29 Ekim 2018 günü sabahın ilk saatlerinde, Endonezyalı düşük maliyetli (low-cost) havayolu Lion Air’e ait PK-LQP tescilli Boeing 737 MAX8 uçağı, JT610 sefer sayılı Jakarta-Pangkal Pinang uçuşu için kalkıştan 13 dakika sonra Java Denizi’ne düştü. Uçakta 181 yolcu ve 6 kabin görevlisi ve 2 pilot vardı.
2018 yılının uçak kazaları konusundaki sabıkasını kabartan bu olay, aynı zamanda Boeing’in dar gövde uçak ailesi 737’nin en yeni versiyonu olan 737 MAX uçaklarının yaptığı ilk kaza olarak tarihe geçti.
Endonezya Ulusal Arama ve Kurtarma Ajansı tarafından verilen bilgiye göre, Lion Air’in JT610 sefer sayılı uçuşunu gerçekleştirmek üzere başkent Jakarta’dan yerel saatle sabah 6:20’de kalkış yapan uçağın, kuleyle bağlantısı 13 dakika içinde ve 3000 feet irtifada kesildi.
Online uçuş bilgi takip sistemi Flight Radar 24 verileri de uçağın irtifasındaki ani ivmelenme ve keskin düşüşü açıkça gösteriyor.
Lion Air filosuna sadece 2 ay önce Ağustos’ta katılan uçak, bugüne kadar 800 saat uçmuştu. Bunun anlamı, havayolu uçağı teslim aldığından bu yana günde ortalama 10,5 saat operasyonda tutuyordu.
Havayolunun üst düzey yöneticileri uçağın kuleyle irtibatı kesilmeden önce pilotlar tarafından geri dönüş talep ettiklerini doğruladı. Ayrıca şirketin CEO’su uçağın bir önceki uçuşu olan Denpasar-Jakarta uçuşunun ardından teknik bir arıza yaşandığının rapor edildiği ancak prosedürler uyarınca sorunun giderildiğini doğruladı.
NASIL BİR HAVAYOLU?
Daha önce adını duymamış olanlar için Lion Air’i anlatmak gerekirse, Endonezya’nın en büyük düşük maliyetli taşıyıcılarından biri olan havayolu, güneydoğu Asya bölgesindeki 183 rota ile birlikte Suudi Arabistan ve Çin gibi uzak rotalara uçuş gerçekleştiren bir havayolu.
Havayolunun bağlı olduğu The Lion Air Group, filosundaki 116 tane Boeing 737 ile dünyanın en büyük 737 operatörlerinden biri durumunda. Havayolunun, Boeing’e toplamda 201 tane Boeing 737 MAX uçağı için siparişi bulunuyor. Bunların yaklaşık 50 tanesinin 737 MAX 10 modeli olması planlanıyor. Kazanın meydana geldiği gün, havayolunun filosunda aktif olarak görev yapan 737 MAX uçaklarının sayısı 13’tü.
Kaza yapan MAX 8 uçaklarını, dar gövde uçak pazarında Amerikalı imalatçı Boeing’in, Avrupalı imalatçı Airbus’ın A320 ailesi ile rekabet eden 737 uçaklarının dördüncü ve en yeni nesil ailesinin ana üyesi olarak tanımlamak mümkün.
Piyasaya çıkış tarihi çok yeni olan ve dünyanın en kısa sürede en çok satılan ticari yolcu uçağı ünvanını ele geçiren 737 MAX uçaklarının kullanıcıları arasında American Airlines, flyDubai, LOT Polish Airlines, Air Italy, Norwegian Air ve Ethiopian Airlines gibi büyük havayolları var. Uçağın Türk kullanıcıları ise Türk Hava Yolları ve Corendon. Asya bölgesinde ise 737MAX’i kullanan büyük operatörler arasında Hintli havayolu SpiceJet ve China Southern Airlines bulunuyor.
İlgili Haber | Boeing 737 MAX8’in İlk Türk Operatörü Kim Oldu?
Amerikalı imalatçı Boeing, 737 Max uçakları için dünya genelinde 4783 sipariş aldı. Toplam 219 teslimat gerçekleştirdi. Kazanın ardından Boeing yetkilileri de üzüntülerini belirtip arama kurtarma ve kazanın araştırılması sürecinde aktif tol almak istediklerini duyurdu.
737MAX uçaklarına General Electric (GE) ve Fransız Safran ortaklığı CFM LEAP 1B motorları güç veriyor.
ENDONEZYA’DA NEDEN DAHA ÇOK UÇAK DÜŞÜYOR?
Bu kaza, sicili bir hayli kabarık olan Endonezya sivil havacılığı için güven konusunda yeni bir kara leke olarak tarihte yerini alacak. Endonezya’da uluslararası havacılık güvenliği konusunda düşük puanlara sahip çok sayıda havayolu bulunuyor. Bu durum ülkenin havacılık tarihinin kazalarla anılması için yeterli bir sebep.
İlgili Haber | Neden Endonezya’da Çok Uçak Kazası Oluyor?
Çok kısa bir süre öncesine kadar güvenlik endişesiyle Endonezyalı tüm havayollarının Avrupa Birliği hava sahası üzerinde uçması yasaktı. Endonezyalı taşıyıcıların ABD hava sahasına girmelerini önleyen benzer bir yasak da 2016 yılında kaldırıldı. 737 MAX8 ile meydana gelen kazanın ardından, Avustralya hükümeti Lion Air’in uçuşlarını güvenlik endişesiyle yasakladı.
İlgili Haber | Hangi Ülkelerin Havayolları Avrupa’ya Giremiyor?
ENDONEZYA’NIN KAZA TARİHÇESİ
13.000’den fazla adadan oluşan bir takımada ülkesi olan Endonezya, havacılıkta 2005 ve 2017 yılları arasında yolcu trafiğini üç katına çıkardı. Bugün, Endonezya; havacılık pazarında iç hat uçuşlarında ABD, Çin, Hindistan ve Japonya’dan sonra dünyanın beşinci büyüğü durumunda. Lion Air, Endonezya iç hat pazarının yüzde 50’sinden fazlasını elinde bulunduruyor.
Endonezya’da bugüne kadarki en büyük uçak kazası Aralık 2014’te AirAsia Indonesia’ya ait Airbus A320 ile gerçekleşti. Singapur’a gitmek üzere Surabaya’dan kalkan uçak kısa süre sonra denize düştü. Uçakta 162 kişi bulunuyordu.
Bir Bakışta | 2001 Yılından Bu Yana Endonezya’da Yaşanan Uçak Kazaları
Lion Air uçakları da bir kaç kez çeşitli kazalara karıştı. En son 2013 yılında, fabrikadan sadece 2 ay önce çıkan Boeing 737-800, Denpasar-Ngurah Rai Bali Uluslararası Havalimanı’nda pistten çıkarak denize uçtu. Çarpmanın etkisiyle uçağın gövdesi kırıldı ve tüm dünyanın hatırladığı bu görüntü oluştu. Neyseki kazada can kaybı yaşanmadı.
KAZA NEDEN YAŞANDI?
Uçağın enkazına ait bazı parçalara ulaşıldı. Arama kurtarma ekipleri kazadan kurtulan olabileceğini sanılmadığını açıkladı. Pazartesi geç saatlerde, 24 kişinin cesedine dair bazı parçalara ulaşıldı. Tanımlamada yardımcı olması için uçaktaki 132 kişinin aile üyelerinden DNA örnekleri alındı. Ancak polis tüm yolcuların cansız bedenlerinin bulunma ihtimalinin düşük olduğu konusunda uyardı. Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, salı günü itibariyle Tanjung Priok limanından da başka bir ekibin arama kurtarma çalışmalarına başladığını açıkladı.
Bu kadar yeni bir uçağın böylesi bir kazaya karışması elbette olayın en şaşırtıcı olan kısmı gibi görünüyor. Pilotların kalkışın hemen ardından kuleden acil durum deklare etmeden sadece geri dönüş talep etmesi, ancak irtibat koptuktan sonra beklenmedik şekilde uçağın dikey dalışa geçtiği görülüyor. Yani uçağın kontrolünün tümüyle ve çok hızlı şekilde kaybedildiği anlaşılıyor. Bu da uçağın potansiyel bir çarpışma yaşaması veya uçak içinde bir patlama meydana gelmiş olabileceği kuşkusunu doğuruyor. Mekanik bir arıza ihtimali de diğer güçlü seçenek. Kokpitte yer alan pilotların birinin 6000 diğerinin 5000 saatlik uçuş tecrübesine sahip olması, hava koşullarında herhangi bir anormallik olmadığı da biliniyor.
Kazanın nedenine dair her şey kara kutudaki bilgilerin analiz edilmesiyle ortaya çıkacak. Şuana kadar kara kutuya da ulaşılamadı. Bu yüzden konuşulan her şey birer tahmin ve spekülasyondan öteye geçemeyecek. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
Tüm havacılık camiasına geçmiş olsun!