Airbus A220 Nasıl Bir Uçak?

Airbus, en yeni üyesi A220’yi Fransa’nın Toulouse şehrinde düzenlenen bir törenle kamuoyuna tanıttı. Törenin Türkiye’den iki katılımcısından biri de Muhammed Yılmaz oldu. İşte İstanbul-Toulouse yolculuğunda yaşananlar, lansman törenine dair detaylar ve A220’ye dair en özel bilgiler…

9 Temmuz 2018 günü, benim için uzun zamandır olmadığı kadar erken başladı. Temizlik görevlilerinin sokakları süpürdüğü saatte yola çıktım. Boş caddede yürürken; aklımdan geçen tek şey, ilk gördüğüm taksiye binip kendimi Atatürk Havalimanı’na atmaktı.

29 Ekim’de görevini İstanbul Yeni Havalimanı’na devretmeye hazırlanan Atatürk Havalimanı klasik bir sabah yoğunluğunu yaşıyor. Biniş kartımı ve harç pulumu alıp güvenlikten geçtikten sonra soluklanmak için TAV PrimeClass’a uğruyorum.

Uçağım havalimanının en uzak köşesindeki 705 numaralı kapıdan kalkacak. Oraya ulaşmam için 10 dakikadan fazla yürümem gerekiyor. Bu yüzden fazla zaman kaybetmeden hızlı adımlarla kalabalığı yararak ilerliyorum.

Biniş saati geldiğinde beni Airbus’ın başkenti Toulouse’ye götürecek olan Boeing 737-900ER’a gitmeye hazırım. Airbus’ın kalesine bir Boeing ile gidecek olmak, yolculuğa ayrı bir anlam katıyor. Uçağa herkesten önce binip 12A numaralı koltuğuma oturuyorum. Sonrası malum. Uzun bir bekleyiş. Uçağımız kalkış için sıraya giriyor ve yaklaşık yarım saat Atatürk Havalimanı’na inen uçakları seyrederek oyalanıyorum.

“Kabin ekibi arkadaşlarım kalkış için yerlerinize” anonsunu duyuyorum. Metal kuş, pistte koşuya çıkıyor ve havalanarak bulutların üzerine yükseliyor. İstanbul altımızda giderek küçülüyor…

Yaklaşık 3 buçuk saat sonra Toulouse Blagnac Havalimanı’na teker koyuyoruz. Gülen surat temalı boyamasıyla Beluga XL’i pistin solunda görmek, “Toulose’ye hoşgeldiniz” cümlesinin vücut bulmuş hali adeta. Uçaktan ayrılıp, havalimanı koridorlarında hızlıca ilerliyor; beni kalacağım otele götürecek olan Airbus görevlisiyle buluşuyorum.

Havalimanının hemen yanındaki Pullman’a giriş yapıp odama çıkıyorum. Odada beni karşılayan maske şeklindeki dekoratif koltuğumla selamlaşıp; kaçıncı kez gelmiş olduğumu hatırlamasam da şehri turlamak üzere hemen yola koyuluyorum.

Akşam oteldeki gala yemeğinin Küçük Prens’in yazarı Saint-Exupéry Salonu’nda olması yine seyahate farklı bir anlam katıyor.

Evet bugün 10 Temmuz 2018 Salı. Airbus’ın en yeni uçağı ile tanışacağımız gün. Sabah erkenden yola çıkıyor Airbus Teslimat Merkezi’ne ulaşıyoruz. Dünyanın her yerinden pek çok havayolunun birbirinden ilginç boyamalarına sahip uçakları var etrafımızda.

Herkes yerini alıyor ve basın toplantısı başlıyor. Airbus ailesinin en yeni üyesinin adı A220, resmi olarak dünyaya duyuruluyor. “Sonuçta ailenize her gün yeni birey katılmıyor; bu yüzden çok heyecanlıyız” diye söze başlıyor Eric Schulz…

AIRBUS NEDEN BOMBARDIER HİSSELERİNİ ALDI?

Boeing, CSerisi uçakların üretim programının Kanada hükümeti tarafından desteklendiği gerekçesiyle ABD Ticaret Bakanlığı’na şikayette bulundu. Trump yönetimi de Boeing ile birlikte hareket ederek, bu uçakları satın alan ABD’li havayolu şirketlerine yüzde 300’e varan ekstra vergi getirdi.

Airbus, büyük bir çıkmaza giren Kanadalı imalatçı Bombardier’le ekim 2017’de uçakların üretim programının kendilerine geçmesi konusunda anlaştı. Yüzde 50.01’lik çoğunluk hisseyi satın alan Airbus, 1 temmuz itibariyle direksiyona geçti. Kalan hisselerin yüzde 31’i Bombardier’in ve yüzde 19’u da Québec Investment’ın oldu.

CS100 ve CS300 olmak üzere iki modelden oluşan uçakların yeni isimleri A220-100 ve A220-300 oldu. Airbus, 100-150 arası koltuk kapasiteli A220’lerin, dar gövde uçak pazarında, en çok satan modelleri olan A320neo ailesinin mükemmel bir tamamlayıcısı olacağı görüşünde.

Anlaşmaya göre şirketin merkezi ve son montaj hattı Kanada’nın Mirabel şehrinde kalacak. Ancak Airbus, ABD’nin Alabama eyaletindeki fabrikasında uçak için ikinci montaj hattı açmayı planlıyor.

A220’YE YAKINDAN BAKALIM!

Yüzde 20’ye varan yakıt tasarrufu nedeniyle çevreci olmasıyla öne çıkan A220, daha hafif ve daha sessiz motorlarıyla yolculara keyifli bir seyahat vadediyor. Operasyonel kolaylığı sayesinde daha küçük ve London City gibi zorlu havalimanlarına uçmak isteyen havayolları için oldukça iyi bir seçenek gibi görünüyor. A220’nin havayolları tarafından büyük hubları beslemek amaçlı kullanılacağı düşünülüyor.

Bugüne kadar 402 sipariş alan ve 38’i teslim edilen C serisi uçaklarının 23’ü Swiss, 9’u Air Baltic ve 6’sı da Korean havayolları filosunda 75 bin saatten daha uzun süredir uçuyor. Bu uçaklar günde 10’dan fazla uçuşta toplamda 18 saatin üzerinde operasyon yapıyor. Airbus bu uçaklardan önümüzdeki 20 yıl içinde 3000 tane satmayı planlıyor.

Törenin ardından Amerikalı JetBlue, daha önce verdiği 60 tane Embraer siparişini A220-300’e çevirerek Airbus’a ilk büyük desteği sağladı. Böylece A220’nin sipariş sayısı bir anda yüzde 15 arttı. Jet Blue’nun uçakları 2020’de teslim edilmeye başlanacak.

Airbus renklerine boyanmış ilk A220-300’ü görmeye hazırız. Heyecanla pistin yanında kurulan özel platformdaki yerimizi alıyoruz. A220 önce önümüzden alçak uçuş gerçekleştiriyor. Ardından bize doğru yaklaşıp önümüzde duruyor. Airbus’ın en yeni uçağı karşımızda.

Uçağın içini de keşfediyoruz. Kabin 3 artı 2 koltuk konfigürasyonuna sahip. Baş üstü dolapları oldukça geniş. Koltuk arası diz mesafesi yeterli görünüyor. Pencerelerin büyüklüğü iyi bir görüş açısı sunuyor. Aydınlatma sistemi sayesinde de ferah bir kabin oluşturulmuş. Bu da rahat ve keyifli bir yolculuk vadediyor. Kokpit şimdilik C Serisi ile tamamen aynı. Önümüzdeki süreçte Airbus kokpitine daha fazla benzetileceği söyleniyor. Yani uçak bir süre sonra kabin ve kokpitteki dokunuşlarla daha fazla Airbus’a benzeyecek gibi görünüyor.

Uçağı hem dıştan hem içten keşfettikten sonra havalimanına dönüyoruz. Bizi İstanbul’a getirecek olan Bağcılar isimli Boeing 737-800’deki yerimizi alıp; taksi sırasında solumuzda kalan A220’yi son bir kez selamlıyor; harika tecrübelerle Toulouse şehrini bulutların altında bırakıyoruz. Yeniden görüşmek üzere havacılık şehri Toulouse…

adbanner