman daha tehlikeli bir durum olabilir. Birkaç nefes dumanı içinize çekmeniz bile bilincinizi yitirmenize neden olabilir. Mümkünse bir mendil veya başka bir malzeme (koltuk sırtlığında yer alan başlık bile olabilir) ile burnunuzu ve ağzınızı mutlaka kapatın. Eğer su kullanma şansınız yoksa idrarınızı kullanın. Bu ölüm kalım meselesidir titizlik ikinci planda.
8-Ayağa Kalkmak Önemli
Bazı kaynaklar, uçağın içini duman sardığında zemin seviyesinde daha az duman olması muhtemel olduğundan yere yatmanızı önerirler. Oysa bu büyük bir yanlış. Bu durum hayatta kalma şansınızı daha da düşürür. Panikle koşuşturan insanların altında ezilme veya baş üstü dolaplarından düşen valizlerin altında kalmanıza sebep olacak bu durum oldukça tehlikeli. Yapmanız gereken ayağa kalkmanız, kafanızı aşağıya doğru eğmeniz ağzınız ve burnunuzu kapatmanız. Koridor sıkışık hale geldiğinde yapmanız gereken ise koltukların üzerine tırmanmak olmalı.
Uçaktan çıkıp tahliye olduktan sonra, duman ve ateşten yeterince uzaklaştığınızdan emin olun. Herhangi bir patlama ihtimaline karşı mümkün olduğunca uzağa gidin. Böyle bir kriz durumunda hayatta kalırsanız ve uçağı tahliye etmeniz gerekirse, uçuş görevlilerinin talimatlarına harfiyen uyun ve uçaktan ayrılırken el bagajlarınız ya da çantalarınızı yanınıza almaya çalışarak zaman kaybetmeyin.