Yağmurlu bir günde saatte 90 kilometre hızla seyreden bir motosiklette, yağmur damlalarının canınızı ne kadar yakabileceğini deneyimlediniz mi? Dolu yağışının uçak üzerindeki etkisini anlamak için, saatte 800 kilometrenin üzerinde seyrederken uçağa buz parçalarının hücum ettiği bir tabloyu düşünmek gerekiyor…
Dolu yağışının bir uçağa verilebileceği zarar oldukça şaşırtıcı olabilir. Pilotların ilk tercihi seyir esnasında doludan kaçmak yönündedir ve çoğu zaman bu mümkün olabilir. Ancak bazı durumlarda dolu yağışı ve sağanak tahmin edilemeyebilir. Bu tip durumlarda dolu, söz konusu fırtınanın yarıçapından çok daha geniş alanda etkisini gösterir.
Uçakların bileşenleri, dolu taneleri gibi sert cisimlere ve hatta büyük kuşlar gibi nesnelerden alabileceği darbelere dayanıklı şekilde üretiliyor. Bu nedenle, dolu yağışlarının, uçaklara ciddi bir hasar vermesi düşük bir ihtimal gibi görünüyor. Ancak dolu tanelerinin, uçağın ön camları başta olmak üzere diğer yapısal parçalarına aşırı hasar verdiği, uçağın uzun süre yerde bakımda kalmasına neden olabilecek hasarlara yol açtığı örneklerin sayısı da bir hayli fazla.
Dolu Yağışı Uçaklara Nasıl Zarar Verebilir?
Fırtına riskinin yüksek olduğu durumlarda, uçuşlar genellikle iptal edilir veya ertelenir. Bu kararın alınmasının gerekçelerinden biri de kısmen dolu nedeniyle uçaklarda oluşabilecek hasar riskini azaltmaktır. Dolu, yaygın görülebilen bir sorundur ve genellikle beklenmedik durumlarda ortaya çıktığında tehlikeli hale gelir. Özellikle gece uçuşlarında dolu yağışının olduğu alana ulaşana kadar, varlığından haberdar olmak imkansızdır. Fırtınalar sırasında dolu taneciklerinin bulutlardan püskürme şekli, taneciklerin birçok yöne yayılmasına neden olabilir ve buz parçalarının yüksek hızlardaki etkisi uçaklar için son derece zararlı olabilir.
Dolu Yağışının Uçakta Oluşturduğu En Yaygın Sorunlar
Kokpit Camlarının Çatlaması
Kokpitteki ön camların bir dolu fırtınasıyla çatlama olasılığı yüksektir. Hasar çoğunlukla kozmetiktir ve camın iç katmanları yapısal olarak sağlam kalır. Ancak bu durum pilotların görüşünü ciddi şekilde azaltabilir. Yaşanan durum pilotların acil iniş kararı alma ihtimallerini yükseltir. Uçakların kokpit camları, dolu taneciklerinden çok daha büyük darbelere dayanacak şekilde tasarlanmıştır ve maruz kaldığı gerilim ile sıcaklık farkı nedeniyle zarar görmesini önlemek için camın katmanları arasında buzlanma önleyici sistemin kılcal boruları da entegre edilmiştir.
Radom Hasarı
Uçağın burun kısmındaki anten kaportası olarak özetleyebileceğimiz radome, dolu yağışı ile karşılaşıldığında genellikle en çok darbeyi alan bölgelerden biridir. Bu, dramatik bir tablo gibi görünebilir. Ancak, radomun işlevi, içinde bulundurduğu antenin yaydığı radar sinyallerine geçirgenlik sağlamak ve anteni dış etkilerden korumaktır. Bu plastik (kompozit) bileşenin uçuş emniyeti ile doğrudan bir ilgisi yoktur. Eğer radom, dolu nedeniyle önemli ölçüde hasar görürse veya uçaktan çıkarılırsa, ortaya çıkan tek sorun gürültü seviyesinde bir artış ve radar anteninin hasar görme riskinin artması olacaktır.
Dolu Yağışı Uçak Motorlarını Nasıl Etkiler?
Uçağın motorlarına giren dolu tanecikleri, seyir halindeki uçak için önemli bir sorun teşkil edebilir. Her ne kadar motorun kaportası (cowling) motor parçalarını harici cisimlerin zararlı etkisinden korumak için tasarlanmış olsa da, şiddetli dolu yağışında, motorun bazı parçalarının bükülmesi veya kırılması gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki uçaklar, bu tür sorunlara karşı hazırlıklı olduklarından emin olmak için imalat sürecinde kapsamlı bir şekilde test edilir. Başta kuşlar olmak üzere, dolu tanecikleri ve diğer cisimlerin çarpma etkisine dayanacak şekilde tasarlanırlar.