Türk Havacılığına Çağ Atlatan Gün: 21 Haziran

Muhammed Yılmaz, Türkiye’nin en önemli ekonomi dergilerinden biri olan Platin için, 21 Haziran’da Türk havacılık sektörü için yaşanan çok önemli iki gelişmenin detaylarını ve perde arkasında yaşananları kaleme aldı…


TÜRK HAVACILIĞINA ÇAĞ ATLATAN GÜN: 21 HAZİRAN

21 Haziran 2018, hem sivil hem de askeri alanda Türk havacılığı için çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir gün olarak tarihteki yerini aldı. Hem yeni nesil F-35 savaş uçaklarının ilk ikisi teslim alındı; hem de İstanbul Yeni Havalimanı’na ilk uçak indi!

Türkiye saati ile 18:00’de, Lockheed Martin’in Dallas-Fort Worth tesislerinde, Türk Hava Kuvvetleri filosuna katılacak iki F-35 savaş uçağının teslimat töreni, uzun süredir devam eden politik gerginliğin soğuk rüzgarları eşliğinde gerçekleşti. Ardından 20:30’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan TC-ANK tescilli Airbus A318-CJ, İstanbul Yeni Havalimanı pistine teker koyan ilk uçak oldu. Bu iki olayı önemli kılan detaylara yakın bakalım.

TÜRKİYE-ABD ARASINDA F-35 BİLMECESİ

Türkiye, bir süredir iki büyük yeni askeri teçhizat alımına hazırlanıyor. Biri Amerikan Lockheed Martin üretimi beşinci nesil savaş uçağı F-35, diğeri Rus yapımı S-400 füze savunma sistemi. Ancak bu iki askeri gücün, aynı ülkenin elinde bulunması fikri, ABD ve NATO yetkililerini ciddi şekilde rahatsız ediyor. Bu yüzden hem Pentagon hem de ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri uzun süredir Ankara’ya S-400 alım kararını rafa kaldırma konusunda baskı yapıyor.

Türkiye’nin S-400 konusundaki kararlı tutumunun ardından Amerikan Temsilciler Meclisi 716 milyar dolarlık Ulusal Yetkilendirme Yasası’nı kabul etti. F-35 teslimatlarını sekteye uğratacak tasarının kabulünün ardından gözler Savunma Bakanı’nın Türkiye ile ilişkilerin durumu hakkında yazacağı rapora çevrildi.

Bir yandan da ABD Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nin, Türkiye’nin F-35 programından kesin olarak çıkarılmasını talep eden tasarısı da Senato’dan geçti. Şimdi her iki yasama organından temsilciler bir araya gelerek tasarıya son halini verecek. Ardından da nihai karar Başkan Donald Trump’ın onayı ile alınacak. Yani önümüzde uzun ve belirsiz bir süreç var.

F-35’LER NE ZAMAN TÜRKİYE’YE GELECEK?

Bütün bu gelişmeler ışığında F-35 uçaklarının teslimatı için normal takvim işlemeye devam etti. 21 Haziran’da 18-0001 ve 18-0002 kuyruk numaralı F-35 uçakları Türkiye’ye teslim edildi. Teslimatın ardından uçaklar hemen ülkemize gelmeyecek. Şu an için sadece bürokratik işlemler tamamlandı. Artık Türk Hava Kuvvetleri’ne ait olan F-35’ler, Arizona’da bulunan Luke Hava Üssü’ne götürüldü. Burada Türk pilot ve teknisyenlerin eğitim süreci başladı. F-35’ler 2019 yılının Kasım ayında Malatya Erhaç’ta bulunan 7. Ana Jet Üssü’nde resmi olarak göreve başlayacak.

F-35 NASIL BİR UÇAK?

Son insanlı savaş uçağı olarak lanse edilen F-35 müşterek taarruz uçağı projesi 1996 sonunda başladı. 2003’te üretimine başlanan F-35 ilk uçuşunu 15 Aralık 2006’da yaptı. “Radara yakalanmama” özelliğine sahip olan yeni nesil savaş uçağı için 2 bin 443’ü ABD tarafından olmak üzere toplam 3167 sipariş verildi. Şuana kadar ABD, Avustralya, Norveç, İsrail, İngiltere, İtalya ve Japonya’ya toplamda 302 uçağın teslimatı yapıldı. Bu yüzden F-35’i envanterine katıp aktif  olarak kullanabilmek, Türkiye’nin askeri havacılık alanında elini güçlendirerek başka bir noktaya taşıyacak.

Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki F-4’lerin yerini alması planlanan F-35’lerin 3 farklı modeli bulunuyor. Türkiye’nin sipariş verdiği, F-35A modeli geleneksel kalkış-iniş yapabiliyor. F-35B modeli, dikey iniş ve kalkış özelliğine sahip. F-35C ise uçak gemilerine inebiliyor. Türkiye’ye teslim edilen F-35A’ların uzunluğu 15.67, kanat açıklığı 10.65 metre. 8 tonun üzerinde silah taşıyabilen F-35A, saatte 1932 km hıza çıkabiliyor 15 bin metre irtifada uçabilen F-35A’nın menzili 2200 kilometre.

TÜRKİYE F-35 PROJESİNİN NERESİNDE?

ABD’nin Türkiye’ye karşı F-35 konusundaki olumsuz tutumu, başta savunma olmak üzere pek çok ticari faaliyette ciddi problemler oluşturabilir. Zira 2015 yılı Amerikan Kongresi verilerine göre ABD’nin Türkiye’ye 9.7 Milyar dolarlık aktif askeri satış anlaşması var. Son olarak 70 Milyon Dolar değerindeki müşterek doğrudan taarruz mühimmatı (JDAM) da bu miktarın içinde. 2013 ve 2017 arasında ABD, Türkiye’den doğrudan ticari satışlar ile 1,7 milyar dolar daha kazandı.

Türkiye’nin F-35-A uçakları için 30’u kesin olmak üzere 100 siparişi bulunuyor. Ancak Türkiye bu projede sadece müşteri konumunda değil. Aynı zamanda projenin 9 temel ortağından biri. Uçağın imal sürecinde bir çok önemli bileşeni Türk şirketleri üretiyor. Uçağın F135 motorlarının Avrupa’daki bakım yüklenicisi de olan Türkiye’nin F-35 projesi ile 12 milyar dolar gelir elde edeceği öngörülüyor.

Uçakların satışı ABD hükümeti tarafından değil, uluslararası F-35 konsorsiyumu tarafından gerçekleştirildiği için Kongre’nin bunu engellemek için yasal yetkisi yok. Türkiye’nin hem S-400 hem de F-35’e sahip olmasının dünya barışı için ciddi tehlike olacağı düşüncesinin, dünyanın en büyük silah ihracatçısı olan ABD’nin Çin ve Rusya’ya pazar payını kaybetme konusundaki “paranoyası” olduğu düşünülüyor. İki ülke arasındaki  müttefiklik durumu ve siyasi konjonktür, Rusya’dan alınacak 1 ya da 2 S-400’e karşı ABD’den alınacak 100 tane F-35’in ekonomik anlamı ve Türkiye’nin projedeki rolü düşünüldüğünde; Türkiye’yi sistemden çıkarma kararı o kadar da kolay alınabilecek türden değil gibi görünüyor.

İSTANBUL YENİ HAVALİMANI’NDA SONA DOĞRU!

Tamamlandığında dünyanın en büyük havalimanı olma unvanını ele geçirecek olan İstanbul Yeni Havalimanı’nda çok kritik bir viraj daha dönüldü.

3 Mayıs 2013’te 22 Milyar 152 Milyon Euro bedelle Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak startı verilen projenin temeli, 7 Haziran 2014’te atıldı. 5 şirketin bir araya gelerek oluşturduğu İGA tarafından inşa edilen ve 25 yıl boyunca işletilecek olan havalimanında hummalı bir çalışma devam ediyor. İstanbul Yeni Havalimanı pistine ilk uçağın teker koymasıyla havalimanı resmi olarak ete kemiğe büründü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan TC-ANK tescilli uçak 21 Haziran akşamı, havalimanının 3 bin 750 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliğindeki birinci pistine teker koydu.

Toplam 4 etaptan oluşan mega projenin ilk fazı, 2 pist ve 90 milyon yolcuya hizmet verecek terminaliyle 29 Ekim’de resmi olarak hizmete başlayacak. Tüm fazlar tamamlandığında ise 6 pistle yılda 150-200 milyon yolcuya hizmet verilmesi planlanıyor.

76,5 milyon metrekare alanda inşa edilen, ana terminal binası 1.3 milyon metrekare olan bu dev projenin Türk havacılığına çağ atlatacağı öngörülüyor. Doğu ve batı arasında çok kritik bir konumda bulunan İstanbul, yeni  havalimanının hizmete girmesiyle hava trafiği için çok önemli bir toplama ve dağıtma merkezi (hub) durumuna gelecek.

Havalimanının Türkiye’nin ulusal ekonomisine de katkısı oldukça büyük. İstanbul Yeni Havalimanı’nın tek başına Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasıla’sının yüzde 4,9’unu oluşturacağı düşünülüyor. Havalimanının kulesi de Türkiye’nin önemli bir simgesi haline gelerek ülkemize önemli bir turizm gücü sağlayacak. 90 metre yüksekliğinde, lale çiçeğinden ilham alınan hava trafik kontrol kulesinin tasarımı, ülkemizin kültürel mirasını, estetiği ve işlevselliği bir araya getirme başarısıyla 2016 yılında Uluslararası Mimarlık Ödülü’ne layık görülmüştü.


Bir Bakışta | Konuyla ilgili Boarding Info YouTube kanalı için hazırladığımız videolar

adbanner