“İstikbal göklerdedir” diyerek ülkenin vizyonunu gökyüzüne çevirecek kadar havacılığa önem veren; uçan bir Türk gençliği yaratmak için Türk Hava Kurumu‘nu kurduran Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca uçağa bindiğine dair herhangi bir kanıt yok!
Ulu önder, yurt gezilerini daima demir, deniz ve kara araçlarıyla yaptı. Celal Erikan’ın “Komutan Atatürk” isimli kitabında bu konuyla ilgili bir bilgi var:
Tarih 29 Ekim 1934… Cumhuriyetin 11. yıldönümü, Ankara Ordu Evi’nde kutlanır. Baloya teşrif eden Atatürk, o gece yaptığı konuşmada bir hatırasını anlatır:
“1910 yılındaydı. Ali Rıza Paşa ile birlikte Fransa’daki Picardie manevralarına davet edilmiştik. Manevra sonunda, daha çocukluk çağında olan uçaklarla gösteriler yapıldı. Bundan sonra, manevraya katılan yabancı subaylardan isteyenlerin bu uçaklara bindirileceği bildirildi. Ben de hemen uçaklardan birine doğru yöneliyordum ki Ali Rıza Paşa bileğimden tuttu ve “Bilmediğin aş ya karın ağrıtır ya baş” diye beni uyardı. Uçağa benim yerime, başka ülkeden bir subay bindi. Bu uçak havada bir dönüş yaptıktan sonra düşüp yere çakıldı. Ölümden kurtulmuştum.”
Atatürk’ün hiç uçağa binmemesinin sebebini bu olaya bağlamak pek de yanlış olmaz.
